8. Bölüm

8/

229 15 4

Bugün Olimposta toplantı olacaktı. Tüm tanrılar toplanacaktılar. Arafta olan insanlar için bir karar verilecek. Buna görede Cennet yada Cehenneme gidecekler.

Toplantı Hades yeryüzünden geldiğinde başlayacak. Zeus ta o sırada yeryüzünde neler olup bittiğini izlemek için tahtına doğru yönelmişti. Tam tahtına oturacağı sırada içeri biri girdi.

Gelen kişi denizlerin ve depremlerin tanrısı Poseidondan başkası değildi. Aynı zamanda Poseidon, Hades ve Zeusun kardeşi.

Onlara göre evren 3 katmana ayrılıyor.En yukardaki katman da Zeus duruyor. Yeryüzünden o sorumlu. Göklerin tanrısı olarak da biliniyor. Asıl ismi Kim Taehyung. Orta katta Poseidon duruyor. Denizlerin ve deprenlerin tanrısı olarak biliniyor. Asıl ismi Kim Namjoon. Ve ücüncü son katman yerin dibi yani ölüler ülkesi ordan Hades sorumlu. Asıl ismi Min yoongi.

Zeus, Poseidon'un bu ziyaretini neye borçlu olduğunu bilmiyordu. Belliki toplantıdan önce özel birşeyler konuşmak istiyordu.

"Ziyaretini neye borçluyuz Namjoon" kardeşlerini çok seviyordu. Yeryüzünü beraber yönetiyorlardı. Bundan önce yeryüzünün nasıl yönetildiği ile bilgiler tüm kitaplarda yazıyordu.O zaman sadece babaları vardı. Ve bazı gizem şeyler hâla gizemliliğini koruyor. Bu üç kardeş hâla annelerinin kim olduğunu bilmiyordu. Bundan sonrada öğrenemeyeceklerdi.

Ama kardeşlik bağları çok güçlüydü. Güçlü olmasının yanında birbirlerine çok saygılıydılar.

"Herhalde kardeşimi ziyaret etmemde bir sorun olduğunu düşünmüyorum." Tabikide kardeşini ziyaret etmende sorun yoktu. Eğer sorun olsaydı böyle çat kapı onun odasına giremezdin.

"Tabikide sorun yok Namjoon biliyorsun genelde buraya uğramazsın bundan sordum." Denizde yaşamayı seviyordu. Gerekmedikçe gökyüzüne çıkmazdı. Hatta gerekmedikçe denizden hiç çıkmazdı.

"Biliyorsun bugün bir toplantı var. Bende bundan önce seni ziyaret etmek istedim." Uzun süre gökyüzüne çıkmamıştı. Çıktığında da direk kardeşinin yanına gelmişti. Ama anladığı kadarıyla kardeşinde bir değişiklik vardı. Sebebini öğrenememişti ama bunun peşini bırakmayacaktı.

"İyi yapmışsın neyse Yoongi de gelmek üzeredir. Bizde toplantı odasına geçelim." Sözlerinden sonra odasının kapısına doğru yürümeye başladı. Ardından Poseidon da onun peşinden yürümeye başlamıştı. Ikisi beraber toplantı odasına girip baş köşedeki yerlerini almıştı. Onların hemen peşinede Hades içeri girip kardeşlerinin yanına oturmuştu.

Diğer tanrılarsa birer birer geldiğinde. Toplantı başlamıştı. Toplantının konusu belliydi. Araftaki insanlara ne olacaktı. Bu zamana kadar onları orada tutmuşlardı. Artık bir çözüm olması gerekiyordu. Her tanrıdan bir ses yükseliyordu. Ama kimse olumlu bakmıyordu. En son Ölüler ülkesinin tanrısı söz istedi ve konuşmaya başladı.

"Ben ölüler ülkesi tanrısı Hades Arafta olan insanların bağışlanmasını ve tekrar yeryüzüne gönderilmesini arz ediyorum."

Hadesin sözlerinden sonra Zeus ve Poseidon önce Hades'e gözlerini karartarak baktılar. Sonra birbirlerine baktılar. Ikiside Hadesin bu dediğine karşıydı. Ölümlüler tekrar yeryüzüne dönemezlerdi. Onlar için ikinci bir şans yoktu. Hades bunu çok iyi bilmesine rağmen neden böyle bir görüş ortaya sunmuştu. Neyin peşindeydi. İnan ordaki hiçbir tanrı bilmiyordu.

"Sen ne dediğinin farkındamısın Yoongi. Ölümlülere bir ikinci şans verilemez. Onlar için verilebilecek bir ikinci şans sadece Cennet olur. Ama eğer bunu yaparsakta adaletsizlik olur. Sen adaletli bir tanrısın. Yüzyıllardır ölüler ülkesini yönetiyorsun. Bunu bizden iyi bilmen gerekirdi. Bu konuda ki görüşüne asla katılmıyorum ve yanlış buluyorum." Zeus görüşünü sert bir şekilde bildirkten sonra söz Poseidon'a geçmişti.

"Ben de Taehyung'un dediklerine katılıyorum. Böyle birşeyin söz konusu bile olamaz. Eğer böyle birşey olursa evrende ki düzen bozulacaktır. Bunun olmasını hiçbir tanrı istemez. Başta sen istemezsin." Hades tüm bu konuşmaları dinledikten sonra konuşmaya başlayacakken kalabalıktan bir ses yükseldi.

"Bence Hades haklı onlara bir ikinci şans vermeliyiz. Böylelikle yeryuzüne gittiğinde bakalım tekrar aynı günahları işleyip Cehenneme mi gidecek yoksa akıllanıp sevap işleyip Cennete mi." Zeus bu seferde konuşan tanrıya itafen söze başladı.

"Ey ulu Ares sen bir savaş tanrısısın söylesene ya tekrar aynısı olursa Arafa giderse tekrar mı yeryüzüne gidecek bu böyle süregelir. Ve bunun olmasını kimse istemez. Sizden düzgün düşünmenizi istiyorum. Basit düşünmeyin." Diğer tanrılarda ses etmeden Zeus'a katılmıştı tek katılmayan kişi Hadesti.

Ölüler ülkesi ona aitti ve bu zaman kadarda o yönetiyordu. Ve bu kararıda en çok kendisinin vermeye hakkı olduğunu düşünüyordu. Ama yanılmıştı yine son sözü kardeşi söylemişti.

"Ben ölüler ülkesi tanrısı olarak size katılmıyorum. Ve bu toplantının iptal edilmesini istiyorum." Tabikide iptal etme hakkı vardı. Sonuçta şuan en sorumlu kişi kendisiydi.

"Toplantı bitmiştir. Herkes dağılsın Yoongi sen kal." Tanrılar tek tek kalktıkları gibi toplantı odasını terk ettiler. Odada bir tek Zeus ve Hades kalmıştı.

"Anlat bakalım Yoongi bu ikinci bir şans olayı ne" Hades kardeşinden birşey saklamazdı. Bu olayın nerden çıktığı çok belliydi. Şimdi nasıl anlatması gerektiğini hiç bilmiyordu. Ama bu konuda ona kardeşinden başkası yardım edemezdi.

"Nasıl anlatmam gerekiyor bilmiyorum. Ama uzun zamandır yeryüzünde izlediğim biri var." Zeus duydukları karşısında dona kalmıştı. Kardeşi bir insana mı aşık olmuştu.

"Ne demek istiyorsun Yoongi bir insana mı aşık oldun." Hades bunu nasıl açıklayacağını bilmiyordu doğru kelimeleri seçip öyle kullanmalıydı.

"Aslında olay şöyle oldu. Yine bir gün yeryüzüne birinin canını almak için gittiğimde oldu. Biliyorsun insanların şekline bürüne biliyorum. O sırada bir insanla karşılaştım. Ilk bakışta sadece aciz bir insandan farkı yoktu benim için ama sonra yardıma ihtiyacı olduğunu gördüm ve yardım ettim. Sonra ki gün tekrar kendimi onun yanında buldum. Ve bu bir zaman böyle devam etti. Ta ki ölüm fermanı verilene kadar. Dün ismi geldi ilkten o değildir dedim. Ama yeryüzüne gittiğimde onun olduğunu anladım. Ama canını alamadım kıyamadım ona biraz daha iyilik yapmasını bekledim böylelikle Arafa gidecekti. Bu yüzden de Araftakilerin serbest bırakılmasını istedim. Eğer tekrar yeryüzüne giderse bu sefer daha çok iyilik yapar ve Cennete gelirdi. O Cehennemin azabındam kurtulurdu. Ve ben de onun canını yakmaktan kurtulurdum. " Zeus, Hadesin anlattıklarına inanamıyordu. Daha bir kaç gün önce ona gidip kendisine itaat etmeyen birisini öldürmesini istemişti ama oysa ölmesine daha zaman olduğunu kimsenin vaktinden önce canını alamayacağını söylemişti.

Şimdi ise sevdiği aciz bir insan için dengenin bile bozulmasına izin verecekti. Aşk böyle bir şeymiydi yoksa. Kötülüklere mi iterdi hep. Öyle olsa bir aşk tanrısı olmazdı. Aşk'a teşvik etmez. Insanları birbirine aşık etmezdi.

Bu konuyu en kısa zamanda Aşk tanrısıyla konuşmalıydı. Hades için elinden gelenin en fazlasını yapacaktı. Ama şuan için beklemekten başka çare yoktu.

Bekleyecekler ve sonunu göreceklerdi.

◇◇◇◇

Evrenin 3 katmandan oluşumu özetle