17. Bölüm

17

Kafadeniizz
kafadenizz

Ela: Adem nasılsın ? (23.52)

KinciAdem: İyi ayıcık seni sormalı (23.54)

KinciAdem: Hayırdır Gece gece ? Yoksa ne zaman buluşacağımızı mı kararlaştırdın?

Ela: Sen hemen mi Döneceksin görevine?

KinciAdem: 10 gün falan kaldı işte.

Ela: Oooo çok az kalmış yarın buluşalım.

Kinciadem: Yarın mı ?

Ela: Evet işin mi var ?

Kinciadem: Var, Mahallemizdeki bir maça katılacağım. Yarından sonra yapsak sana uyar mı ?

Ela: O zamanda benim işim var ne yapacağız ?

Ela : Maça Gitmesen olmaz mı yarın? Biz ikimiz buluşalım.

Kinciadem : Çocuklara söz vermiştim.

Ela: Anladım. Keşke buluşsaydık.

Kinciadem: Sen niye bu kadar ısrar ettin yarın için, hiç ısrar etmezdin ? Bir şeyler karıştırıyorsun gibime geliyor?

Ela: Ne alaka ? İyi buluşmayalım Allah Allah

Kinciadem: Maçtan sonra buluşalım. Kazanmamızın şerefine ödül olur banada.

Ela : Kazanacağına nasıl bu kadar eminsin? Belki karşı takımın çok güçlü?

Kinciadem: Kendime güveniyorum.

Ela: Egoist misiniz acaba ?

Kinciadem : Kendine güvenmek egoistlik mi oluyor ela hanım ?

Kinciadem: Yarın gel sende , sonucu sende görmüş olursun .

Ela: Bilemiyorum.

Kinciadem: Sen bir düşün bakalım :)) Bizim çocuklarla tanıştırırım hem seni . Ben burada yokken bir şeye ihtiyacın olduğunda onlar hallederler.

Ela : Kendi ihtiyacımı kendim halledebilirim adem ama düşüncen için teşekkür ederim.

Kinciadem: Halledemezsin demedim zaten !

Ela: İyi akşamlar adem.

Kinciadem: Kızım seninle konuşurken üç sefer düşünüp yazıyorum.

Ela: İyi öyle yapmaya devam et ! Çünkü bu üç sefer düşünüp yazma halinse hiç düşünmemiş halini görmek istemiyorum Adem.

Kinciadem: La havlee

Ela: Görüldü...

Kinciadem: Hemen görüldü at !

Ela: Görüldü...

Kinciadem: Derdin ne kızım senin ? Sinir oluyorum atma görüldü güzelce cevap yaz öyle git!

Ela: Görüldü...

Kinciadem: Yarın gelince görüşeceğiz !

Ela: Geleceğimi kim söyledi?

Kinciadem: Görüldü...

Ela: Kinci mahlukat !

Kinciadem: Yazıyor...

Kinciadem: Çevrimiçi

Kinciadem: Yazıyor...

Kinciadem: Çevrimdışı.

Ela: Adem beni deli ediyorsun ama tatlı çocuksun. /Silindi/ (00.10)

 

 

 

...

 

Sabah Alarmın sesine uyanmam gerekirken telefon zil sesine uyanmıştım. Bilmem kaçıncı kez çalan telefonu açmak istiyordum ama ne yazıkki gözlerimi açmakta başarılı olamıyordum.

Telefonun sesi resmen kafamda yankılanırken, Gözlerim kapalı bir şekilde tekrardan elimle komidinin üzerini aradım . Elimde hissettiğim telefon ile hiç oyalanmadan gözümün önüne kadar sokmuş ve zar zor açabildiğim gözlerimle telefonu cevaplamıştım.

Uyku sersemi kim olduğunu doğru düzgün görememişken direkt "Alo ?" demiştim.

"Kankaa kalkmadın mı daha maç başlıyacak birazdan, gelmiyecekmisin ?"

Gizemin konuşmasıyla anladığım kadarıyla saat epey bir geç olmuştu. Aslında çokta geç uyumamıştım ama vücudumda çok büyük bir ağırlık vardı . Kolumu kıpırdatacak hali dahi kendimde bulamıyordum.

"Ne kadar var maçın başlamasına ?" Diye sorduğumda aynı zamanda da zor da olsa yatakta oturur pozisyona gelmiştim. Elimi ağrıyan belime götürdüğümde ağrının geçmesi için kendi kendime yavaş yavaş ovmaya çalıştım .

"Yarım saatten az var gelmiyecekmisin ? Ali çok üzülür kanka biliyorsun." dediğinde göz devirdim. Bende burada üzülüyordum ama bunu gören yoktu.

"Tamam yetişmeye çalışacağım." dedim durgun sesimle harbi çok halsiz hissediyordum kendimi.

"Hasta mı oldun kanka ya !" dediğinde sesi bir hayli sistemliydi.

"Üşütmüşüm galiba "dedim geçiştirmeye çalışarak.

"Tamam o zaman sıkı giyin gel çabuk !" demesiyle onu onaylamış ve telefonu kapatmıştım.

Telefonu yatağım koymuş ve yatağımı düzeltmek için ayağa kalkmıştım. Ayağa kalktığımda biraz olsun kendime gelmiştim. Yatağımı toplamak için yorganımı tutup yastığıma doğru götürdüğümde kalakalmıştım.

Yatağımda sanki gece birisi saçlarımı yolmuşcasına bir tutam saç vardı...

Bu durum beni duraksatırken ,Yorganı bırakıp saçları elime aldığımda büyük bir şok geçirmiştim. İlk defa bu kadar dökülüyordu. Neden böyle olmuştu?

Gözlerim dolmuş ve bir süre yutkunmakta zorlanmıştım.

Telefonuma bildirim sesi gelmesiyle bir kaç saniye kendime gelmek için çabalamıştım ama bu durum beni çok zorluyordu kendime gelemiyordum .

Tekrar mesaj sesi gelince elimdeki saçları hızlıca bırakmış ve onlara bakmaktan vazgeçerek telefonu elime almıştım. Eğer onlara bakmaya devam edersem ağlardım ve ben ağlamak istemiyordum.

Ademden gelen mesajı görünce hiç oyalanmadan direkt açmıştım.

 

...

Ela: Adem beni deli ediyorsun ama tatlı çocuksun. /Silindi/

Kinciadem: Mesajı silsen de üst panelden gördüm. (00.12)

Kinciadem: Tatlı kelimesi bana pek uymadı sanki ?

Kinciadem: Bence sen daha tatlısın :))

 

Bugün

Kinciadem: Hala gelmedin ? (11.30)

Kinciadem: Hadi bırak inadı da gel . Totem yaptım ve senin kesinlikle gelmen lazım ayıcık :))

 

...

Ademin mesajlarından sonra sabahki yaşadığım kötü olayların hepsini unutmuştum. Mutlu bir şekilde yetişebilmek adına hızlıca hazırlanmış ve taksiye atlayarak gizemlerin mahallesine gelmiştim.

Maç başladı mı ? Bilmiyordum ama sahaya yaklaştıkça tezahürat sesleri artıyordu.

Giriş yerine geldiğimde hızlıca girmiş ve sahanın içini bir süre gözlerimle taramıştım. Gizem ve eceyi benden biraz uzakta gördüğümde hızlıca onlara doğru yönelmiştim ki birinin bana çarparak geçmesiyle dengemi kaybedip düşüyordum ki farklı birinin beni tutmasıyla son anda düşmekten kurtulmuştum.

"Teşekk-... Adem ?" Tam beni tutan kişiye teşekkür edecektim ki bu kişinin adem olduğunu görünce şaşırmıştım.

"Gelmişsin ?" Ağzı kulaklarında bana bakarak sırıtırken. Onun bu haline içten içe gülesim geliyordu. Gözlerim gülümsemesinde takılı kalırken . Bir anda birinin beni belimde tutarak geriye doğru çekmesiyle minik bir çığlık kaçmıştı ağzımdan . Ani olan bu durum beni korkutmuştu.

Arkamdan tutan ve ademle bizi ayıran kişiye baktığımda bu kişi Alinin ta kendisiydi. Kaşları çatık bir şekilde ademe bakıyordu. Ademe baktığımda gözleriyle baştan aşağıya Aliyi süzmüş ve karşı takımın formasını görünce bir kaç saniye şaşkınlık yaşamış ama hemen kendine çeki düzen vermişti. Alinin aksine ona düz bir şekilde bakıyordu.

Kendimi ikisinin arasında garip hissederken aliden ayrılmış ve bir kaç adım ilerlemiştim. Şimdi tam ikisinin ortasındaydım ama ikisinin de gözleri bende değil birbirlerindeydi.

Bu gergin ortam soğuk havada terlememi sağlarken gülümsemeye çalışarak tam ortamı sakinleştirmek amaçlı bir şey söyliyecektim ki ? Alinin ademe elini sıkmak için uzatmasıyla susmak durumunda kalmıştım.

Bu durum beni içten içe sevindirirken onları izlemeye devam etmiştim. Ademde elini uzattığında birbirlerinin ellerini erkeklere has bir şekilde tutmuşlardı.

"Bu maça katılacağını tahmin etmiyordum ?" ilk olarak ademin konuşmasıyla gözlerim ona kaymıştı.

"Sen varsın diye. " Alinin konuşmasıyla gözlerim bu sefer ona kaymıştı ama bu çok sürmedi. Ademin sahte bir şekilde attığı kahkaha ile bütün dikkatim istemeden ona kaymıştı.

" Üzgünüm hayranım da olsan ben kaybetmeyi sevmem !" Bu ortam yavaş yavaş geriliyor muydu yoksa bana mı öyle geliyordu?

" Ne tesadüf bende !" Ali'nin ciddi bir şekilde konuşmasıyla ellerini tutup ayırmamak için kendimi zor tuttum, hedef tahtası ben olmak istemiyordum.

"Peki o zaman iyi olan kazansın diyelim." Ademin konuşmasıyla tam konuşma sona eriyor diyordum ki Alinin konuşması bu düşüncemi bertaraf etmişti.

"Sence de kuru kuruya oynamak sıkıcı değil mi ?" diye sorduğunda bu çocuğun neyin peşinde olduğunu anlamaya çalışıyordum .

"Tanıştığımızdan bu yana ilk defa doğru konuşuyorsun çocuk. Maçın sonunda İddia olsun. Ne istiyorsun söyle bakalım?"

Çocuk ? Ali mi çocuk ? Ali çocuksa ben bebektim yani !

Ademin bu dediğine göz devirirken gözüm bir anda ellerine kaymıştı. Birbirlerinin ellerini sıkmaktan kızartmışlardı resmen . Bu durumdan nasıl çıkacaktım bilmiyorum ?

İşte bu yüzden ben ikisinin bir araya gelmesini istemiyordum! Allah'ım sen yardımcım ol!

"Kaybedersen ." demiş ve gülümseyerek bana bakmıştı. Geldiğimden beri Aliyle gözlerimiz ilk defa buluşuyordu.

Bir kaç saniye bakmış ve tekrardan ademe dönmüştü. "Kaybeden kazananın 3 isteğini, sorgusuz sualsiz yerine getirecek!"

Bana baktıktan sonra söyliyeceği şeyi değiştirmiş miydi yoksa bana mı öyle geliyordu?

"Tamam Anlaştık! Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın !" Ademin konuşması ve birbirlerinin ellerini sertçe ittirmeleri aynı anda olmuştu. İkisi de anlaşmış gibi yanımda ayrılırlarken ben Olduğum yerde öylece kalmış ve arkalarından onlara bakıyordum.

Daha demin ne yaşamıştık biz öyle ?

 

 

 

Bölüm : 06.02.2025 23:31 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Kafadeniizz / YANLIŞ ANLAŞILMA (Yarı texting) / 17
Kafadeniizz
YANLIŞ ANLAŞILMA (Yarı texting)

5.09k Okunma

657 Oy

0 Takip
28
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş
Loading...