19. Bölüm

CEHENNEM ÖFKESİ

🌹
kireina

“Koltuğumdan kalk!”

Arya daha da yayıldı.

“Eski koltuğum demek istedin galiba Kerem çünkü bugünden itibaren benden aldığın haketmediğin tüm haklarımı bu koltuk gibi senden geri alacağım.”

Şimdi gülme sırası Keremdeydi neler saçmaladığını anlayamıyordu ama sabrı kalmamıştı dün ona ulaşmaya çalışırken kendisini kovmuştu şimdi ise sanki her gün buradaymış gibi çabaladıklarının üzerine konmaya çalışıyordu. İki elini masasına dayayarak rahat bir tavırla kendisini seyreden Aryaya doğru eğildi sabırla.

“Bak iki buçuk yıldır ortada yoktun, seninle konuşmak istiyorum ama şimdi bu saçmalıklara bir son ver ve kalk koltuğumdan ben ne yaptıysam hepsini sonuna kadar hak ettim anladın mı? ben o haklara karşılık sana baktım. Şimdi koltuğumdan kalk ve hakkın olmamasına rağmen düzenlediğin yerinin olmadığı kurul toplantısına git. bir de Vefaya yok kereme süprizim var falan diyerek zırvalamışsın görüyorum ki hala çocukça şakalarından vazgeçmemişsin hala aynı şekilde çocuksun.”

O an Aryanın yüzündeki gülümseme yavaş yavaş silindi ve yerine alev alev harlanan siniri yerleşti tıpkı Keremin yaptığı gibi iki elini masaya koyarak ona yaklaştı.

“Bence o kadar emin olma Kerem derler ki cehennemin alevleri bile bir kadının öfkesinin yanında sönük kalır ve sana olan öfkem inan bana cehennemi buz tutturmaya yeter. Felçli olan bana baktın öyle mi? bakalım öyle miymiş?”

Arya geri çekilerek önündeki diz üstü bilgisayarını açıp birkaç tuşa basarak Kereme doğru çevirdi ve zafer gülümsemesi ile öfkesinin Keremi saniyeler içinde nasıl yaktığını izledi. Kerem gördükleri karşısında yutkunmakta bile zorlanıyordu. Bir dakika sonra bilgisayarı öfke ile duvara doğru fırlattığında Arya ona kazanmış bir şekilde kaşlarını kaldırıyordu. Kerem öfkeden kasılmıştı ellerini yumruk yaptığında bir yerleri kırıp dökmemek için kendini zor tutuyordu.

“Ne oldu Kerem anlaşılan tüm sözlerini bir anda yutuverdin. Bana felçliyken bak tıpkı bu görüntülerdeki gibi baktın bana sen.”

Masadan kalktı Arya ve sözlerini kusar gibi devam ettirdi.

“Hor görerek baktın bana, acıyarak baktın, zaman geçti nefretle baktın, haksızca baktın, beni en yakın dostumla aldatırken iğrenerek baktın, acı çektirmekten zevk alır gibi baktın. Üzüntümden mutlu olarak baktın. Sen bana değil sen o iğrenç kararmış kalbini tatmin ettin sadece. benim felçli halimden faydalanarak aldığın o parmak iziyle sahip olduğun her şeyi bugün tekrar senden alacağım yoksa senin hayatını bitiririm Kerem. Normalde hiç düşünmeden bu görüntüler ile seni içeriye tıktırıp bir ömür orada kalmanı sağlardım ama yapmadım, yapmayacağım çünkü her gün benden çaldığın her şeyi senden almak daha adil. Şimdi hani yerimin olmadığı o kurul varya birazdan seninle oraya gideceğiz ve sen benden aldığın her hisseyi bana devreden dosyayı imzalayıp tekrar kurulda olmamı sağlayacaksın. Eğer yapmazsan zaten elimdeki görüntüler ile ben yaparım.”

Kerem ne yapacağını bilemiyordu nasıl eline geçebilirdi görüntüler. Arya ile evlendiği günden kaybolmadan bir gün öncesine kadar çekilen tüm kamera görüntüleri idi izledikleri ama imkansızdı hepsini yok etmişti geride tek bir iz bile bırakmamıştı. Nasıl olurdu? Nasıl eline geçebilirdi? Görüntülerde Aryayı aldattığı, ona yapılan eziyetleri, hakaretleri her şeyleri açık açık gösteriliyordu eğer bu ortaya çıkarsa tüm hayatı biterdi ama Arya felçli idi yardım ettiği kişi mi bulmuştu? Kimdi ? kim? O an kendisine güçlü bakan bu kızı tanımadığını fark etti, eski Arya yoktu karşısında bunları tek başına düşünecek bir kız değildi ama farklıydı. Eskiden olsa ağlayarak kabuğuna saklanan kız gitmiş yerine alev alev yanan hırslı gözler gelmişti.

“Dilin tutuldu galiba ama zaman akıyor.”

Dedi Arya ve odanın kapısına doğru yöneldi bu sırada parçalanmış bilgisayara bakarak donmuş bir şekilde duran Kerem baktı.

“Geldiği yerde bir sürü kopyası var sana her gösterdiğimde hırsından kırabilirsin bir yenisini daha gönderirim. İki dakika sonra toplantıda ol.”

Son sözlerini tükürür gibi söyledi Arya ve çıktı odadan. Keremi dumura uğratmış bir şekilde bırakarak. Koridorda yürürken kendisi ile gurur duyuyordu, yapmıştı ne garipti kötü konuşmalar, hırslar, ithamlar, emrivakiler hiçbiri Aryaya göre değildi ama mecburdu hayat eğer hakkı olanı savunmazsa savunmasız bir hale düşürüyordu. Koşulsuz güven, koşulsuz bir ihanet vermişti ona. Toplantı odasına girdiğinde yüzündeki ifadeyi düzeltti. Resmi bir şekilde orada bulunan herkes ile selamlaşarak en başta Keremin oturması gereken koltuğa oturdu. Piç dedi içinden, kendisinden aldığı haklarla kurul başkanı seçilmişti pezevenk. O Kerem yüzünden terbiyesini bozduğu için bile kızıyordu kendisine değmemişti işte hiçbir şeye değmiyordu. Babası sda dahil kendisine şaşkın bakan gözlere gülümsedi tam o anda açılan kapıdan yıkılmış, omuzları yenilginin ağırlığı ile düşmüş bir şekilde Kerem girdi, sabahki o şıklığından eser kalmamıştı kravatını nefes alamıyormuş gibi gevşetmişti. Arya gülümsedi ve kendisine yaklaşan Keremi işaret etti.

“İşte son eksiğimizde geldi. Evet sayın kurul üyeleri, bildiğiniz üzere bundan üç yıl öncesine kadar geçirdiğim kazadan dolayı yoktum bu süre zarfından bana desteğini, emeğini ve sevgisini hiç eksik etmeyen eski kocam Kerem bey benim hisselerimi benim rızamla ben iyileşene kadar devraldı fakat bugün gördüğünüz gibi benden devraldıklarını bana kurul başkanlığı da dahil olmak üzere geri veriyor öyle değil mi Kerem Bey?”

Son kısımları bastırarak söylerken elindeki dosyayı tam yanında duran Kereme uzattı. Kerem sadece başını sallayarak dosyalara imzaladı.

“Tebrikler.” Diyebildi sadece ve yanında boş sandalyeye deyim yerindeyse devrildi. Arya zaferle babasına baktı, sonra Vefaya ve tüm kurul üyelerine.

“Burada bulunan herkes şirketimiz için çok değerli ve bilgili kişiler fakat eğer sizinde rızanız varsa kurul başkanlığını yine en hak eden kişiye babamın devralmasını rica ediyorum. Tekrar bir oylama yapalım başka aday yoksa?”

Gerçekten yoktu ve o an Gökmen Bey gözyaşları içinde kızının gururlu bakışları arasında tekrar kurul başkanı seçildi, Kerem yıkılmıştı ama Arya daha beter etmek istiyordu içindeki intikam ateşi bir tülü sönmüyordu. Toplantı bittiğinde herkes çıkarken geride sadece Kerem ve Arya kaldı. Keremin hareket etmeye gücü kalmamış gibi bedeni ağırdı ve sadece masada bir noktaya odaklanmış bir şekilde bakıyordu. Arya çıkmadan önce Kereme eğildi ve her kelimesini bastırarak konuştu.

“Sana söylemiştim değil mi? cehennem ateşinin bile bir kadının öfkesi karşısında sönük kaldığını.”

Kerem o an başını kaldırdı.

“Kim buldu seni?”

Arya tekrar gülümsedi.

“Kahramanım bana özel ama herkes olabilir ne de olsa insan her zaman en yakınları tarafından ihanete uğrar.”

Çıkışa ilerledi ve kapıyı kapattı tüm sorular ile Keremi o odaya hapsetti.

 

Bölüm : 11.12.2024 14:49 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...