
Her zaman yaptığım gibi istediğim zaman bahçede volta atamamak veya okulun içinde dolaşamamak benim için hayli zordu. Bunları yapamama sebebim de ortalıkta dönen dedikodulardı. Herkes, Umut'la sevgili olduğumuzu düşünüyordu.
Hayır yani bu çocuk da niye bu kadar popülerdi ki? Ya da madem öyleydi, niye benim kıçımın dibinden ayrılmıyordu?
Sıkıntıdan oflayıp başımı gömdüğüm sıradan kaldırdım. Gökçe benim aksime özgürce gezebilidği için o sınıftan çıkmıştı ve ben tek kalmıştım. Sınıf da dolu olmadığı için kendimi şu an boşkuğun ortasında hissediyordum.
Çok geçmeden nur yüzlüm gelip yanıma oturduğunda yüzümde güller açmıştı. "Sonunda teşrif edebildiniz."
"Teşrif ettim çünkü çok önemli haberlerim var." Bunu derken bir yandan da önceki dersin ortasından beri uyuyan Kuzey'i dürtüyordu.
Kızey, bir ayının kış uykusundan uyanmasını andırmayacak şekilde uyanıp boş gözlerle ikimize baktı. "Ne oldu ya?"
"Gökçe çok önemli haberlerini vermek için seni bekliyor, ayıl hemen."
Oflayıp gözlerini ovuşturdu. Biraz daha kendinde gibiydi şimdi. "Söyleyin çabuk, geri uyuyacağım."
"Haftaya Muğla gezisi varmış, tam turnuvalardan önce. Gidiyoruz, değil mi?" Okul çoğu zaman moral motivasyon için böyle etkinlikler düzenlese de benim gördüğüm ilk şehir dışı gezisiydi bu. Ben de tabii ki bunu kaçıramazdım.
"Tabii ki de!"
Kuzey ofladı ve başını sıraya gömmeden hemen önce "Ben gelmem," dedi.
Onu bırakıp biz önümüze döndük ve gezi hakkında konuşmaya devam ettik. "Kaç günlükmüş gezi?"
"Bir hafta galiba, sonraki derse isimleri toplayacaklar diye duydum."
İsimler toplanırken tabii ki bir hinlik yapıp canım kardeşimi de arkamdan sürükleyecektim ve onun bundan haberi olmayacaktı. Aklıma gelen sinsi planımla kendi kendime gülümsedim.
Bir anda kapıdan içeri hiç beklemediğim şekilde Umut'un sürekli yanında gördüğüm çocuk, yani Ege, girdi. "İzem, bir gelsene."
Neler olduğunu anlamlandıramasam da sıramdan kalkıp yanına gittim. "Ne oldu?"
"Umut neden beni yolladı bilmiyorum ama sonraki teneffüs seni arka bahçenin orada bekleyecekmiş, öyle söyledi."
Ne alakaydı şimdi bu? Ben ne güzel ondan kaçıyordum son dedikoduların bahanesiyle, şimdi de o beni çağırıyordu. Gerçekten olacak iş değildi.
"Neden?" diye sordum belki bir cevap alırım umuduyla. Açıkçası çok bir şey bildiğini düşünmüyordum ama umut fakirin ekmeğidir işte.
"Bilmem, ben sadece elçilik yapıyorum," dedi omuz silkerek. Hemen ardından da hiçbir şey demeden dönüp gitti.
Umut'un beni bekleyeceğini biliyordum ve gitmek konusunda kararsızdım. Ne zaman kararsız kalsam hep Gökçe'ye danışırdım ama bu konuda onun ne diyeceğinden kesin emin olduğum için sormayacaktım. Kesinlikle gitmemi söyleyecekti.
Aslında, oraya gidip artık bu mevzunun beni yorduğunu ve mümkünse bir daha bana beş metreden fazla yaklaşmamasını söyleyebilirdim, üstelik bu fazlasıyla mantıklı olurdu. Hem dedikodular bir son bulmuş olurdu, hem de ben onun dibimdeki ve aklımdaki varlığından kurtulmuş olurdum.
Kararımı kesin vermiş şekilde yerime oturdum ve dersin başlamasını beklerken Gökçe'yle gezi hakkında konuşmaya devam ettik.
