8. Bölüm
🌹 / BEKLENEN, YAŞANAN, ÖDENEN / UTANMA BENDEN

UTANMA BENDEN

🌹
kireina

GÖRSEL: KEREM

Kaç ay geçmişti aradan bilmiyorum ama en sonunda gelmiştik eve belki de üç ay sonra evimize ilk girişimizdi. Tam üç ay boyunca Kerem beni yurt dışında bulunan bir sürü doktora götürmüştü. Pardon ben yaşayan bir bedenden ibaret olduğum için sedye üzerinde o uçaktan o uçağa bindiriliyordum, her defasında bana umutla bakıyor, hissedemesem de ellerimden tutarak bana

"Bak merak etme güzelim bu kez olacak"

Diyordu.

Başlarda inanıyordum, yalan yok sürekli ağlıyordum bu halime sürekli Allah'tan şifa bekliyordum isyan edersem daha kötü olacağımı sanarak sadece dua ediyordum ama ilk başta ümitlerim kırıldı, nereye gitsek doktorlar yaşadığımız o kazadan bu şekilde felçli kurtulmamın bile bir mucize olduğunu söylüyorlar ama bundan ilerisinin imkansız olduğunu, kendimizi kandırmamamızı söylüyorlardı. Kalbim kırılıyordu, anne olmanın heyecanını yaşayamadan bebeğimi kaybetmiştim, bedenimi, uzuvlarımı kontrolünü kaybetmiştim. Babama söylememek için uzun süre beklemişti Kerem ama o benden daha iradeli çıkmıştı ben birinci ayda ümitlerimi kaybettiğimde o üç aya kadar dayanmıştı. Üç aydır sesimi duyamadığı için ağlıyordu benden gizli gizli ama ben her defasında bunu anlasam da sadece ağlayarak teselli ediyordum onu. Her duygum ağlamaktan ibaret olmuştu. Üç ay boyunca ben ne kadar ümitsizleşsem de Kerem beni kırık ümitlerle dolu bakışlarla teselli ediyor soluğu başka bir hastane de alıyorduk ama zoruma giidiyordu, damar yolu ile besleniyordum, altımı bezliyorlardı, o kadar utanıyorum ki. Kerem temizliyordu altımı, bir bebek gibi her saat başı altımdaki bezi kontrol ediyordu utançtan yerin dibine giriyordum. Allahım eğer iyileşmeyeceksem ne olur beni yanına al diyerek yalvarıyordum sadece. Kocamdı evet ama benim küçük, büyük tuvaletimi temizledikçe hissetmediğim ruhum kanıyordu. Yapma artık demek istiyordum bırak beni bir köşeye orada ölümü bekleyeyim ama durmuyordu ben kırıldıkça o daha da sevgi dolu gözlerle bakıyordu bana. Koskoca üç aydan sonra parıltıları yavaş yavaş kayboldu Kereminde. Eve geldiğimizde babamlar karşıladı bizi. Bu eve mutluluk gözyaşları ile girerken şu anda ölü bir beden gibi giriyordum.

“Güzel kızım. Bir tanem.”

Babam bana gözyaşları ile sarıldığında hissedememek yine ruhumu kanattı.belki bedenim hissetmiyordu ama canım çok yanıyordu. Gözlerine bakamadım, utandım halbuki bugün onlara dede olacağını, Vefaya amca olacağının haberini verecektim ben yapamadım kalbim kırık, bedenim artık sadece başkasına muhtaç etten bir yığın olarak dönmüştüm.balayı bana cehennem olmuştu ama en çok Kereme yandı içim benim yaptığım bir hata tüm geleceğini, baba olma umutlarını elinden almıştım. Kahroluyordum bana baksınlar istemiyordum ama lanet olsun ki sağır değildim ve bana acıyan ses tonları günde bin kere ölüp ölüp diriliyormuşum gibi hissettiriyordu.

Kerem beni oturma odasındaki koltuğa nazikçe yatırdı. Gözleri artık eski parıltılardan eser kalmamış gibi yoksundu. Babam hemen yanı başımda yerini alırken Vefa üzgün gözlerle baktı bana o an içeriye Keremin babası ve annesi de girdiğinde utancım artıyordu neden geliyorlardı bu halim yeterince rezilken beni bu halde görmelerine katlanamıyordum.

“Doktorlar ne dedi?”

Kerem babasına döndü çaresiz gözlerle.

“Hayatta kalması bile mucizeyken bundan ilerisinin olamayacağını söylediler.”

