16. Bölüm

Artık Telafisi yok

Kafadeniizz
kafadenizz

 

Bu yolun engebeli olduğunu ben ta en başında fark etmiştim . Zorlanacağımı önceden ön görmüştüm de denilebilirdi. Bu yolda çok yıpranacağımı biliyordum. Tek başıma da olsa bir cesaret bu yolda emin adımlarla yürümeye karar vermiştim. ben bu yolu sonuna kadar götürürdüm götürmesine ama önüme ket vuranlar sayesinde artık eskisi gibi değildim.

Pes etmeyi hayatım boyunca hiç sevmemişimdir. Zor da olsa o yolu kendi istediğim yere çevirene kadar bu işi bırakmayacaktım.

Şimdi ise bu adım için canla başla savaş veriyordum.

Hastaneye gelmiştim Aleynanın durumunu öğrenmek için yanına gidemediğim için doktoruyla görüşmeye çalışacaktım. Dedem sayesinde onun ismini, odasını ve gerekli olan şeyleri biliyordum. Hızlı adımlarımla odasına doğru geldiğimde ,önünde oturan insanları umursamadan direkt odanın kapısını çalmıştım. İçeriden bir süre sonra gel sesi duyunca içeriye girmiş ve ardımdan kapıyı kapatmıştım. "Hoşgeldiniz buyurun ?"demesiyle kendimi ona tanıtmıştım .

"Ben mucize Dağhan , Yeni komadan uyanan Aleyna arkadaşım için bilgi almaya gelmiştim. "demem ile beni eliyle oturmam için önündeki koltukları gösterdi.

"Biliyorum dedeniz sizin geleceğinizden bana bahsetmişti, Tam zamanında geldiniz. Çünkü daha demin arkadaşınızı kontrol edip geldim. " demesiyle pür dikkat onu dinlemeye başladım.

"Sizi dinliyorum doktor bey durumu ne ?"

"Mucize hanım, Aleyna hiçbir şekilde bir tepki göstermiyor. Uyandığından beri kimseyle göz teması kurmamış ve kimseyle konuşmamış. " demesiyle neden böyle olduğunu bir süre kendi içimde sorguladım tamam yaşadıklarımız kolay şeyler değildi ki onun yaşadığı şey daha zordu canıyla cebelleşmişti ama aleynayı düşününce bunun olması açıkcası garip geliyordu. Aklımdan bin türlü şey geçiyordu resmen aleyna neden bu kadar kendini kapatmış olabilirdi ki ?

"Sizce de bu normal bir durum değil mi ?" dedim aksini düşünürken.

"Tabiki normal bir durum bunun için zaten gerekli şeyleri yapmaya başladık bile." demesiyle ne yaptığını merak ettiğim için sormaktan alıkoyamadım kendimi.

" Ne yapılacak ?" aklımdan geçen bin farklı soruya rağmen bunu sormakla yetinmiştim .

"Şimdilik onun için bir psikolog ayarladık ve bir süre daha burada olması bizim için iyi olacak!" Doktorun uyarı amaçlı konuşmasıyla ona cevap vermedim açıkcası ona ben değil ailesi karar verirdi. Ben sadece burada dış etmendim.

"Anlıyorum peki psikolojik durumun yanında sağlık durumu nasıl ?"

"O da pek iç açıcı değil açıkcası ama elimizden gelen gayreti göstereceğiz... Tabi bunda aleyna hanımın çabasının da olması gerekiyor !" demesiyle kafamı sallamıştım .

Doktorla bir süre daha konuşup aleyna ile ilgili bütün herşeyi kafamın bir köşesine yer edinmiştim .

Eve gitmek için kendimi ikna etmeye çalışırken bir anda kendimi aleynanın odasının bulunduğu koridorda bulmuştum . Annesi perişan olmuş durumda dışarıda oturmuş ve ağlayarak yanındaki adama sarılarak bir şeyler anlatıyordu. Onları net duyamadığım için merakıma yenik düşerek kafama şapkamı geçirmiş ve onların yanına doğru yavaş adımlarla ilerlemiş ve duvarın arkasına saklanmıştım.

Onları net duymaya başlayınca dikkatimi tamamıiyle oraya vermiştim.

"Ne yapacağız biz halil ? Neden bu kadar saldı kendini ? Uyuşturucuya da başlamış..." deyip kadının ağlamaya başlamasıyla şaşkınca onları izledim . Şaşırdığım konu onun ağlaması değildi. Aleynanın uyuşturucu kullanmasıydı.

"Her şey düzelecek merak etme ." adamın konuşmasıyla bir süre de onu inceliyordum ki kadının bir anda kendine çeki düzen verip sinirle konuşmasıyla şaşkınca ona baktım . Ruh hali çok çabuk değişiyordu .

"Düzelecek hatta ben düzelteceğim, kızımı ittiren o şerefsiz asla çıkamayacak oradan! " diye konuyu babama getirmesiyle sinirlendim. Şerefsiz ?

"Tamam sakin ol konuştun mu Aleyna ile Şikayetçi olacak mı ?" adamın sorusuyla sinirle kadının cevabını bekledim .

"Konuştum! Şikayeçi olmayacakmış , o kızın babası beni ittirmedi diyor !" demesiyle mutlulukla gülümsedim.

Yani artık bir çıkış yolu var...

"Ne ?" adamın şaşkınca konuşmasıyla onları dinlemeye devam ettim.

"Şikayetçi olmayacakmış diyorum neyini anlamıyorsun! Korkutmuşlar kızımı !" demesiyle bu sefer şaşırma sırası bendeydi pardon ?

"Tehdit mi ediliyor diyorsun yani ?" diye adamın kuşkuyla sormasıyla ikiside etrafa bakıp seslerini daha da alçaltmışlardı.

"Tabiki başka ne olacak ? Hayatı çok güzel yediği önünde yemediği ardında başka bir sıkıntısı var birisi tehdit ediyor onu ! Onunla konuşup bu kararından vazgeçirmeye çalışacağım o adamın kızıma yaptıkları yanına kalmamalı !"

Kadın konuşmasına gözümü devirirken aynı zamanda sinirime hakim olmaya çalışıyordum . Yediği önünde yemediği ardında diye kızı iyi mi oluyordu yani ? Hiç mi sormamıştı kızım senin ne derdin var diye ? Kendime hakim olamayıp kadına ağzının payını vermemek için sessizce oradan ayrıldım.

Hadi bakalım hanımefendi ey mi yaman bey mi hodri meydan !

...

Dedem yanımızdaki eve çağırdığında onun yanına gitmiştim. Şuan ise çalışma masasında oturmuş video izleyerek kahve içiyorduk. En küçük ayrıntı bizim için önemliydi.

"Benim düşmanlarım çok fazla ! Ama son zamanlarda pek bir olay yaşamadım? yani bilemiyorum kim çekti bu videoyu ?" Dedemin sorusuyla düşünceli bir şekilde bende ona cevap verdim.

"Bilemiyorum ki ? Senin aksine benim düşmanım yok!" dedim ona ters ters bakarak.

"Ne ? Ne bakıyorsun öyle ters ters ne malum Vedat'ın veya senin düşmanın olmadığı ? Hemen beni suçlama !" demiş ve gözlüğünü takarak tekrar videoyu izlemeye başlamıştı. Kimdi bu videoyu çeken ?

"Babamın duruşmasına sayılı günler kaldı o zaman kanıtlayamazsak bir dahaki duruşmayı beklemek zorunda kalacağız " dedim üzgün bir ses tonuyla

Babamın daha fazla içeride kalmasını istemiyordum .

"Babanla aranızda ne geçti bilmiyorum ama yanına gitmemen onu çok üzüyor neden onu ziyarete gitmiyorsun ?" dedemin sorusuyla içim burkulmuştu.

"Gitmek istemiyorum. " dedim kesin ve net sesimle.

"Ne oldu yaşlı başlı adamı merak ettiriyorsunuz ? Anlatın biriniz . "

"Git babama sor o anlatsın !" demem ile tersçe bana bakmıştı.

"Babası kılıklı !" demesiyle ona güldüm . Herkes beni babama benzetirdi . Bu düşünce burnumun direğini sızlatırken gerçekler yine yüzüme çarpmıştı. O benim babam değildi ki !

"Bak şimdi ne oldu da suratın asıldı yine ?!"

"Bir şey yok ya düşünüyordum sadece ." dedim bende ağlama isteğimi geri göndermeye çalışarak.

"Ne düşünüyordun ? Söyle dedene ?" demesiyle " Hiç !" diyerek onu geçiştirmeye çalışmıştım. Bu konu hakkında kimseyle konuşmak istemiyordum. Bu bir sır olarak kalmalıydı. Zaten burada çokta kalıcı değildim babam hapishaneden kurtulduktan sonra kendi hayatımı kuracak ve buradan çekip gidecektim . Gerçek aileme de bir şey söylemek istemiyordum. Galiba bu yolda kendi başıma ilerleyecektim .

Dedem videoyu izledikten sonra düşünceli ses tonuyla konuşmasıyla dikkatimi ona verdim .

"Mucize bu arkadaşlarından biri çekmiş olmasın bu videoyu ? " diye sormasıyla bir süre düşündüm.

Aleyna sabah öğrendiğim kadarıyla şikayetçi olmayacaktı yani o koymamış olabilirdi peki ya lara ? İşte o beni düşündürüyordu . Bir tarafım onun ihanetini kabul etmezken diğer tarafım o olabilir bunu göz ardı etme diyerek bas bas bağırıyordu. Zaten başka kimse bilmiyordu ki orada olacağımızı ...

Bütün oklar Larayı gösterirken sakin olup düşünmeye devam ettim . Her şeyi düşünüp ona göre onu suçlamalıydım yoksa bu işin geri dönüşü olmazdı .

...

Dedemle bir süre daha muhabbet etmiş ve Laraya buluşmak istediğime dair bir mesaj atmıştım . Bilmiyorum belki ondan şüphelenmem yanlış birşeydi ama yapacak başka çarem yoktu. Bu yüzden onunla yüzleşmek için buluşmam gerekiyordu...

Yakın bir yer tercih ettiğim için yürüyerek kısa sürede buluşma yerimize ulaşmıştım. Geldiğim yer bizim çocukluğumuzun geçtiği büyük park alanıydı burada az buz zaman geçirmemiştik larayla.

İleriye doğru parkın içini incelediğimde laranın da gelmiş olduğunu görmüştüm.

Yanına varıncaya kadar aklımda söyliyeceklerimi toparlamaya çalıştım ama bu pek mümkün olmadı.

"Selam !" yüksek sesle elimi kaldırmış ve ona selam vermiştim. Neden bunu yaptığım konusunda hiçbir fikrim yoktu ! Stres galiba kafama vurmuştu. Ya onu boş yere suçluyorsam!?

Lara ise garipçe bana bakmış ve " Hoşgeldin ." demekle yetinmişti.

Beraber bir banka oturduğumuzda ikimiz de bir süre konuşmamıştık, çünkü o benim konuşmamı bekliyor olmalıydı .

Ki onu buraya apar topar çağırmam onda fazlaca merak uyandırmış gibi duruyordu. Birazdan neden onu çağırdığımı soracağından emindim .

"Ne için buraya çağırdın beni ?" Ve tam olarak beklediğim soru gecikmedi.

"Nasıl söyliyeceğimi bilmiyorum Lara ama söylemek durumundayım. " dedim ve telefonumu cebimden çıkardım . Lara bir şey söylemeden öylece beni izliyordu.

Hızlıca o günün video kaydını açıp telefonu laraya uzattım . Lara video başlar başlamaz onun şaşırmasını bekledim ama şaşırmadı bu içimdeki kuşkuyu büyütürken. Dikkatlice onun tepkilerini izledim .

Normalde bu videoyu kim çekmiş diye şaşırması gerekmez miydi?

Lara videonun tamamını bile izlemeden telefonu bana geri uzattı ve etrafı incelemeye başladı . Bu beni sinirlendirirken. Hırsla ona döndüm.

"Sen yaptın!" diye bağırdığımda lara hızlıca bana dönmüştü.

"Mucize o sesini kıs !" diyerek sinirle konuştuğunda itiraz etmeyişi beni hayal kırıklığına uğrattı .

"Sen ne kadar kalleş bir insansın ! Yetmedi mi yaptıkların ! " diye bağırarak ayağa kalktığımda bir yanım hala onun itiraz etmesini istiyordu .

Ben o kadar sinirle konuşurken Laranın umursamadan etrafı incelemesi beni dahada fazla öfkelendiriyordu. Bir anda beni kolumdan çekiştirirek ilerletmesiyle şaşkınlıkla baka kaldım .

İlerideki bir evin bahçesine beni soktuğunda kolumu ondan çekmiş ve o daha ne olduğunu anlamadan yüzüne tokatı geçirmiştim. Lara kafası yana düşünce bir süre öylece durmuş ve gözlerini kapatmıştı.

"Mucize şuan haklı olmasan yapıştırırdım bir tane ama dua et ki haklısın !" dedi ve sinirle gözlerimin içine baktı.

Tam ona cevap verecekken tersçe bana bakmış ve sözümü kesmişti.

"Kes sesini de önce beni dinle ! Evet o videoyu ben çektim! " diyerek itiraf etmesiyle, onu dinlemeden saçına yapıştım. İyi halt yemişti bir de dinleyecekmişim, oldu!

Her türlü işten yalanla dolanla sıyrılan biri tabiki her şeye hazırlıklı olurdu!

"Babam senin yüzünden o hapishanede ! Geberteceğim kızım seni !" Bağırarak konuşmuş ve saçını kopartırcasına çekmiştim .

Tabi çok uzun sürmeden bir anda kendini benden kurtarmış ve beni tüm gücüyle ittirmişti.

Kendimi yerde bulunca canımın acısıyla sinirim daha çok tavan yapmıştı. Kaşlarım çatık bir şekilde ona bakarken O da aynı şekilde bana bakıyordu .

"Mucize ! Yeter ! Dinle dediysek bir dinlemeyi bil "

"Ne dinleyeceğim seni ? itiraf etmedin mi ben çektim diye ! Nerde videonun devamı ?" demiş ve tekrar ona atak yapmıştım ki söyledikleriyle olduğum yerde kalakalmıştım.

"Babamda !"

"Ne !?" Ne demek babamda ? Aydın amca da mı bu işin içindeydi yani !

"Mucize lütfen sakin ol ve beni dinle babamın adamları her hareketimi babama bildiriyor anlıyormusun beni !" demesiyle doğru mu söylüyor diye bir süre yüzünü inceledim.

Galiba doğruyu söylüyordu. Bu durum peki beni neden bu kadar çok hayal kırıklığına uğratmıştı ki ?

Babam aydın amcaya çok güvenirken neden o da bu işin içindeydi ?

"Anlat o zaman yoksa babandan hesap sormaya giderim!" demem ile hızlıca kafasını sallamıştı.

"Anlatacağım ama etraf sıkıntılı !" demesiyle bir süre düşündüm ve bizim evimiz konuşmak için en uygun yer olarak aklıma gelmişti.

"Tamam bizim eve geçelim " demem ile itiraz etmeden kafasını sallamış ve eve doğru yol almıştık.

...

Eve geldiğimizde benim odama geçmiş ve kapıyı ardımızdan kapatmıştım. Lara üzerindeki montu çıkarıp kenara koyduğunda onun hareketlerini inceliyordum. Sıkıntılı bir şekilde yatağımın üzerine kendini attığında bende karşısındaki çalışma masamın sandalyesini çekip oturmuştum.

Konuşması için sinirle gözlerinin içine bakarken içimden de sabrımı daha fazla sınamamasını diliyordum. Çünkü öfkem gittikçe kontrol edilemeyecek bir hale geliyordu .

"Tamam bakıp durma öyle anlatacağım !" Demiş ve gözlerini benden kaçırmıştı.

Hiç konuşmadan ona bakıyordum. Çünkü bu gergin ortamda ne diyeceğimi bilmiyordum.

"Öncelikle özür dilerim. " Demiş ve yüzünü elleriyle kapatmıştı. Hareketlerinden dolayı onun yaptığına kesin ve kes emin olmuştum .

" Mucize nereden başlıyacağımı bilmiyorum ama o kayıdı ben çektim. " Ellerini yüzünden çektiğinde gözlerini dolu görmek beni daha da üzmüştü. Herşeyin yanı sıra hayal kırıklığı çok ağır basıyordu.

Öfkeli olan yanım şimdi yok olmuş ve ne diyeceğimi bilemeyecek bir halde ona bakıyordum. Yaşadığım büyük bir hayal kırıklığıydı.

" O gün senin yeni gelen kızla yani bigeyle takıldığını ve benide görmezden geldiğini görünce dayanamadım ve bir plan yaptım ama yemin ederim aklımda böyle bir son yoktu!"

Elleri kollarını hızlı hızlı hareket ettirirken duygularını aşırı derecede yaşıyordu. Bana kendini kanıtlamak istercesine anlatıyordu.

"O gün sadece Aleyna ve sen kavga edecektin. Ben videonun içinde olmayacaktım bile! " Demesiyle hala onu anlayamıyordum. Neden böyle bir şey yapmak istiyordu ? Nasıl bir psikolojiye sahipti ve böyle bir şey düşünüyordu!

"Neden böyle bir şey istedin Lara. Yani ben ve Aleyna kavga edince ve sen bunu videoyu çekince eline ne geçicekti ?" Sinirlenmeden sorduğum soruya ben bile şaşkındım.

Şuan larayı bu söylediklerinden sonra saldırmam gerekirken içimden hiçbir şey yapmak gelmiyordu.

" Sadece arkadaşının ben olduğunu anla diye." Demesiyle şok geçirdim.

"Lara Salakmısın sen?" diye sordum şaşkınca

" Bak olay tam olarak böyle olmayacaktı. O aralar her şey üst üste geliyordu ve sende beni o kadar yılın üzerine beni anında silince kendime yediremedim anlıyormusun beni ? Sana asla kötü bir şey yapmayacaktık. " diyerek ağlamaya başlamasıyla tepkilerine karşılık veremiyordum.

"Videoyu paylaşacak mıydın ?" Şaşkınlığımı bir kenara bırakıp merak ettiğim soruları sorarken kendimi garip hissediyordum.

"Paylaşmıyacaktım sadece seni tehdit edecektim. " Üzgün sesine belki bu olanları yaşamasam inanırdım.

" Ne ile tehdit edecektin ? Bir videodan mı korkacaktım Lara ben ? Ne diyecektin Aleyna mucizeyi bir güzel dövdü mü diyecektin insanlara?" Diye sorduğumda suçlulukla kafasını eğmiş ve kafasını sallamıştı.

"Yapmazdım bunu ama planım bu yöndeydi. Kimseye göndermezdim videoyu sadece tehdit edecektim o kadar özür dilerim" demesiyle garipçe ona baktım.

" Senin psikolojik sorunların mı var kızım nasıl bir kafadasın sen ?!" Kendime hakim olamayarak sesimi yükselttiğimde direk gözlerime bakmıştı.

"Bir de utanmadan bunu söyleyebiliyormusun lara ? Senin yaptığın bir plan yüzünden Aleyna belkide ölebilirdi."

"O onun salaklığı benim değil ! Planda böyle bir şey yoktu !" bu sözleriyle daha da sinirlenirken kendime hakim olmak adına ayağa kalktım.

" Sen ne kadar pislik bir insansın ya !" karşısına geçerek yüzüne eğilmiş ve sinirle konuşmuştum.

Odamın kapısı aniden açılınca arkamı dönmüştüm. Karşımızda Meyrayı görünce bir kaç saniye ona baka kalmıştım. Sırtında çantasıyla soluk soluğa kapının oradan ikimize baktığında bağırışımdan dolayı yanımıza geldiğini anlamıştım.

"Abla iyimisiniz ?" Meyranın sorusuyla kendime gelirken hemen kendime çeki düzen vermiştim.

"İyiyiz ablacım! Okuldan mı geldiniz ?" dedim sakince

"Evet abla da sen neden bağırıyordun ?"

"Yok bir şey ablacım, Lara ablanla aramızda olan bir şey ! Hallediyoruz öyle değil mi lara ?" dedim bende olayı kapatmaya çalışarak.

"Aynen " diyerek öylesine oda geçiştirmişti. Kafasını eğmiş yere bakıyordu ve asla kafasını kaldırmıyordu. Yaptığı ve yaşattığı hiçte kolay şeyler değildi. Bir zahmet pişman olsun . Bu olayın sonuçları herkese dokunmuştu çünkü.

"Tamam o zaman ben odamdayım ödevlerim var . He bu arada ispiyonlamak gibi olmasın ama tolga eve gelmedi geç gelirim ablamada söyleme sakın dedi !"

"Ne demek ablama söyleme nereye gidecekmiş ?" kaşlarımı çatmış ve ona bakmıştım.

"Bilmiyorum abla karakola gidecek galiba ."

"Ne yapacak bu saatte karakolda bu çocuk ?! Başını belaya mı soktu yoksa ? " sinirle karışık telaşla konuştuğumda telefonumu montumun cebinden çıkartmış ve direkt tolgayı aramıştım.

Evin içinde turlarken aynı zamanda ise telaştan parmağımı ıssırıyordum. Bir kaç çalıştan sonra telefon açıldığında ilk konuşan tolga olmuştu.

"Efendim abla ?"

"Nerdesin sen ?" sertçe konuştuğumda bir kaç saniye telefondan ses gelmemişti. Meyra karşımda el kol hareketi yaparken bir yandan da onun ne anlatmaya çalıştığını anlamak için çabalıyordum.

' Benim söylediğimi söyleme!' Meyranın kısık sesle konuşmasıyla ona kafamı salladım onaylar anlamda.

"Abla dışarıdayım arkadaşlarla takılacağız . Niye aradın ? " Rahat bir şekilde konuşması beni şaşırtmıştı normal bir zamanda meyra bana söylemese belkide bu ses tonundan dolayı ona inanırdım.

" Canlı Konum at bana !"

"Abla ne alaka ?" şaşkınca sormasıyla bunu asla beklemiyor olmalıydı.

"Nerede olduğunu bilmek istiyorum tolga bana konum at ! Yoksa dedeme söylerim seni !" demem ile sinirle of çekmişti.

"Meyra salağı mı söyledi !" demesiyle gözümü devirdim.

"Neyi ? " dedim salağa yatarcasına

"Abla bilmemezliğe yatma ya ! " Demesiyle hiç duraksamadan tekrardan konum istemiştim.

"Of abla karakoldayım !Oldu mu ?"

"Niye karakoldasın tolga ?" diye sordum bende hiç vakit kaybetmeden .

"Abla... Kimse duymuyorsa söyliyeceğim." demesiyle içime kurt düşerken aynı zamanda da lara ve meyradan uzaklaşarak camın kenarına gittim.

"Dinliyorum . "

"Abla senin bu Gerçek ailenden Erdem diye bir adam var ya ! O beni karakola çağırdı . Oğlu burada çalışıyormuş benimle birşey konuşması gerekiyormuş!" demesiyle gözlerim kocaman açılmıştı. Yok artık!

 

Bölüm : 02.02.2025 19:23 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...