
Pelin'in bakış açısı
1 haftadır bu sıcak şehirdeyiz buse ile ben ilk başta buradaki alfabeyi ardından da manayı nasıl kullanılacağını öğrendik öğrenmeye devam ediyoruz ve şimdide halk kütüphanesinde genel bilgileri okuyorduk bazı şeyleri öğrenmek şaşırtıcı geliyordu kafamı kitaptan kaldırıp cam kubbeye baktım havada kararmak üzerindeydi " buse hadi kalk bakalım akşam olmak üzere" diye buse'ye seslendim buse ise yerinde sıçrayarak kalktı sessizce kütüphaneyi terk etik etraf fazla kalabalık değildi çoğu insanların saç ve göz renkleri farklıydı bazıları ise da devasa bazıları insana benzemiyordu dalgın bir şekilde yürürken birine çarpımıştım ona bakmadan " üzgünüm önüme bakmıyordum " dedim oradan uzaklaştık ardından kaldırıldığımız hana varmıştık burası çok fazla kalabalıktı bizde arka kapıyı kullanarak içeriye girdik burada fazla kişiler yoktu çünkü bu tarafı sayılı kişiler biliyormuş bizde Helen hanım sayesinde öğrendik içeriye girdiğimizde ilk katta değilde ikinci katta bulunuyorduk hiç vakit kaybetmeden ikimizde verilen odaya vardık odaya girince odada bulunan banyoya gidip kısa duş alıdık bize verilen giysilerden birini giyidik dünyadaki eşyalarımızı Helen hanım el koydu mutfaktan yemek almaya gittik kendimize göre yemek alıp odamıza geçip yemeklerimizi yedik ardından da metidasyon yapmaya başladık.
Helen hanım sayesinde ikimizde manayı hissetmeye başardık ama ben büyücü olurken buse ise savaşcı oldu uzun süre aynı pozisyonda durarak enerjilerimizi güçlendirdik metidasyon'dan çıkarak kendimize gelmeye çalıştık yatağa uzanıp ikimizide bu 1 haftada olanları değerlendirdik ardından bir plan oluşturduk ilk önce başkente gidip neden buraya geldiğimizi araştıracağız ve de neden ayperilerin evinde biz bunları düşünürken çoktan gece yarısı olmuştu bunları düşünmeyin bırakıp zor olsa da uymayı başardık.
Derin uykunun içindeyken kapının sesi ile uyandım önce yataktan doğrulup kendime gelmeye çalışırken odaya çalışanlardan biri odaya girdi çalışan " sizi uyandırmak içim geldim " dedi çalışan odadan çıkınca ikimizde hemen kendimize gelip üzerimizi değiştirip odadan çıktık buraya geldikten beyri her gün aynı saatte kaldırılıyor'duk
Kahvaltı için aşağıya inecekken bir kız " sizi Helen hanım odasına çağırıyor " dedi bizde başımızı sallayarak onayladık kız gittikten sonra ikimizde Helen hanım odasına gittik odası en üst katayıdı merdivenleri çıkmak uzun sürseyde odaya vardık odaya girdiğimizde Helen hanım da kahvaltı yapıyordu Helen hanım yanındaki kızı göstererek " yarın erken saatlerde başkente giriyoruz sizde bugün Lina'ya yardım edeceksiniz " dedi Lina abla hana ilk girdiğimizde lacivert saçlı kız idi tekrardan Helen hanım " oturun çocuklar bir şeyler yiyin bugün yorucu geçecek" dedi Lina abla ile birlikte bizde başımızı sallayarak kahvaltıya oturduk Helen hanım ekledi " sizlerde bir kaç şey alınması gerek listeyi Lina abla'ya verdim " dedi bende " hiç gerek yoktu zaten size baya borçlandık " dedim Helen hanım ise " önemli değil nasıl olsa telafi edersiniz " dedi.
Biz kahvaltıda ne varsa yiyerek karnımızı doyurduktan sonra Lina abla " haydi çocuklar işlerimiz uzun" diyerek bizi kaldırdı üçümüz odadan çıkınca buse " ne yapılacak bugün " dedi Lina abla işe " ilk önce demirciye sonra rehinciye gidilecek " dedi dışarıya çıktığımızda çöl sıcağı karşıladı bizi Lina abla önde biz de arkada onu takip ediyorduk baya yürüdükten sonra bir dükkanın önünde durduk içeriye girdiğimizde dışarıdan daha sıcak olduğu için hemen dışarıya çıktık Lina abla bizim gelemiyeceğimizi anlayınca bizi dışarıda bıraktı ikimiz dışarıda oyalandık kısa süre sonra Lina abla'da çıkmıştı birşey demeden
yürümeye başladı buse sessizliğe dayanamayıp " Lina abla bize imparatorlukları anlatır mısınız " dedi.
Lina abla durup bize dönerek " ne öğrenmek istiyorsunuz " dedi bende " önemli olan herşey olabilir" dedim Lina abla ise tekrardan yürümeye başlayarak " bu kıtada dört imparatorluk üç krallık var dört imparatorluk birisi insanların birisi elflerin birisi vampirler ve şekil değiştiren imparatorluğudur " dedi derin nefes alıp devam etti" şimdi gelelim krallıklar ikisi de çok uzaklarda kendilerini izole edilmiş şekilde yaşıyorlar sonucusu ise şuan bulunduğumuz yer kutsal krallıktır " tekrardan durarak" anladınızmı çocuklar " dedi bizde başımızı sallayarak onayladık etrafa baktığımızda pazar gibi bir yere gelmiştik.
Lina abla bize bakarak " buradan bir kaç şey alınması gerek sizide ortadan kaybolmayın " dedi bizde bir kese verdi " isteğinizi bir şey varsa buradan alın " dedi beraber pazara girdik aynı anda kesenin içine baktım 10 gümüş para vardı buradaki para böyle kullanılıyordu bizde etrafa bakarak ilerliyorduk bir tane stant ilginmizi çekmişti buse ile ben stanta ilerledik stant'da takılar vardı ben bronşu göstererek " bu ne kadar" dedim satıcı ise " iki gümüş " dedi ben alıp alamayacağımı düşünürken Lina abla gelmişti " size ayrılmayın demedim mi " dedi buse " üzgünüz dikkatimizi çekti" dedi Lina abla ise iç çekerek " neyse ki koybolmamişsiniz bunumu beğendiniz" diye sordu bende başımı sallayarak onayladım kadın parasını verip bronşu aldım kadın kutusuna koyarken buse " siz istediklerinizi anladınızmı " sordu Lina abla buse'yi onayladı elindeki lerini gösterdi " bu iki yüzük size aldım hana gidince göstereceğim " dedi o sırada buse de kendisine uygun bir şey bulmuştu oda aldıktan sonra beraber yürümeye başladık şehrin ortasına gelmiştik ortada kocaman melek heykeli vardı ikimizde ağızımız açık heykeli inceledik " bu heykel bu krallık için simgesidir bazı efsanelere göre bunun içinde gerçekten bir melek olduğu düşünülüyor" dedi ve bir dükkana doğru yürümeye başladı bize arkasından takip ettik.
Dükkana girdiğimizde Lina abla bir bayanla konuşmaya başladı bizde etrafı incelemeye başladık bazıları sıradan dursa'da etrafada ilginç eşyalar vardı dükkanın içine doğru ilerledikçe bir kafes dikkatimi çekti ben kafesin yanına gittim kafes bir kenarda dursa'da içinde tuhaf hayvan vardı ben çömelip hayvanı inceledim hayvan uyuyordu arkamdanda buse gelmişti gerçektende tuhaf bir hayvandı görünüş olarak tilkiye benziyordu ama başının ortasında bir dövme vardı ve tüyleri mavisi renkti o sırada Lina abla da"nereye bakıyorsunuz kızlar " diyerek yanımıza geldi ben Lina abla'ya dönerek kafesteki hayvanı gösterdim
Lina abla hayvanı görünce çok şaşırmıştı bir anda kafesi kucaklayarak dükkan sahibine gitmişti ikimizde merak ederek Lina ablanın yanına gittik Lina abla " bunu size kim verdi ?" diye dükkan sahibi ise " hatırlamıyorum üzerinden uzun süre geçti " dedi Lina abla biraz düşündükten sonra" peki bunu yanımıza alalım " dedi alacaklarımız aldıktan sonra dükkan dan çıktık buse " neden bu kadar sinirlendiniz" dedi Lina abla ise " çünkü bu hayvan değil bu bir ruhani canlı " dedi " nasıl yanı " ikimizde aynı anda konuştuk Lina abla " bunun açıklaması uzun sürer önce hana gidelim" dedi üçümüz de konuşmadan hana gittik.
Hana vardığımızda Lina abla bize dönerek " benim acil işlerim var siz ikiniz ortaklıktan fazla dolanmadan odalarınıza gidin ben sizin yanınıza gelirim " dedi bizde başımızı sallayarak onayladık ikimizde odaya gidince ilk önce ben duşa girip çıktım ardından buse girdi bende bize verilen eşyaları çantalara yerleştirdim fazla da bir şey yoktu küçük el çantalarına sığınmıştı onları kenara koydum metidasyon yapmaya başladım.
Cumartesi yeni bölüm
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |