28. Bölüm

Yıllar Gecikmiş Özür

uranüs
justtbirisii

Sabah erken saatlerde bir sürü kontrol yapmak için beni odadan çıkartmışlardı ve ben akşamüstü olmasına rağmen yeni geliyordum. Zaten üzerimde on gün boyunca uyuduğum ve bunun farkında olmadan uyandığımın bilinci varken bu kontroller de beni yormuştu. Neyse ki her şey temiz çıkmıştı ve en geç bir haftaya kadar taburcu olacağımı söylemişlerdi.

Bir hemşireyle beraber odadan içeri girdiğimde yatağın yanındaki koltukta görmeyi beklediğim üzere Gece'yi görmüştüm. Ama beklemediğim şey, annemi görmekti. Onu gördüğüm gibi donup kalmıştım.

İkisinin gözleri de üzerimdeydi ve tepkime bakıyorlardı. Annem yaşarmış gözlerle bana bakarken ben sadece şaşırabiliyordum.

"Anne?" diye seslendim ona sanki gerçekliğini teyit etmek istermiş gibi. Annem ayağa kalktı ve dibime kadar geldi. Bana çok sıkı olmadan dikkat ederek sarıldığında içinde bulunduğum şok daha da büyümüştü.

"Özür dilerim," dedi elleri saçlarıma giderken. "Çok özür dilerim kızım. Ben seni görememişim." Ağladığı boğuk gelen sesinden anlaşılıyordu.

Hemşirenin odadan çıktığını göz ucuyla görürken ben de ona sarıldım karşılık olarak. Çok sıkı değildi sarılmamız ama iyi hissettiriyordu. Uzun zaman sonra, annem gibi...

Annem bana sarılmayı bırakıp yüzümü avuçlarına aldı ve yanaklarımı öptü. "Sen daha fazla ayakta kalma, otur hadi."

Onun desteğiyle beraber yatağa uzandım ve beklentiyle gözlerine bakmaya başladım. Özür dilemişti, ben de zaten onu affetmiştim. Hatta ben en başından ona küsmemiştim, sadece kırgınlıktı ve bir güzel söze geçerdi benim kırgınlığım. Ama onun bana beni sevdiğini söylemesine ihtiyacım vardı. Onca sene annemin ağzından asla duyamadığım, bu yüzden de kendimi asla yeterli göremediğim bir cümleydi bu.

O benden hep kusursuz olmamı beklemişti ama ben sadece sevilmek istemiştim.

"Senin bana neden kızdığını, neden aramıza mesafe koymaya çalıştığını anlıyorum," diye söze başladı annem. "Sen o haldeyken düşünmeye çok vaktim oldu, yalnışımı anladım. Seninle neden uzak olduğumuza yandım. Seninle son konuştuğumuzda bana kızgındın ve bunu düzeltme şansım olmadığından korktum." Son cümlesinden sonra hıçkırıklarıyla sözleri bölünmüştü.

Benim de gözlerim dolarken elimi onunkine doğru uzattım ve tuttum. "Ben sana kızgın değildim ki. Sadece kırılmıştım."

"Olsun, kızım. Ben sana sevdiğimi böyle gösteririm sandım ama senin bunu yalnış anladığını da çok sonra fark ettim. Ben seni hep sevdim, sadece nasıl göstereceğimi bilmedim."

Ağlaması benim de ağlamama sebep olurken Gece daha fazla burada durmasının yalnış olduğuna kanaat getirmiş olacak ki odadan yavaşça çıktı. Biz anne kız beraber ağlaşırken ben annemin beni sonunda anlamış olduğuna seviniyordum bir yandan. Yıllarca onun gözüne girmek için çabalarken onun sonunda beni görmüş olamsından dolayı mutluydum.

"Ben ne yaparsam beni affedersin bilmiyorum ama ne olacaksa yapmaya hazırım. Aramıza benim açtığım o mesafeyi kapatayım istiyorum."

"Sadece benim istediklerimi de benimle beraber sev, anne. Bazen sadece beni sevmen yetmez. Benim kararlarıma da saygı duymalısın. Ben de senden sadece bunu istiyorum, benim kararlarıma karışma."

Annem sadece başını sallayarak onayladı beni. Ondan sonra da ayaklanıp içinde bulunduğum pozisyon el verdiği kadarıyla sarıldı bana. Ben de ona sarılırken kendimi hiç olmadığım kadar huzurlu hissediyordum. İçimdeki yaraları ben önceden sararken şimdi tamamen kapatmıştı. Yarayı sadece açan kapatabilirdi ve annem de içimde açtığı yaraları tek tek iyileştirmişti bana beni sevdiğini söyleyerek.

🌙

Süleyman: Hilal nasıl oldu?

Gece: iyi biraz daha, sabah kontrolleri yaptılar bir şey çıkmadı

Süleyman: Güzel

Gece: ama annenizle konuşmaları iyi oldu mu onu bilemiyorum

Süleyman: Emin ol iyi gelmiştir onlara

Süleyman: Onlar hep böyle, tartışırlar sonra geri barışırlar

Süleyman: Son kavgaları ağır olsa da son olaylardan sonra annem dayanamadı zaten

Gece: belli oluyordu

Gece: onlar konuşuyorlar şimdi, ben odadan çıktım ama öncesinde Duygu Hanım özür diliyordu

Süleyman: Güzel

Süleyman: Sen de çok sırnaşma kardeşime

Gece: yok abi estağfurullah

Gece: zaten kız hasta, nasıl sırnaşayım?

Süleyman: Zaten biz akşam geliyoruz

Süleyman: Seni de çok yakınında görmeyeceğim kardeşimin

Gece: abi farkında mısın bilmiyorum ama o benim sevgilim (Gönderilmedi)

Gece: tamam abi, akşam görüşürüz

🌙

Akşama doğru hava karardığında abim ve nişanlısı Bade abla gelmişlerdi ziyarete. Yarın sabah erkenden gidecek olsalar da burada olmaları, benim için gelmiş olmaları güzeldi. Zaten abimin ben uyunana kadar yanı başımdan ayrılmadığını bilsem de şimdi Bade ablayı da görmek beni mutlu etmişti.

Ufacık hastane odasında yedi kişiydik. Esin ve Enes de gelmişti ve hep beraber sohbet ediyorduk. Ben durumdan rahatsız olmasam da hemşire çok geçe kalmadan refakatçim dışında herkesin gitmesini söylemişti. Refakatçim de Gece olduğu için benim işime geliyordu.

Gerçi abimin nasıl onun kalmasına izin verdiğini hala sorguluyordum ama, neyse.

"Biz kalkalım artık," diyerek ayaklandı abimler. "Zaten senin evdeyiz."

"Benim niye haberim yok bundan?" Gerçekten, neden benden habersiz evimde kalıyorlardı?

"Oldu işte güzelim, öncesinde de ihtiyaç olmadıkça kapısı açılmadı evin."

Benim uykuda olduğum zamanlardan bahsettiğinde sesindeki burukluğu fark edince susmak zorunda kaldım. "Tamam."

Bade abla yanıma gelip çok da sıkı olmayacak şekilde sarıldı bana. Ben de ona sarıldım ve vedalaştık.

"Yarın akşam gideceğiz ama ondan önce tamamen buradayız," dedi gülerek.

"Kurtuluşum yok, desene?" Olayı şakaya vurdukça acısının dibe çökeceğini düşünerek bunu sıkça yapıyordum.

"Görüşürüz yarın."

Çıkarken bana doğru el sallayan kadına ben de el salladım. "Görüşürüz."

Onlardan sonra da sırayla Esin, Enes ve annem kalkmıştı. Onlar gittiğinde zaten bana çoktan uyku batırmıştı.

"Gece," diye seslendim kendi yatacağı yatağı hazırlayan sevgilime.

"Efendim balım?"

"Yatmama yardım eder misin?"

Kolumdaki çatlak hala tam manasıyla iyileşmemişti ve çok zorlamamam söyşenmişti. Ben de kolumdan destek almadan çok zor yatabileceğim için ondan yardım istemiştim. Zaten o da hiç sorgulamadan bana destek olarak yatakta yatar pozisyona gelmemi sağladı.

O da kendi yatağını yapıp dünki gibi benimkinin dibine getirdi ve yattıktan sonra ellerimizi birbirine kenetledi. Karanlık odada seçebildiğim tek şey parlayan gözleriydi.

"Hilal."

"Efendim?"

"Annenle aranızdaki şeye karışmak elbette haddime değil ama, artık iyisiniz değil mi?" Soruyu sorarken çekindiği sesinden belliydi. Bunun için çekinmesine gerek olmasa bile burnunu sokuyormuş gibi olmak istemeyişi dudaklarımın istemsizce yukarı kıvrılmasına sebep oldu.

"İyiyiz. Yani; hala anneme yetemeyişimi unutmadım, hala içimde bir yerlede ukde kaldı ama sanırım bazı şeyler çözüldü." Elimin üzerindeki eliyle elimi okşadı hafifçe. "Ayrıca benimle alakalı olan şeyleri sorarken çekinmene gerek yok, sevgilimsin sonuçta."

Hafifçe kıkırdadı. "Doğru, öyleyim."

Bunun ne kadar hoşuna gittiği söyleyiş şeklinden belli oluyordu. Benim de fazlasıyla hoşuma gidiyordu zira.

"O zaman iyi geceler, sevgilim." Tuttuğum elini kendime doğru getirdim ve üzerini öptüm.

"İyi geceler, balım." Elini çekip benim öptüğüm yerden öptü o da. Dudaklarımız birbirine değmese de değmiş kadar olmuştu böylece.

İkimiz de uykuya dalarken ben o an geride bıraktığımız günlerin aksine belki de hayatımın en huzurlu uykularımdan birine daldığımı düşünüyordum.

 

🌙

 

Son kısımda Gece'nin tam Hilal'in öptüğü yerden öpmesi bende hafif bir dejavu yarattı... (her ne kadar yazmayı bitirsem de kopamıyorum galiba karakterlerimden)

Aradaki text kısmı ne alaka demeyin, çok alakasız olduğunu ben de biliyorum. Sadece kitabın yarı texting olduğunu hatırladım.

Şunu fark ettim; "Kaza" bölümünden sonra kitabın okunmaları düştü. Kitapta kötü olaylar olmasına karşın neden bu kadar ön yargılısınız? Kötü olaylar sonucunu güzel yerlere de bağlayabilir mesela.

WhatsApp kanalına gelmeyi ve beni instagramdan takip etmeyi unutmayın. Alıntı vs paylaşıyorum oralarda da. Ha bir de lütfen oy ve yorum atın, o kadar yazıyoruz bari bunu çok görmeyin.

Şimdilik çok çok öpücükkk <3

Bölüm : 08.02.2025 23:04 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...