15. Bölüm

12. Bölüm

Deniz
kaoscandiraskiimm

Selamm.

Nasılsınız, keyifler nasıl? Umarım iyisinizdir.

 

Veee gelelim günün sorusuna, en sevdiğiniz yemek5

 

Oy sınırı:25

Yorum sınırı:20

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Açelya ÖZTÜRK

Makarnamı yemeye başlayacakken kapıdan gelen tıkırtıyla kapıya baktığımda Cihan beyin kapıda olduğunu gördüm ve hızla çatalımı bıraktım.

 

Onu gördüğümü anladığında yanıma oturdu.

 

Bir süre sessiz kaldıktan sonra gözleriyle tabağı işaret ederek "Neden yemeyi bıraktın?" diye sorduğunda omuz silktim ve yavaşça yemeye devam ettim fakat rahatsız hissediyordum. Yemek yerken izlenmekten nefret ediyorum, çok rahatsız edici bir şey.

 

Makarnayı bitirdikten sonra bulaşıkları hızlıca sudan geçirdim ve bulaşık makinesine yerleştirdim.

 

Cihan bey "Neden zahmet ettin Hatice abla hallederdi sabah." dediğinde omuz silktim ve yine sandalyeye oturdum.

 

Cihan bey bana baktı ve "Telefonunu verirmisin?" dedi. "Telefonum odamda. Alıp gelebilirim." dediğimde başını olumlu anlamda salladı.

 

Hızlıca odama çıkıp telefonumu aldım ve Cihan beyin yanına gittim.

 

Sandalyeye oturdum ve telefonumu Cihan beye verdim.

 

Cihan bey telefonumda şifre olmadığı için rahatlıkla açtı ve birkaç şey yaptıktan sonra bana geri verdi. Soran gözlerle ona baktığımda "Numaralarımızı kaydettim." dediğinde başımı onaylar anlamda salladım.

 

Bir süre sonra gözlerim yorgunlukla kapanmaya başladığında Cihan bey bana bakıp "Hadi odana çık Açelya. Gözlerin kapanıyor resen." dediğinde başımı onaylar anlamda sallayıp odama çıktım ve kapıyı kilitleyip yatağa yattım.

 

Bir süre sonra gözlerim yorgunlukla kapandı.

•••••••••••••••••

Yine her zamanki gibi saat beş buçukta uyandım ve sekize kadar ders çalıştım.

 

Bu gün içimde büyük bir enerji ve mutluluk vardı. Bağıra bağıra şarkı söylemek, herkese gülümsemek istiyor, yerimde duramıyorudum. Ayrıca yarın okula başlayacaktım, bu mutluluğum büyük ihtimalle bundandı.

 

İç ses: Bence sonunda dileğim gerçekleşti ve g*tüne kurt kaçtı.1

 

Sen de bir sus ya. Offf. Sabah sabah, dır dır.

 

İç ses: Asıl sen sus. Kızgınım zaten sana.

 

Niye be. Ne yaptım seni üzücek?!

 

İç ses: Kaç yıldır senin iç sesinim bir isim bile koymayı çok gördün bana.

 

Bu yüzden mi küstün gerçekten? Bir isim için mi? Tamam koyarız isim. Hatta buldum! Hayriye!3

 

Hayriye: Ya bi si-

 

Şşşş. Sus Hayriye.

 

Hayriye ile olan ufakk kavgamızdan sonra odamın kapısı çaldığında kilidi ve kapıyı açtım. Kapıda Cihan bey vardı.

 

Cihan bey tebessüm ederek "Hadi kahvaltıya" dedi. Odamdan çıktım ve birlikte yemek odasına girdik.

 

Her zamanki sandalyeye oturdum ve Halit beyin "Afiyet olsun." demesiyle kahvaltıya başladık.

 

Kahvaltı bittikten sonra hep birlikte salona geçtik.

 

Halit bey yüzünde büyük bir tebessümle yanıma geldi ve kimliğimi verdi.

 

Bir süre kimliğimdeki soyadıma baktım. Sonunda kurtulmuştum o soyaddan.

 

Halit bey geri yerine oturduğunda Eren bey, Pars bey ve Aras bey hışımla ayğa kalktılar. Buna alışmıştım fakat onlarla birlikte bir kişi daha ayaklanmıştı, Miraç bey...2

 

Üzülmemem gerekiyordu. Canımın yanmaması gerekiyordu. Fakat ben kalbime kızgın demir saplanmış gibi hissediyordum. Sanırım ben kimseye güvenemeyecektim...

 

Titrek bir nefes aldım, gözlerim dolmuştu. Kafamı hızla öne eğdim. Bu benim savunma mekanizmamdı. Yedi yaşımdan beri beni üzen yada korkutan bir şey olursa, bir şeyden kaçmak, kurtulmak istersem başımı öne eğerdim.1

 

O dörtlü salondan çıktıktan sonra Umay hanım yanıma geldi ve bana sarılmak için kollarını açtı, fakat ben buna daha hazır değildim, ne bir anneye sarılmaya ne de bir insana güvenmeye.

 

Koşarcasına ayağa kalktım ve odama girip kapıyı kilitledikten sonra hiçbir şeyi düşünmemek için hızlıca kendimi yatağa attım, oysaki bu gün nasıl da güzel başlamıştı. Ben mutlu olmayı hak etmiyorum.

 

~İLAHİ BAKIŞ AÇISI~

Açelya bayıldıktan iki buçuk saat sonra7

 

Miraç, odasına çıkmış dertli, dertli kız kardeşini düşünüyordu. O sırada kapısı çaldı.

 

Kapısını açtığında kapıdaki Aras, Pars ve Eren abisini gördü.

 

Sinirle onlara bakarken soğukça "Ne oldu?!" dedi. Aras, Pars ve Eren abisi odaya girip yatağına kurulduklarında Miraç hala sinirle onlara bakıyordu.

 

Eren abisi derin bir nefes alıp "Otur Miraç, kunuşacağız." dediğinde Miraç sinirle "Ne konuşacağız abi, ne konuşacağız?! Bu yaptıklarınızı mı?!" dedi.

 

Aras ve Pars ise sadece abikerinin kavgalarını izliyorlardı. Abilerinin kavga etmelerini istemiyorlardı fakat Miraç da, Eren de sinir dolulardı ve Aras ile Pars bunun bilincindelerdi.

 

Eren sakin kalmak için derin bir nefes aldı ve dişlerinin arasından "Konuşacağız Miraç!" dedi tıslar gibi.

 

Miraç sinirle odasındaki sandalyeye oturdu.

 

Eren derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı. "Açelya'ya güvenmeme sebeplerimiz var Miraç. Ben daha doğrusu biz boş yere kin kapan insanlar değiliz." dedi gözleriyle Aras ve Pars'ı göstererek ardından devam etti "Biliyorsun Açelya'yı ilk öğrendiğimizde biz de çok sevinmiştik hatta en çok Aras sevinmişti. Ama Açelya'yı öğrendikten birkaç saat sonra telefonuma bir mesaj geldi. Mesajda 'Açelya'ya güvenemezsiniz, o sizin ailenizi yıkmak istiyor, tıpkı eski ailesi gibi.' yazıyordu. İlk başta tabiki inanmadım ama sonrasında aynı numara 'Açelya göründüğü gibi bir kız değil. Masum yüzünün altında bir şeytan yatıyor, o kız babası sandığı adamı öld*rmeye çalıştı.' diye bir mesaj daha geldi, tabiki yine inanmadım ve numarayı engelledim ama bana başka bir yerden yine aynı adam bana bir video gönderdi, Açelya üvey babasına bağırıyor ve b*çağın ucunu o adamın boynuna dayıyordu, sonrasında başka fotoğraflar attı, Açelya kısacık bir elbiseyle tekinsiz bir mekandaydı, aynı Naz gibi."6

 

Miraç inanmayan bakışlar gönderdi abisi ve kardeşlerine sonrasında "Madem öyle neden bunu bize söylemedin de sadece Aras ve Pars'a gösterdin?" dedi. Eren abisi ise Aras ve Pars'a ters bakışlar göndererek "Bu ikisi benim telfonumu karıştırırken görmüşler. Size söylememe sebebim de Açelya'nın çok iyi rol yapıyor olması. Normalde biraz daha arştırıp size topluca anlatacaktık ama o kızla çok yakınlaştın ve sana zarar vermesinden korkuyoruz." dedi.6

 

Miraç hala inanmadığını belli eden sesler çıkarırken Aras derin bir nefes aldı "Eren abimin telefonunda bahsettiğimiz video ve fotoğraflar var. İstersen bakabilirsin." dedi ve Eren abisinin telefonunu Miraç abisine verdi.

 

Miraç video ve fotoğraflara bakınca yüzü düştü. Abisi ve kardeşleri yalan söylemiyorlardı.1

 

Bu birkaç

saniye içinde değişen en büyük şey ise Miraç'ın duyguları, düşünceleri ve gözlerinde bakışlardı...1

••••••••••••••••••••••••••••••

843 kelime

Umarım güzel yazabilmişimdir15

Bölüm : 06.01.2025 19:46 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...