Ateş tanrısının gücüyle kutsanan Jack elementler arasındaki bu soğuk savaşı bitirebilecek mi

Ateş tanrısının gücüyle kutsanan Jack elementler arasındaki bu soğuk savaşı bitirebilecek mi

Yedi hanedan Taht uğruna birbirine düşsün kadim bir tehdit unutulmuş topraklardan uyanıyor . Kuzeydeki Gözcü kalesi düştüğünde , tehlikeyi gören son tanıkların uyarısı Yıkık Konsey de siyasi entrikaların olur . Krallar ve kraliçeler güvenilmez , kılıçlar bilenmiş durumda . Artık tek umutları geçmişi lekeli bir savaşçı kuşkucu ve büyücü çıkarcı bir casus ve kadim bilgeliğin son koruyucusundan oluşan birbirine zerre kadar güvenmeyen bir grup kaçağın elindedir . Kış gecesi canavarları hanedan topraklarına sızarken , bu zoraki yoldaşlar ya hayatlarını riske atıp Mühür ü yerine ulaştıracak yada siyasi hırslara yenilip dünyayı yaklaşan karanlık varlık teslim edecektir . Savaş gölgelerde başladı ihanet kılıçtan keskin

Farklı evrenlerde, farklı ailelerde, farklı halkta büyüyen iki genç. İkisi de bilmiyordu ki tek bir ot parçasının neler yapabileceğini. Değil mi? Yoksa bilen birileri var mıydı? Evren mi onları bir araya getirmişti, yoksa bir ot mu?

Karanlık unutulmayı seçenlerin sığınağıdır. Ama bazı güçler, ne kadar derine gömülse de unutulmaz. Bir zamanlar efsanelere konu olmuş güçler, şimdi sessizliğin içinde uyuyor. Ve o geçmişini bilmeyen kız, bu gücü yeniden uyandırmak üzere.

Iris küçüklüğünden beri sarayda kalan, saray büyücüsü Estes`in tek kızıdır. Annesi gözü dönmüş bir cadı olduğundan Estes onu kaçırıp saraya sığınmıştır ancak annesinin üzerine koyacağı lanetten koruyamamıştır. Ve şimdi, başına açacağı türlü beladan sıyrılması için bir tılsım taşıyıcısına ihtiyacı vardır.

Bir zamanlar ölümle mühürlenmiş bir aşk... Ve yüzyıllar sonra yeniden doğan iki kalp. 17.yüzyılda birbirine öylesine bağlıydılar ki, ölüm bile onları ayıramadı. Bir büyü yaptılar ve Şan Nehri’nin sularında el ele ölüme yürüdüler. Yüzyıllar sonra yeniden karşılaştıklarında, kalpleri birbirini tanıdı… Ama kaderin bu defaki sınavı, ölüm değil unutmak olacaktı.

Vera`yı kurtarmak... Bütün imparatorlukların inandığı bir efsanenin ana kahramanı, Vera. Vera`yı bulan kişi veya kişilerin sonsuzluğa dek huzur ve refah içinde yaşayacağı ve dileklerinin gerçekleşeceği söylenir. Bu eşsiz ve ulaşılamaz güç için bütün Kıtada koca bir yarış vardı. Bu yarışı kimin kazanacağını bilemezdik. Elfler mi? Ya da belki cadılar... Krallar da olabilir. Steronlar... Kıtada yaşayan tüm canlılar ve canlı türleri kendileri için kullanacaktı tabi. Bu savaşın bitmesinde eski kanların lanetleri ve efsanelerinden oluşan ninniler söylenecekti. Ninniyi kimler söyleyecekti peki?

Nesillerden beri insanlara işaret bahşedilirdi. Bu işaretler kişiye sihir güçleri verirdi. Leyal`se hayatını değiştirecek o işareti alır; Cadı İşaret`i Tek sorun Cadı`lar nesillerdir avlanıyordur. Peki ya Leyal, hayatta kalıp adalete kavuşabilecek miydi? NOT: kitabın bütün hakları bana aittir.

Eldravan Büyücülük Okulu döneme 20 büyük büyücü soyundan 20 büyük büyücü ile başlamıştı. Her büyücünün kendine özgü yetenekleri vardı. Kimsenin bilmediği ise 20 büyücünün bağlantı noktası, hepsi Kıyametin Eşiği olarak adlandırılan yılda doğmuş, hepsinin soyunun başına o yıl bazı şeyler gelmişti. Onlar ise bu okulda bu sırları çözücek, kendi sırlarını yazacaklardı.

İki yıl önce, Sophia`nın gücü, ailesini küle çeviren kontrolsüz bir felakete dönüştü. Annesini kaybeden ve gücünden korkan Sophia, Akademi`ye geri döndüğünde tek bir amacı vardı: O lanetli yangını artık geride bırakmalıydı. Ancak, yeni başlangıcı daha ilk derste bir fırtınaya çarpar. Kael Fuego Pyrrhus. Altın gözleri, karanlık çekiciliği ve vücudundan yayılan yakıcı enerjiyle Kael, sadece acımasız ve zalimliğiyle nam salmış Ateş Hanedanı`nın varisi değil, aynı zamanda Sophia`nın zincirlediği travmayı tetikleyen canlı bir yangındır. Kael`in kibirli gücü, Sophia`nın zayıflattığı gümüşi şifa enerjisini bilinçli olarak bastırmaya çalıştığında, Sophia`nın iki yıl süren sessizliği sona erer. Kael`in ateşi, Sophia`nın geçmişindeki kabusların kokusunu taşımaktadır. O an anlar: Kael Fuego Pyrrhus, ya onun yıkımı olacak ya da küllerinden doğuşunun en tehlikeli sınavı. Sophia`nın gücünü geri kazanması için, onu yok etmeye çalışan Ateş Varisi`nin kollarına teslim olması gerekecektir. Ama Kael`in cazibesi, onu geçmişte yakan alevlerden daha mı tehlikelidir?

Bir zamanlar Cennetin en parlak meleği olan Kael, Tanrı’nın emrine karşı geldi — bir insan kızını kurtardı, bu yüzden kovuldu. Bin yıl sonra, Elara adında sıradan bir kız eski bir kitap bulduğunda, kader yeniden yazılmaya başladı. Gökyüzü artık kutsal değil, aşk artık yasak değil… Ama her dua, bir bedel ister. Onlar, ışığın unuttuğu iki ruhtu.Ve birlikte, Cenneti bile yakacak kadar güçlüydüler. “Göğün Düşen Çocuğu” – Aşk, bazen Tanrı’ya bile meydan okumaktır.

Öldüm ve daha doğmamış bir delta nişanlısıyım. Hemen kaçmam gerekiyor.

Ben bensiay Ayris kraliyetinin en genç kraliçesiyim Sol yanımda ay ` ı bütünüm ile geceyi kaplıyorum lakin yıldızları isteyen biri var kanessun

Kehanete göre; Aydınlığın ve Karanlığın bir araya gelmesi imkansızmış, ta ki yıldızlar onları kardeş ilan edene dek. Aydınlık iyiliğin, Karanlık kötülüğün sembolüymüş, kehanet ve yıldızlar bunu yalanlamış. Karanlık iyilikle, Aydınlık kötülükle müfakatlandırılmış. Yıldız`ın kaydığı, Ateş`in söndüğü, Kanbur`un geldiği gün...

Bir sınav öğrencisi olan Nisa`nın sadece bir defterle hayatının değişmesi

BİR KAOS HİKAYESİ

sonra yazacağım

♡Kitabımın bütün hakları saklıdır bilginize...

Kitabımın bütün hakları saklıdır bilginize...

90 yaşındaki komşusunu uzun zaman önce yenmiş olan Kussy artık çok mutludur bir sıkıntı vardır her yerde 90 rakamını görmeye başlar yoksa 90 yaşındaki adam geri mi dönmüştür...

Birbirine düşman olmuş karanlıkların varisleri

Birbirine düşman olan iki krallık

Eski zaman ışını

Zengin ve mutlu bir ailesi varken büyük bir hayal kırıklığı yaşar bunun üzerine sokaklarda yaşamaya başladığında başına bir çok olay gelir bunların sonucu kız bir çeteye katılır orada hiç beklemediği olaylar onu beklemektedir