
Gözlerim sarsıntıyla birlikte yavaş yavaş açılırken kendimi sersem gibi hissediyordum. Kafam içi bulanıktı resmen, gözlerim tamamen açılıp bilincim de yerine geldiğinde arabanın içinde olduğumuzu fark etmiştim. Bir dakika bir dakika arabanın içi mi ? Gözlerimi kocaman açıp yerimden hızla doğrulduğumda şaşkınlıkla kalakalmıştım. Kafamı sağa çevirip baktığımda diğer bir şaşkınlığım ise yanımda bezgin bir şekilde bana bakan Laraydı.
Laranın benimle birlikte burada olmasına şaşırmıştım ama en çok şaşırdığım olay ağzının ve ellerinin bağlı olmasıydı! Kendime hakim olamayıp şaşkınlıkla “Laraa! “ diyerek bağırdım.
Benim bağırışım sayesinde ön koltukta oturan şoför ve Aykut’un dikkatleri anında bana kaymıştı.
“Sonunda uyandı uyuyan güzel !” İtici bir şekilde konuşmasını umursamamaya çalışmak benim için bir hayli zor olmuştu. Lara'nın ağzındaki kalın bezi çözmeye çalışırken, aynı zamanda da onlara söyleniyordum “Onu niye bağladınız ya ! Hatta onu niye kaçırdınız , İstediğiniz ben değil miydim” sesimin kısık olması, birazdan hüngür hüngür ağlamamın habercisiydi.
Benim yüzümden birilerinin zarar görmesi en son isteyeceğim şeydi. Bu kişi nefret ettiğim kişi bile olsa bunu asla istemezdim.
“Birincisi Rahat dursaydı bunu yapmak zorunda olmazdık. İkincisi ise arkadaşın bence seni çok seviyor seni bırakmamak için elinden geleni yaptı! Ha Elinden geleni derken mecazi anlamda söylemiyorum! ” Dediğinde istemsizce durmuş ve ona bakmıştım . Dikiz aynasından bana gülümseyerek bakmasıyla , gözyaşlarıma hakim olamadım, kafamı hafifçe eğdim ve Lara'nın yüzüne bakamadan ağzını çözmeye devam ettim.
Lara'nın ağzını çözüp ellerine geçtiğimde Aykut'un sertçe konuşması üzerine durmuştum. “Elleri kalsın ! Yoruldum tekrar bir olay yaşamak istemiyorum .”
Onu umursamadan bu sefer ellerini de çözdüm. “Benden bu kadar korkma bence !” Lara'nın alayla konuşmasıyla Aykut buna karşılık olarak tersçe bakmıştı. Kendimi durduramadığım için usul usul gözyaşlarım yanaklarımdan süzülürken bir yandan da onların atışmalarını izliyordum. Bunların ben baygınken ne yaşadıklarını şimdiden acayip merak etmiştim.
Lara beni fark etmiş olmalı ki anında kaşlarını çatmıştı. “Niye ağlıyorsun lan !” diye bağırdığında , sadece bu durumun içine onu da soktuğum için “Özür dilerim.” Diyebildim o ise bu söylediğime gözlerini devirdi. “Bakma sen şu salağa ya !” Diyerek sitemle konuşmayı da eksik etmemişti tabiki.
“Duyuyorum seni keçi !”
“Çokta önemsiyordum şuan biliyor musun!” Laranın alayla konuşmasına ters olarak yüzünde tek bir mimik oynamıyordu. Sanki ezeli düşmanıyla konuşur gibi bir soğuk kanlılık vardı üzerinde.
“Sen fazla sınırlarını zorlamasan mı artık ?” Aykut dikiz aynasından öyle bir bakıyordu ki! Anlatamam.
Anladım ki Aykut'un da ondan pek bir farkı yoktu. Bence Bunlar önceden tanışıyor olmalıydılar yoksa bir kaç saatte nasıl ezeli düşman olabilirlerdi ki ?
