

Hemen yatağın üzerindeki kitapları bi kenara itip elimi belime koydum - " Evet? Ne konuşmamız gerekiyomuş gecenin bu saatinde?".
Ares yatağı işaret edip"Oturmazmısın? " dediği gibi geçip oturdum ve Ares hemen konuya girdi.
-Yarınki sevkiyat Denisovlarla olan hani-bunu söylerken yüzü baya bi rahatsız görünüryodu-orda dikkatli olmanı istiyorum. Silah kaçakçılığı sadece benim bildiğim kısım. Ama daha büyük birşeyden şüpheleniyorum. Babama yapmamasını söylediğim bir işin daha olmasından yani. Organ kaçakçılığı yapıyor ola bilirler. Ben itiraz edeceğim için bana söylememiş ola bilir. Muhtemelen gittiğinde sanada gösterecekler. Gizlice bana bir kaç kamyondan örnek atmanı istiyorum. Ama bunu yaparken yakalanırsan sonun olur. Çok dikkatli olman gerek.
Bu duyduklarımdan çokta bişey anlamamıştım. - "Nasıl yani? Kimin organı?". Konuşma beni germişti açıkcası. Oda oldukca rahatsızdı bunu yatağımın kenarındaki lambadan sızıp yüzüne yansıyan ışıktan daha aydın anlaya biliyordum. Bu halde çok muhteşem görünüyordu.
Tekrar konuşmaya başladığında almaktan korktuğum cevabı vermişti. "Kimsesi olmayan suçlu ve ya suçsuz aranmicak her türden insanın organı"
Tüylerim diken diken olmuştu. -" Ama neden? " sorduğum sorunun ne kadar saçma olduğunu biliyordum.
-Zengin insanların üç kuruşluk hayatlarını kurtarmak için. Yada burda acilen zor durumda donör bulamayan insanlara iki katı fiyatıyla satmak için. Tam bir şerefsizlik„ bunu söylerken dişlerini o kadar sıkmıştıki bi an kırılacak sandım.
"Nasıl bu kadar korkunç ola biliyorlar anlamıyorum" tekrar bana baktığında yüzü gevşedi. Aniden ayağa kalkınca irkilip geri çekildim. - "Artık gitsem iyi olacak.Sende yat dinlen yarın zor bi gün olucak gibi görünüyor."
Kafamla onayladığımda tam kapıyı açıp çıkacaktiki bir şey oldu...
Kapıyı açamamıştı.
-Noldu buna ya.- Kapıyı biraz daha zorlasa kırılacaktı resmen.
-Napıyorsun? - hemen yanına gittim ve elini ittim-delirdinmi? Çok gürültü yapıyosun ya uyanırlarsa? Ne dicez?
Kapıyı bide ben açmayı denedim. Gerçekten açılmıyodu (iç ses: aynen zaten adamın açamadığı kapıyı sen açıcaktın akıllı ya) "Neden açılmıo bu kapı ya?"
-Nerden bile bilirim? Artık naptıysan kapıya sana bi gün bile dayanamadı:-Arese göz devirdikten sonra çaresizce yüzüne baktım.- Napıcaz şimdi? Açılmio."
-Kırardım ama duyarlar ve ikimizin bu saatte bir arada olması çok dikkat çeker. Mecbur sabahı beklicez.
-Nasıl yani ya? Ben uyumak istiyorum ama?"
-Tamam uyu işte. Ben uyumamı diyorum?- Ares geçip yatağımın önüne çöktü. Sırtınıda yatağa dayayıp oturdu. Şaşkınlıkla onu izlerken olduğum yerde kala kalmıştım. Şakamı bu? (iç ses: he canım şaka eşek şakası ama sek*i olanından) töbe töbeeee...
-Hadisene. Uyicam demedinmi? Ne bekliyorsun? - bu adam neden her şeyi bu kadar normal karşılıyordu ya?
Bi de sakinliği beni deli ediyordu varya.
-Sen burdayken nasıl uyuya bilirim acaba?
-Nie? Seni öldürmemden korkuyosan merak etme henüz bana lazımsın. Ölmen işime gelmez yani.
-Sabır yarabbi. Senden korktuğum falan yok öncelikle.
Ayrıca nerden bile bilirim sapık olmadığını?-yatağa geçip yorganı üstüme çektim. Bir yandan da gözümü Ares ten ayırmıyordum. Sinirli sinirli ona baktığımı farkedince bana dönüp kaşalarını çattı.
-Hiç merak etme. Bende senin gibi ergen bi kızın odasında yerde yatmayı hayal etmemiştim. - hiç beklemediğim anda gömleğinin düğmelerini açmaya başlayınca gözlerim yuvasından çıkacak gibi oldu.
-Napıyorsun ya? Sizde iyice alıştınız karşımda soyunmaya.
Yüzünde piç bir sırıtış vardı sanki, yoksa bana mı öyle görünmüştü bilemedim.
-Ne bekliyorsun? Zaten dümdüz yerde yatmak zorunda kaldım senin yüzünden bide gömleklemi uyicam?" Ne saçmalıyo bu adam be? Benim yüzümdenmi? asıl o gece - gece odama gelmeseydi böyle olmazdı. Zaten tüm tersliklerde beni bulurdu ya.
Gömleğini çıkarıp bir kenara koydu. Daha sonra üstümden uzanıp yanımdaki yastığı aldı. Loş ışıklardan karın kasları, vücudunun her bir hattı çok belirgin bir şekilde gözümün önündeydi. Onunla göz göze gelmemeye çalıştım ve nihayet yastığı yere atıp oda hemen yanımdan yere uzandı.
-Işığı kapatsanmı artık? - hemen ışığı kapattım ve gözümü kapatır kapatmaz uyuya kalmıştım.
Sabah olduğun da alarmın sesine uyanmıştım. Ama nasıl bi halde...
BEN YERDEYDİMM..
Hemde Aresin yanında. Yorganım ve yastığım da hepsi bi kenardaydı. Aresse...
ARES YATAĞIN ALTINA GİRMEK ÜZEREYDİ.
Aşırı komik görünüyordu ama daha kendime gelemeden kapı kilidinin sesi gelmişti. Noluyo lan diye düşünürken kapı ardında kadar açıldı..
Ve kapıyı açanlarsa Baha ve Zegnepti...
Zeynep bizi bu halde görür görmez çığlık atmıştı...
-Noluyor burda? - Baha bey sinirli bir şekilde Zeynepse tiksinerek bize bakıyorlardı. Hemen ayağa kalkmaya çalıştım ama kendime gelemediğim için sendelediğim için dizim Aresin karnına girmişti..
-AHHHĞ!! NOLUYOO? - Ares hemen uyanıp beni görünce sırıtmaya başladı.
Nedeni anlamak çokta zor diyildi gerçi saçım cadı süpürgesine dönmüştü. Savaştan çıkmış gibiydim. Arese kafamla kapıdaki Baha beyi ve Zeynebi işaret ettiğimde hemen arkasına döndü. Kısık bir sesle "s*ktir" dediyini sadece ben duydum. İkimizde ayağa kalkıp üstümüzü düzelttiyimizde Affan beyde kapıda belirdi.
-Noluyo burda? - sinirli bir şekilde bir bana bir Arese bakıyordu. Utancımdan yerin dibine girmek istedim o ana. Çok yanlış anlaşıldığımızın farkındaydım. Daha ilk seferden or*spu ilan edilecektim harika. Kovulurmuydum acaba diye düşünürken birden Aresin sinirli sesini duydum.
-İzlenecek bişey mi var? - bunu Baha ve Zeynebe bakarak söylemişti. - defolun işinizin başına. Onlara okadar sinirle çıkışmıştıki bi an Affan beyni görmediğini sanmıştım. Affan bey içeri girib odanın dağınık halini görünce yüzünü buruşturdu.
-Her seferinde aynı şey. Çalışanlarıma göz dikmeyi bırak. Bizde genç olduk ama bu kadar çapkınlık görmedik. Bir dahaki sefere napıyosan benim gözümün görmeyeceği bir şekilde olsun. - bunları Arese söylemişti. Banaysa bakmadı bile. Hemen çıkıp mdrdivenleri inmeye başladı. Yanaklarımın kıpkırmızı olmuştu. Bide Affan beyin dedikıeri neydi öyle. Çapkın falan, her seferinde derken? Affan beyin çalışanlarıylamı yatıyodu şerefsiz. (iç ses: aa kız sana noluyo be koskocaman adam)
-Ben niye yerdeydim? - sinirle Arese baktım - şimdi herkes bizim _-devam ettirememiştim. Söylemeye bile utanıyodum.
-Bizim ne? S*vişdiyimizimi düşünücek? Gece yataktan düşdüğünü hatırlamıyosun galiba. Doğruca üstüme düşmüştün seni uyandıramadığım için kenara kayıp uyumuşum. Kusura bakma seni uyandırmakla uğraşamazdım.
Daha sonra hemen ardına bakmadan odadan çıktı. Ne bu tavırkar ya. Gıcık..
2 Saat sonra
Affan beyle aynı arabada gidiyoduk sevkiyatın yapılıcağı yere. Bu ilk işim olucak tı o kadar heyecanlıydımki. Hala Affan beyden utanıyordum ama o hiç bu konuyu umursamıyordu bile. Sabah Ares ben aşşağıya inene kadar gitmişti bile. Bende Ateşin yolladığı hazır evrakları alıp Affan beye taktim etmiştim. Açıkcası beyenmiş gibi görünüyordu. Daha sonrasında şu ruslardan olduğunu düşündüğüm bir arama almış tam 45 dakika onlaarla konuşmuştu. Benide onlarla tanıştıracağını söylemişti. Orda bir hata yaparsam beni kimse kurtaramazdı artık bundan emindim. Yaklaşık 25 dakikalık bir yoldan sonra araba durmuştu. Arabadan inip küçük bir depo gibi bir yere gelmiştik. İçeri girdiğimizde bizi Affan beyle yaklaşık aynı yaşlarda olan yaşlı bir adam 30lu yaşlarda sarışın iri yarı bir erkek ve 20li yaşlarda uzunboylu güzel bir kız karşıladı.
-Ooo - adam ellerini iki yana açıp Affan beye döndü-Dobro pojalavat Affan( hoşgeldin Affan)
-Seninle buluşmamamız baya uzun zaman oluyor-sanırım adam türkçe o kadar da iyi konuşamıyordu.
-Hoşbulduk Sergey.-Affan beyle sarılıp görüşmelerinden anladığım kadarıyla baya yakınlardı.
İsmi Sergey olan adam beni görüp Affan beyden hızla rusça birşeyler sordu.
-Asistanım-Affan bey beni gösterip dedi-Beria kendisi genç olmadına rağmen qayet başarılı. Bundan böyle benim her işime ortak.
Sergey bey yine rusça birşeyler söyleyip güldü daha sonra arasında duran 30 yaşlarında adamı yakınına çağırıp - Bu oğlüm Noris. Sen bilir Affan.
Adam elini uzatıp Affan beye selam verdi-Merak etme babacım Affan amca beni qayet iyi tanıyor zaten. Kendisiyle daha önxede iş yaptık.
- Ve tabiiğ beni değ- Bu uzun sarışın kızdı. Muhtemelen buda Sergeyin kızıydı. - Affan amcacımm nasilsiniz?
-Ah Olga seni kızım gibi severim bilirsin. Gayet iyiyim. Sen nasılsın?- Kendimi çok yabancı hissettiğim bir ortam oluşmuştu bu arada.
Bir dakika Olga ismi bana bir yerden tanışdık gelmeye başlamıştı. Evet yaaa... Tabikide. Affan bey bahsetmişti zaten. Şu Olga denen kızla Ares beyin arasında bişeyler olmuştu anlaşılan. (iç ses: bak sen bu bilgiyi neden bu kadar önemsedinki sen şimdi) saçmalama neden ola bilirki sadece öylesine işte. Öfff aman ben kendi iç sesimlemi kavga ediyordum.
Tam o sırada o kadar dalmıştımki bana seslenen biriyle ilkilmişti.
-İsmim ne demiştiniz? - bu Sergey beyin oğlu Noristi-ee şey dememiştim ben aslında.
Adam kocamandı. Tam bir dad body vücuduna sahipti. Onun yanında çok küçük kalırdım.
-O zaman tanışalım-adam elini uzattı. Eli kocamandı (iç ses:evet bir tane yapıştırsa mübarek canın kalmaz) - nasıl olsa bundan sonra sıksık görüşücez.
Anlaşılan böyle olucak tı - tabiki Ben Beria- afamşn havada kalan elini sıktım. Adam Hulk dı mübarek. "Bende Noris tanıştığıma memnun oldum"
Benim gözüm hala şu Olga da kalmıştı. Kadın bana pis pis bakıp göz deviriyordu. Aşırı gıcık olmuştum şimdiden kendisine. (iç ses:acaba neden) Öff sen bi sus.
& & & & & & & & & & & & & & & & & & & & & &
****Sadece bir an önce atmak istedim. Uzun zaman oldu atmayalı kısa olduğu için kusura bakmayın. Benim için de zor oldu herşeyi baştan okumak zorunda kaldım. Umarım bana fazla kızmamışsınızdır ama ders saatlerimi görseniz halime acırdınız🥲. Lütfen yorum yapıp oy vermeyi unutmayın öptüm 😘
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 36.94k Okunma |
2.58k Oy |
0 Takip |
30 Bölümlü Kitap |