Beni küçük yaşımda yetimhaneye bırakan aileme,yetimhanede bana gün yüzü göstermeyen müdüre,belki onlar beni sever, yaralarımı sarar diye kalbimde yeşertiğim çiçekleri solduran koruyucu aileme,özgür olduğum günün gecesi tecavüze uğradığım güne lanetler ettiğim bir doğum günüme daha merhaba demiştim.1
Doğum günlerinden oldum olası nefret etmiştim. Oysa herkez doğum günlerini severdi; Pasta üflemeyi dilek tutmayı ailesinden sevgi dolu sözcükler duymayı arkadaşlarından gelen hediyeleri açmayı.Bu kadar şey saymama bakmayın 23 senelik ömrümde sadece 1 kere doğum günü kutlamıştım oda yeni tanıştığım ama en yakın arkadaşım olan -ki başka arkadaşım yoktu- Ateş tarafından kutlanmıştı.
Hiç unutmuyorum;o gün yatağımda oturmuş olmayan ailemi düşünüyordum.Koşarak yanıma gelen zehrayı fark etmeyecek kadar dalmıştım.Zehranın beni dürtüp kendime getirmesini ardından Ateşin beni arka bahçede beklediğini söyleyip gittiğini hiç unutmuyorum.Minik adımlarla aşşağı inip arka bahçeye gitmiştim.Karşımda elinde küçük bir pasta tutan ateşi beklemiyordum tabi."iyiki doğdun"demişti ateş ve gözleriyle pastayı işaret etmişti bu mumları üfle demekti.Ona yaklaşıp pastayı üflemiştim tabi dilek dilemeyide unutmamıştım.Eminim hepiniz dileğimi merak ediyorsunuz.Mutlu bir hayatımın bir sürü arkadaşımın Ateşin olduğu bir gelecek dilemiştim. Olmamıştı.
Anılarımı bir rafa kaldırıp telefonu elime aldım ve mesajlara girdim.
Siz: Yarın saat 2'de ..... yerine gel.
İrem anında çevrimiçi olmuştu.
İremin mesajlarından çıkıp Yağızın mesajlarına girmiştim.Onada aynı mesajı atmıştım.Oda biraz sorgulamış söylemeyceğimi anlayınca vazgeçmişti.
Siz: Orasını kurcalama zamanı gelince söyliyecem.
Siz:Ben senin kadar rahat birisini görmedim.
Siz:Neyse konumuza dönelim.Yarın saat 2'de .... yerine gel.
Ateşede yazdıktan sonra telefonu kapattım ve aşşağı indim... Akşam rutinimi bitirdikten sonra yatağa uzandım ve yarın kopacak olan kıyameti düşündüm.
Aynada sonkez kendime bakıp aşşağı indim ve arabama bindim.Anonimin bana attığı konumu açıp arabayı çalıştırdım...
Anonimin attığı konuma geldiğimde bir uçurum kenarı olduğunu gördüm.Etrafta hiç kimsenin olmaması beni biraz ürkütmüştü.Aradan bir kaç saat geçmişti fakat hiç kimse gelmemişti.Sabrım tükenmiş gitmeye karar vermiştim.
Arabama doğru yürürken arkamdan araba sesleri duymuştum.Arkamı döndüğümde 2 arabayla karşılaşmayı beklemiyordum.Arabalardan biri siyah bir BMW iken diğeri MERCEDES ti.
"İrem senin ne işin var burda?"dedi arabadan inerken."Asil senin ne işin var burda?"diye sordum.Ateş yanıma gelip konuştu "biri bana yazdı ve buraya gelmemi söyledi "dedi.kaşlarımı çatıp "banada biri yazdı oda buraya gelmemi söyledi"dedim "ikimizede yazan kişi aynı olmalı"dedi Ateş.Ona katılır gibi başımı salladım.Kapı kapanma sesi duyunca ikimizde sesin geldiği tarafa döndük.
Karşımda dün kanlar içerisinde hastaneye getirilen ne zaman çektiğimi bilmediğim fotoğrafta yanımda duran galata kulesinde gördüğüm Yağız Kalkan duruyordu.
"Y-yağız"dedi ateş ardından büyükçe yutkundu.Tek kaşımı kaldırıp "onu tanıyor musun?"dedim.Başını bana çevirip bir şeyler mırıldandı.Duduklarımca "seni vermem"diyordu.İyide beni kime veriyordu.
Sağımızdan gelen araba sesiyle hepimiz oraya döndük.Araba siyah bir Range Rover'dı.Bu arabaların arasında galiba en düşüğü benimkiydi.Neyse mesele o değildi mesele o arabanın içinden inen kişinin Sinem olmasıydı.
"Ooo hepiniz gelmişsiniz cancıklar"dedi Sinem bize doğru gelirken."Çok bekletmedim değil mi sizi"dedi ve durdu.Sözlerinde belli bir alay vardı."Sinem ne diyorsun?"diye sordum.Sinem yarım ağız gülümseyip konuştu "diyorum ki gerçekleri duymaya hazır ol Sena Yıldız yoksa İrem Kaya mi demeliydim"dedi ardından garip bir kahkaha attı.Ben Sineme anlamaz gözlerle bakarken Ateş sinirle bakıyordu Yağız'ın gözleri ise ifadesizdi bir ölüden farkı yokru."Sinem saçmalama"dedi ateş.Konuşurken dişlerini sıkıyordu.Sinem başını yana çevirip konuştu "saçmalamak mı"dedi. Konuşurken küçümseyici bakışlar atıyordu."Bir dakka burda dönen olayı bir ben mi anlamadım"dedim hiddetle."Ben sana anlatayım iremcim"dedi Sinem fakat Ateşin onu bileğinden tutmasıyla sustu ve ateşin tuttuğu bileğine baktı."Sinem sakın!"dedi Ateş.Sinem bileğini ateşten kurtarıp sözlerine devam etti."Bu gün herkez gerçekleri öğrenecek Ateş ve sen bunu engelleyemeyeceksin"dedi sesi sinirli çıkıyordu.Ateş ona en sert bakışlarını atıyor fakat Sinem umursamıyordu.3
Sinem yanıma yaklaşıp etrafımda yavaşça dolanmaya başladı."Günün birinde dünyaya güzelmi güzel bir kız doğmuş.Kızıl saçları mavi gözleri yüzüne yakışan çilleriyle herkesin isteyeceği bir kızmış.Fakat bu kız güzel olmasına rağmen okulda zorbalığa marus kalıyormuş.Bir gün ona zorbalık yapan kızlar fazla ileriye gitmiş ve kızı soğuk hava deposuna kapatmış.Bu olaydan çok fazla etkilenen genç kız hastaneye kaldırılmış ve o hastanede beyninde ve kalbinde tümör olduğu anlaşılmış.Kız tedavi için hastanede kalmaya başlamış.Bir gün bu kızın canı çok sıkılmış ve raskele bir numara sallamış.Salladığı numara bir Rus doktora denk gelmiş.Konuşamaya başlayan bu ikili bir birine alışmış ve arkadaş olmuş.Türkiyede hastane alan Rus doktor ne tesadüfki kızın olduğu hastaneye gelmiş.Rus doktor kendini kıza tanıtınca ikili artık hem telefondan hemde yüzyüze konuşmaya başlamış.Rus doktor artık kızın doktoruymuş.Aradan aylar geçmiş bir gün kız rahatsızlanmış Rus doktor ameliyata alınmasını söylemiş.Aradan saatler geçmiş fakat genç adam sevdiğini kurtaramamış.Genç adam ameliyattan çıkınca genç kızı kendi içinde seven bir zamanlar kızın doktoru olan adam ameliyathanede ağlamaya başlamış takii genç kızın kalp atışlarını duyana kadar.Evet genç kız ölmemiş adam onu ordan gizlice çıkarıp çok uzaklara gitmiş.Genç kız uyandığında hiç birşey hatırlamıyormuş adam bundan yararlanmış ve ona yalanlarla bir hayat sunmuş."Sinem yerinde durup bize teker teker baktı ve sözlerine devam etti "O kız sensin senin adın Sena değil İrem ailen Yıldız ailesi değil Kaya ailesi seni seven Rus doktor Yağız Kalkan'dı seni seven ama karşılık alamayan adam Ateş Arslandı.Ve bu hikayede sevdiği adamın bir başkasını sevmesini izleyen bahtsız kız bendim"dedi ve arkasını dönüp arabasına bindi ve gözden kayboldu.Arkasında bir enkaz bıraktığını bilmeyerek.5
Okur Yorumları | Yorum Ekle |