***
Çoğu zaman, hatta neredeyse her zaman umduğum şeyin bulduğumla zerre alakasının olmaması benim bir sorunum muydu bilmiyordum ama kesinlikle bir sorundu. Mesela ben buraya Umut'u başımdan savmak için gelmiştim ama bana bambaşka bir şey söylüyordu.
"Ne demek sevgili gibi davranalım ya?" diye sordum duyduğum şeyleri anlamdırmakta zorlanarak. Zaten pek anlamlandırılacak şeyler de değildi.
"Duydun. Herkes öyle olduğunu düşünüyor ve çıkıp bunun böyle olmadığını söylersek inanmayacaklar."
Sinirle iç çektim ve göğsümde kavuşturduğum kollarımı çözdüm. "Bak, biz saçma salak bir Amerikan lise dizisinin içinde değiliz ve buradaki insanlar da oradaki figüranlar değil. Yani herkesin bir aklî kabiliyeti var ve söylediğimiz şeyin doğru olduğunu akıl edebilirler. Hem biz niye onlar öyle düşünüyor diye öyleymişiz gibi yapacağız ki?"
Bir anda, Umut'a karşı içimde artık neredeyse yok olmuş kinin kalan kısmı da bu az daha tek nefeste kuracağım cümlelerle beraber kusulmuştu.
Umut ani patlamamdan sonra sadece alık alık suratıma bakıyordu. Sanki ne olduğunu anlayamamış gibiydi. Hoş, ben de pek anlayabilmiş değildim.
"Ne bakıyorsun öyle?"
"Lokmayı hızlı yutarsan sindirmesi zor olur, biliyor musun? Şu an onunla uğraşıyorum." Söylediklerinde haklı olabilirdi ama kullandığı iğneler ton hiç hoş değildi.
"İyi o zaman, görüşürüz." Tam arkamı dönmüş gidiyordum ki kolumdan tuttuğu gibi beni kendine çekti.
"Sana sadece bir teklif sundum, İzem. Kabul etmek zorunda değildin. Neden bu kadar fazla tepki verdin ki?"Aramızdaki mesafe ancak bir karışken yumuşak sesiyle kurduğu cümleler adeta beni hipnotize etmişti. Zar zor kendime gelip bir adım geri çekildim.
"Sürekli kıçımda dolaştığın için sana karşı biraz dolmuşum, kusura bakma." O bana karşı yumuşak davransa da ben ona karşı içimden yıktığım duvarlarımı dışımdan da belli edecek değildim. Kendimi kolay kolay birilerine kaptıramazdım.
"Sana senden olabildiğince uzak duracağıma söz verdim ve uğraşıyorum da. Son seferde de o çocuktan rahatsız olduğunu görünce yardım etmek istedim, o kadar. Yoksa gerçekten seni rahatsız etmek gibi bir amacım yok." Söhlediklerinde samimi olduğunu hem ses tonundan hem de bakışlarından anlayabiliyordum.
"Anladım." Derin bir nefes alıp birkaç saniyeliğine kendime düşünmek için zaman tanıdım. "Bir daha zorunda kalmadıkça yanıma yanaşma, lütfen. Sonra böyle şeylerle uğraşan ben oluyorum."
"Ben senin dediğin şeylerle sürekli uğraşıyorum ama tamam, bir daha olmaz." Arkamı dönüp gitmeye yeltendiğimde tekrar konuşarak beni durdurdu. "Yine de bir şey için bana ihtiyacın olursa her zaman buradayım, aklında bulunsun."
Hafifçe gülümsedim. İçimde ona karşı nefret nâmına hiçbir şey kalmamıştı artık, bundan kesin emindim. Hatta nefretin yerini başka şeyler bile almaya başlamış olabilirdi ama bu kısımdan emin değildim. "Bulundururum."
Onu orada bırakıp sınıfa giderken içimde sorunların çoğunu çözüme kavuşturmanın ve bazı şeyleri geride bırakmanın rahatlığı vardı.
♡♡♡
Bu bölüm diğerlerine nazaran çok kısa oldu ama daha fazla gitmiyordu, böyle atayım dedim. Ayrıca artık kurgunun en çok yazmak istediğim bölümlerine girmiş bulunuyoruz, hayırlı uğurlu olsun. Yeni bölümün ne zaman geleceği hakkında en ufak fikrim yok ama o zaman görüşürüüüzzzz 🧡
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |