Ertesi gün hafta sonuydu ve biz bir şeyler çalmak için çocuklarla sözleşmiştik. Son zamanlarda çaldığımız şeyleri internete yüklemediğimiz için etkileşimler düşmüştü ve bu istediğimiz son şey falandı.1
Bir yandan da üniversite sınavı yaklaştığı için daha az görüşebiliyorduk. Ben zaten sadece ilk aşamaya gireceğim için o kadar da kasmıyordum ama diğer herkesin bir hedefi vardı ve onun için uğraşıyorlardı.
Stüdyo olarak kullandığımız küçük yerden içeri girdiğimde herkesi orada gördüm. Genelde geç kalan birisi değildim ama gelmeden önce Yoda'yı Helin'e bırakmıştım ve vedamız biraz uzun sürmüştü.
"Günaydın," dedim üzerimdeki montu çıkartıp askıya asarken.
"Günaydın," diye karşılık verdi Barkın.
"Sen niye geç kaldın bugün?" diye sordu bu sefer Mustafa.
Daha diğer soruya cevap verememişken bu sefer Ulaş başka bir şey sordu. "Asıl dudağına ne oldu?"
"Dudağıma bir şey olmadı, soğuktan çatladı," diye önceden hazırladığım yalanımı söyledim. "Geç kalmamın sebebi de Yoda'yı bıraktım."
"Bak sana inanadığımdan değil ama, o hiç soğuktan çatlamışa benzemiyor."
"Çok sorgulama Ulaş," dedim baterinin başına geçerken.
"Evet, Eymen beyler derdini anlatana kadar moladayız," diyerek elindeki mikrofonu kenara bıraktı Barkın.
"Bir derdim yok." Aslında dağ gibi derdim vardı ama söylemekten çekiniyordum.
"Kolpa sıkma. Anlıyoruz bir şey olduğunu."
Mustafa'nın dediğiyle derin bir iç çektim. Bundan kaçışım yoktu. "Babamla atıştık biraz."
Barkın'ın sorusuna sadece baş sallayarak cevap verdim. Şu saatten sonra bazı şeyleri saklamaya da mecalim kalmamıştı sanki.
Üçü de ne yapacağını bilemez halde bana bakarken dudağımdaki yara el verdiğince gülümsedim. "Boş verin, her zaman olan şeyler zaten."
Elimde bagetleri alıp çalmaya hazırlanıyordum ki biri elimden çekip aldı onları. "Sorun da zaten sürekli olması ve senin bize anlatmaman. Ne kadar sürecek senin bu kapalı kutu hallerin?"
Mustafa'nın ani çıkışıyla ben da patlamıştım. "Ne anlatmamı bekliyorsunuz amına koyayım? Ortada doğru düzgün bir aile bile yokken ben size ailemle ilgili sorunlarımı nasıl anlatayım? Babam olacak o adam yıllardır bir kere sevmedi beni, onu mu anlatayım? Benim kardeşim öldü ya! Üstelik ikisi de umursamadı bunu! Bunları mı anlatayım? Ne istiyorsunuz?"
Hepsi de benim ani çıkışımı şok içerisinde izliyorlardı. Kendimi yere bıraktğımda sırtımı duvara vurmuştum ama acısı umurumda değildi.
Barkın yanıma gelip elini bana uzattı. "Evet, bunu istiyoruz. Sen bu kadar dolup da patlama diye."
Uzattığı eli tuttum ve tekrar ayağa kalktım.
"Şimdi bir şeyler çalabilir miyiz? Daha fazla bunun hakkında konuşmak istemiyorum."
Mustafa elindeki bagetleri tekrar bana uzattı. "Bir daha bir şey olduğunda anlat. Biz boşuna arkadaş değiliz." Her şeyi şakaya vuran çocuğun ilk defa bu kadar ciddi konuştuğunu görüyordum.
"Tamam dedik ya oğlum, daha ne uzatıyorsunuz?"
Herkes enstrümanının başına geçtiğinde Barkın sayacı başlattı ve yerine geçti. Ne çalacağımızı önceden kararlaştırdığımız için bir de onu tartışmamıştık. Skapova - Sen Misin O?
O kadar hüzünden sonra bu hareketli şarkıyı çalmak bana ilaç gibi gelecekti. Bagetleri birbirine vurarak ritimi başlattıktan sonra çalmaya başladık. Daha doğrusu önce gitar, sonra ben giriyordum.
"Kaybolmuş gibisin nerelerdesin?
Ne zamandır arıyorum a o sen misin?"
Barkın söylemeye başladıktan çok az sonra ben de davullara vurmaya ve tüm hıncımı onlardan almaya başlamıştım. Hayatta beni en çok rahatlatan şey belki de buydu. Kendimi bagetlere vururken buluyordum.
"Kokun tenin ve de her bir dokun
Olmaz sensiz o zaman bende yokum
Paranoyalarım ortaya çıktı ya sen yoksan?
Kafamda binlerce soru hangisini sorsam?
Sen misin o, yoksa yalnızlığın mı çekti beni sana
O bakışın aynı, bu dolunay mı tutulur bir sana baksa"
Şarkıyı iki kere çaldıktan sonra durduk ve kaydı durdurduk. Kendi kendimizi alkışlamak ise artık geleneğimiz gibi bir şey olmuştu.
"Aynen öyle, instagrama da atalım bunu."
Barkın telefonunu tripoddan aldı ve koltuğa geçti. "O zaman siz dinlenin, ben de bunları ayarlayıp paylaşıyorum."
Kimse sesini çıkartmadığı için Barkın'ın dediği gibi yapmış ve sonrasında da sın zamanlarda sürekli üzerinde çalıştığımız kendi bestemizi oturtmaya çalışmıştık. İşin güzel yanıysa bugün gerçekten de şarkımızı tamamen bitirmiştik.
🍂
@minevra_theband: Skapova - Sen Misin O?
(yazar notu: video koyamayacağım için bizim çocukları pek de andırmasa da bulabildiğim bu fotoğrafı koydum. Siz reels videosu gibi düşünün lütfen.)
@isikaybolmazaskkk: Bayılıyorum bu çocuklaraa1
@1kitap_kurdu: Şahanesiniz 😍1
@eylusmu: Çok iyi söylüyorsunuz :))4
@yaseminforbooks: ACİLEN KONSER VERMENİZ GERKEN KONULAR VAR
@minevra_theband: Konser için biraz daha büyümemiz lazım galiba :( @yaseminforbooks
@justtbirisii: Vallahi ben yazdım diye demiyorum ama çok iyilerrr
@minevra_theband: kim kimi yazıyor? @justtbirisii
@justtbirisii: Boş ver annem, anlamazsın @minevra_theband
@skmdenasagikasimpasa: Neyini beğeniyorsunuz anlamıyorum şunların, müzik yapmaya çalışan bir avuç velet sadece
@spidey: Baterist çocuğun instası var mı?
@sessizkiz: Ben baktım, sevgilisi varmış dördünün de @spidey1
@spidey: Bugün de kısmetimiz kapandı desene :/ @sessizkiz
@kimsemkim: Şu çocukların sevgilisinin olması kadar sinir bozucu bir şey yok
@moodbitik: kalede kaleci var diye gol de mi atmayalım ama şimdi? @kimsemkim
@aryaparlak: atmayın bence kızlar, yoksa o kaleci sizi gebertebilir :)) @kimsemkim @moodbitik
@fuatöztrk: Selamlar gençler, ben İstanbul Limon Cafe'nin sosyal medya sorumlusu Fuat Öztürk
@fuatöztrk: Hatırı sayılır sayıda takipçiniz ve güzel müziğiniz beni kafedeki canlı müzik için size yazmaya itti
@fuatöztrk: Eğer ilgilenirseniz lütfen dönüş yapın
Bundan sonra bir süre sadece Minevra okuyacağızzz
İsimlerini koyduğum kişiler rahatsız olduysa veya ben asla böyle bir şey yazmam gibi bir düşüncesi olursa lütfen yazsın, hallederim.8
Kendinize çok iyi bakın canlarım, sonraki bölümde görüşmek üzere <33
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
23.12k Okunma |
2.27k Oy |
0 Takip |
47 Bölümlü Kitap |