44. Bölüm

Düğün için hazırlık yapıyorduk erkenden kalkıp duşumu almıştım makyajımı ve saçlarımı ben yamak istediğin için köföre görmeştim. Gelinliğimi gelmişti

Bayen miştim güzeldi hemen giyidim duvağı da taktım ve aşağı indim baban elide kırmızı bir k kurdeleye ile beni bekliyordu beni görünce gözleri kızardı yanına gittim kurdalyeyi üç defa bağlayıp çözdü sonra bağladı. Normalde kızlar ağlardı baba eviden ayrıldığı için ama ben zaten bebeken ayrıldım burdan yani ben hiç bir zaman bu eve ayit hissetmedim .

Bora beni almıştır gidiyorduk çok garip hisediyordum aile duyurduk Borayala bora sadece gülümsüyordu bende ona gülümseyerek bakıyordum gözümü odan alamıyorum çok mutlu olacağım dan emindim.

Bir salona geldik odaya geçtik önümüze yemek geldi kahvaltı yanaştım aç tım ama çok değildi. Gelinliğe dönemden yiyordum borada yiyordu.

Yemeklerinizi yedin Zeliş anne yanımıza geldi bizi kontör eti ve sonra gelir gitti bora yala bakıyorduk sadece hiç konuşmuyorduk.

"Güzelim artık benim karım olacaksın bundan sonra sana karım diyecem"dedi

"Ne istersen onu söyle kocam "dedim

"Senin o kocam diyen ağzını yerim"dedi

"Bora evlenince beni hep sev tamamı "dedim

" Her zaman ne olursa olsun ne yaparsan yap seni hep sevicem karım "dedi

Gülümsedim bundan sonra hayatımız çok değişecekti ve ona bağzı gerçeklerin söylemek zorundaydım geçmişim anlatmam lazımdı.

Bora elimi tutup öpüp öpüp duruyordu benime konuşuyor.

"Karıcığım evimizi çok beğeneceksiniz "dedi bora

"Öyle diyorsun o kadar eminsin "dedim

"Tabiki de eminim karıcığımı çok iyi tanıyorum"dedi

Ah kocam beni zannettiği gibi iyi tanımıyorsun.

Tam birşey diyeceken kapı çaldı."abi herken sizi bekliyor "dedi

"Tamam geliyoruz"dedim

Bora ayağa kalktı ve koluna girmemi bekliyordu bende hemen girdim salona doğru yürüdük herkes alkışlar filan çok güzeldi çiftlerin dans ettiği şarkı açıldı. Boraya dans ediyorduk herken bize bakıyordu ama ben bunları bir kenara bırakıp boraya baktım. Oda bana bakıyordu içimde savaş çıkmış gibi hissediyordum dansızın bitmesiyle bakışları mız bir birimizden ayrıldı .

Yerimize oturdum bora yanına oturdum nikah kıyıldı herkese hoş geldiniz dedik . Şimdide hiç bilmediğim bir halaya sokuldum boraya Bakarak oynamaya çalıştım. Birazcık alışmıştım Side bakışla bir halay şarkısı çaldı. Bunu biliyordum görmüştüm oynadım kandılar ve erkekler ortaya geçip oynama başladılar bende boraya beraber halay çekiyorduk. Ben çok eğleniyordum.

Sonuda halayda çıkmıştık biraz yorulmuştum. Ve takı törenine geldik ilk kaynana gil geldi

Bütün bu seti tek tek bana taktı oha yani bu kara altına gereken Yoktu boraya yaklaştım "bora bunlara çok fazla"dedim

"Karıcığım gelenlek böyle bize altın çok takıları"dedi

Kaynam "hayırlı olsun gelinim ve oğlum dedi borada üç tane tam altın takmıştı .

Kayın babam geldi elide altın vardı ama bu altın kenemedi ilk defa görüyordum

Taktı hayılı olsun dedi ve gitti babam geldi babam da

Kolye taktı buna beşi bir yerde diyorlardı oda harlı olsun dedim ve gitti abim gel boraya tanımışlardı altınları .

Yusuf geldi elide iki tane kuru vardı. Ay bu altınlar çok üzerinde tamamlamış ne kadarda zor harekitimi kısıt diyorlar.

Yusuf kutuyu açtı ora biye dayadı.

Altın çıkıştı gine "kardeşim getir elini"dedi elimi uzattım "Yusuf biraz fazla almışsın "dedim Kızık sesle bora yandanda sırıtıyordu."dur daha diğer kutuyu açmadım hem sen seversin zarif şeyleri "dedi elime bileklikler taktı ve diğer kuyuyu açıp gösterdi.

Çok zarif bir seti "bunu takaca yetim varmı bir bak "dedin kısık bir sesle

"Merak etme takalım diye zorlamıyacam seni sürdaki altın kutusuna koyacam "dedi

Boranın yanındaki orta boyuta olan ona sandığı gösterdi.

Sonara iziler geldi "benim canım teyzem hep bu günü bekledim sana bunu vermek için"dedi elroy ve elimdeki kutuyu açtı.

Bunu görünce gözlerim doldu bu Marco ilk yaptığı takı set cizimiydi.

"Bunu babam çizdiği biliyorum ve bende bunu hayata geçirmek istedim senin için" dedi elroy ona sarıldım.

"Canım bir tanesi buna hiç gerek yoktu "dedim ve ondan ayrıldım.

"Teyzem evlenirken eli boş girmek olaz "dedi

Anais geldi elideki kutuyu açtı"Tata Tataaaa "dedi

"Hep altın olacak değil ya al sana en iyi pırlanta tasarımı"dedi

"Teşekkürler "dedi anaise.

Bütün altındalar takıldı bora para ve çeyrek tünemeler takılmıştı.

Herşey bitmişti arayla evimze doğru yola çıktı mistik.

"Bora bunları çıkarsam olurmu"dedim

"Çıkar karıcığım arkada atlın kutusu var ona koy "dedi

Arka koltuğa baktım ota boy sandık vardı onu aldım ve dizlerimin üzerine koydum.

İlk kol yerleri çıkardım tek tek çıkardıkca boynumda bir yük kalkıyordu. Köylere bitince bileklikleri çıkardım. "Oh, Şükürler olsun üzerinden bir yük kalktı resmen"dedi

"Ooo karıcığım gün daha bitmeden sen yoruldun resmen "dedi içimde kan kaynamaya başladı.

"Boraaaa"dedi

"Ney yalan mı karıcığım ben bu günü bekliyorum iki gündür"dedi

" sapık herif "dedim

"Karıcığım çok ayıp kocana sapık denirmi hiç "dedi yapmacık tan.

Güldüm"bora daha ne kadar yolumuz kaldı "dedim konuyu değiştirmek en iyisi.

"Bakıyorum sen benden daha sabırsız sın karıcığım "dedi gülerek

"Sanada ne söylesek sen ...."diyorduki

Araba durdu"karıcığım sanda şakaya hiç gelmiyor "dedi

Aradan indik ve eve doğru yürüdük elinde altın kutusuyla yürü yordum.

Evin kapısını açtı ve içeri girdi bende girdim ayakkabılarınızı çıkardık ayaklarım da ferahlık oluşmuştu.

Kutuyu bıraktım borada ışıkları açtı direk salon görünüyordu . Güzle di tam benim seveceğim şekildeydi .

Oturma yeri onun da sağında jocaman bir yemek masasın buluyordu evi gezmeye başladım dış kapının biraz sağında olan bir kapı vardı açtım tuvalet buluyordu.

Evi bir güzel geldim mutfak çok ferahtı büyüktü benim için çok iyidi eski evimdeki düzenle aynıydı.

"Beydin mi evimiz"dedi bora arkamdan sarılmıştı."çok benyedim eski evimdeki düzenle aynı"dedim

"İkizler sağ olsun senin en çok rahat etiğin şeyleri söylediler bana "dedi

"Senin daha çok beyenceğin daha güzle bir yerin var "dedi elinden tutup beni yukarı kata çıkardı üçüncü kata çıkardı ve bir kapıyı açtı.

İçeri girdik ama çok karanlıktı ışığı açtı gözlerime inanmadım benim diğer evimin en çok zaman geçirmeyi sevdiğim çalışma odanın aynısıdı. Oradaki büyük çalışma masam sağı be solu kocaman raflar ve içindeki okuma kitaplarım ve elroy ve anaisin dolu olan fotoğraf pano vardı ve masanın üstündeki fotoğraf çerçevesi görünce bir an buraksadım yanına gittim ve elime adım bana doğru çevirdim.

Bu bizim fotoğrafımızıdı morco , Yusuf v ve ortalarından ki ben olan fotoğrafımızdı.

Bu fotoğraf eski kameraman da vardı ama onu kaybetmiştim nasıl bulmuştu ki.

Gözlürimden yaşlar akıyordu boraya döndüm "bu-bunu nasıl buldun "dedim

Yanıma yaklaştı "beyen medinmi beyen beniysen hemen..."diyordu ki gözlerimi sildim ve "hayır çok beğendim hele bu fotoğrafa bayıldım yılar önce anı kemram ile çekmiştim kaybettim yani bu fotoğrafı bulman çok garibime gitti"dedim

Güldü" bu fotoğrafı Yusuf verdi "dedi

" Kareran mavimi"dedi bora

Burmunu çektim"evet maviydi üzerinde çiçek li bir desen vardı "dedim

"O Yusufta odasında süs olarak koymuştu "dedi

"Hırsız demek sen aldın onun için çok kalğa ettik ama ben aldım aldım kaybolunca yolda düşmüştür demişti "dedi

"Neyse sen onu boşver karıcığım sen beğendinmi onu söyle "dedi

"Çok beğendim bora "dedim

Odan çıktık ve aşağı kata indik odamız olan odaya girdik ben ban yoya girdim ve saçımıdaki tel topları çıkardım ve yüzündeki makyajımı sildim.

Odan çıktım ve bora deni bekliyordu .

"Bora öye bakmayı kes "dedim

" Düğün gecesinin hevesle bekliyorum sen daha öye bakma diyorsun"dedi

----------- bölüm sonu --------

Oy vermeyi unutmayın güzeliklerim yorumlarınızı bekliyorum okurlarım 💗 😊 💗 😊 💗 😊 💗 😊 💗 😊