12. Bölüm

11. Bölüm

Aysegulaydemir
kepcukunpamugu

Şarkıyı söylemeye başladım. Kendi kendine ses tonumu bir tık yükselterek söyledim. O ise keyifle beni dinliyordu.

Araba bir yerde durduğunda bu yerin bir lunapark olduğunu fark ettim. Ben lunapark'ları çok severim diye geçirdim içimden. Aren'in bakışları bana döndü. "Seversin diye düşündüm ama eğer sevmezsen başka bir yerede götürebilirim"dedi. Ben bu çocuğu şahsi oğlanım yapmak istiyorum diye içimde ağlamaya başlayacaktım ki kafam dank etti. Ne diyordum ben ne şahsi oğlanı ya adam kıdemli üsteğmen ve olmaz asker o ben sabredemem ki. Ben bunları düşünürken Aren'in bana heyecanlı bir şekilde baktığını fark ettim. Anında "çok severim ne duruyoruz hadi gidelim"dedim ve benim bile tahmin etmediğim bir şekilde Aren'in elini tutup luna parka doğru çektim.

O beni takip etti bende çocuk gibi onu çekiştirdim durdum.

İlk önce atlı karıncaya bindik sonra çarpışan arabalara sonrada kamikaze'ye tabiki kamikaze'de altıma yapıyordum ama hala yaşıyorum sorun yok yani. En sonunda korku tüneline girmeye karar verdik. Koltuklara oturduk ve başlamasını bekledik sakince."Eğlendirebildik mi öğretmen hanımı bakalım"dedi suskunluğumuzun arasında hiç düşünmeden "hemde çok Asker bey siz eğlendiniz mi?" dedim o ise "ben sizin yanınızdayken her zaman eğlenirim öğretmen hanım"dedi.

AMA BU ADAM BANA HİÇ YARDIMCI OLMUYOR. Bu ne demek ya ben aşık olmamak için kendimi zor tutuyorum adam kendine aşık etmek için elinden gelen her şeyi yapıyor. İşim anlaşılan çok zor olucak.

"Teşekkürler Aren bey"dedim. Aren başka birşey diyemeden oyun başladı ve biz trenle gitmeye başladık. Herşey iyi güzel ilerlerken enseme birşey dokundu ve ben enseme dokunulmasından nefret ederim."Ananı bacını sülaleni soyunu sopunu gelmişini geçm-" diye sövmeye başlarken Aren elini ağzıma dayadı ve "oha sen bunları nerden biliyorsun" dedi. Diyemedim tabiki oğlum ben mahallede keko kız diye anılıyordum diye sadece"okul zamanında öğrendim" diyebilirim." Okulda ne biçim şeyler öğretiyorlar" dedi. Benimde cevabım gecikmedi " doğru öğrettikleri şeyleri takmayın sonra ne biçim şeyler öğretiyorlar olsun tabi sizin için söylemek kolay biz geleceğin yıldızlarını yet-" "tamam öğretmen hanım bişey demedim" dedi. İkimizde konuşurken tünelin ucundaki beyaz ışığı gördüm. Ve anında karşımda bir palyaço.

Bu sefer küfür etmedim ama daha kötüsünü yaptım. Gittim küçük bir kız çocuğu gibi koluna sarıldım ve gözlerimi kapattım.

REZİLLİK. REZİL OLDUK BABAĞ REZİL OLDUK BABAĞ diye bağırma isteğimi zor tutuyordum şu anda.

Sonunda tünel bittiğinde gözümü yavaşça açtım ve alttan ona baktım. Sırıtıyordu. Abi sırıtıyordu. Ama ne güzel sırıtıyor dimi diye geçirdi beynim. Bazen beynimi dışarı atmak istiyordum. Kes sesini dedim içimden ve onu bir süreliğine susturdum.

Gerçek hayata döndüğümde Aren hala sırıtıyordu. "Gülme!" Dedim. O ise kafasını bana eğdi "bu günü asla unutmayacağım" dedi. Trenden indik ve pamuk şeker alıp kenarda bir bankta oturmaya başladık. Pamuk şekerleri yerken bir yandan da okul hayatımız hakkında sohbet ediyorduk. Tabiki onun okul hayatı daha maceralıydı harp okulları falan benimki dümdüz bir öğrenci hayatı olduğu için çokta anlatacak birşeyim yoktu.

Aren'in telefonu çaldı aniden.

-Alo efendim komutanım. Tamam komutanım.

Telefonu kapattığında yüzünde üzgün bir ifade vardı."Ne oldu neden yüzün düştü kötü bir şey mi olmuş"dedim o ise "görev varmış"dedi. Aynı üzüntü benimde yüzümede yayıldı. Görev varmış demek "gidiyorum ben geri dönemeye bilirim" demekti aslında.

"Ne zamanmış"diye sordum "bu gece "dedi bu gece. Uyuyamayacakmıydı yani uykusuz kaldığı için ya dalgın olursa ve kötü birşey olursa." Tamam madem bu gece ozaman gidelim şimdi üzülmeyelim bizim eve gidelim ben yemek falan hazırlarım o sırada sen dinlenirsin akşam üstüde gidersin nasıl olur?"diye bir fikir sundum." Çok güzel olur ama sizin evde dinlenmem sencede yanlış anlaşılmazmı?" Diye sordu. " Yoo olmaz zaten evde sadece Sude var."dedim Sude deyince bir yüzü düştü. "Yok ben sizi hiç rahatsız etmeyeyim hem sende biraz dinlen sabahtan beri oyuncaklarla oynuyoruz sende yorulmuşsundur birde üstüne yemek yapmaya uğraşma"dedi ben ise "itiraz kabul etmiyorum"diyerek konuyu kapattım." Peki tamam ozaman itaat var ısrar yok"dedi gülerek. Aynı gülümsemeyı bende ona yolladım ve "hadi o zaman hemen gidelim zaman kaybetmeyelim"dedim ve banktan kalktım. Arkamdan Aren de kalktı ve beraber arabaya doğru yürümeye başladık.

Arabaya bindik ve Aren arabayı sürmeye başladı. Bizim eve gelene kadar hiç konuşmadık. Eve gelince arabayı kenara park edip eve geçtik kapıyı açtığımda "özün sen misin "diye bağırdı Sude "evet"diye bağırdım bende sonra içeri geçip kapıyı kapattım."Sen salonda otur ben sudeye bakıp geliyorum" dedim. "Tamam " diyerek koltukların birine oturdu. İlk mutfağa baktım. Kimse yoktu. Kendi odama baktım kimse yoktu. Lavabonun kapısını çaldım. Ses yoktu bu kız nerede diye düşünüyordum ki "çalışma odasındayım" diye bağırdı Sude. Çalışma odasına gittiğimde üstünde ikimizdede olan hello kittyli pijamaları ile kırmızı oje süren Sude ile karşılaştım. "Ne yapıyon kanka" diye sordum "iyiyim sen ne yapıyorsun kanka"dedi bana."bunu neden benim çalışma masamda yaptığını sormak istedim canım" dedim o sırada Sude ayağa kalktı ve "Aren hoş geldin ne işin var burda" diye sordu. Bir dakika Aren benim arkamda ne yapıyordu ben ona içeride beklemesini söylemiştim diye düşünürken "sesleriniz geliyordu bende geleyim dedim" dedi bana sessiz bir şekilde ardından sesli bir şekilde "akşam görev var özünde bizde dinlenirsin yeme yersin gidersin dedi benimde kafama yattı bu fikir tamam dedim geldim" dedi sudeye. Sude " siz birlikte miydiniz "dedi. "Evet neden ki" diye sordum. Sude ise hayal kırıklığı olan bir yüz ifadesi ile "iyi ne güzel ben şu ojelerimi süreyim sonra davaya hazırlanacağım"dedi ve odadan kovdu bizi.

Ben Aren'e kendi odamı açtım ve içeriye yemek yapmaya geçtim. Sonra ona neden sudenin öyle dediğini sormak aklıma geldi ve odama geri döndüm. Tam kapıyı açıp içeri gireyimderken birde ne göreyim...

 

 

 

Bölüm : 23.03.2025 03:08 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...