Selam canlarım, yine ben ve yine yeni bir bölüm.
Medyada Medea ve Rast tag'leri var, sonraki bölümde de graffiti tasarımlarından birini atacağım.1
Umarım beğenirsiniz, iyi okumalarrr
Hidra - Karanlıktan Kaçanlar
Sabah erkenden kalkıp dükkanı açmış ve her şeyi hazır etmiştim. Daha önce de Neriman ablanın gelemeyip benim açtığım zamanlar olduğu için bunu yapmaya alışıktım.
Bu kuaförde çalışmaya başlayalı üç yıl oluyordu. İlk yılım aynı zamanda liseye de devam etmem gerektiğinden yarı zamanlı çalışsam da son iki yıldır sürekli olarak buradaydım. Zaten hayatımın geçtiği yegane mekanlar kuaför, ev, köprü altı ve terk edilmiş köhne evlerdi.
Saat neredeyse beş olacaktı ve ben sabahtan beri müşterilerin çoğunu Gaye'ye itelemiştim. Zaten müşterilerin geneli de beni sevmezdi, nemrut suratlıydım onlar için.
Aslında sadece ağzının ucuna geleni sakınmayan, dobra bir kadından fazlam yoktu ama onlar için benim yaptığım şey ayıptı.
"İnci abla, bitirdim süpürgeyi, çıkıyorum ben." Gözlerimi topladığım malzemelerden çekip çantasını omzuna alan Gaye'ye baktım.
"İyi, görüşürüz yarın," dedim sahici bir gülümsemeyle.
Elini sallayarak açtığı kapıdan çıktı ve kapıyı kapadı. Ben de gözlerimi o taraftan çekerek işime odaklandım.
Gaye'yi severdim, iyi kızdı. Çok sevecendi ve gözlemlediğim kadarıyla işini severek yapıyordu. Benden iki yaş küçük olduğu için de her ne kadar sürekli itiraz etsem de bana 'İnci abla' diye seslenirdi. Pek aramızın olduğu söylenemezdi ama gerektiğinde gayet iyi anlaşıyorduk.
Toparlamam gereken her şeyi toparladıktan sonra üzerime montumu geçirip çantamı da aldım ve dükkandan çıktım. Cebimden anahtarı çıkartıp kapıyı da kilitlediğimde işim bitmişti. Tek kalan şey anahtarı Neriman ablaya götürmekti.
Hava kararmak üzereydi ve sokaklar neredeyse boştu. İnsanlar özellikle de kışın akşamları pek dışarı çıkmıyorlardı. Yani gece hayatı olmayan bir yerdi burası.
Neriman ablanın evi buraya çok da uzak olmadığı için beş dakika sonra apartmana varmıştım. Kapı zilini çalarak açılmasını beklemeye başladım.
Çok geçmeden kapı açılmış ve içeriden Neriman abla çıkmıştı.
"Anahtarı vermeye geldim," dedim elimdeki anahtarı uzatırken.
"İyi yaptın, geçseydin içeri."
"Annem bekliyor yemek için, başka zaman geleyim."
Gülümseyerek ona veda ettim ve eve doğru ilerlemeye başladım.
◆
Eve gidip standart işlerimi hallettikten sonra kendimi yine sokaklarda bulmuştum. Yavaş adımlarla gölgelerden ilerlemeye çalışarak her zamanki köprü altına gidiyordum. O köhne eve gitmeme sebebim Rast'tan biraz olsun uzak durmak istememdi.
İlk başta onunla oynadığımız bu ufak oyun hoşuma gitse de şimdi içimde ondan uzak durmamı söyleyen bir his vardı. Ve ben hislerime gereğinden de fazla güvenirdim.2
Çantamı bir kenara koyup boş bir yer için bakınmaya başladım. Beton neresi varsa üzerine bir şeyler çizdiğim için bulmam çok zordu, ki zaten bulamamıştım. Boş bir yere çizmek yerine eskiden çizdiğim ama o kadar da beğenmediğim bir şeyin üzerine çizmeye karar verdim.
Çizmek için her şeyimi hazırlandıktan sonra ilk önce arka plan olacak astarı atarak alt tabakın üzerini kapadım. Daha sonra da çok da iyi olmayan ana hattı çizip üzerinden geçtim.
En sona içini doldurması ve gölgelendirmesini yapması kalmıştı. El çabukluğuyla orayı da halletmemle bitmişti. En koyu yeşil olan boyamı aldım ve en köşesine tagimi attım. Son zamanlarda yaptığım ve en beğendiğim işim olduğuna karar vererek cebimden telefonumu çıkarttım ve fotoğrafını çektim.
Ben fotoğrafı çekip telefonu geri cebime koyarken bir ıslık sesi duyuldu.
"Vay be," dedi oldukça tanıdık olan ses yaklaşırken. "Ben seni beklerken meğersem sen buradaymışsın."
Rast gelmişti. Daha az önce biraz olsun rahatlamak için indirdiğim bandayı geri burnuma kadar çektim ve beremden çıkan kıvırcık tutamları içeri sokuşturdum.
"Senin peşine gezecek değildim herhalde," dedim kalınlaştırdığım sesimle. Arkamı döndüğümde elinde kırmızı sprey boyasıyla bana bakıyordu.
Elindeki boya tenekesini sallayarak iyice dibime yanaştı. Siyah gözleri gözlerime meydan okurcasına bakıyordu.
"Belki de kırmızıyı yeşile bulaştırırsam," dedi gözlerini daha az önce bitirdiğim graffitiye çevirerek. "belki de fikrin değişir. Sonuçta ne demişler; dostunu yakında, düşmanını daha yakında tut."
"Sen benim bi' sikim olmuyorsun gevşek herif," dedim sinirle elindeki tenekeye vurup düşmesini sağlarken.1
"Aa, ayıp oluyor." Yalandan yaptığı üzgün tavır yüzümü ekşitme isteği uyandırmıştı bende. Hatta ben de bu isteğe boyun eğip öyle de yapmıştım.
"Yo, ne haddime." Arkamu dönüp boyalarımı toparlamaya başladım. Artık gitme vaktim gelmişti.
"Dün sana yazdığım nota bak bence."
"Şu an oraya gidemem," dedim umursamazca. "Eve gidip uykumu almak istiyorum."
Çantamı toplamayı bitirmiştim. Omzuma takıp geri ona döndüm ve çattığım kaşlarımla beraber bu sefer ben ona meydan okurcasına baktım. "Neyine güvenebilirm ki, Rast?"
"Samimiyetime, belki?" Söylediğine kendi bile inanmadığı se stonunda belliydi.
"Kendi kendine inanmayan birine inanacak değilim."
"İnanmak ve güvenmek aynı şey değildir. Hem, bir kerecik birine güvensen ne olur sanki? İncilerin mi dökülür?"
Söylediği sözler beynimin içinde başka anıları canlandırırken kafamın içindekilerden kurtulmak için gözlerimi sıkıca yumup başka şeyler düşünmeye çalıştım.
Ben, bana neredeyse aynı cümleleri kuran bir başkasına güvenmiştim öncesinde. Ama bir kerecik güvenmek, benim hayatımı baştan başa değiştiren şey olmuştu.
"Kimseye bir kerecik bile güvenilmeyeceğini bilecek kadar iyi tanıyorum insanları."
Yanında geçip gideceğim esnada bir eli koluma sarılmış ve beni kendine çekmişti. "Ne kadar insan tanımış olabilirsin ki kısacık hayatında?"
"Bazen yaşla yaşadıkların orantılı olmaz."
"Sen edebiyat falan mı okudun? Ne bu kitap gibi konuşmalar?"
Bir cevap vermek yerine kolumu ondan kurtarıp hızlı adımlarla ondan uzaklaşmayı tercih ettim. O, bana kaçtığım geçmişi hatırlatmıştı ve şimdi ondan da kaçmalıydım. Zorundaydım.
Geçmiş kirliyse, kaçmadığın sürece bugünü de kirletirdi. Ben de bugünümü kirletenin yalnızca ben olmasını isterdim. Benden başka kimsenin şimdiki zamanımda söz hakkı yoktu ve olmamalıydı.
"Benden daha fazla kaçma, İnci. Emin ol ben güvenebileceğin biriyim."
İsmimle mi seslenmişti o bana?3
Arkamı dönüp elleri cebinde beni izleyen adama baktım. Karanlıktan ve yüzündeki peçeden göremesem de yüzünde eğlenir bir ifade olduğunu tahmin edebiliyordum.
"İsmini söylemem niye sana garip geldi?" Sesli şekilde güldü. "Hem sesinş kalınlaştırmak sadece boğazını acıtmaya yarar, nasılsa ben sesini de seni de biliyorum."
Nasıl? Nasıl bilebilirdi?2
İşte bu yüzden ona güvenmeyeceksin İnci. O senden habersiz seni öğrenebildiyse dahasını da yapabilir. Ona kanıp da güvenme.
Kendi kendime tekrar ettiğim şeyler eşliğinde arkamı döndüm ve sinirli adımlarımla eve ilerlemeye başladım. Ona sormak istiyordum ama sorarsam da cevap alamayacaktım, biliyordum. Onu tanımasam bile hislerim beni yanıltmazdı.
Eve gidip camdan içeri girdim ve üzerimdekilerden kurtuldum. Her zamanki yerlerine yerleştirdikten sonra içinden defterimi bulmak için çantamı karıştırmaya başladım. Şu an beni o zamanlardan uzaklaştırabilecek en iyi şey, müzik dinleyerek çizmekti.
Çizmek hep iyi gelirdi, hep iyi gelmişti. Beni bir şeylerden soyutlayan şey hep o olmuştu.
Defterimi aldıktan sınra gözüme çarpan başka bir kağıt parçasıyla duraksadım. Ben kağıtları çantama hiç rastgele atmazdım, hep defterimin arasında olurlardı. O yüzden bu kağıt bit istisna olarak gözüme çarpmıştı.
Kağıd açmamla içindeki tanıdım el yazısını görmem bir oldu. Bu, oydu.
İstemeden de olsa kim olduğunu öğrendim, İnci. Her ne kadar bu oyun hoşuma gitse de, dediğim gibi seni öğrenmeyi ben istemedim.
Ama sana seni öğrenmemin karşılığını vereceğim, emin ol. Yeter ki kim olduğumu öğrenmek istediğini söyle. Emin ol ki söyleyeceğim.
-U. (ya da Rast)
Oooooooooo neler oluyor nelerrrr
Bizimkinin ilk harfini de öğrendik, hadi bakalım. Bir aksilik çıkmazsa sonraki bölüm de kendisini göreceğiz. Şimdi sizi merakta bırakıp kaçıyorum ben.
Sonraki bölümde görüşmek üzere canlarım🫶🏻
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
![]() | @lewiesss33_ 2h önce |
![]() | @d3nizs_123 2a önce |
![]() | @d3nizs_123 2a önce |
![]() | @d3nizs_123 2a önce |
![]() | @oskars 2a önce |
![]() | @heraa_ 2a önce |
![]() | @cicekkokulukiz 4a önce |
![]() | @silinen72213 6a önce |
3.51k Okunma |
379 Oy |
0 Takip |
23 Bölümlü Kitap |