23. Bölüm

Abi Sorgusu

uranüs
justtbirisii

Hilal abisi tarafından gönderildiği mutfakta yemekle uğraşırken bir yandan da salonda konuşan ikiliyi duymaya çalışıyordu.

Normalde Gece ile ikisi aynı ortamdayken mutfağa giren Gece olsa da abisi onu zorla ortamdan uzaklaştırmıştı. Amacının kız kardeşinin sevgilisini bezdirmek olduğunu hepsi bilse de planı gizliymiş gibi davranmaya devam ediyorlardı.

Hilal yapabileceği en iyi şeyi, yani makarnayı, yaparken içerideki ikili de gergin bir muhabbetin içerisindeydi. Daha çok gergin olan taraf Gece ve bundan keyif alan da Süleyman oluyordu.

"Matematik öğretmeniydin sen, değil mi?"

"Evet."

"Öğretmenlik mi okudun?"

"Hayır, zaten özel okuldayım."

Çok daha farklı bir konuya daldı sonra. "Kaç yaş büyüksün Seda'dan?"

"İki."

"Yirmi üçsün o zaman?"

"Evet, ama ön dördünde yirmi dört oluyorum."

Süleyman zaten cevaplarını bildiği soruları sorarak daha sonrasındakiler için giriş yapıyordu aslında.

"Askerliğini nerede yaptın?"

"Yapmadım." Gece, karşısındaki adamın kaşlarının çatıldığını görünce aceleyle açıkladı. "Yani daha doğrusu yapamadım, konuşamadığım için."

"O zaman daha sonrasında yapacaksın?"

"Bilmiyorum, yapsam bile bir ay olur herhalde."

"Doğru," diye mırıldandı Süleyman ağzının içinde. Kafasının içinde ne soracağını tartıyordu. "Nerelisin?"

"Sivas, annemler de orada hatta."

"Kaç kardeşsiniz ki?"

"İki, bir kız kardeşim var."

İşte burası, Süleyman'ın eline kozun geçtiği yerdi. Onu nereden vurabileceğini bulmuştu. "Yani beni anlıyorsun," dedi.

"Kısmen. Güneş'in de sevgilisi olsa ben de sizden aşağı davranmazdım."

"Katı mı davranıyorum sana şu an?" diye sorarken tek kaşı kalkmıştı.

"Hayır," diye itiraz etti Gece hemen. "Hatta ne yalan söyleyeyim, daha fazlasını bekliyordum."

"Onu da yaparız aslan parçası, daha yeni başlıyoruz." Süleyman'ın yüzündeki sinsi sırıtış dediğini onaylasa da karşısındaki adamı sevmişti. Onu kardeşiyle sevgili olduğu için elbette bezdirecekti ama çok fazla ileri gideceğini düşünmüyordu.

Aklına sorması gereken en önemli sorulardan biri daha yeni geliyordu. "Hangi takımlısın?"

"Sivas spor, ama fanatik değilimdir."

Gece, karşısındakinin yüzünün ekşidiğini görünce bir tık tırsmıştı. Gerçi, tırsması için herhangi bir mimiğe ihtiyacı yoktu; adamın heybeti bunun için yeterliydi.

"İyi ki fanatik değilsin," dedi az önceki sert ifadesini bırakıp gülerken. "Seda fanatiktir, benim sayemde." Son kısmı söylerken göğsü kabarmıştı. Kız kardeşine de bunu aşılamış bir abi olarak gereksiz bir gururu vardı.

"Biliyorum," dedi Gece hülyalı gülümsemesiyle. Daha öncesinde bu konu hakkında tartışmışlardı ve Hilal'in ne denli holigan bir taraftar olabildiğine şahitlik etmişti bu sayede.

"Bizim kız seni de Galatasaraylı yapar, benden demesi."

Gece, Hilal'in onda yapacağı herhangi bir değişikliğe söz söylemezdi. Hatta memnun bile olurdu.

Onların konuşmaları, içeri giren Hilal ile bölünmüştü. "Koyu sohbetinizi bölüyorum ama, yemeğiniz hazır."

İkisi de ayaklanıp Hilal'in arkasından mutfağa geçti. Süleyman, masada gördüğü birer tabak salçalı makarnayı görünce yüzünü ekşitmişti. "Hiç mi bir şey öğretemedik kız sana? Salçalı makarna ne?"

Hilal masaya otururken omzunu silkti. "Bence sen buna razı ol. Hem, Gece'ye ambargo koymasaydın o gayet de güzel yapardı yemeğini."

Süleyman, hiç bir şey demeden masaya bakan Gece'ye baktı. "Yapar mısın?"

Gece sadece başını sallayarak cevap verdi.

Süleyman bu bilgiyle ona iyiden iyiye ısınırken artık 'Madem kardeşim biriyle olacak, bu adam olsun' noktasına gelmişti.

Yemeği yerken genel olarak üçü de sessizdi. Gece zaten konuşmayı çok tercih eden biri değildi, diğerleri de yemek yerken konuşmamaları konusunda katı kurallarla yetişmişlerdi.

Yemek bittikten sonra bulaşıkları yıkama zahmetine girişmeden tekrar salona geçmişlerdi oturmak için. Hilal onları daha da zora sokmamak için direkt abisinin yanına geçerken Gece de onların karşısındaki kanepeye geçmişti.

Süleyman kardeşini sahiplenircesine kolunun altına aldığında o da buna ayak uydurmuş ve başını abisinin göğsüne yaslamıştı.

"Siz ne konuştunuz ben mutfaktayken?"

"Hiç," diye cevap verdi abisi uzatarak. Çok bir şey konuşmuş olmasalar da bahsetmek istemiyordu.

Karşısındaki ikiliye bakarken Gece'nin aklına kendi kardeşi gelmişti. Buradan gittiklerinden beri onunla telefonda bile olsa doğru düzgün konuşamamıştı.

Yalandan bir öksürükle kendisinin pek de farkında değilmiş gibi görünen ikiliye kendini fark ettirdi. "Ben artık kalkayım."

Hilal, abisinin hiçbir itirazda bulunmadığını görünce kendisi de bir şey demeye girişmedi. Sadece Gece'yle birlikte o da ayaklandı. "Ben seni geçireyim."

İkisi birlikte salondan çıkıp dış kapıya ilerlediler. "Abim çok zorladı mı seni?"

"Hayır, daha fazlasını bile beklerdim."

Hilal Gece'nin söyledikleriyle rahatlayarak dışarıya derin bir nefes verdi. "İyi bari." Kapıyı açtı ve Gece'nin çıkması için bekledi. "Görüşürüz."

Gece, Hilal'in beklemediği şekilde onu belinden kavrayıp dudaklarına ufak bir öpücük bıraktı. "Görüşürüz," dedi gülümseyerek.

Hilal hala beklemediği bu öpücüğün etkisindeyken Gece merdivenlerden inip uzaklaşmıştı bile.

🌙

Gece, arabasına yaslanmış şekilde sevgilisini bekliyordu. Bugün sabah erkenden Süleyman gitmiş ve iki günlük ambargo son bulmuştu. Normalde ikisinin de sabah erkenden dersi olduğunda Hilal'i kendisi bırakıyordu ama abisinin gelmesi bunu da değiştirmişti.

Şimdi de Hilal'i bırakmak için onun gelmesini bekliyordu. Daha önce olsa şu an sigara içiyor olurdu ama ameliyattan sonra bu da değişmişti. Sesini azıcık yükseltmesinde bile acıyan boğazına zarar gelmemesi için bırakmak zorunda kalmıştı.

Sonunda yan apartmanın kapısının açıldığını duyduğunda kafasını kaldırıp kimin geldiğine baktı. Beklediği gibi Hilal'di. Arabaya yasladığı kalçasını oradan ayırdı ve aralarındaki mesafeyi onunla beraber kapattı.

Hilal onun yanına gelen sevgilisinin anında boynuna sarılırken o da kollarını beline dolamıştı. “Günaydın,” dedi kıza gülümserken.

“Günaydın.”

Beraber arabaya bindiklerinde Gece direkt motoru çalıştırmış fakat arabanın ısınmasını beklemek için hareket etmemişlerdi. “Abin çok erken mi çıktı?” diye sordu Gece.

“Evet, beni uyandırmamış hatta,” diye cevap verdi homurdanarak. “Sabah işbaşı olduğunu biliyorum ama en azından beni uyandırabilirdi.”

“Kıyamamıştır.” Zira onun yerinde kendisi olsa, ki kimi zaman olmuştu, o da Hilal’i uyandırmaya kıyamazdı.

“Bakıyorum da hemen savunuyorsun kayınbiraderini,” dedi Hilal keyifle. Abisi ve sevgilisinin birbirine ısınması en çok istediği şeylerden biriydi.

Gece onun sorusuna cevap vermek yerine sadece gülümsedi ve el frenini indirerek arabayı hareket ettirdi.

Yolculukları hep olduğu gibi sessizdi. Özellikle de sabahın körü olması ve Hilal’in henüz uykusunu açamamış olması da bunda etkiliydi. Az daha oturduğu koltukta uyuyakalacaktı.

En sonunda Hilal’in ineceği yere, fakülteye, geldiklerinde Hilal önce esnedi, daha sonraysa yavaş hamlelerle kemerine uzandı. Ama o bunu yapana kadar Gece uzanıp bunu onun yerine yapmıştı. Hilal teşekkür etmek yerine zaten ona doğru eğilmiş sevgilisinin dudaklarına ufak bir öpücük bıraktı. Bu öpücük onun da enerjisini yerine getirirken arabadan inmek için hareketlendi. “Hayırlı işler.”

Arabadan inip kapısını kapattı ve arkasına bakma gereği duymadan ilerledi. Gece ise o gözden kaybolana kadar gitmemeyi kendine adet edindiği için onun uzaklaşmasını izliyordu. Kız tam binadan içeri girecekken sinir bozucu bir mahlûk ona yaklaşıp onunla gülümseyerek konuşmaya başlamıştı.

Bir erkek, onun sevgilisiyle, gülümseyerek konuşuyordu.

Kan beynine sıçrarken az daha arabadan inip o adama dalacaktı. Neyse ki Hilal onu kendisinden uzaklaştırmıştı da bunu yapmasına gerek kalmamıştı. Hilal arkasını dönüp ondan uzaklaşan adama tiksinen bakışlarıyla bakarken Gece de kendisine yaklaşan bu adamı daha önceden gördüğünü fark etmişti.

Hilal’le gülümseyerek konuşmaya çalışan bu adam Kıvanç’tan başkası değildi.

Gece sadece derin bir nefes aldı ve tüm sinirlerini o nefeste yatıştırdı. Hilal zaten binadan içeri girmişti, burada daha fazla durmasına gerek yoktu. O yüzden motorunu hiç durdurmadığı arabanın gaz pedalına basarak oradan uzaklaştı.

 

🌙

 

Bu bölümden sonra artık finale iyice yaklaştık, en fazla 30. bölüm olur hatta orayı bile görür müyüz ondan da emin değilim.

Süleyman ve Gece'nin ilişkisi sizce de mükemmel değil mi? Gece sadece sorulara cevap veriyor falan.

Şimdilik çok çok öpücükkk <3

Bölüm : 20.01.2025 19:40 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...