“Saçmalık! Merak etmeyin tüm doktor arkadaşlarımı arayacağım illa ki bir yol vardır.”

“Evet ben de tüm bağlantılarımı kullanacağım, keşke daha öncesinden haber verseydiniz!”

Babam sitemle konuşuyordu ama daha önce haber vermemizin bir anlamı olmayacaktı. Kerem başını salladı.

“Tüm doktorlarla görüştüm, tanıdığım her başarılı doktor ile ama bir sonuca ulaşamadılar.”

“Benim tanıdığım doktorlar ile demi?”

Kerem başını sallayarak baktı babama, o kadar kahroluyordum ki yaşarken ölmek deyiminin canlı örneği gibiydim. Defolun gidin demek, haykırmak istiyordum ama olmuyordu işte olmuyordu. Ne sesim ne soluğum acıyan bakışlar altında kaybolmuştu çoktan. Babamın o şefkatli gözlerine oturan kan çanakları mahvetti beni, herkes beni olmayacak bir şekilde teselli etmeye çalışıyordu ama ben çoktan halimi kabullenmiştim. Yediremiyordum kendime ama elimden bir şey gelmiyordu sadece ağlıyordum. O gün babam evindeki hizmetçileri bizim eve gönderdi artık kızı bu yaştan sonra yeni doğan bir bebek gibi yardıma muhtaç kalmıştı. Saatlerce konuştular başımda babamlar başka doktorlar üzerinden bana yeni bir umut olmaya çalışıyordu, Vefa susuyordu her zaman konuşmaktan çok dinlemeye özen gösterirdi.

O akşam iki aile de bizim evde yemek yedik, ah pardon! Onlar yediler masada, sağlam bir şekilde ben ise gözyaşlarım içinde koltukta uzanmış başkasına muhtaç bir şekilde besliyorlardı beni. Kerem yemeği bittikten sonra yanıma geldi, babamların evindeki hizmetçi çoktan gelmişti eve o ana kadar sıvı beslenirken Kerem doktorla görüşmüş tamamen sıvı olmasa da lapa şeklinde yiyebileceğimi söylemişti. Babamlardan uzaktık.

“Gerisini ben hallederim, çekilebilirsin.”

Diyerek Hizmetçiyi odadan çıkardı. Oturur vaziyete getirdiğinde yanlarıma yastıklar koyarak beni dengeledi. Ne garip ben bunları küçük doğacak bebeğimize yapacaktım ama onun yerine bana yapılıyordu. Kerem elindeki kaseden bir kaşık alarak ağzıma getirdi kendiliğinden açıldı çünkü bedenim benim emrimde değildi artık. Gözyaşlarım aktı yanaklarıma. Kuzey öyle acıklı bakıyordu ki bana kahroldum yeniden.

“Hadi güzelim biraz daha yemen gerek. Söz veriyorum sakın pes ettiğimi düşünme bir yolunu bulacağım seni iyileştirmenin bir yolunu bulacağım. Güven bana.”

Sana her zaman güveniyorum Keremim ama boş vaatler ile kandırman benim değil en çok senin canını yaktığı için kahroluyorum.

“Biliyor musun? Her halin çok güzel! Ne kadar üzgün olduğunun farkındayım güzelim, ne kadar utandığının ama benden utanma güzelim ben senden asla iğrenmem, ben senden tiksinmem. Se benim ruhumsun, her güzel duygumsun. Sesini çok özledim bana kocacım diyen o neşeli çocuksu sesini ve yemin ederim ki o sesini tekrar duyacağım. Tekrar neşeyle, mutlulukla parıldayacak gözlerin. Benden utanma, bakışların güzelim bakışların sözlere gerek olmadan bana her şeyi anlatıyor ve ben benden asla utanmanı istemiyorum.”

Gözyaşları ile anlattıklarını gözyaşları ile dinledim, anlamıştı her altımı değiştirdiğinde nasıl yerin dibine girdiğimi anlamıştı ah benim yüreği güzel kocam. İnansam yine çaresiz bir umutla kendimi kandıracaktım ama istemiyordu her umut daha fazla bir acı ile yere çakılmama sebep oluyordu, ben acılarıma büyük derken meğer daha en küçük olanları yaşadığımdan habersizdim….

SEVGİLİ OKURLARIM YENİ KURGUM NASIL UMARIM BUNU DA SEVERSİNİZZZZ YORUMLARDA BULUŞALIM🌸

 

 

 

 

 

Bölüm : 25.11.2024 21:20 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...