5. Bölüm

#şşşttt sessizlik#

Sedef Geriz
kirmizi_sarmasik

Hare'nin anlatımı ile

 

Söylenilmemiş mısralar bilirim

Hüzün dolu yağmurlu gecelerde

Alev çalgıların sustuğu yerde

Yalnız, yalnız düşünülen mısralar

Bilinen şeyler huzur içinde

Bilmenin bilinmez bir korkusu var

Bak bütün rüyalar nur içinde

Çünkü, bugün havasını kokladığın

Denizaşırı bir diyar bilirim

Ve o diyarda seninle beraber

Yaşanmamış hatıralar bilirim.

 

Ümit Yaşar Oğuzcan.

 

En sevdiğim şair dir benim Ümit Yaşar Oğuzcan yazdığı şiirleri beni çok etkiliyor aşık birisi değilim ama ruha dokunan bir yapısı var ben okumayı severim şiirin içinde kalmayı, anlamayı.

 

Kalemliğimi çantamdan çıkartıp bir kalem aldım ve en güzel yerin altını çizdim, kalemi geri koyacakken içinde bir kağıt gördüm.

 

"Bu da ne böyle"

 

Kağıdı elime alıp okumaya başladım

 

Arkadaşlık öyle kolay değildir Hare

Seni tanımak isterim.

 

Numaram 05........... Bekliyorum.

 

Mertan Karaarslan.

 

"Yok artık anasını ya"

 

Numarayı telefonuma girip hemen yazdım derdi ne ise artık.

 

05______.; ben hare ne için tanıyacaksın beni tanı bakalım.(21.24)

 

Mertankara; Merhaba Hare. Teşekkür ederim yazdığın için.(21.22)

 

Mertankara; Tanışalım istiyorum.

 

Hare; Sebep.🙄

 

Mertankara; Arkadaş olmak için, seninle arkadaş olmak istiyorum Günışığı

 

Hare; Tm ln olak anlat kendini.

 

Mertankara; ln ?

 

Hare; lan demek.

 

Mertankara; onu biliyorum da neyse boşver.

 

Hare; Anlat nesin necisin inmisin çin mi bilek.

 

Mertankara; tamam.

 

Mertankara; Ben Mertan Karaarslan, 11. sınıfa gidiyorum, annem ile yaşıyorum, kitap okumayı severim şiir kitaplarını çok severim. Hobilerim pek yok sade takılırım restorana gidip geliyorum işletme işi bende bu yıl da okula başladım.

 

Mertankara; peki ya sen..

 

Hare; anladımm.

 

Hare; ben mi? Ben normal insanım ya sıradan , Serdar diye bı arkadaşım var sonra 11.sınıfa gidiyorum sonra kitap okumaya bayılırım şiir kitaplarını okumaya çok bayılırım:)

 

Hare; sonra hobilerim uyumak kalkmak kitap okumak uyumak boyleyim ya ben ahajjaha

 

Mertankara; sıradanlık hee iyiymiş uyumak hahajahkk.

 

Mertankara; hangi şiir kitaplarını okursun.

 

Hare: Ümit Yaşar Oğuzcan bayılırım sonra Sabahattin Ali sonra Özdemir Asaf sonra bayağı var ben severim kimin yazdığının önemi yok.

 

Mertankara; bayağı iyi sevdim seni Günışığı.

 

Hare; ben seni pek sevemedim kara çocuk

 

Mertankara; neden?

 

Hare; Benim döveceğim adamları dövdüğün için..🤬

 

Mertankara; Allah aşkına kız başına bela alıyorsun adamlar seni dövecekti ben görmeseydim.

 

Mertankara; birdaha olsa birdaha döverim. Net.

 

Hare; Senin sorunun ne ya sürekli birilerine yumruk atıyorsun.

 

Mertankara görüldü.

 

Hare; sana diyorum...

 

Hare; sen ancak görüldü atarsın zaten birdaha yazmam sana

 

Mertankara görüldü..

 

Yazıyor...

Mertankara; Şşşşttt sessizlik🤫

 

Yazıyor....

 

Mertankara; iyi geceler Hare.

 

Mertan çevrimdışı.

 

Hare görüldü

 

Hare çevrimdışı.

 

****

 

Mertan'ın anlatımı ile;

 

Babam kahvaltı hazırlamış, kendi kendine yiyordu. Bende uyku mahmuru halde mutfağın kapısından babama el selamı verdim. Beni görmesine rağmen selamıma karşılık vermedi. Mutfaktan su alıp bir yudum içtim. Oda boğazımda kaldı içtiğim anda zaten. Babamın sesi yükseldi kulaklarıma. " Otur şuraya da seninle önemli bir konu konuşalım?" Dedi. Emir kipi ile konuşuyordu. Oğlum bile demedi, okadar yabancılaşmıştık.

