BÖLÜM 8

Ayperinin bakış açısı

Buraya geleli 1 hafta geçti ve biz üçümüz şu an uyandığımız odadayıdık bense yatakta uzanmış iç çekerek son 1 haftayı düşünüyordum okuma yazmayı öğrenildi ve bu dünyada hakkında bir kaç bilgi edindik öncelikle burada teknoloji olarak fazla gelişmemiş onun yerine mana varmış ve bu manayı geliştirek ister savaşcı isterse büyücü olunabiliyor muş buralar sanki tarih kitaplarında anlatılan zamanlara benziyordu.

Peki babam Lisa teyze ve Steven amca neden bizden bunların sakladı ve neden onca zaman farklı yerde yaşamak zorunda kaldık anlamıyordum tekrar iç çekerek soluma döndüm nurla ayaz dışarıyı izliyordu.

Düşesin kızı Nisa hanım bize bir kaç numara gösterdi ve bu dünyadaki türler hakkında kısa bilgi verdi burada bilinen dört tür varmış bu dört tür biri bizim gibi elfler den oluşuyor ardından insan vampir ve şekil değiştirenlerden varmış ve şekli değiştirenler adı üstünde belirli canavarlara dönüşüyorlar miş yanı kısaca bize bunları anlattı aniden biri odaya girdi.

Odaya girenler düşeş kızı ve iki bayan hizmetçiler di ben ayağı ya kalkarken nurlar ayaz da önlerine döndü düşeş "evet çocuklar sizi 1 hafta beklediğim için üzgünüm çocuklar işlerim biraz uzadı "dede ve arkasını hizmetçidir işaret ederek " eşim sizlerle tanışmak istiyor "dedi hizmetçiler bize elindeki elbiseleri verdi bu elbiseler öncekine göre biraz süslüydü ben odada bulunan banyoya geçtim suya ayarladı.

Bir haftadır banyo yapamadığımız için şimdi banyo yapabiliyoruz hizmetçi banyodan çıktıktan sonra önce ben sonra da nur kısa banyo yaptık elimizdeki elbiseyi giyip banyodan çıktım Ayaz ortalıkta gözükmüyordu muhtemelen odasına gitti düşes ve kızı odada duruyordu ben saçımı kuruturken nur da çıkmıştı banyodan Nur da saçını kuruturken düşes anlatmaya başladı "Evet çocuklar sizin kimliklerinizi de artık verme vakti geldi" dedi ve ardından ikimize de kimliklerimizi verdi.

Benim kimliğin üstünde resmim ismim ve tür yazıyordu ama soyadım çıkmamıştı düşesin kızının dediği gibi Elf yazıyordu ama yanında şekil değiştiren yazıyor nur'a baktığımda sadece Elf yazıyordu ben hızla düşe göstererek" bu ne demek oluyor" dedim düşes kimliğe bakarak" Evet gördün gibi siz de bizim gibi şekil değiştirensiniz"dedi nur şaşırarak "sizin gibi derken sizde şekil değiştirirsiniz" dedi düşes sadece başını salladı ardından ayaz da gelmişti Nisa hanım onun da kimliğini de verdi ve ardından odadan çıkıp bize Dük'ün yanında yapılması gerekenleri anlattı düşes bizde ikisini takip ettik.

Kısa sürede ana binaya girdik bu sefer yemek salonuna girdik yemek salonunda sadece hizmetçiler vardı bizim varmamız dan kısa bir süre sonra hizmetçiler dışarıya çıktı ardından kapı büyük gürültü ile açıldı üçümüz düşes'in dediği gibi hafif bir şekilde eyildik ardından dük olduğunu düşündüm kişi " başınızı kaldırabilirsiniz " dedi bizde denileni yaparak başımızın kaldırınca kalakaldım çünkü karşımdaki kişi tıpatıp babama benziyordu sadece yaşlıydı ayaza baktığımda o da şaşırmıştı hemen Ayaz'ın koluna dokunarak kendine getirmeye çalıştım ardından da düke kendimi tanıttım o sırada da ayaz kendine gelerek kendisini tanıtı dük üçümüz de inceleyerek " peki bakalım gelin masaya oturalım" dedi herkes masaya otururken çalışanlar masayı hazırlıyordu çalışanlar işleri bitirince odadan çıkmaya başladılar sadece birkaç kişi odada kaldı ardından odaya bir kişi daha girdi giren kişide babama benziyordu sadece daha genç ve göz renkleri farklıydı herkes oturunca yemeye başladık.

Herkes kısa sürede yemeği bitirip seraya gidildi kimseden ses çıkmıyordu bir anda düşes " evet tanışma vakti geldi çocuklar " dedi ve ardından kocasını göstererek " kendisi eşim ve North Arşidükü olur ve çocuklarım Felix ve Nisa " dedi bizde kendimizi bir kez daha tanıttık ardından arşidükün yanda oturan adam " ben arşidükün asıstanıyım " dedi asistan oldukça genç biriydi ayaz " siz nasıl şekil değiştiren oluyorsunuz ?" diye sordu

Düşes " Edwards imparatorluğun tamamı şekil değiştiren oluşur ve north düklüğü de kurt adam ve de kurt kadına dönüşümünü geçirir " dedi nur dayanamayıp" kurtlardan başka hangi hayvana dönüşebiliyor " diye sordu bu soruyu dük cevapladı " kurtlardan başka tilki aslan gibi birçok hayvan olabilir" dedi ve düşes devam etti " siz bana neden yardım ettiğimizi sormuştunuzya sadece bende bulunan özel yeteneğim ile burdasınız " dedi bense " nasıl yanı yetenek derken" dedim

Düşes gülümseyerek " özel yeteneğim bir süreyle geçmişi veya geleceği görmek sizi de bahçede yatarken bulunca bir ön görü gördüm karnımdaki ikizler ile oyun oynuyordunuz " dedi ve ardından arkadaki çalışana işaret ederek devam etti " bunlar sizin bayıldığınız yerde bulduk ikinizin elinde yüzüklü kolye vardı " çalışanlar bizlere çantaları verdiler o sırada dük'te kalkıyordu yanındaki adam " dükün bazı işleri var " diyerek kalktılar bizde ayağa kalkarak selam verdik onlarda oradan uzaklaştılar ardından kızı ve oğluda yanımızdan ayrıldılar bize de çantaların içine ne olduğuna baktık içinde iki mektup babamın verdiği zincirli yüzük ve biraz yiyecek ve su vardı.

Nura baktığımda onun çantasında benzer şeyler vardı Düşes "çantaların içindekiler tamı" sordu bize belli belirsiz başımızın sağladık " isteseniz mektuplarınız burada okuyabilirsiniz " dedi üçümüz de mektupları açarak okumaya başladık mektupta pek ayrıntılı bilgi yazmıyordu sadece soyadımızı gizli kalmasını ve Göksel saraya gitmemizi yazıyordu diğer mektupta bir harita vardı ayaz ve nura baktığımda galiba onlardada aynı şey yazıyordu " düşes hanım Göksel saraya da neresi " dedim.

Düşes " Göksel saraya bu kıtada ki en büyük okuldur saraya denilmesindeki sebep kendisine ait farklı bir boyutuna sahip " dedi ve ardından " evet çocuklar bundan sonra ne yapacaksınız? " dedi birbirimize bakıp" daha karar vermedik " dedi ayaz bense " Göksel saraya girmenin yolu varmı ? " diye sordum düşes " sadece ikinizin içinse başvurduğunuz anda girersiniz ama nur da girecekse içindeki manayı uyandırması gerek " dedi nursa " nasıl yanı ikizler nasıl girebiliyor " dedi.

" Şöyle ki şekil değiştirenler ilk dönüşümü yapmadan hiçbir şekilde mana ve benzeri enerji akışı hissetmemeli o okulda dönüşüm geçirmemiş şekil değiştirenleri kabul ediyor " dedi düşes yavaşça ayağa kalkarken" bugünlük bu kadar çocuklar yarın tekrar konuşuruz " dedi ve gitti biz üçümüz de elimizdeki mektupları tekrar okuyup ne yapacağımız düşünüyorduk kalkıp eşyaları toplayıp seradan çıktık güneş çoktan en tepeye çıkmıştı şimdiden öğlen olmuştu etrafa bakarak kaldığımız yere gidiyorduk burada çalışan pembe saçlı kızla karşılaştık Nur " afedersiniz ama bir kaç sorum olacaktı" dediği anda nura bakmaya başladık kız" ne soracaksınız " dedi nur "peki burasıyıla ilgili bilgiler edinebilecğimiz yer varmı acaba mesela kütüphane gibi " dedi.

Kız ise " size büyük kütüphaneye götürmem ama sizin kaldığınız ek binada küçük bir kütüphane var orada sadece tarih kitapları bulunur" dedi bende " bizi oraya götürürümüsün " dedim kız" önce Arşidüküten izin almalısınız" dedi ayazda " peki bizi arşidükün odasına götürürmüsün " dedi kız peki diyerek önden yürümeye başladı biz kızı durdurak önce elimizdeki çantaları odaya bıraktık ardından onu takip etmeye başladık malikaneye girerek yukarı çıktık geçtiğimiz yerlerde ilginç tablolar bulunuyordu kız birden durdu kız " burası arşidükün çalışma odası" dedi kızın durduğu yerde iki asker bulunuyordu üçümüz de girmek için hamlede bulduk ama askerler izin vermedi " neden geldiğinizi bellirtin" dedi askerlerden biri Ayaz " bizim kaldımızın yerde küçük kütüphane varmış oraya girmek istiyoruz" dedi askerlerden biri birşey söylemeden içeriye girdi birkaç dakika sonra kapıyı ardına kadar açarak asker " girebilirsiniz"dedi üçümüz de girmiştik pembe saçlı kız dışarıda kalmıştı.

Odada sadece Arşidük ve deminki asistanı vardı odanın ortasına gelince Arşidükün önünde eğilerek beklemeye başladık dük" kaldırın " dediği anda doğrulup söze başladım " acaba kaldığımız yerdeki kütüphaneye girebilir miyiz " sordum dük ise kaşlarını çatarak" girebilirsiniz " dedi ve çekmeceden anahtar çıkartaraken " Nisa size yardım etsin " dedi asistanı anahtarı alarak gitti dük " sizde birşey demeyecekseniz çıkabilirsiniz " dedi birkez daha selam vererek odadan çıktık. biz kızın yanına giderek bir anda nur " arşidük izin verdi anahtarı Nisa hanıma verdi" dedi kızsa peki diyerek yeniden yürümeye başladı bizim kaldığımız binaya varmıştık diğer malikaneye kıyaslanmayacak kadar çok sıradan duruyordu hata geldiniz yerdeki evlere benziyordu ayaz " burayı ne için kullanıyordu acaba" dedi kendi kendine bende bunu düşündüm ve düşüncelerim arasında babamla Lisa teyzenin ve Steve amcanın bizden neler sakladıkları vardı.

CUMARTESİ YENİ BÖLÜM