Şu durumda olmasam bunlar tam birbirlerini bulmuşlar derdim ama maalesef o zaman bu zaman değildi.
Bir anda aklıma dank edenlerle kafamı hızlıca dışarıya çevirdim. Etrafı gördüğüm an şokla ağzım açılmıştı biz Urfadaydık!
”Ben kaç saattir baygındım!” Diye şaşkınca Laraya sorduğumda, bir kaç dakikadır durmadan akan gözyaşlarım anında kesilmişti.
“Kış uykusuna yattın lan !” Diye bana bağırdığında şaşkınlığımın yerini bu sefer sinir almıştı. ”Bilerek yattım ben değil mi !” Diyerek ona karşılık verdiğimde o da cevabını asla geciktirmemişti.
“Bilerek yat yatma bu o kadar saat uyuduğunu asla değiştirmiyor !”
“13 saatten beridir mi uyuyorum ?” tahmini bir rakam sallamıştım.
Mahcupça sorduğumda Aykut'un gülme sesini duymuştum. Eğer arabayla bu yolcuğu yaptıysak benim o kadar saattir uyuyor olmam gerekiyordu bunu biliyordum ama emin olmak için sormaktan kendimi alıkoyamamıştım. İnşallah o kadar değildir.
“He bir de o kadar saat yatsaydın ! Arabayla değil uçakla geldik ! “ dediğinde uzun süre uyumadığıma sevinsem de belli etmemiştim. Çünkü eğer sevinirsem Lara beni arabadan atabilirdi.
“Geldik !” Diyerek arabanın durmasıyla, geldiğimiz yere bakmıştım. Kapının girişinde yazanlarla bir kaç saniye neden buraya geldiğimizi sorguladım. "Spor salonu mu ?"
Küçüklüğümden beridir Urfaya gelir giderdik ama daha önce hiç böyle bir yere geldiğimi hatırlamıyordum. Bizi nereye getirmişti bu adam ?
“Bunlar bizi buraya neden getirdi?” Lara konuştuğunda kafamı bilmiyorum dercesine sallamıştım.
"Sakin olun ve inin tamam mı ?" Aykut bizim tedirgin olduğumuzu fark etmiş olmalıydı. Bir kaç saniye arkasını dönüp bize bakmış ve oyalanmadan sıkıntılı bir şekilde arabadan inmişti. Arabada sadece Lara ve ben kalınca "Lara niye geldin buraya ya !" diye sitemle konuştum. Erdem beyin bize zarar vereceğini düşünmüyordum ama onun yerine başka biri bizi kaçırmış olsaydı galiba Laraya karşı vicdanım asla susmazdı.
"Seni bırakamazdım Mucize ." önceden olsa bu söylediklerinin üzerine ona sarılır ve bir çok kez onu sevdiğimi söylerdim ama şimdi yapamıyordum. Kırgınlığım ağır basıyordu.
Arabanın camı tıklatıldığında ikimizde birbirimize son kez bakıp araçtan inmiştik. Yanımızdaki korumalarla birlikte tabiri caizse sürü misali ilerliyorduk.
Lara yanımda ilerlerken bir anda elimi tutmasıyla ona bakmıştım. Bir kaç saniye duraksasam da anında kendime gelip yoluma devam ettim. İçimde fırtınalar koparken dışımdan hiç bir şey hissettirmeden yürümek beni gerçekten zorluyordu. Şimdi o adamla karşılaşınca ne tepki vermem gerekiyordu ki ? İkilemde ve bilinmezliğin içinde olmak beni çok yoruyordu. Tek temennim bu sürecin çabuk ve iyi bir şekilde sonuçlanmasıydı.
***
Odaya girdiğimizde Erdem bey oturduğu yerden kalkmadan bize bakıyordu. Bakışları beni heyecanlandırırken kendimi toparlamak için üstün bir çaba sarf etmeye çalışıyordum. Gözlerimi kaçırıp laraya baktığımda ağzı açık bir şekilde ona bakıyordu . İyi de niye bu kadar şaşırmıştı ki ? Yoksa Onu tanıyor muydu?
"Hoş geldiniz hanımlar buyurun oturun !" Erdem beyin konuşmasıyla gözlerimi ona çevirmemek için kendimi tuttum. Ona bakınca çok tedirgin oluyordum. Sanki gözlerime iyice baktığı an her şeyi anlayacak gibi hissediyordum .
Bana dikkatli bir şekilde baktığını farkettiğim an yanaklarımın ısınması bir olmuştu.
" Derdin ne senin hayırdır ? " Lara oturmadan direkt konuya girmesiyle erdem bey sonunda benden gözlerini alabilmiş ve ona bakmıştı. Ben ise sanki buradaki konu beni ilgilendirmiyormuş gibi etrafı inceliyordum .
"Derdim belli benim " demesiyle
"Yaşından başından utan be !" diye Lara'nın sertçe karşılık vermesiyle başta tepkisine şaşırsam da aklıma dank edenlerle gözlerimi yumdum. Ben bu kıza durumu çok yanlış açıklamıştım! "Millet seni iyi biri sanır ! İçin çürümüş senin !" Lara'nın kolunu çaktırmadan sıktırdığımda susması için resmen yalvaracak kıvama gelmiştim. Ben bu kıza hangi akla hizmet bu şekilde anlatmıştım ki ! Çenesi düşmüştü resmen !
Erdem beyin şaşkınca bir bana bir de Lara'ya bakmasıyla utançtan yerlere yatacaktım. "Eee Siz ona bakmayın, O öyle demek isteme-..." diyerek olayı toparlamaya çalıştığımda, Lara buna engel olmuştu. " Ben yanlış bir şey söylemedim! Sen demedin mi bana bu adam bana takıntılı, psiko-..." panikle onu susturmak için elimle ağzını kapattığımda, bir yandan da Lara'ya kapa çeneni dercesine bakıyordum . Bu kız, bugün beni burada rezil etmeden çıkmayacaktı. bunu çok net anlamıştım.
"Hiç olmayacak zamanda, o çenenin bağı kopuyor Lara ! " Sadece onun duyabileceği şekilde dişlerimin arasından sinirle konuştuğumda 'Ne var, ne dedim? 'dercesine bana bakmıştı . Erdem bey yavaşça oturduğu masadan kalkmış ve bize doğru yavaş adımlarla gelmeye başlamıştı. Elimi anında Lara'nın ağzından çekmiş ve dik bir konumda onu izlemeye başlamıştım.
"Demek mucize beni, sana takıntılı, psikopat diye anlattı !" Ağzımı açıklama yapmak için açmıştım ki anında eliyle beni susturmuştu.
"Daha neler anlattı benim hakkımda merak ettim şimdi?" dediğinde hızla kafamı Lara'ya çevirdim. Bakışlarımdan ne anlıyordu bilmiyorum ama şuan içimden geçirdiğim tek şey ' Hele bir konuş seni boğarım ' cümlesiydi.
İnşAllah bunu bakışlarıma da aktarabilmişimdir !
Lara bir kaç saniye bana bakmış ve hızlıca tekrardan erdem beye dönmüştü. "Değil misin ? " diye sorduğunda gözlerimi devirip içimden sabır çektim . Bugün bu ikisi beni burada öldüreceklerdi. Acaba şuradan sessizce sıvışsam yokluğum fark edilir miydi ?
"Bilmiyorum öyle miyim mucize !" diye erdem beyin sorduğu soruyla hafifçe yutkunup gözlerinin içine baktım. Ne diyecektim şimdi Hayır desem yalan söylemiş olur muyum ?
"Bizi buraya kadar zorla getirdiğinizi hatırlatmak isterim, belki böylelikle sorduğunuz sorunun cevabını kendiniz bulabilirsiniz!" Lara'nın konuşması üzerine, buraya geldiğimiz geleli ilk defa ona hak vermiştim.
"Ben seni değil de sanki sen benim adamlarımı zorlamış gibi duruyordun oysaki !"
Erdem bey ellerini arkasında birleştirmiş ve önümüzde bir sağa bir sola yavaş adımlarla ilerlemeye başlamıştı. Şimdi düşününce de adamın haklı olduğunu var sayabilirdik. Ben baygınken zavallı Aykut'un yaşamadığı şey kalmamış gibi duruyordu.
"Neyse ne biz burada durmak istemiyoruz ! Mucizenin dedesi Ali bey burayı anında bulur. Bize karşı hiç şansınız yok !" Lara'nın tehdit ederek konuşması erdem beyi hiçte etkilemiş gibi durmuyordu. Tam karşımızda durup bize üstten üstten baktığında gülüp gülmemek arasında gelip gidiyordu.
"Tehdit ettiğini bu seferlik görmezden geleceğim çocuk ! sizi bir süreliğine evimde ağırlamak isterim." dediğinde Lara ile aynı anda kaşlarımızı çatmıştık. Yok biz istemeyiz ! Teşekkürler.
"Niyeymiş o ?" diye Lara'nın benim adıma konuşmasıyla anında onu destekler bir şekilde kafamı salladım. Gerçekten niyeymiş o ?!
"DNA testi sonuçlanana kadar misafirim olacaksınız ." dediğinde bu sefer kimseye izin vermeden ben konuştum .
"Size o testi yaptıracağımı kim söyledi ? O testi kesinlikle yaptırmayacağım "diye kendimden emin bir şekilde konuştum.
"Test yapıldı sadece sonuçlanmasını bekliyoruz mucize ." dediğinde şaşkınlıkla ağzım açılmıştı. Nasıl yani ? Hangi ara testi yapmış olabilirlerdi ki !
"DNA testi ne alaka ?" Lara'nın da kafası karışmış olmalı ki ? Anlamsız bir şekilde ikimize bakıp duruyordu. Dur Lara şu şoku atlatıp sana geri dönüş yapacağım !
"Mucize sana minik bir detayı söylemeyi unuttu galiba. Takıntılı ,psikopat olan kişi onun biyolojik babası olabilir !" Lara'nın şaşkın bir şekilde bana bakmasıyla omzumu silktim ve hafifçe gülümsedim. Ne var canım her gün olan şeyler bunlar !
"Mucize ne diyor bu adam, doğru mu söyledikleri ?" diye Lara'nın bana hitaben konuşmasıyla kafamı olumlu anlamda salladım . "Lara sonra sana detaylıca anlatacağım ." Lara ise bunun üzerine bir şey söyleyecek gibi olmuş ve sonrasında bakışlarımdan dolayı bundan vazgeçmişti. Kaşlarını çatıp erdem beye bakmaya başladı.
"Şimdi sizinle bir anlaşma yapacağız "
"Niye yapacakmışız ki seninle anlaşma ! Biz buradan derhal gitmek istiyoruz zaten istediğini elde etmedin mi neden bizi hala ısrarla burada tutmak istiyorsun?" diyerek sertçe konuştuğumda, gözlerini bana öyle bir dikmişti ki yutkunmadan edememiştim.
"Mucize sen bazı şeyleri daha idrak edemedin herhalde !" diyerek sakin bir şekilde konuşmuş ve aynı zamanda da üzerime doğru yürümeye başlamıştı. Bu adam beni son derecede geriyordu. Acaba ben bu adamı çok mu hafife almıştım?!
"DNA testi sonuçlanana kadar hiç bir yere gitmeyeceksiniz ! Sonuç çıktığında ise ancak benim kızım değilsen o adama geri dönebilirsin ! Anlatabildim mi ?" diyerek tam karşımda durmuş ve gözlerimin içine bakıyordu. Ne yapacağımı bilemez halde bende onun gözlerinin içine bakarken çok farklı şeyler hissediyordum.
"Ya değilse ? Bu kadar yaptığınız şeye değecek mi ? " Lara'nın konuşması ve aramıza girmesiyle kendimi anında toparlamıştım. Erdem beyi göğsünden ittirmiş ve beni arkasına almıştı.
"Hiç olmazdan, kızım için çabaladım diyebilmeliyim. "
Bir şey söylemişti ama tam olarak anlamamıştım. Bizden bir kaç adım gerileyince lara da önümden çekilmişti "Size diyorum ?" diyerek tekrardan Lara'nın konuşmasıyla erdem beyin ne dediğini onun da anlamadığını fark etmiştim.
"Onu o zaman düşünürüm. Şimdi evime gideceğiz ve siz de bana eşlik edeceksiniz ! Ailemin yanında hiçbir saygısızlık istemiyorum . DNA testinden kimsenin haberi yok siz sadece bize misafirliğe gelen kişilersiniz anladınız mı ? Hiçbir şey kesinleşmeden kimseye umut vermek istemiyorum ! Bu yüzden ağzınızdan çıkanları en az iki kez düşüneceksiniz ." dediğinde Lara'nın alayla gülmesiyle ikimizde ona bakmıştık.
"Tehdit edildiğinde tikim başlıyor benim ! Tikim ne diye sorarsanız söylenenin tersini yapmak " Laranın sinirle konuşmasıyla onu onaylar anlamda kafamı salladım .
"Asla dediğiniz şeyi yapmayacağız erdem bey, o eve gideceğimize sokakta yatarız daha iyi! " Kendimden emin bir şekilde konuşurken erdem beyin hiç umursamaz tavrı beni sinirlendirmişti. Kendime hakim olamayıp işaret parmağımı tehdit eder bir şekilde erdem beye sallamıştım "Hiçbir kuvvet beni sizin evinize götüremez !"
Bir daha o eve gitmek mi Asla !
***
"Daha daha nasılsınız kızım ?" diye karşımdaki kadının gülümseyerek konuşmasıyla istemsizce Larayla göz göze gelmiştik. Kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu. Gözlerimi kaçırıp anında karşımdaki kadına baktım.
"İyiyiz efendim siz nasılsınız ?" Diye gülümseyerek onu cevapladığımda yanındaki erdem beyin bakışıyla gözlerim bir kaç saniye ona kaymıştı. Bana bakarak gülümsemiş ve önündeki kahveden keyifle bir yudum almıştı.
Hay ben o yüksekten konuşan çenemi ! Adam allem etmiş kallem etmiş bizi evine getirmişti. Biz ise bunu karşılığına ne mi yapmıştık ? Tabiki de Hiçbir şey !
Ya sabır çekerek tekrardan gerçek annem olacak kadına baktım. Geldiğimiz geleli sevinçten çıldıracaktı. Tam bir misafirperverdi. Gerçi şimdi sevgi annemde yaşasaydı aynı onun gibi davranırdı...
"İyiyiz biz de ne güzel sürpriz oldu bu böyle ya !"
"Yaa gerçekten de öyle oldu!" Lara geldiğimiz geleli ilk defa konuşmuştu. Bu durumdan benim kadar en az o da rahatsızdı. Bu zaman dilimine kadar Lara'nın acayip inatçı bir insan olduğunu düşünürdüm ta ki bu adamla tanışıncaya kadar!
İnatçılık sıralamasında ali dedem birinci, ikinci ise bu erdem beydi !
Lara'nın tekrardan konuşmasıyla bakışlarım onu bulmuştu. "Erdem beyin misafirperverliği tuttu."
Benden çok bu kızın erdem beyle uğraşması normal mi ?
Erdem bey tam bir şey söyleyecekken ahu hanım gülerek sözünü kesmişti. "Öyledir, misafiri sever benim eşim. Şey sizin karnınız açtır ben hemen size bir şeyler hazırlayayım. Erdem sen de iki dakika mutfağa gel benimle!" diyerek uyarı niteliğinde konuşmasıyla Erdem bey kaşını kaldırıp ben ne alaka dercesine ahu hanıma bakmıştı. Bu durum istemsizce gülmeme neden olmuştu. Demek ki erdem beyin de korktuğu birileri varmış !
"Bizim dinlenebileceğimiz bir oda var mı ? Malum kaçırıldık!" umursamaz bir şekilde laranın konuşmasıyla gözlerimi kocaman açarak ona bakmıştım.
"Ne kaçırıldınız mı ? Nasıl, kim kaçırdı sizi?" Ahu hanım ayaktayken aniden şaşkın bir şekilde laraya dönmüştü. Erdem beye baktığımda sinirle gözlerini kapatmıştı.
"Şey buraya gelirken bir kaç olay atlattık da erdem bey bizi kurtardı sağ olsun." diyerek durumu toparlamaya çalışmıştım .
"Ay kıyamam ben size " diye üzerimize doğru yürümüş ve bir anda ikimize birden sarılmıştı. Ne olduğunu anlamaz bir şekilde larayla öylece kalakalmıştık. Öyle bir sarılıyordu ki ! İçimdeki duygulara hakim olamıyordum. Ayrıca neden böyle güzel kokuyordu.
"Çok korktunuz mu ?" diye sorduğunda yanımdaki Lara'nın ahu hanımdan kurtulmak için uğraştığını gördüğüm an sessizce gülmüştüm.
"Eğer böyle sarılmaya devam ederseniz galiba siz bize kıyacaksınız ahu hanım!" Lara'nın konuşmasıyla ahu hanım aceleyle bizden ayrılmıştı.
"Ay pardon çocuklar !" demiş ve o da gülmüştü.
"O yabanidir biraz sarılmayı sevmez !" dediğimde hala Lara'nın bu haline gülüyordum. Bana tersçe bakmasıyla gülmemi durdurmaya çalışmıştım.
"Ben size misafir odasını hazırlayayım birazcık bekleyin olur mu kızlar ?" diyerek ahu hanım yanımızdan hızlıca ayrılmıştı.
Erdem bey ile yalnız kaldığımızda ortam resmen buz kesmişti. Bu adamın aurası bizi geriyordu.
"Mucizeden beklemiyorum ama sen biraz cingöz bir insansın şimdiden güzelce uyarayım kaçmayı aklınızın ucundan bile geçirmeyin !" Lara tam erdem beyin söylediklerine karşılık verecekken İçeriye tekrardan ahu hanım girmişti. Bu durum karşısında derin bir soluk bırakarak söyleyeceklerini yutmuştu . Bence erdem bey haklıydı.
"Haydi kızlar geçin biraz odanıza dinlenin. Ben yemek olunca sizi çağırırım" demesiyle ikimizde onu onaylayarak aynı anda ayağa kalmıştık. Lara hızlı adımlarla ahu hanımın arkasından ilerlerken ben ise Erdem beyin önünden geçerken aniden durmuştum. Neden durduğumu kendi kendime sorgularken, bana gülümsemesiyle , hızlıca kendime gelmiş ve onların olduğu tarafa aceleyle yürümeye başlamıştım. Bu adam benim kalbimi hızlandırıyordu.
Odaya geldiğimiz anda ahu hanım dinlenmemiz için bizi yalnız bıraktı. Geniş odanın büyük yatağına kendimi attığımda hiç oyalanmadan sırt üstü uzanmıştım. Benim aksime lara ise pencerenin önüne gelmiş ve dışarısını inceliyordu.
Daha demin erdem beyin söyledikleri aklıma gelince hızla yerimden doğrulmuştum. "Lara aklımdan geçenleri düşünmüyorsun değil mi ?" dediğim anda bana dönmüştü.
"Senin aklından geçeni nereden bileceğim ben mucize ?"
"Ama ben bakışlarından bir şeyler anlıyorum, inşallah yanılıyorumdur lara." gülümseyerek bana bakmasıyla "Hayır ya! "demiş ve kendimi sırt üstü geri yatağa bırakmıştım.
Lara bu halime hafifçe gülümsemiş ve yatağın yanındaki koltuğa oturmuştu. "Kızım ben bu adamın dedikleri üzerine burada oturursam çıldırırım. Ben babamın bile dediklerine uymayan bir insanım tanımadığım bir insanın dediklerini mi uygulayacağım! Hayatta olmaz ! Fıtratıma aykırı."
"Lara bak sabret dedeme bir konumumuzu atabilirsek kaçmamıza gerek kalmayacak."
"Ya at mesajını, atma demiyorum da ben onları bekleyemem!" demesiyle gözlerimi devirdim.
"Sen git lara o zaman o kadar kolaysa ! " buradan kaçması imkansız gibi bir şeydi . Burada ne kadar koruma olduğunun farkında değil miydi. Evden adımını attığımız anda paket olurduk. Ben artık bu adama daha fazla rezil olmak istemiyordum .
"Seni bırakıp nasıl gideyim ben salak !" Sinirle konuşmuş ve sırtını rahat bir şekilde tekli koltuğa yaslamıştı.
"Of neyse ne de sen şu DNA olayını anlat ! Ne iş, ne oluyor ?" diye sorduğunda bende aynı şekilde yerimde doğrulup sırtımı yatağın başlığına yasladım . Ciddi konulara adım atmıştık, bence artık bazı şeyleri saklamama gerek yoktu. Çünkü ortada benim hatam olan hiçbir şey yoktu! Hepsi büyüklerin yaptığı hatalardı ve bu hataların temeli ise benim hayatımın üzerine yapılan bahislerden oluşuyordu. Aslında gerçekten ciddi anlamda bazı şeyleri düşünürsem hayatımın ipleri birilerinin elinde olması can sıkıcı bir durumdu. Hiçbirinin haberi olmadan oynadıkları her bahis onları değil beni çıkmaza sokuyordu. Bilmiyorum bunu bir gün fark ederler miydi ? emin değilim ama emin olduğum tek şey o bir gün, bu yakın zamanlarda değildi.
Düşüncelerimden uzaklaşıp bir kaç kez öksürerek boğazımı temizlemiştim. "Anlatacağım ama kimsenin haberi yok ! " dediğim an tersçe bana bakmıştı. "Tamam bakma öyle anlatacağım ama bölme beni !" anında kafasını sallamıştı.
"Şimdi olay şöyle başladı. Babam 'senin yüzünden' hapishaneye girdikten bir süre sonra onu ziyaret etmek için yanına gitmiştim. Babam bana orada bir mektuptan bahsetti..."
...
Laraya olan biteni anlatmayı bitirdiğimde derin bir nefes bırakıp "İşte böyle oldu ve şimdi de buradayız! " diyerek cümlemi tamamlamıştım.
Eksiksiz bir şekilde baştan sona her şeyi ona anlatmıştım. Tolganın mektubu saklamasından, benim mektubu bulup uyur gezer bir halde onların evine gittiğimi , Abim olacak o adamla tanışmamızı içimde biriken ve kimseye anlatamadığım her şeyi laraya anlatmıştım.
Anlatmak beni bir bakıma rahatlatmışken benim aksime lara hiçte rahatlamış gibi durmuyordu. Şaşkın gözlerle bana bakmaya devam ederken dayanamayıp ' Ne var ' dercesine ben de ona bakmıştım.
"Kızım kendine gel ya !" diye sitemle konuştuğumda sonunda şoktan çıkabilmişti.
"Ben Vedat amcayı çok seviyordum lan ! Hatta babamdan çok seviyordum . " dediğinde anında seslice " Ne alaka ?" diye sormuştum.
"Bu zamana kadar saklamışlar senden bir de ne alaka diye soruyor musun ?" diye konuştuğunda kaşlarımı çatmıştım. "Lara anlattığım şeyleri başka yerinden mi anlıyorsun ? Bu konuda eleştirileri kaldıramıyorum , farkında mısın bilmiyorum ama beni bu yaşıma kadar o adam büyüttü. Bir dediğimi iki etmedi! Şimdi kusura bakma da sevgi annemin yaptığı bir hatadan dolayı ben babamı suçlayamıyorum. İster buna salaklık de istersen de başka bir şey ! Ben yediğim kaba tükürenlerden değilim."
"Sana öyle bir şe..." Laranın konuşmasını kesen şey kapının sertçe açılmasıydı. Yerimde irkilirken aniden ikimizin de bakışları açılan kapıya kaymıştı. Gelen kişi erdem beydi.
"Aşağıya gelin yemek hazır!" dediğinde sesinin önceki konuşmalarından daha farklı olduğunu hissetmiştim. Kaşları neden durup dururken çatılmıştı? Yoksa? Tabi ya benim konuşmalarımı duymuş olmalıydı. Yoksa biraz önce bana gülümserken, neden bir anda öfkeli bir hale bürüne bilirdi ki ?
"Kapıyı çalabilirdiniz erdem bey, müsait olmayabilirdik!" dedim sakin bir ses tonumla. Bu adamı da kırmak istemiyordum. Neden hiç kimse de bir şuç bulamıyordum ki ?
"Pardon babanla olan konuşmalarını mı böldüm." dediğinde konunun ne ara buraya geldiğini sorguladım.
"Öyle bir şey demedim."
"Mucize bir şeyi çok merak ediyorum. Bu anlattıklarına göre bu kadar iyi bir baba ne gibi bir suç işlemiş olabilir ki ? Senin yerlere göklere sığdıramadığın o baban bir karıncayı ezdiği için hapishanede olacak hali yok ya? " Dedikleri bir bir kulaklarımda çınlarken bir anda sinirim tavan yapmıştı. Bu adam hangi hakla bunları söyleye biliyordu ? Yerimden bir hışımla kalkmış ve onun karşısına geçmiştim.
"Siz hangi hakla bunları söyleyebiliyorsunuz erdem bey ?!" diye öfkeyle ona sesimi yükselttiğimde Lara da hızlıca yerinden kalkıp yanımıza gelmişti.
Babamın cezasını ben keserdim başkası değil!
"Soru soruyorum neden bu kadar sinirlendin ? Ayrıca yanlış bir şey de söylediğimi düşünmüyorum sence de öyle değil mi Lara ?""
"Beni karıştırmayın ya !" diye Lara yanımdan sessizce konuştuğunda ona asla bakmamıştım.
"Bakın erdem bey ! Size ilk ve son kez bu cümleleri kuruyorum. Babam suçlu olduğu için değil, bu yanımda gördüğünüz kızın, pis oyunları yüzünden hapishanede ! " diye sinirle konuştuğumda alayla gülümsemiş ve tekrardan kaşlarını çatmıştı.
"Ben ne alaka ya !" diye sitemle lara'nın konuşmasıyla sinirle ona " Kes sen sesini !" diyerek bağırdım. Bu durum karşısında aniden ağzına sahte bir fermuar çekip sahte anahtarını gözümün içine bakarak fırlatmıştı.
"Tamam tamam senin melek babana toz kondurmayız !" demiş ve arkasını dönüp gitmişti. Sinirle olduğum yerde tepindiğimde, öfkemin geçmesini umarken bu hiç bir işe yaramamıştı.
Karşımdaki kapının hala açık olduğunu görünce sertçe kapıyı tutup kapattım. Kapıdan çıkan gürültülü ses ile Lara'nın "Oha !" sesi birbirine karışmıştı.
Sakinleşmek için soluk alıp verirken aklıma gelen düşüncelerle hiç düşünmeden konuştum . "Kaçacağız buradan ! "
Yeter be !
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 10.01k Okunma |
770 Oy |
0 Takip |
24 Bölümlü Kitap |