
Tekrar beren Selamın aleyküm iyi okumalar okumadan önce yıldızlarsaniz sevinirim. Ve bölüm hakkında yorumlarınızı bekliyorum:))
Mertan'ın anlatımıyla;
Şiir;
Birisi gelir
Unutma bahçelerinde
Çok beklemiş birisi
Lambasını kalbimize tutar.
Yüzümüzde birden güneşli sabahlar
İçimizde bir tuhaf iyilik duygusu
Bütün sokaklar ıslık çalmaya başlar.
Gövdemizde sızlayan bir kayıp zaman
_Mutluluk değil, mutluzluk değil _
Dünyanın bütün kederini sevin.
Okuduğum satırlara bakarak düşünüyordum. Ben şiiri öylesine okuyanlardan değildim, insan kaderini okur şiir de ya da kaderini görür benim gibi.
Konuşamıyorum tam tamına 16 senedir konuşamıyorum bu bana çocukluğumun en acı en canımı yakan yanımdı.
Annem'e babam'a cevap verememek canımı yakıyordu onlar görmeden ağlıyordum geceleri o geceler ki benim için sabah vakti gibiydi hiç geçmeyecek gibi.
Özel okula gitmiştim ,konuşamıyorum diye göndermişlerdi beni ,orada ki çoğu kişinin sorunları vardı benim ki benim dilimde 'sessizlik' di. Şimdi ise liseye gidecektim hemde normal liseye bunu ben istemiştim zira artık normal bir insan gibi yaşamak istiyordum.
İki gün önce restoranımıza gelen Günışığı adlı kızı tanıdıktan sonra düşüncelerim ayrı bir yapı taşı olmuştu.
Mesela ilk defa birisi bana böyle sert çıkışımıştı , konuşamıyorsun demişti ,hatta trip bile atmıştı değişik bir kızdı kabul ediyorum, doğal dı ,onunla tanışmak istedim çünkü ilk defa birisi bana dürüstçe konuştu acıyarak bakmadan.
Günışığı beni enegellemeseydi tabi tanışmış olurduk, bugün olacaklardan habersizdi tabi engellemesi çok koymamıştı.
Dolabımdan kıyafetlerimi çıkartıp hemen giydim zira kıyafet seçici degildim bulduğumu giyerdim.
Merdivenlerden aşağı inip karşıya mutfağa geçtim ufak kahvaltı yapıp çıktım evden , annem ile aram iyi değildi evde de yoktu babam başka bir kadınla evliydi ailem dağılmıştı ama artık bunlar umrumda değildi evlatlarını düşünmeyen bir aileydi benimkiler. Bense kendi hayatımı kurmaya başlamıştım restorana gidip geliyordum bu yüzden.
Evden çıkıp motoruma bindim kaskı da takıp hızla ilerlemeye başladım okula gidecektim. Okul çok uzak değildi aslında ama yürümek istemiyordum bugün normal günler yürürdüm severdim yürüyüş yapmayı içimden gelmeyen bir yorgunluk vardı üzerimde onun için motorla gitmeye karar vermiştim.
Okul pembe'ye boyanmış boyası ile tam karşıma gelince motorumu güvenlik kulübesinin yanına park ettim ilk günümdü yeni öğrenciydim bir nevi
Okulun zili çalmış olacak ki ortalık sessiz di ben yeni olduğum için geç gelsem de sorun olmazdı benim için.
Müdür odasına geçip sınıfımı öğrenecektim kapıyı iki kez tıklatıp içeri girdim. Müdür erkek ti adına baktığımda Şevki Ergün yazıyordu sinirli bir tipi olsada iyi birisi diye geçirdim içimden kötü düşünmeyi sevmezdim.
"Buyur evladım kimsin" diye sordu tabi ben cevap veremediğim için not defterime "Konuşamıyorum hocam sınıfımı öğrenmek için geldim yeni öğrenciyim." Diye yazıp ona uzattım.
Hoca şaşırmış kendini toparlıyordu sesini düzeltip konuşmaya başladı
" O kadar öğrenci geliyor ki tanıyamadım çocuğum adın ne " dedi.
Tekrar yazıp ona uzattım not defterini.
"Demek adın Mertan, hoş geldin evladım" kafamı sallamak ile yetindim. " Bilgisayardan bir kontrol edeyim sınıfını" bilgisayara birşeyler yazıp bakıyordu, sanırım ismimi arıyordu bir dakika daha bakıp bana döndü yönünü.
"11/A sınıfındasın gidebilirsin ben öğretmenini yönlendiricem durumunu hadi iyi dersler." Kafamı aşağı yukarı sallayarak çıktım odasından
Sınıfı arıyordum koridorda iki sınıf geçtikten sonra bulmuştum okul üç katlıydı ikinci katta hem müdür odası hem de benim sınıfım duruyordu
İçeriden sesler geliyordu bir kız müzik söylüyordu ama çok hoş gelmişti kulaklarıma, karadeniz şarkısıydı Kapundaki nar midur diyordu. O kadar içten söylüyordu ki içim gitmişti, içeri tıklayıp gel sesini duyunca giriş yaptım.
Müzik te susmuştu. Söyleyen kişiyi de görmemiştim.
Herkesin gözü bendeydi bana bakıyorlardı en çok ta konuşamıyor olmak incitiyordu beni. Öğrencileri tek tek süzüp onu gördüm kafasını sıraya koymuş uyuyordu bu haline gülümsemiştim. Sonra öğretmenim konuşmaya başladı " Hoşgeldin Mertancığım müdür ile konuştum boş bir sıraya geçip oturabilirsin"
Benim gözüm Günışığı denen o kızın yanında biri olmasıydı erkek vardı yanında ona bakıyordu, neden bilmiyorum ama hoşuma gitmemişti en arka sırada uyuklayan Günışığın önüne oturmuştum bir nevi arka sıraydı.
"Arkadaşlar Mertan konuşma yetkisi olmayan biri o yüzden ona anlayışlı olursanız çok sevinirim."
Herkesin ağzı yarı açık kaldı "aaa öylemi yazık" , "hiç beklemezdim" , "konusamıyor niye geliyor" . Diyen sesleri duyuyordum. Öğretmen de sesleri duymuş olacak ki
"Çocuklar lütfen saygılı olun, arkadaşınız duymuyor demedim konuşamıyor dedim kendinize gelin lütfen." Diye beni savunmuştu. Bu sahnelere alışık olduğum için çok takmamıştım kimin ne dediğini.
Yarım saat ders dinlemiştim ama aklım arkamda kalan Günışığı denen kızdaydı. Hiç kaldırmamıştı başını sanırım derin uykudaydı.
Sonra hoca fark etmiş olacak ki;
"O arka sırada uyuklayan arkadaşınızı uyandırın "
Günışığından bahsediyordu hoca, birisi konuştu onun yanındaki lavuk cevap verdi hemen
"Hocam akşam beşik sallamış kendisi uyuyan güzeli prensi uyandırmassa uyanmaz" diyerek sinsice gülüyordu aklınca onu öpecekti pezevenk.
"Serdar oğlum uyandır arkadaşını ders dinleyin"
"Öperek mi? Hocam" diye sordu kafamı onun yönüne arka sıraya çevirmiştim zira sınırını zorluyordu, hangi samimiyet ile ona dokunabilir ki.
"Serdar seslensen yeter" diye cevap verdi hoca . Bense ayağa kalkıp günışığın yanına yaklaştım herkesin gözü şu anda bendeydi biliyorum.
Ona yaklaşıp kolundan dürtüp sallamaya başladım.
"O öyle uyandırılır mı? Kardeşim çekil bir öpeyim uyanır şimdi."
Gözüm seğirmeye ellerimi yumruk yapmaya başlamıştım zira kimse tutamazdı beni şu an,Ona yaklaşıp tam yanağından öpecekti ki onu boğazından yakalayıp geriye ittirdim.
"Ne yapıyorsun lan sen" diye bağırdı halbu ki kendisi ne yaptığının farkında değildi.
"Çocuklar kendinize gelin okuldayız" diye konuştu hoca, bense halen o şerefsizden gözlerimi çekmiyordum.
Oda sinirlenmişti yaptığıma.
"Seni gerizekalı şimdi görürsün sen" diyerek bana yaklaşıyordu ki Günışığı uyandı sesimizden dolayı olacak ki ilk baktığı kişi Serdar denen çocuktu.
"Ne oluyor ya ne bağırıyorsun?" Dedi o uyku mahmuru sesi ile bu çok tatlı olsa da Serdar denen şerefsiz beni deli etmeye yetmişti.
"Görmüyor musun? Kızım bu gerizekalı gelir gelmez kavga çıkardı." Beni göstererek.Günışığı yönünü bana dönüp ağzı açık gözleri şaşkın bakıyordu şok olmuştu beni gördüğüne.
"Mertan" dedi sadece
"Senin burada ne işin var?"
Bunu söylemişti bilmiyordu benim okula gittiğimi birde aynı sınıfta görünce ne işim olduğunu soruyordu.
Tabi bende sadece bir sessizlik cevabı vardı ona karşı, konuşabilmek okadar çok isterdim ki ona cevap vermek ama veremiyordum işte yoktu ses yoktu...
"Tanıyor musun?" Sen bunu." Diye sordu Serdar.
"Evet" dedi
"Neyin oluyor"
Bana bakmıştı bu soruya karşılık gözlerimin içine hemde yüzünde bir dalgın bakış vardı ne düşündüğünü anlayamıyordum hala , sonra o ince sesini duydum.
"Arkadaşım" demişti bir anda kendisi bile anlamadan hızla söylemişti hemde daha tanımadığı birisi için onu sinir eden kişi için.
"Çocuklar yerinize geçecek misiniz? yoksa hepinizi dersten atayım mı?" Dedi o anda adını bilmediğim hoca, hepimiz oturmuştuk yerimize.
"Serdar ne işin var senin yanımda sırama neden oturyorsun?" Dedi ben onlar birlikte oturuyor sanmıştım ama o çocuk kızdan izin almadan yanına oturmuş meğerse, Günışığı da ona hesap soruyordu haliyle.
Ayağa kalkıp günışığı' nı bana bakmasını sağladım.
"Ne oldu?" Dedi oda ayağa kalkmıştı benimle birlikte benden kısaydı, saçları kumral yüzü ay gibi teni beyazın esmeri gibi karışımydı yüzü de kumraldı sanırım.
Kolunu tutup yanımda ki sıraya çektim onu "ne yapıyorsun ya" demişti lakin dinlemeyecektim. "Konuş benimle bakma öyle sevmiyorum sessizliği" diye bağırdı
Gözlerimi kapatıp sinirimi yatıştırmaya başlıyordum aniden koluma bir sille çakıp"sana diyorum lan kağıda yaz bari yeter ki konuş benimle" diye bağırdı.
Sınıfta ki herkes bizi izliyordu bense ona bakıyordum sadece.
Sonra not defterime ona "Onun yanında oturma, yanımda kal"yazdım.
Not defterimi daha ben uzatmadan elimden kaptı okumaya başladı sonra gözleri gözlerime denk geldi bakıyordu ve o bakışı benim erimeme sebep oluyordu.
"Neden?" Diye sordu sakince.
Not1; "çocuk tam bir şerefsiz."
Not2;"yanımda güvendesin."
Yazdığım notları gördüğü anda Serdar'a baktı bir süre Serdar hissetmiş olacak ki ona dönerek "ne, ne var " diye soruyordu.
"Hocam, bir şikayet de bulunabilir miyim?" Diye sordu aniden.
"Tabi Hare dinliyorum"
Adı Hare'ydi.
Hare ,
Hare çok güzel, ismi çok güzel di içimden tekrarlıyordum sürekli neden böyle olmuştu sadece bir isimdi oysa ama ona bakıp ismini söylemek istiyordum ama yapamadım.
Hem bana bakıp hemde Serdara bakıp konuşmaya başladı Hare,
"Hocam Serdar şerefsizmiş neden bizim haberimiz yok bundan."
Ben şaşkınlıktan ağzımı yarım açık bırakırken o bana gülümsüyordu. Ne yapıyordu şu an bilmiyorum amacı neydi . Bu kız gerçekten degişikti, ne yapacağını kestiremiyordum.
Düşüncelerim arasında Serdarın sesini duydum.
"Hareciğim memnun oldum tanıştığımıza ben de şerefsiz" dedi yapmacık gülümsemesi ile.
Hare gülerek ensesine bir sille çaktı "Serdoş takılıyorum sadece" dedi
Bunlar samimi miydi bana mı öyle geliyordu durup dururken iyi davranması falan, yoksa tanıdığım kızlar gibimiydi oda, yanılmışım sanırım.
"Bana bak Serdar eğer beynini patlatmamı istemiyorsan sakın ben uyurken yanıma yanaşma yoksa fena olur." Dedi bu sefer.
"Çocuklar yeter artık susun" demişti hoca, anlaşılan oda bu soğuk havadan sıkılmıştı haklıydı.
Hare' ye dönerek ona beden dilim ile öğretmenin ismini sordum zira zor geliyordu bilmemek.
Hare' sadece hareketlerini anlamaya çalışarak bakıyordu ama bir "offff "çıktı ağzından bir anda gözlerimi indirdim bu davranışına.
"Lütfen deftere yaz Allah'ın adını verdim hadi, beden dili bilmiyorum"
Deftere sorumu yazıp ona uzattım.
"Gül"
Güleyim mi sanırım anlamamıştı tekrar deftere yazıp ona uzattım.
"Gül diyorum" dedi sakin olmaya çalışarak.
Neden gül diyordu şimdi komik birşey yoktu ortada. Neyse diyip onun gözünün içine bakarak gülümsedim. Bir anda kahkaha atmaya başladı moralim bozulmuştu hemen, benimle alay mı ediyordu bu kız. Kaşlarımı çatmış ona baktığımı fark edince gülmesini kesip konuştu o güleç hali ile.
"Hoca" nın adı Gül yahu " diyiverdi ve ben birşeyleri yanlış anlamıştım bravo bana, komiğime gittiği için bende gülmeye başladım sessizce.
Ders bitmiş'ti bütün dersleri işleyip son dersi de öyle böyle bitirmiştik çıkmak için hazırlanıyordum o sıra aklıma bir şey geldi not defterimden bir kağıt yırtarak birşeyler yazıp Hare görmeden kalemliğinin içine attım sonra hiç birşe
y demeden çıkış yapıyordum sınıftan arkamdan
"İyi akşamlar, görüşürüz" diye seslendi
Ona dönüp elimi havaya kaldırdım benim için görüşürüz demekti bu
Notu okuyunca ne diyecekti acaba.
Yıldıza basıp ve yorum yaparmisiniz lütfennn❤️
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |