8. Bölüm

7. Bölüm

Gülfem Bakkallar
kitabci_kufem

Hâyâller ve, gerçekler. İkisi birbirinden çok farklı şeyler. Mesela benim bileğimden oluk oluk kan akarken aynı zamanda; kardeşimin, abimin ölmesini ve babamın yaşadığını görmem, hâyâl ve gerçeğini karışımı gibiydi. "Zeynep! Zeynep gözlerini aç!" diyordu abim, ama açamıyordum. "Abla!" diye ağlıyor İrem, onu sakinleştiremiyorum. Beynimi kontrol edemiyordum. Düşünemiyordum. Hayatım boyunca böyle birşey yaşamamıştım. "Zeynep! Uyan bak sana çikolatalı kek yaptım. En sevdiğinden." dedi Delfin ağlayarak. Gülümsemeye çalıştım, olmadı. Üstümden bir ağırlık kalktı sanki. Sesler belirginleşti, canım daha çok yanmaya başladı.

Gözlerimi açtım. Gözlerimi açtığım gibi Delfinle göz göze geldik. "Zeynep! Zeynep uyandı!" diye bağırmaya başlayınca, yine gözlerimi kapattım. "Açmadı işte," dedi İrem. Gözümü açıp kontrol ettim, ama yine Delfinle göz göze geldik. "Uyandı!" diye bağırınca yine gözümü kapattım. "Daha uyanmaz yaa," dedi abim. "Yaa! Siz bana inanmıyorsunuz ki!" diye inatlaşınca dudaklarımı gülmemek için birbirine bastırdım. "Ya, İrem! Bu seferde gülüyor!" diyince dudaklarımı serbest bıraktım ve ciddiyetimi korudum. "Ama yeter Delfin! Bırak kız uyusun!" dedi İrem. Yine gözlerimi araladığımda Delfin bana yine ve yine baktı ama bu sefer bağırıp çağırmadı. Kolumu yorganın altından çıkarıp elimle 'gel' işareti yaptım. Delfin başını İrem'e doğru çevirdi. Sonra ise bana bakıp yanıma yürümeye başladı. "Senin yüzünden bana inanmıyorlar!" dedi. Gülerek, "Tabii inanmazlar, bi oraya, bi buraya bağırıyorsun." dedim. Delfin bir anda "İrem!" diye bağırınca, olduğum gibi kalakaldım. İrem şaşkın bir ifadeyle bana bakınca susamadım, "Kıza inanmadın valla!" diye patladım.

(Birkaç gün sonra.)

(Saat 19.18)

(Hastane)

(Emir'in anlatımıyla.)

Bu hayata gelme amacım, kardeşlerimi korumaktı. Yaptım. Ama onları annemden koruyamadım. Adı, Asel'di. Hâlâ öylemidir bilemiyorum. Kumral ama bi o kadar da kahverengi saçları vardı. Onu az önce hastane otoparkında gördüğüme yemin edebilirim. Kesinlikle oydu ve şuan hastane görevlilerine onu tek tek soruyorum. Zeynep'in intihara meyilli olduğunu da bilmiyordum. Nil bana herşeyi anlattı. Zeynep'le film izleyeceklerini, ama Zeynep'in mutfağa gidip kendi karnına bıçak sağladığını anlattı bana.

"Abi?" dedi İrem bi anda. "Efendim, canım kardeşim?" dedim sahte bir gülümsemeyle. "Abi kadını neden dikizliyorsun? " Hemen kendime gelmeye çalıştım. Yanlışlıkla Asel'e baktığımı fark ettiğimde, "Gözüm dalmış."

"Eminim.." dedi inanmayarak.

"Yaa, niye inanmıyorsun?" dedim. "Hem senin okulda olman gerekmiyor mu?" "Ara sıra gidiyorum." "Hem Zeynep'imin yanında olmak istiyorum." Hâlâ 'abla' demiyordu. "O senin ablan." "Aynı yaştayız." "Sen ekimde doğdun o ise, martta." "Yaa, off."

(Yeşim'in anlatımıyla.)

"Nasıl yapamadın?" dedim arkamı dönerken. "Alt tarafı öldürüp gidecektin, kahrolası." "Abl-" "Sus! Artık ben dediğim zaman istediğimi yapacaksın, anladın mı?" "Ta-" "Konuşmana izin verdiğimi sanmıyorum küçük hanım." dedim memnuniyetsizlikle. "Demek istediğin başka birşey var mı? Yoksa, bu akşam odanda mı yatmak istersin? Ah, doğru ya konuşamazsın. O zaman şöyle yapalım, Bir mi iki mi?" Eliyle 'üç' işareti yaptı. "Ah işe bu! Bu soğuk kış gününde, nerde yatacağını bile seçtin!" dedim gülerek. İçinden ne dediğini tahmin ediyordum. Tabii ki, "Bu kız deli." dedi. Ama hayır, kesinlikle yanlış düşünüyordu. Ben deli değildim, o delirmiş olmalıydı. Yani ben kardeşim bi kızı öldüremedi diye onu kesinlikle... Kesinlikle...Acaba nereye kapatsam? Dışarıya mı bıraksam? Tabii ya! "Ellerin, ayakların ve ağızın bağlı.. Peki kulaklarını ve gözlerini de mi bağlasam?" Kafasını hayır anlamında korkuyla salladı.

Kahkaha attım. Ama öylesine atacağım kahkahalardan daha öylesine olabilirdi bu kahkaham. "Neden soruyorum ki? Tabii ki bağlayacağım!" dedim zevkle. "Oturduğun sandalyede de pek iyi gözükmüyordun. "Ayrıca o benim sandalyem." dedim ayağa kalkarak. "Yani oturamazsın." dedim ayağımla sandalyeyi devirerek. Canımın içi kardeşimin, ağlama şiddeti artmıştı. "Ah canım kardeşim," dedim yanına çömelerek. "Üzülme sadece ufak bir ceza," dedim bu sefer de gözlerini ve kulaklarını bağlayarak. "Hareket etmiyordu. "Yoruldun mu güzelim?" dedim masadaki telefonumu alırken. Yeni bir instagram hesabı açıp fotoğrafı; Delfin, İrem, Emir ve Zeynep'le paylaşacaktım.

 

 

Bölüm : 29.11.2024 22:42 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...