21. Bölüm

Kesit

Kafadeniizz
kafadenizz

Diğer bölümden kısa bir kesit

İyi okumalarr

 

...

Telaşlı bir şekilde İki elimi de kaldırmış ve istemsizce bağırmıştım. "Ben bir şey yapmadım . O yaptı!" diyerek Lara'yı gösterdiğimde ,üstümüze doğru gelmeye devam eden kızlar ile boşa konuştuğumu anlamıştım. Bunlar bizi geçen gün ki gibi asfalta yapıştırmadan rahat edemeyeceklerdi ben bunu şu an şu dakika anlamıştım. Korkunun ve kaçmanın ecele faydası olmadığını düşünmüş ve kendimi serbest bırakmıştım ki üç dört tane modelli arabaların aniden cadde de acı bir fren sesiyle durmasıyla, Lara ve ben de dahil olmak üzere mahallenin bütün bireyleri hareket etmeyi kesmişti.

"Bunlar kim lan ?" bu gür sesin sahibi tabi ki Seyfi dayıydı. Mahallesine izinsiz giren araçlar onu rahatsız etmiş gibi duruyordu. "Bilmiyoruz ki abi !" Rıza abinin de Seyfi dayıdan bir farkı yoktu. Bu adamlar resmen bu mahallenin ağır abileriydi. Her an saldıracak gibi durmaları beni tedirgin ediyordu ama bir yandan da bana güven veriyordu. Gerçi bana neden güven veriyorsa , sanki adamlar bizi koruyacaktı ! Lara sayesinde gırtlağımıza çökmek için vakit kolluyorlardı resmen !

Düşünüyorum da Bu gelen araçlara şükredeceğim hiç aklımın ucundan geçmezdi, tuttuğum nefesi rahat bir şekilde bırakmıştım. Az daha tertemiz dövülecektik !

Araçlardan inen siyah takım elbiseli adamlarla mahalleyi tedirginlik sarmıştı. Çok kişi olmasa da, Herkes çıt çıkarmadan adamları seyrediyordu.

"Sizden mi bunlar mucize ?" Diye Lara'nın kulağıma doğru fısıldamasıyla Düşünmeden edememiştim. Babamın adamları değildi bundan emindim ama dedemin adamları olabilir miydi ki diye düşünmeden edememiştim ? Yok ya öyle bir şey olsa önceden haberim olurdu !

"Hayır değil . Sizden olabilir mi , Babanın adamları falan ? " diye sorduğumda o da bir süre düşünmüş ve kafasını olumsuz anlamda sallamıştı. "Sanmıyorum, öğreniriz şimdi." demiş ve ileriye doğru adım atacakken Seyfi dayı ikimizin de kolundan tutmuş ve geriye çekmişti. Rıza abiye bakarak gözleriyle bizi işaret etmiş ve sertçe işaret parmağını bize doğru sallayarak konuşmuştu "İkiniz de geride kalıyorsunuz!" Bizim bir şey dememize izin vermeden arkasını dönmüş ve sert adımlarla adamlara doğru ilerlemişti. Vallahi bana uyar!

"Hayırdır birader kime baktınız ?" Elindeki tespihi ve ses tonu ona feci şekilde ağır abi havası katıyordu. En öndeki esmer adama hitaben sertçe konuşmuştu. Adam ise hiç oyalanmadan "Mucize hanım için buradayız ." demişti.

Bunu duyunca rıza abiyi geçmiş ve Hızlıca Seyfi dayının yanına gitmiştim. Onun yanında durduğumda karşımdaki esmer korumaya hitaben konuşmuştum. "Dedemin adamları mısınız ?"

Adam bir kaç saniye düşünmüş ve kafasını olumlu anlamda sallamıştı.

Dedem neden kendi gelmeyip de adam yollamıştı ki ? Yoksa dedeme bir şey mi olmuştu ?! Hiç oyalanmadan aklımdan geçen soruyu zor da olsa sormuştum.

"Dedeme bir şey mi oldu ?" kalbimin hızlı atışına engel olamıyordum. Göğsüme bir ağırlık çökmüştü.

"Dedeniz iyi ama hemen onun yanına gitmemiz gerekiyor mucize hanım ." Adamın konuşmasıyla elim ayağım titremeye başlamıştı. "Gidelim hemen o zaman." demiş ve aynı zamanda da cebimden telefonumu çıkarmaya çalışıyordum .

"Bende geleceğim!" Arkamdan Lara'nın konuşmasıyla tam ona gelmemesini söyleyecektim ki adamın konuşmasıyla ben susmuştum. "Sadece mucize hanımı almamız emredildi." Bu duruma şaşırsam da aklım dedemde olduğu için sesimi çıkarmamıştım. "Lara sonra ." demiş ve ona uzatma der gibi bakış atmıştım. Cebimden sonunda çıkarabildiğim Telefondan dedemi ararken aynı zamanda da arabaya doğru ilerliyordum . "Hadi hızlıca götürün beni dedemin yanına !" emir vermeyi de eksik etmemiştim.

Telefon bir kaç çalıştan sonra açıldığında telaşla kulağıma dayamış ve tam Konuşacakken anında telefonun kulağımdan çekilmesiyle şaşkınca telefonu alan kişiye bakmıştım.

Kendime ilk geldiğim an "Ne yapıyorsun sen !" diye karşımdaki esmer korumaya bağırdığımda o bunu umursamadan , dedemle olan aramayı kapatmış ve telefonu bana sormadan ceketinin iç cebine atmıştı. Gerçi soracak olsaydı bunu baştan yapardı.

"Telefon kullanmanız yasak mucize hanım." dediğinde şaşırmıştım. Ne demek yasaktı ? Burada ne oluyordu gerçekten.

"Dedemi arıyordum! Ver şu telefonumu !" diye öfkeyle konuştum

"Veremem. Binin gidelim." demiş ve eliyle diğer korumayı göstermişti. Diğer koruma arabanın arka kapısını açmış ve benim binmem için bekliyordu. Telefonumun tekrar çalmasıyla hızlıca ona atak yapmıştım ki anında bunu engellemişti. "Mucize hanım bizi zorlamadan lütfen arabaya binin "

"Tamam telefonumu ver dedemin sesini duyup sonrasında bineceğim!" burnuma çok pis kokular geliyordu.

"Veremem."

"Ne demek veremem lan ?" diyerek Seyfi dayının aramıza girerek adamın üzerine yürümesiyle diğer korumalar anında atak yapmıştı ama onları esmer koruma eliyle durdurmuştu. Seyfi dayı neden beni koruyordu ki ? Sanki daha demin birbirimizi yiyen biz değilmişiz gibi ! Bu adam bugün beni çok şaşırtıyordu.

"Ver kızın telefonunu." dediğinde koruma onu umursamamış ve Kafasını olumsuz anlamda sallamıştı. Seyfi dayı adamın yakasını tutunca şaşkınlıkla elimle ağzımı kapatmıştım. Koruma da tek bir mimik oynamamıştı ama ben burada şekilde şekile giriyordum. "Dedesinin adamları olduğunuzu nereden bilelim ?"

"Size neden kendimi kanıtlamak zorundayım ?"

"Kanıtlamak zorunda değilsin ama şunu bil ki. Kanıtlamadan da mahallemizin kızını öylece alıp götürmene izin vermem!" dediği an kalbimin hızlı atmasına engel olamıyordum . Seyfi abi resmen beni koruyordu. Bu o kadar hoşuma gitmişti ki anlatamam Şuan böyle bir durumda olmasak koşarak Seyfi abiye sarılırdım.

Koruma benim etkilendiğim kadar etkilenmemiş olmalı ki Seyfi dayının ellerini sakince yakasından indirmiş ve arkasındaki adamlara bir bakış atmıştı. Arkadaki adamlar aniden Seyfi dayıya atak yaptıklarında "Durun !" diye bağırmıştım ama nafileydi. İki adam Seyfi dayının önüne geçerek onu tutmuşlardı. Bununla birlikte bütün mahalleli bir anda ayağa kalkmıştı. Hatta ve hatta daha demin bize saldırmak için yer arayan rıza abinin kardeşleri bile korumalara kafa tutuyordu. Herkes birbirini ittirirken ne ara bu duruma geldiğimizi düşünüyordum . Korumalar saldırmayıp sadece onları buradan uzak tutmaya çalışıyor gibi duruyorlardı.

Köşeye baktığımda Lara telefonla biriyle konuşuyordu. Kaşlarını çatmış ve bir anda bana bakmıştı. Kiminle konuşuyordu? Ben kendi kendime düşünürken kolumun sertçe tutulmasıyla anında beni tutan esmer adama bakmıştım. "Bırak beni tamam geleceğim." demiş ve sertçe kolumu onun hapsinden kurtarmıştım.

"Adamları geri çek !" diye sertçe konuştuğumda hiç itiraz etmeden kafasını olumlu anlamda sallamıştı.

"Geri çekilin gidiyoruz !" diyerek gür sesiyle adamlarına bağırdığında hepsi bir anda durmuştu. Tekrardan bana doğru döndüğünde eliyle arabayı göstermişti. "Dur mucize Hiç bir yere gitmiyorsun!" bağırarak bana doğru gelen Lara ile bir adım bile atamadan olduğum yerde kalmıştım.

"Lara Dedeme git-..." Sözümü tamamlamama izin vermemişti.

"Dedenle konuştum şimdi bu adamları deden yollamamış." diye sertçe konuştuğunda şaşkınlıkla kalmıştım. Dedemin adamları değil mi ? Nasıl yani , o zaman bu adamlar da kimdi ? Aklımdan bir sürü soru dönerken ağzımdan çıkan sadece "Dedem iyi mi ?" olmuştu. Lara ise bana bakmadan cevap vermişti. "Deden iyi ." Göğsümün üzerindeki ağırlık anında yok olmuştu. Yok olmuştu olmasına ama bu sefer onun yerini öfke almıştı.

"Siz kimin adamlarısınız ?" Diye sinirle sorduğumda esmer koruma Gözlerini sertçe yummuştu. İnanamıyordum az daha bilmediğim insanların arabasına binip gidecektim. Birinin Telefonunun çalmasıyla Dikkatim oraya kaymıştı arkamdaki koruma anında cebinden telefonunu çıkarmış ve isimi gördükten sonra "Aykut abi al " diyerek telefonu karşımdaki esmer korumaya uzatmıştı. Demek ki adı Aykut'tu

Telefonu Hiç oyalanmadan açmış ve hiç selam vermeden, gözlerimin içine bakarak telefondakine "Kız gelmiyor !" demişti. Bunu söylemesiyle Gözlerimi kocaman açmış ve ' Ben mi ?' dercesine parmağımla kendimi göstermiştim. Lara bu halime gülmüş ve elimi indirmişti. Sanki doğru söyledi de biz gelmedik salak adam ! Adama onu kınarcasına bir bakış atmış ve öfkeyle bu bakışımı sürdürmüştüm.

Adam beni umursamadan Bir süre karşındakini dinlemişti. Ben ve Lara onun her bir hareketini ve her bir konuşmasını can kulağıyla dinliyorduk ama hiçbir şeye yaramıyordu. Ta ki Aykut denilen koruma bir isimi söyleyinceye kadar " Tamamdır Erdem bey"

Bu Erdem bey, İnşAllah benim bildiğim erdem değildir!

 

 

 

 

Mucizenin gerçek babası Erdem artık ipleri kendi eline aldı. Bakalım mucize buna karşılık olarak neler yapacak ?

Bu bölüm bir tık heyecanlı olacak gibi bu bölümü yazarken çok eğleniyorum. Umuyorum ki Siz de okurken eğlenirsiniz ...

Yeni bölümü sabırsızlıkla bekleyen kimler var ?

 

Bölüm : 10.11.2025 21:37 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...