
Bir zamanlar bir adam vardı;
Kalbimdeki buzları çöle döndürdü.
Bir zamanlar bir adam vardı ;
Acıyı bana aşk sandırdı...
...
Bir zamanlar bir kadın vardı;
Gülüşüyle kalbimde çiçekler açtırırdı.
Bir zamanlar bir kadın vardı;
Aramızda ne kin ne de sevgi vardı...
...
Bugün geç uyandım diye annem gelip azarladı "Sen hiç geç kalmazdın niye bir türlü kalkmadın okula geç kaldın"dedi.
Bense baş ağrısından onu zarzor duyuyordum "Ya bir şey olmaz bir derse geç kalsam ne olacak sanki dünyanın sonu mu!"dedim.
"Ah ah baban sen oku diye inşaatlarda çalışsın sen okula geç kal" diyip odamdan dışarı çıktı.Sanki bir tek babam çalışıyormuş gibi davranıyordu kendisi de dikiş yerinde çalışıyor ama hep babamı araya katıyor nedense .
"Tamam anne " diye bağırdım arkasından.
Üstümdeki yorganı yere atıp kendi kendime söylendim "Kalktım işte dünyayı kurtaracağım sanki gidince"dedim
"Ahhh kafam niye ağırıyor bu kadar"diyip elimi başıma tekrar bastırdım dün yağmurda biraz ıslanmıştım gerçi saçım çok da ıslanmamıştı ki herhalde eve gelince geç uyudum diye oldu.
Okul üstümü giyip hazırlandım çekmeceleri karıştırıp bir bardak suyla ağrı kesici içtim sonra durağa doğru yürüdüm.
Şansım en azından varmış ki okulumun önünden geçen otobüslerden biri hemen durdu durağa geldiğimde.Hemen bindim camdan dışarıyı seyrettim.Kulaklığımı yanıma almayı unutmasaydım müzik dinlerdim ne güzel ama unutmuştum.
...
Okuldan içeri girdiğimde koridorda Melisa ve arkadaşlarını gördüm bana dik dik bakıp kollarını önlerinde bağlamışlardı.
Onları görmezden gelip gidecektim ki Melisa'nın dünki bakışları geldi aklıma ve sormadan edemedim önlerine doğru birkaç adım attım "Bir sorun mu var ?"dedim Melisa'ya bakarak.
O da bana birkaç adım atıp aramızdaki mesafeyi azalttı "Var sensin!"dedi sesi sinirli çıkıyordu.
"Ben ne yapmışım da sorun olmuşum?"diyip kendimi savunmaya geçtim çünkü Melisa'nın benden ne istediğini anlayamıyordum.
"Bir de ne yapmışım diyor"diyip kahkaha attı arkadaşlarına bakarak,önüne döndüğünde suratı yine asıldı gözlerini gözlerime kenetleyip sanki onun gözlerinden kaçıyormuşum gibi baktı ve sonra "Ben ve Murat'ı ayırdığın yetmiyor şimdi de Melih'e mi göz koydun dün gördüm el ele otobüse bindiniz senin derdin ne kızım?"diyip başparmağıyla omzumu geriye doğru ittirdi.
"Elacım'a noldu bakıyorum bugün kızımlı konuşuyorsun Murat etrafında olmayınca gerçek yüzünü göstermeye başladın herhalde?"diye sorarcasına yüzüne baktım.
"Ben onu bunu bilmem Melihten de Murattan da uzak duracaksın ne doyumsuz bir kız çıktın!"dediğinde öfkemi bastırmaya çalıştım ellerim yumruk olmuştu istemsizce.
"Seninle uğraşacak havamda değilim ayrılık acını git nerede yaşarsan yaşa ama benden ötede dur"diyip yanından geçtim.
"Korkaksın kızım sen masum rolü yapıp ilgi çekmeye çalışıyorsun"diyerek bağırdı arkamdan.
Kendi kendime "Aynen aynen"diyip sınıfıma doğru ilerledim zaten başımın ağrısı zor dinmişti yeniden başladı.
Sınıfa girdiğimde birkaç kişi tek vardı birinci dersin teneffüsüne yetişebilmiştim.Zil çalana kadar bir iki dakika da olsa gözlerimi kapattım.
Zil'in çalmasıyla yanımda bir hareketlilik fark ettim Melih gelmişti ona bakmak için gözlerimi aralamaya çalıştım o da bu halimi görüp"Günaydın"diyip gülümsedi gamzeleri yine ortaya çıkmıştı.
"Senin şu gamzeler niye her gülümsediğinde ortaya çıkıyor doğduğundan beri mi var?"dedim.
"Çok düşündün mü bu soruyu sorarken?"diyip çok saçma bir soru sormuşum gibi ima yaptı.
"Yok da bu aralar sinirimi bozuyor"dedim.
"Allah Allah niyeymiş o"derken bile gülümsüyordu.
"Hâlâ gülüyor bir de ya benim yüzüm yuvarlak çok güzel hem esmerim de asıl ben de gamze olmalı!"dedim sinirlerime hakim olamayarak.
"Cidden mi gamzelerimi mi kıskanıyorsun?"diyip başını sağa sola salladı.
"Kumralsın sana yakışıyor diye mi gamzelerin var ?"diyip onun beyaz tenine sarıya çalan kahve saçlarına baktım imrenerek.
"Bana daha çok yakışır bir kere, gamzeler sen de boşuna var sanki olmasa ne olacak nakil falan ettir bana"dedim.
Elini alnıma koyup sonra geri çekti başını sağa sola salladı"Cidden bugün hiç iyi değilsin hadi diyicem güneş kafana geçmiş,güneş bile yok dışarıda hava bulutlu"dedi önünde ki kalemlikten renkli kalemlerini çıkarırken.
"Burada ciddi bir mesele konuşuyoruz farkında mısın?"dediğimde renkli kalemlerinden biriyle kafama vurdu.
"Ela gamze dediğin vitamin eksikliğinden meydana gelen kas eksikleri gibi bir şey sen kalkmış nakil ettir falan diyorsun ama eğer yapmacık duran hep gözüken bir gamzen olsun istiyorsan git gamze ameliyatı ol Ela teknoloji çok gelişti biraz beynini çalıştır Ela" her ela dediğinde ismimi bastırarak diyordu buna rağmen ben kafama kalemle vurduğu yerde kalmıştım.
"Melih sen benim başıma nasıl kalemle vurursun!"diyip elime ilk geçen renkli kalemlerinden biriyle onun kafasına vurduğumda hoca içeri girdi donup kalmıştım.
Merve hoca dibimize kadar geldi "Çocuk musun kızım sen kalemle arkadaşının kafasına vurmak da nereden çıktı?"diyip kaşlarını çattı.
Elimle Melih'i gösterip"Ama hocam ilk o- dediğimde Melih elimi tutup sıraya kadar indirdi mırıldanarak "Ela sus daha fazla rezil olmayalım istersen"dediğinde sustum.
Merve hoca da gözüm üzerinizde bakışı atıp, akıllı tahtanın yanına geçip fişi taktı haritaları açtı bizden de coğrafya kitabından sayfa 113'ü açmamızı istedi sessiz durup az önce yaşananları unutmaya çalıştım.
Cidden bugün aklım yerinde değildi durduk yere Melih'e atarlanmıştım.
...
Ders bittiğinde rahat bir nefes alıp coğrafya kitabını kapattım.
Melih'e bakmamak için çaba sarfetsem de sağıma dönüp ona baktığımda göz göze geldik ayağa kalkmıştı "Hakkımızdaki dedikoduları duydun mu?"diye bir soru sorduğunda afalladım "Hı?"diyebildim.
"Dün sana yardım etmek için elini tuttum ya birkaç kişi görmüş, sevgili olduğumuzu sanıyor neredeyse herkes, bugün de kalemle birbirimize vurduğumuzda daha çok göze battık"dedi.
Suratım daha fazla asılamazmış gibi "Bir bu eksikti zaten"dedim.
Melih tekrar yanıma oturup "Başka ne oldu ki?"diye sorduğunda "Melisa da bugün koridorda tehdit etti beni bilmem Melihten de Murattan da uzak duracaksın falan"dedi.
"Seninle el ele otobüse bindiğimizi görünce kıskanmış herhalde Murat bitti sıra sana geçti herhalde "diye devam ettim.
"Beni de sahiplendi öyle mi daha düne kadar tanımıyorum seni diyordu,Melisayı cidden anlayamıyorum ne istediğini bilmiyor"dedi aslında Melih'e üzülüyordum onun kadar iyi kalpli biri nasıl Melisa'ya gönlünü kaptırmıştı aklım almıyordu.Melihle birbirimize benziyorduk bir konuda, ikimiz de bizi sevmeyenleri seviyorduk ama ben Murattan vazgeçmiştim Melih'in vazgeçececeğini sanmıyordum.
"Bence ilgiyi seviyor senin ona olan ilgini kaybetmek istemiyor ,dün için de üzgünüm Melisa seni tanımasa böyle davranmazdı senden hiçbir yerde bahsetmemesi seni tanımıyor anlamına gelmiyor"dedim kendi söylediklerime gönderme yaparak.
"Önemli değil "diyip gülümsedi sonra aklına bir şey gelmiş gibi durdu "Neyse burada duralım kantine gitmeyelim zaten dedikoduların başrolündeyiz bugün "
"Diğer teneffüslerde de mi içeride duralım?"dedim
"Aslında her teneffüs içeride durmamız iyi olurdu etraftaki gözler korkutucu olmaya başlıyor bir saatten sonra"dedi sanki bir şey onu üşütmüş gibi silkelendi.
"Dün elimi tutmasaydın belki bu kadar dedikodu çıkmazdı hakkımızda"dedim mırıldanarak duymadığını sanıyordum ama o duyup "Yardım etmek istemiştim put gibi duruyordun otobüsü kaçırıp yağmurda daha çok ıslanıp hasta olabilirdin"dedi.
Söylediğim şeyin düşüncesizce olduğunu fark edip "Kusuruma bakma yardım ettiğin için de teşekkür ederim tekrardan"dedim
O da utanarak eliyle oynuyordu, yaptığından aslında pişmanlık duyduğunu fark e
ttim "Önemli değil bir daha olmayacak"dedi.
Ben de kafamı sallayıp onayladım birkaç dakika sonra zil çaldı...
...
Bu bölümü yazarken çok eğlendim umarım siz de okurken eğlenirsiniz sevgili okurlarım 💗 oy ve yorumlarınızı bekliyorum 💗
Yeni bölümde görüşürüz 💗
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 2.06k Okunma |
376 Oy |
0 Takip |
27 Bölümlü Kitap |