 

İkiletmeden oturdum yerime, açıkmıştım cidden çatalla biraz peynir aldım. Ekmek ile de çok iyi gidiyordu. "Mertan, sana diyorum" dedi tekrardan. Elimde ki çatalı ve ekmeği bırakıp ona baktım. Onunla konuşamiyordum çünkü hem beni dinlemiyordu, hemde beden dili bilmiyordu. Derin nefes aldı ve konuşmaya başladı.

 

"Annen geldi mi bugün?" Dedi. Karısından bir haberdi, bir de bana soruyordu, nedir bu ya. İçimden la havle çekerek susturdum kendimi. Not defterimi cebimden çıkartıp , mutfak çekmecesinden kalem aldım ve yazıp uzattım babama.

 

"Demek gelmedi" dedi. Sanki sen geliyorsun da oda gelecek, nasıl olsa Mertan büyüdü dimi aileye sıcak bir yuvaya ihtiyacı yok, asıl bu dönemlerde ihtiyacım vardı be size. İçimden kendimi yiyip bitirirken. Tekrar konuşmaya başladı.

"Ben bir kadınla görüşüyorum, ve yakında bu eve gelecek sende ona iyi davranacaksın ve anne diyeceksin" dedi. Sesi o kadar emir ve katı çıkıyordu ki hangi konuya odaklanacağımı anlayamıyordum. Benim şimdi ikinci bir annem olacaktı öyle mi? Birincisi yani öz annem benim ne halde olduğumu umursamadan gece gündüz gezer tozar şimdi birde ikinci bir anne he. Nasıl miğdeleri alıyordu bilmiyorum.

 

"Annen ile de yakında boşanıcaz" diye ekledi ve masadan kalkıp gitti. Herşey boğazıma dizilmişti, bende masayı toparlayıp kalktım. Bulaşıkları da sudan geçirip makinaya koydum. Zor gelmiyordu ki bana bunlar, zaten bir sürü derdim var şu küçük işleri yapıyorum diye dert yanan biri değilim, olmak da istemem.

 

Telefonumu elime alıp Hare ye mesaj yazdım.

 

Mertan: restorana gelir misin? Konuşmak istiyorum biraz

 

Görüldü

Yazıyor...

 

Günışığı: Hayır gelemem!

 

Mertan: Ben saatlerce kafanı şişirecek bir konumda değilim Hare, yalnızca sen konuş bende dinleyim.

 

Mertan: nedensizce iyi geliyorsun bana , ne olur yanlış anlama beni, kalbim ağrıyor

 

Bu mesaj silindi

 

Mertan: Gelicek misin?

 

Günışığı: Tamam geliyorum , konum at.

 

Restorana çoktan gelmiş ve çalışanları ve etrafı kontrol ediyordum. Herşey gayet güzeldi, hayatımda tek düzenle giden tek şey şu restorandı sanırım. Annem bıraktıktan sonra bana kalmıştı. Kendisi bakmıyordu bile, ne yaşadıklarını inanın bende bilmiyordum, sormuyordum da.

 

Beni anlayan ve beden dilinden anlayan çalışanım Gamze ye "misafirim gelecek şu masayı ayırın ve güzel bir portakal suyu ile şambeli tatlısı hazır edin olur mu" diyerek gülümsedim.

 

Gamze iyi kızdır, burayı düzene sokmamda bana çok yardımı dokundu sağ olsun. Kendisi yetim bir kızken karşıma çıktı, annem onu istememişti ama ben gizliden ona yardım edip restorana çalışan olarak getirmiştim. Bir süre sonra annem umursamamaya başlamıştı, o günden beri hep destekcim olmuştu benim.

 

"Tamam Mertan bey, hemen hazır ediyorum" dedi.

 

Beden dilim ile "Bey yok unuttun mu?" Dedim. Oda gülümseyip mutfağa girdi hemen. Bey deme dedikçe diyordu zaten ve yine diyecekti biliyordum. Her seferinde mahçup bir kız olarak bakıyordu suratıma, üzülüyordum.

 

Kapı dan gelen Günışığı ni görünce hemen yönümü ona dönüp onu karşıladım. "Hoş geldin" dedim. Ama o beni yine anlamamıştı. Neyse alışırdım.

 

"Ya burası ne kadar tatlı çok güzel miş " dedi. Şaşkınlığı yüzüne vuruyordu zaten. Sıcacık bir yuva yapmıştım burayı, sobalı baca da vardı odun ateşinde bu soğuklarda ısınıyordu müşteriler.

 

Başımı sallayıp ona gülümsedim. İki elini de masaya koyup "eee söyle bakalım nedir böyle benimle konuşmak istediğin şey" dedi. O sırada Gamze gelip söylediğim şeyleri masaya koyup gitti.

 

"Bu ne tatlısı" dedi Hare.

 

Not kağıdıma "şambeli burada çok meşhur dur yesene" yazdım.

 

"Yicem zaten" dediği an çatal ile bölüp ağzına attı tatlıyı, bu haline gülümsemiştim.

 

"Himmm vallaha çok güzel olmuş" gülümseyerek başımı salladım.

 

"Ee anlat seni dinliyorum" dedi.

 

"Kitaplar hakkında konuşmak istiyorum" yazdım not kağıdıma. Hare şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu.

 

"Sen bu yüzden mi çağırdın beni?" Dedi.

Başımı salladım.

"Ya bende kötü birşey oldu sandım" dedi.

Olmuştu ama bu benim ailevi meselemdi ve ona anlatmam pek doğru olmazdı.

 

"Ee ne kitabı hakkında konuşucaz" hemen ayağa kalkıp, Kürk Mantolu Madonna kitabını aldım. Ve ona uzattım.

 

"Okumuştum bu kitabı, çok güzeldi, keşke sonu da güzel olsaydı" dedi. İçimden 'keşke' dedim. Kitap hakkında uzun uzun konuşmuştuk, okuduğu belliydi bayağı anlatıyordu şu böyleydi şu şöyleydi diye. Sevmiştim. Ve hoşuma gitmişti.

 

"Ben artık kalkayım, bugün çok güzeldi , tatlı için teşekkürler" diyip ayağa kalktı.

 

Onun önüne geçip durdurdum. Not kağıdıma yazdığım yazıyı ona gösterdim

Not; Mesajlarda bana kızmıştın, hala kızgın değilsin dimi?

 

Kocaman gülümseyip "yok canım ne münasebet ben çoktan unuttum neye kırdığımı" dedi. Sevinmiştim bu duruma.

 

Elimi sallayıp onu yolcu ettim. O da bana el sallayıp "akşam yazarım " dedi. Başımı salladım ve gitmişti.

 

****

 

Günışığı: Nasılsın? (20: 10)

 

Görüldü

 

Mertan: Değilim, sen? (20:34)

 

Günışığı: Ne oldu? Bir sorun mu var?

 

Mertan: Yoruldum biraz, ya da hayat yorgunluğu.

 

Günışığı: hm anladım.

 

Günışığı: Olur bazen öyle, herkesin sorunları var.

 

Mertan: Ayn.

 

Günışığı: Beni Ayn diye geçiştirme hoşuma gitmiyor. Tamam üzgün veya yorgun olabilirsin ama böyle davranman gerekmez.

 

Mertan: Herkesi kendin gibi zannediyorsun herhalde

 

Mertan: Senin güldüğün birçok şeye ben ağlıyorum Hare.

 

Mertan: Benim durumum da olan kaç kişi var hayatında he söylesene. Konuşmak için deli gibi çıldıran ama tek kelime bile edemeyen? Var mı?

 

Günışığı: Sen varsın tek.

 

Günışığı: Ama bu benim kötü düşündüğümü veya seni anlamadığım anlamına gelmiyor

 

Mertan: Anlayamazsın Hare.

 

Günışığı: Beni bu şekilde yargilayamazsın, ben sana iyi niyetin ile yazıyorum, sen herşeyi kırıp dökmek derdindesin.

 

Günışığı: Ben kime laf anlatıyorsam zaten.

 

Günışığı çevrimdışı.

 

Mertan gördü.

 

Mertan: Özür dilerim ben çok özür dilerim saçmaladım.✓✓

 

Mertan: Hare lütfen cevap ver, kendi derdimle seni

üzmek istemedim ama yine üzdüm off.✓✓

 

Mertan Çevrimdışı.

****

Bölüm sonuuu..

 

Ne oldu ya bunlara şimdi Allah Allah anlamadım ki🤭

Hödük Mertan diyorum birşey demiyorum

 

Allah'ın için yıldızla be kardeş çok birşey istemiyorum..🥺

 

Bb

 

İyi gclrr.

 

Bölüm : 25.11.2024 18:17 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...