Güneş ile beraber evime gelmemizin üzerinden neredeyse bir saat geçmişti ve o bu bir saat boyunca durmadan konuşmuştu. Ben de çok geveze biriydim, kabul ediyordum ama Güneş'inki başka bir seviyeydi
Çalan telefonum ile Güneş'in sözleri yarıda kesilmişti. Kimin aradığına baktığımda abim olduğunu görmüştüm.
"Sen bekle burada, ben bakıp geliyorum hemen."
Salondan çıkıp odama girdim ve kapıyı kapattım.
"Sen sabahtan beri neredesin de açmadın telefonunu?"
Sabahtan beri telefonuma abimden olan bir sürü arama düşmüştü ama hiçbirini açmamıştım. Üstelik abime içinde bulunduğum durumu da nasıl anlatacağımı bilmiyordum.
Derin bir nefes aldım ve her şeyi anlatmaya karar verdim. Eninde sonunda öğrenecekti ne de olsa.
"Abi, kızmayacaksan bir şey söyleyeceğim." Sesimin içime kaçtığından şüpheli olsam da abimden gelen tepki beni duyduğunu göstermişti.
"Güzelim, ben ne zaman kızdım sana?"
"Ama... Bu biraz daha farklı." İçime çektiğim derin bir nefesten sonra direkt söylemiştim. "Sevgilim var."
Ortadan kurumuş çalı yuvarlandığına emindim.
"Tamam, ben medeni bir insanım."
Abimin gelen ilk tepkisinin daha çok kendisiyle konuşur gibi olması beni az daha güldürecekti. "Adını söyle, siciline bakacağım."
"Sen görevini kendi çıkarları için kullanmayacak meslek etiğine saygılı bir insansın, yapmazsın."
Abimin tekrardan derin bir nefes çektiğini duydum. "Nasıl biriymiş, anlat bakalım şu çocuğu. Sabahtan beri aramalarıma dönememene değer miymiş, göreyim."
Gülümseyerek abime Gece'yi anlatmaya başladım. Tabii parkta tanıştığımız kısmı biraz es geçmiştim. "Bugün de o yüzden meşguldüm işte," dedim ameliyatından bahsederken.
"İyi, geçmiş olsun. Yine de sen bana bir isim soy isim söyle, ben bir baktırayım."
Abimin durumdan ne kadar hoşnutsuz olduğunu bildiğim için çok fazla üstüne gitmeden ona istediğini verdim ve biraz daha konuştuktan sonra telefonu kapatıp geri salona, Güneş'in yanına geçtim.
"Ne konuştun bu kadar saat? Patladım sıkıntıdan."
Güneş anladığını belirten bir ses çıkarttı. "İyi de niye öyle kaydettin ki abini?"
"İsmi Süleyman, ben de o yüzden öyle kaydettim." dedim omuz silkerek. "Neyse, boş ver sen abimi. Bir şeyler izleyelim mi?"
"Sen karar ver, misafir olan sensin."
🌙
Kapı zilini çalıp açılmasını beklerken bir yandan da olduğum yerde sallanıyordum. Son iki haftadır bu eve kendi evimden çok geliyordum. Özellikle de Gece'nin annesi ve kız kardeşi gittikten sonra daha sık gelmeye başlamıştım.
Kapı açılıp arkasından Gece çıktığında kocaman gülümseyerek boynuna sarıldım. Sonra da hızlıca geri çekilip ayakkabılarımı çıkarttım ve içeri girdim.
"Hoş buldum," dedim yanağından öperken.
Gece, ameliyatın üzerinden neredeyse on gün geçmesine rağmen hala tek kelime etmemişti bana karşı. O ilk konuştuğunda ben lanet olsun ki odada değildim ve sonrasında da konuşma terapileri dışında hiç konuşmamıştı. Bu beni üzse de ona olabildiğince belli etmemeye çalışıyordum. Çünkü konuşmuyorsa mutlaka bir sebebi olmalıydı. Ben de çok irdelemek istemiyordum.
Kabanımı ve atkımı çantamla beraber vestiyere bıraktıktan sonra salona, Gece'nin yanına gittim. Koltukta oturuyordu ve beni gördüğü gibi gelmem için kollarını açmıştı. Bu teklifi asla reddetmeyeceğim için hızlıca kollarının arasına girdim.
Gece başını boynuma gömüp oraya bir öpücük bıraktığında huylandığım için hafifçe kıkırdamış ve geri kaçmıştım.
Konuşmak için sarılmamızu sonlandırması gerekmesi anlık bir boşluğa düşmeme sebep olmuştu.
Sorusuna sadece baş sallayarak cevap verdim. "Neyse, boş ver onu da nasıl geçti günün, onu anlat."
"Okula gittim, oradan da hastaneye, randevuya. Sonra da eve geldim ve seni bekledim. Sen ne yaptın?"
"Okula gittim, dersten canım cıktı ve yanına geldim. Bu kadar."
"Acıktıysan yemek yapmıştım, hazırlayabilirim."
"Olur," dedim onunla beraber ayaklanıp mutafağa giderken.
Yemek zaten hazırdı, sadece ısıtıp tabaklara koymak gerekiyordu. Onu da ben yaparım diyerek Gece'yi masaya oturtturmuştum.
Isınan yemeği tabaklara koyduktan sonra masaya yerleştirdim ve ikimiz için de birer çatal ve kaşık koydum. "Ellerine sağlık şimdiden, çok güzel kokuyor."
Onun gülümsemesinde eriyip gitmek yerine önüme döndüm ve yemeğimi yemeye başladım.
Yemek her zamanki gibi sessiz geçmiş ve mutfağı toparladıktan sonra bir şeyler açıp izlemeye karar verdik.
Ben ne izleyeceğime bakarken Gece de annesi aradığı için içeride onunla konuşuyordu. Yani, konuşuyor muydu emin değildim ama gördüğüm kadarıyla annesi görüntülü değil, normal aramıştı.
En azından biriyle konuşması iyi de olsa, o kişinin ben olmasını isterdim.
Sessizliğinden rahatsız değildim, sadece konuşabilecek durumda olup da konuşmaması canımı sıkıyordu. İster istemez bir sıkıntı olduğunu düşünüyorum.
İçeriden kapının açılma ve geri kapanma sesi geldiğinde ben de izleyecek bir şey seçmiştim.
Gece salondan içeri girip yanıma geldi ve beni kolları arasına aldı. Direkt göğsüne sinmiş ve huzurla gözlerimi kapatmıştım. Bir yandan saçlarımı okşarken bir yandan da dudakları arasında geziniyordu.
Beni kendinden nir miktar uzaklaştırdığında çatılmış kaşlarını gördüm. "Bir sıkıntın mı var?"
"Nereden çıkarttın bir sıkıntım olduğunu?"
Kafamda ne diyeceğimi düşündüm bir süre. Yalan söylesem anlardı, o yüzden direkt doğruyu söylemeyi tercih ettim.
"Aslında... Konu seninle alakalı." Ne olduğunu anlamadığı hala gevşememiş kaşlarından belliydi. "Neden benimle hiç konuşmadın?"
Direkt sorduğum sorunun onu şaşırttığını mimiklerinden okuyabiliyordum. Bir şeyler anlatmaya kalksa da ellerini tutup indirerek ona engel oldum.
"Beni yalnış anlamanı isttemiyorum, veya seni zorladığımı da düşünme lütfen. Sadece nedenini bilmediğim için merak ediyorum. Bunun için sana gönül koyacak değilim elbette ama istemesem de bu durum beni üzüyor."
Gece, ellerinden birini ellerimden kurtardı ve yanağıma koydu. Orayı yavaşça okşadıktan sonra yüzümü kavradı ve kendine yaklaştırdı. Dudakları dudaklarımı bulurken ben de anında ona karşılık vermeye başladım. Yavaşça, aceleci davranmadan öpüyordu dudaklarımı.
Nefesleriniz tükenenince birbirimizden ayrılsak da alınlarımız birbirine yaslı kalmıştı. Gözlerim hala kapalıyken onun dudağıma vuran nefesini hissediyordum.
"Seni seviyorum," dediğini duydum o an. Gözlerim şaşkınlıktan açılırken yüzüne bakmak için geri çekildim.6
Sesi hafif çatallı çıkıyor olsa da kimse ondan ameliyat olur olmaz mükemmel bir ses ve diksiyonla konuşmasını beklememişti zaten. Ben de beklememiştim. Açıkcası tek beklediğim şey, konuştuğunu duymak olmuştu.
İçimdeki sevinci ona yansıtmadan sadece boynuna sarıldım ve yüzümü oraya gömdüm. "Ben de," dedim yüzüm boynuna gömülü olduğu için boğuk çıkan sesimle. "Ben de seni seviyorum."
Geri çekilmeme rağmen kollarım hala boynuna dolanmış haldeydi. "Ama hala soruma cevap alamadım."
"Sesim yüzünden," dedi fısıltıya benzer bir tonda.
"Sesinde bir şey yok, Gece. Kimse senden bir anda mükemmel konuşmanı beklemiyordu sonuçta."
"Bilmiyorum, sonuçta ben de sesimi en son on beş sene önce duydum ve... Sanırım beklediğim bu değildi."
Hem kendine hem de bana yaptığı itiraf onu biraz olsun rahatlatmış gibiydi.
"Normal bir şey bu, ilk defa duydun sonuçta sen de sesini. Ama lütfen benimle konuş."
"Konuşacağım," dedi yüzüme düşen bir tutam saçı kulağımın arkasına sıkıştırırken. "Şu anda konuşmaktan daha ilgi çekici şeyler var."
"Neymiş o?" diye sordum sanki ben olduğumu bilmiyormuş gibi.
"Görürsün şimdi ne olduğunu." Yüzünde görmeye alışık olmadığım bir sırıtış vardı. Ve sanırım, bu ifadesine alışmam gerekiyordu.
Dudaklarımız tekrardan birleşirken, ilk hamleyi kimin yaptığını bilmiyorduk.
🌙
Ay ben yiyeceğim Gece'yi çok tatlı yaaaa🫠 Bölümle alakası yok, genel öyle yani.
Ay bu arada yeni kapak nasıl? Ben çok beğendim umarım siz de beğenirsiniz♡
Bir de wp kanalına gelseniz, kitaplar hakkında falan konuşacağım, büyük ihtimalle spoiler da veririm🙂↕️ neyse yani gelin işte
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
6.46k Okunma |
528 Oy |
0 Takip |
32 Bölümlü Kitap |