15. Bölüm
🌹 / KÜÇÜĞÜM / 15. BÖLÜM

15. BÖLÜM

🌹
kireina

GÖRSEL: ZÜHAL

Kardelen hiçbir şeyden haberi olmadan artık annesinin doğumuna kadar değil artık hayatının bir parçası olacak bir rutin haline getirmişti yemek yapmayı. Annesinin yine midesi bulmadığı için nane limon yapmakla uğraşıyordu ama tezgahta durmakta zorlanıyordu. Üzerinde bir kırgınlık hissediyordu bugün üzerindeki düşünceler yüzünden yağmurda ıslanmış üniformaları üzerinden çıkarması çok uzun sürmüştü şimdi ise arada bir üzerine gelen titreme ve kırgınlık ile sanki vücuduna minik iğneler batıyormuş gibi hisseddiyordu.

Yemek hazır olduğunda midesi bulanmaya başladığı için çok fazla yiyemedi Kardelen. Sürekli Kuzey hocayı düşünüp boğazına dizilen lokmaları bile yutamıyordu. Hasta olduğunun hala farkında değildi Kuzey hocayı kötü biri olarak düşünmek istemiyordu asla, bu gibi kötü şeyleri kalbini çalan ama farkında olmayan adama yakıştıramıyordu. Okul bitene kadar yaşayacağı güzel bir anı olarak hatırlamak istiyordu.

Gözleri kararmış, sinirli bakarken beni kıskanıyor diyordu sürekli ama sonrasında söyledikleri yüzünden sürekli düşünceleri arasında çelişkiler yaşıyordu.

"Kız!" Annesi yemekte kendini sert bir şekilde dürttüğünde Kardelen irkildi ve kaşığındaki pilavı döktü. Annesi dişlerini sıkarak baktı.

"Ne düşünüyorsun kız, aşık aşık dalıp gitmişsin yoksa bir haltlar mı karıştırıyorsun?" Dediğinde. Kelimeleri kırıyordu Kardeleni. Son zamanlarda öyle imalar yapıyordu ki Kardelen kulaklarına inanamıyordu bazen. Annesinin iması ile babası da şüphe ile bakınca acaleyle başını iki yana doğru salladı.

"Hayır anne ne aşkı? Ben sadece birazcık üşüttüm galiba vücudum ağrıyor, halsizim."

Annesi bunu duyduğu anda hızla Kardelenden uzaklaştı ve eliyle ona uzak dur işareti yaptı. "Ne? Hastamı oldun? Uzak dur ben hamileyim."

Vebalı gibi bakıyordu annesi sadece soğuk algınlığına yakalanmıştı ama yaptığı hareketler incitmişti kardeleni. Sessizce kalktı yemegin başından. Babası da kızgın gözlerle bakıyordu şimdi kızına.

 

"Annen hamile, hiç düşünmüyor musun? Bebek etkilenir hasta olursa. nasıl bir ablasın sen? Kardeşine zarar gelsin diye uğraşıyorsun dimi?"

Şok içinde baktı kardelen, nasıl böyle bir şey düşünebilirlerdi, gözleri irileşmiş şoktan gözleri dolmuştu. Acıyan boğazı kendini ifade etmesini zorlaştırıyordu. Hayır anlamında elini salladı.

"Baba ben bugün yağmurda ıslandım ya ondan. Neden kardeşime zarar vereyim lütfen böyle şeyler söyleme."

Ama annesini ağlamaya başladı o an. Bir eliyle karnını tutuyor diğer eliyle kocasının kolunu yakalamış içli içli ağlamaya başlamıştı. Babası karısına destek olurken Kardelen de annesine yaklaşmak istedi fakat annesi izin vermedi yaklaşmasına. Kocasının kolları sanki onun ile kardelen arasında bir duvar gibiydi. Kocasına doğru sokuldu sanki bir çocuk gibi ağlıyordu.

"Osman, herif bu kız istemiyor kardeşini. Baksana imkanımız yok dedim kardeşin doğacak dedim o andan beri bize zaten düşman gibi bakmaya başladı şimdi de hasta olup bana bulaştırmaya çalışıyor bilerek. Kardeşinin doğmasını asla istemedi ona bir zarar gelse okula devam edebilecek diye gözü dönmüş resmen."

"A-anne"

"Yalan mı? Duyduğundan beri asla istemedin kardeşinin olmasını. Seni vicdansız, yaklaşma bana."

Kardelenin kelimeler boğazında düğümlenirken elleri önünde oynatmaktan başka bir şey yapamıyordu ama babası annesinin ağlaması ile söylediği sözleri o kadar ciddiye almıştı ki durup doğruluğunu düşünecek vakti bile vermemişti kendine. Sinirle ayağa kalktığında korkuyla ağlamaya başladı Kardelen. Babası öfkeyle kendisine doğru yaklaşmaya başladı.

"Seni orospu! Eşek kadar oldun okul okuyacağım, dışarılarda sürteceğim diye kardeşini mi öldüreceksin."

"Baba hay.. Ahhh!"

Cevap bile veremeden kardelenin saçını eline doladı babası. Öyle sinirliydi ki gözü dönmüştü, zaten Kardeleni dövmek için bahane arıyordu ve annesi eline çok güzel bir koz vermişti bile. Cevap vermesine izin bile vermeden kızının saçlarını çekip arkaya doğru yatırdı. Acıyla inledi Kardelen. Daha sonra tüm gücüyle çektiği saçlarını bıraktığında babasının elinde bir avuç saçları kalmıştı. Yetinmiyordu babası vurdukça keyfi yerine geliyor gibiydi. Sinirini artıran ise annesinin keyifle bakan gözlerinde yalandan akıttığı madur gözyaşları idi. Kardelenin yüzüne öyle sert tokat attı ki kardelen yere savruldu, yanağı zonkluyordu ama başına kadar çıkmıştı ağrısı, babasının vuruşlarının şiddeti arttıkça kardelen bağırıyordu acıdan. Babası bu kez boğazına yapışıp arkasındaki duvara yasladı kardeleni ver diğer yanağına da tüm gücüyle tokat atarak yere savurdu kızını. Ağlamaktan saçları yüzün yapışmıştı.

"Yapma ne olur!" Yavarıyordu Kardelen, diline değen metal sıvı ile dudaklarının patladığını anlamıştı. Ağlamaktan çıldırmış gibiydi canı o kadar acıyordu ki duramıyordu. Babası saçından sürükleyerek olağan kuvveti ile Kardeleni odasına doğru fırlattı. Savrulduğu yerde öylece hareketsiz ağlarken babasının sesini duyması ile kendisine geldiğini sanarak eli ile yüzünü kapadı fakat babası bir ejderha gibi sinirden soluyordu. Kapının eşiğinden girmemişti yerde sefil bir şekilde ağlayan kızına baktı iğrenerek.

"Öldürürüm lan seni! Bir daha annene, kardeşine zarar vermeye çalış. Yeminim olsun anamın sözü falan dinlemem seni gelen ilk görücüye veririm. Duydun mu beni orospu!"

Sadece ağlıyordu Kardelen ama babasının tekrar vurmasından korktuğu için başını onaylar bir şekilde sallayarak

"Özür dilerim, özür dilerim." Diye olduğu yerde sallanıyordu bedeni.

Babası sinirle kapıyı suratına çarptığında odada olduğu yere uzandı kardelen. Yanakları, sac dipleri, bedeni acıdan uyuşmuş gibiydi ama hisseddiyordu. Dudağı hala kanıyordu ve ellerine bulaşmıştı. Zar zor bir peçete bastırdığında acıdan yüzünü ekşitiyordu. Yatağına zar zor ulaştığında hala ağlıyordu. Bedeni acıyordu zaten çok hassas bir bünyesi vardı şimdi ise sırt üstü yatamıyordu acıdan. Babası sinirle duvara çarptığı için sırtı acıyordu, yanakları zonkluyordu, sac diplerine dokunamıyordu bile.

Ağlamaktan gözleri acırken tavana baktı ne yapmıştı? Suçu neydi bunları yaşayacak? Hep böyle idi çocukluktan beridir her firsatta yaşına bakmadan dayak yemişti ama şu an daha şiddetli idi sanki bir şeylerin acısını çıkarır gibi dövüyordu. Annesi ise elinden almaya çalışmıyordu bile. Annem nasıl böyle yapar diye düşündü

O benim annem ama benden nefret ediyor gibi bakıyor ne yaptım ben bu nefreti hak edecek? Diye düşünürken cevap bulamıyordu. Okumak istemişti ama olmamıştı, bedeni soğuk algınlığına yakalanmanın etkisi ile daha da halsizleşti. Ağrı şiddetini artırırken bilinci kapanıyordu.

Geceye doğru gözlerini aralamaya çalıştı ama o kadar çok üşüyordu ki öylece yatağında açıkta uyuyakalmıştı.

Sabah uyandığında herkesten evvel açmıştı gözlerini ama geri kapatmaya bile mecali yoktu. Çok kötü bir durumda idi bedeninin üzerinden bir tır geçmişti. Akşam yediği dayağın etkisi üzerine hastalığı eklenmişti. Bilinci bile yarı kapanık bir halde idi. Zar zor oturma odasına giderek telefonundan Zühale bugün hasta olduğunu gelemeyeceğini yazdı. Aynaya bakmaya cesareti yoktu karşılaşacağı manzaradan korkuyordu. Dudaklarına dokunamıyordu bu halde okula gidemezdi. Soranlara ne olduğunu asla anlatamazdı. Hastalığı iyi bir bahane olmuştu. Geri yatağına uzandığında hala ailesi uyuyordu, gözlerini açık tutamıyordu. Göğsü ağrıyordu, gittikçe daha da çok üşüyordu ama annesi kalkıp bakmaya tenezzül bile etmemişti.

Kardelen uykuya dalarken, kuzey ise kardeleni görmek için tam karşı binasının önündeki arabasında onu bekliyordu. Erkenden kalkarak onun okula gidişini kaçırmamak adına arabasına gelmişti. Şükür ki Arabasının camları filmli idi onu kimse görmüyordu ama saatler ilerledikçe Kardelenin çıkmayaşı Kuzeyin kaslarının çatılmasına sebep oluyordu. Okula gidip derse girmesi gerekiyordu ama olduğu yerden bir türlü ayrılamıyordu. Kardeleni görmeliydi, dünkü yaptığı bol davranışı yüzünden özür dilemeliydi. Hepsinden önemlisi özlemişti, hayatında aşkın A sını yaşamayan kalbi kardeleni görür görmez kör kütük bir aşkla bağlanmıştı ona. Nefes alamıyordu onsuz ve dün kendinden korkan bakışları canını fena halde sıkıyordu. Sürekli o bakışlar aklına geldikçe kendine sövesi geliyordu.

Zaman ilerledi fakat Kardelen çıkmamıştı, sinirle arabasını çalıştırdı. Günü berbat geçecekti anlaşılmıştı. Öfkeyle gaza basarken Kardelenin neden gelmediğini düşünmeye çalışıyordu kendisinden korktuğu için gelmediği ihtimali bile Kuzeyin sinirden kaza yapmasına yetecek kadar sinirlendiriyordu. Okula geldiğinde bir ihtimal onu gözden kaçırdığını düşündü. Kendisinden önce geldiğini sanarak baktı etrafına. Kardelenin sınıfına ilk teneffüs sanki kalemini kaybetmiş gibi saçma bir sebeple girdiğinde sırada Zühalin yalnız oturduğunu gördü. O an dişlerini sıktı ama etrafını çeviren kız öğrencileri yüzünden Zühala fark ettirmeden sorma fırsatını da kaçırmıştı.

Bölüm : 27.10.2024 13:52 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...