Mektup
Mektupları alıp yatağa oturdum.Mektubun birinde Sevdiğime birinde ise 26.11.2020 yazıyordu.Sevdiğime yazılı mektubu elime aldım ve okumaya başladım.
Ateş Arslan 2 kelime 10 harften oluşan adın herkes için önemsiz bir şey ama benim için Ateş demek çocukluğum demek,Ateş demek ilk arkadaşım demek,Ateş demek dert ortağım demek,Ateş demek anne,baba demek.
Ama Ateş Arslan demek kalp sancım demek,Ateş Arslan demek Sevdiğim adam demek,Ateş Arslan demek her gece göz yaşı dökmeme sebep olan demek, Ateş Arslan demek kavuşamadığım demek,Ateş Arslan demek birazdan yapacağım şeyin sebeplerinden biri olan demek.
Hani diyorya şarkıda "Seni hem sevdim hem senden nefret ettim"diye tamda onu yaşattın bana.Ama olsun seninle her şey güzel.
Of ne yazacağımı bilemiyorum daha doğrusu ne yazacağımı.Aslında sana söyleyecek bir çok şey var ama diyeceğim bir şeyde yok.Kafamın içi çok dolu ama hiç bir şey düşünmüyor gibiyim.Çok yorgunum ama evi tek başıma temizleyecek kadar dincim.Oturup saatlerce ağlayabilirim fakat gülümsüyorum hatta kahkaha atıyorum.Delirdiğimi düşünüyorsun değilmi? ama delirmedim.Beni sen bu hale getirdin Ateş...
"Mabel Matiz:Müphem" sana bu satırları yazarken kulaklarımı bu şarkı dolduruyor.Ne çok benziyor şarkı bana,olmayan bize.Sende aç bu şarkıyı.Her bittiğinde başa sar sakın başka şarkının çalmasına izin verme.Bu şarkıyı her dinlediğinde aklına ben gelim,bu şarkıyı dinlerken senin için ağladığımı,seni her düşündüğümde gözlerimin dolduğunu,sana hem çok yakın hemde çok uzak olduğumu bilmeni isterim sevdiğim...
Küçükken sana hep büyümek istediğimi söylerdim. Büyümek hiç güzel değilmiş sevdiğim...
"Beni güzel hatırla Bunlar son satırlar... Farzet ki bir rüzgardım Esip geçtim hayatından Ya da bir yağmur Sel oldum sokağında Sonra toprak çekti suyu Kaybolup gittim..."
Bu şiiri sana armağan ediyorue.Her bir dizesinde beni düşlemeni istiyorum senden.Biliyorum fazla şey istedim senden özür dilerim...1
Bu mektubu bitirmeden önce senden iki şey daha isteyeceğim.
Hani küçükken hep yıldızlarda yaşamak isterdik ama olmayacağını ikimizde bilirdik ya.Bu günden sonra seni yıldızların birinde randevuya çağırıyorum sevdiğim.Gel olur mu, bu sefer beni tek bırakma.
Bu mektubu bir daha okuma Ateş çünkü ben bir daha bu sözleri sana söyleyemem.Bir kere daha sana yazarken ki hislerimi yaşayamya.Bir kere daha seni randevuya çağıramam.Bir kere daha sana kırgınlığımı anlatamam.
Ben bunları bir kere yaparım ikincisine yüreğim dayanmaz...
Yavaşça kapattı mektubu genç adam.Daha sonra ayağa kalktı ve mektubu masaya bıraktı.Ve tekrardan yatağa oturdu ardından uzandı.Burnu menekşe kokusuyla dolmuştu.Sinemin kokusuydu bu.Genç adam gözlerini kırpmıyor öylece tavana bakıyordu.Aklında tek ses "Sinem intihar etti" bu gerçek onu kahrediyordu.Zihninin derinlerinde bir ses yankılandı "Sinem yorulduğu için intihar etti" buna hak verdi Ateş."Sinem zihnindeki sesleri susturmak için intihar etti" bunada hak verdi genç adam ve daha bir sürü söze hak verdi.Bedeni en sonunda dayanamamış ve kendini uykuya bırakmıştı.
Yanımdan gelen arama sesiyle hızla uyandım ve elime telefonu aldım.Arayan iremdi.Hemen açtım ve "noldu?"dedim.Bir kaç saniye karşıdan ses gelmedi."A-ateş"dedi irem.Ağlıyordu.Yataktan kalkıp aşşağı inmiştim."İrem konuşsana"dedim."Ateş g-gel"dedi ve telefon kapandı.Hemen arabama binip gaza basmıştım."lütfen bir şey olmasın lütfen"dedim."AAaa"elimle direksiyona vurmaya başladım...2
Hastaneye geldiğimde arabayı rastgele bir yere koymuş hızla yukarı çıkmıştım.Bizimkileri gördüğümde hızla yanlarına gittim.
"Sinem Sinem iyimi"dedim.Hiç kimse cevap vermiyordu yağızın başı eğikti sadece yere bakıyordu.İrem delicesine ağlıyor ağız içinde bir şeyler söylüyordu.Kübrada yanında durmuş ona sarılıyordu.Selen bir duvarın yamacında oturmuş bir şeyler sayıklıyordu.Tuğçe dizlerini kendine çekmiş oturuyordu gözleri duvara kitlenmişti.Doruk ve Emir öylece yere bakıyorlardı.
Genç adam öylece olduğu yere çöktü.Anlamıştı sevdiğinin öldüğünü."SİNEMMM" diye bağırdı genç adam.Yüreğindeki yangını bağırarak söndürmek ister gibi.Ameliyathanenin kapısı yavaşça açıldı içinden iki hemşire çıkmıştı biri önden diğeri arkadan sedyeyi ittiriyorlardı.Genç adam yavaşça ayağa kalktı."d-durun"dedi sesi kısıktı.
Yavaşça sedyeye doğru yürüdü genç adam.Daha sonra örtüyü açtı.Karşısında sevdiği kadının solgun yüzünü görünce ayakları onu daha fazla taşıyamamış ve kendini yere bırakmıştı."s-sinem" dedi genç adam.Sesini o bile zar zor duymuştu."Sinem aç gözlerini güzelim lütfen aç"dedi.Gözlerinden delice yaşlar akıyordu.Elini sevdiği kadının yanağına koydu buz gibiydi yanağı. Okşadı yavaşça daha sonra yaklaştı ve öptü.Genç kız yaşarken değilde öldüğünde bunu yapması onu derinden yaralamıştı.Bir kez daha pişman oldu genç adam sevmediğine.
"Beyfendi lütfen bırakır mısınız morga götürmemiz lazım"dedi hemşirelerden biri.Ama genç adam bunu umursamadı ve sarılmaya devam etti.Yağız ve lucas Ateşe yaklaştılar ve onu geriye çektiler.
Hemşireler Sinemin yüzünü yeniden kapattı ve morga doğru yürüdüler...2
Ben yazarken biraz duygulandım(şüpheli)
Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayınnnn 1
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |
