21. Bölüm

Seni Diliyorum

uranüs
justtbirisii

Sabahtan beri yaptığım tek şey, bir sınavdan çıkıp öbürüne girmekti. Her ne kadar sınavlarımın çoğu metin yazma üzerine de olsa, günde bir sınavdan fazlası bünyeye fazla geliyordu.

Neyse ki, akşam eve gittiğimde sevgilimi görecek olmamın düşüncesi bile bana iyi geliyordu.

Fakülteden çıkmış durağa doğru giderken birden çalan telefonumla duraksayıp kenara geçmek zorunda kaldım. Gece arıyordu.

"Alo?"

"Çıktın mı?"

"Çıktım da, sen niye aradın? Bir şey mi oldu?"

Ahizeden gelen gülme sesi benim de gülmeme sebep olmuştu. "Bir şey olmadı. Ben de şimdi çıktım, biraz beklersen ben alayım seni diyecektim."

"Tamam, beklerim ben."

"Görüşürüz o zaman."

"Görüşürüz."

Telefonu kapatıp geri montumun cebine koydum ve fakültenin hemen önündeki otobüs durağında beklemeye başladım. Otobüsü beklemiyor olsam da beklemek için en müsait yer burasıydı.

Elimdeki telefonla uğraşarak vakit öldürürken çok geçmeden önümde korna çalan siyah arabayla Gece'nin geldiğini anlamıştım. Onu çok bekletmemek ve trafiği sıkıntıya sokmamak için hızlıca arabaya bindim.

Dışarısının soğuğu ve ayazının yanında arabanın içi sıcacık olduğu için girdiğim an mayışmıştım.

"Kemerini tak," diyen Gece'nin uyarısı ile oturduğum yerde doğrulup emniyet kemerini taktım.

Yolculuk sessiz geçmişti genelinde. Sadece Gece almamız gereken bir şey olup olmadığını sormak için konuşmuştu ve ben de olmadığını söylemiştim. Normalde çok konuşkan biri olmama rağmen araba kullanırken dikkatini dağıtmak istemediğimden sessizce oturuyordum.

Çok da uzun olmayan bir yolculuğun sonunda eve vardığımızda Gece arabayı park edecek müsait bir yer bulmuş ve motoru durdurmuştu. Peş peşe arabadan indik. "Kime gidiyoruz?"

Bu gece yılbaşı olduğu için neredeyse her gece olduğu gibi beraber geçirecektik. Yeni yıla nasıl girersen öyle olacağına inananlardandım ve sevgilimle girmek istemem çok da beklenmedik bir şey değildi.

"Sana gidelim," diye cevapladı sorumu Gece.

Beraber benim dairemin olduğu apartmana girdik ve merdivenleri çıkarak dairenin olduğu kata geldik. Ben çantamın içinden anahtarı bulmaya çalışırken Gece de duvara yaslanmış, benim kapıyı açmamı bekliyordu.

Sonunda anahtarı bulup kapıyı da açtığımda beraber eve girdik. Ben üzerimi değiştirmek için odama giderken Gece de direkt mutfağa geçmişti. "İstersen sen de evine git de üzerini değiştirip öyle gel," dedim içeri geçerken Gece'ye.

"Yemeği yedikten sonra giderim," dedi ve sadece montuyla çantasını çıkartıp yemek yapmak için mutfağa girdi.

İşlerimi hızlıca halledip Gece'nin yanına gittiğimde onun çoktan kollarını sıvamış ve malzemelere girişmiş olduğunu gördüm. "Niye beni beklemiyorsun ki başlamak için? Anlamıyorum bir türlü."

"Yapmayı seviyorum çünkü," dedi önündeki sebzeleri doğrarken.

"Ee, ne yiyoruz bu gün şefim?"

"Türlü, ama tavuk etlisinden. Malum, kırmızı etin kilosu olmuş kaç lira."

Alayla dediği şeye güldüm ve yemek yapmakta ona yardım etmek için ben de bir şeyleri doğramaya başladım.

"Yemekten sonra bir şeyler mi izlesek?" diye sordum önümdeki biberleri doğrarken.

"İzleriz. Senin aklında var mı bir şeyler?"

"Aslında şöyle yılbaşı temalı filmlerden birini izleyebiliriz."

"Sen seç istediğini, ben zaten sana uyarım," dedi omuz silkerek.

Onun bu uysal halleri bende onu yanaklarını sıka sıka sevme isteği uyandırıyordu. Hatta onun herhangi bir şey yapmasına gerek kalmadan yanaklarını sıka sıka sevmek istiyordum.

Aslında, bunu yapabilirdim de. Her ne kadar şu an yemek yaptığımız için yapamayacak olsam da daha sonra yapmayı aklımın bir köşesine not ettim.

Yemeği bitirip pişmesini beklerken ben de ne izleyebileceğimize bakıyordum. Bir sürü film ve yorum okuduktan sonra Bir Şans Daha diye bir filmde karar kılmıştım. "Bunu izleyebiliriz bence," dedim telefon ekranını Gece'ye gösterirken.

"Dediğim gibi, ben her türlü sana uyarım."

Az önce aklıma not ettiğim şeyi hatırlayarak telefonumu eşortmanımın cebine koydum ve Gece'nin dibine girdim. Ne olduğunu pek anlamışa benzemese de sesini çıkartmıyordu. Ellerimi yanaklarıma yerleştirip sıkıştırdığımda gülmüştü. "Ben de öpeceksin zannetmiştim."

"Onu da yaparız," dedim ellerimi yanaklarından çekip ensesine sararken. Sonraki saniyedeyse bir şey diyemez haldeydim çünkü dudaklarımız kenetlenmiş haldeydi.

Nefeslerimiz tükenene kadar birbirimizi öptükten sonra dudaklarımızı ayırmış fakat aramızdaki mesafeyi açmadan öylece durmaya devam etmiştik. Burnuma gelen hafif yanık kokusu beni biraz olsun gerçeğe döndürmüştü. "Gece," dedim hala düzene girmeyen nefeslerimin arasından.

"Hm?"

"Yemeği yaktık galiba."

Gülerek başını geriye attı ve tek elini belimden çekerek az ilerimizde olan ocağa uzanıp kapattı. "Oldu mu?"

"Evet."

Ellerimi boynundan çektim ve bedenimi de ondan ayırmaya çalıştım. Ama belime sıkıca sarılmış kolu buna izin vermiyordu.

"Bu kadar acıktığını bilseydim daha çabuk hazırlanacak bir şey yapardım," dedi gülerek.

"Dalga geçebilirsin ama bu benim yemek yemek istediğim gerçeğini değiştirmiyor," diye homurdandım.

Boynumdan öptükten sonra belimdeki elleri beni serbest bıraktı. "Peki balım. Sen otur ben de tabakları koyup geliyorum."

Onu dinleyip masaya geçtim ve yemeği tabaklara koyup masay getimesini bekledim.

Yemeğimizi yiyip bulaşıkları da topladıktan sonra Gece üzerini değiştirmek için evine gitmiş ve ben de filmi ayarlamaya koyulmuştum.

Ben filmi açıp koltukta onu beklemeye başlamışken kapının çalınma sesi bu bekleyişi başlamadan bitirmişti. Koşup kapıyı açtım ve onu içeri buyur ettim. "Hoş geldin."

"Hoş buldum."

Beraber salona geçtiğimizde filmi başlattım.

Film bittiğinde ben neredeyse uyuyacak durumdaydım ama gözlerimi zar zor açık tutuyordum. Yeni yıla onun kollarında girmek elbette güzeldi ama uyumak istemiyordum.

"Uykun varsa uyu," diye fısıldadı Gece kulağıma. Fısıltısı dahi ninni gibi gelse de direnecektim.

"Hayır, uyumak istemiyorum, en azından önümüzdeki yirmi dakika boyunca."

"Nasıl uyanık tutabiliriz o zaman seni?" Elinin biri saçlarımla oynayıp diğeri de bel oyuntımu okşarken mayışmamak imkansızdı aslında.

"Böyle olmadığı kesin," dedim iyice mayışmış halde.

"Dönsene bana," dedi ama benim hareket etmeme kalmadan kendisi beni ona çevirmişti.

Niye olduğunu sormama kalmadan dudaklarıma kapanan dudakları bana cevabı vermişti.

Saat tam 00.00 olduğunda yeni yılı kutlamak için atılan havai fişekleri duyana kadar öptük birbirimizi. Ve böylece, yeni yıla girebileceğim en iyi şekilde girmiştim; onunla.

"Yeni yıl için ne diliyorsun?"

"Seni," diye cevap verdi soruma. "Seninle olmayı."

"O zaman dileğin gerçekleşti bile," dedim tekrardan dudaklarına uzanırken.

🌙

Sabah uyandığımda Gece'yi yanımda bulamamıştım. Neden burada olmadığını sorgulayacakken holden gelen sesler bir nebze beni kemdime getirmişti.

Dün gece beraber uyumak için salondaki kanepeyi açmış ve öyle uyumuştuk. Gözlerimi ovuşturup yattığım yerdeb kalktım ve seslerin kimin olduğunu çözmeye çalıştım.

Seslerden biri, abimindi.

Hızla salondan çıkıp kapının olduğu yere geldiğimde Gece'yi abimle konuşurken, hatta daha çok abimi ona bağırırken bulmuştum.

"Ne oluyor burada?" diye sorarak ikisinin de beni fark etmesini sağladım.

Hatta daha doğrusu, üçünün.

Abimin arkasındaki annemi yeni fark etmiştim.

İşte şimdi sağlam sıçmıştım.

 

🌙

 

Veee kestik!

Oy ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

Şimdilik çok çok öpücük <3

Bölüm : 16.01.2025 12:05 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...