BÖLÜM 6

Selim'in bakış açısı

Korkunçtu

Tek kelimeyle korkunçtu 1 saattir bu karanlık ve ıssız ormanda yürüyorduk sedece ağaçların arasından yansıyan ayı takip edebiliyorduk arada sırada kurt ulumaları duyuyorduk " selim biraz şurada dinlenenelim " dedi bende " ya şu ormanı geçtikten sonra dinlensek olmaz mı ? " sordum bir umutla " oğlum belim koptu " hiç istemeyerek " iyi tamam" dedim okanı bir ağaça yatırıp bizde karşısına oturduk çok yorulmuştuk Mustafa " selim çantada su versene " dedi bende bizim getirdiğimiz çantadan su vererek biraz dinlendik birden ağaçların arasında ses duydum ben o tarafa bakarken birdenbire

Mustafa " oğlum Okan yok " nasıl olmaz bende okanın yatığı yere bakarak " nasıl Okan yok " dedim gerçekten yoktu " bilmem yok " dedi kafam allak bullak oldu nasıl olur zaten kendisi uyuyordu ikimizde korkuyla etrafı arıyorduk.

Steve amca duyarsa biteriz tam o sırada ağaçların arasından kuşlar uçmaya başladı Mustafa'ya seslenceğim sırada ağaçların arasında bir şey gördüm " Mustafa kaç " " hımm ne kaçması " " kaç oğlum arkana bakmadan kaç " deyip hemen koşmaya başladım birden okanın babasını sesini duyduk " çocuklar burda ne oldu "çok sakin şekilde yanımıza geldi yakından bakınca steve amca çok korkunç duruyordu " bbbiz okanı kaybettik " dedim aniden " nasıl kaybettiniz" dedi haklı uyuyan bir adama bakmıyoruz Mustafa olanları hemen anlatı steve amca " merak etmeyin ben bulurum siz benimle gelin " dedi bizde sorgulamadan peşinden gittik.

Biraz yürüyünce karanlıkta zor güç görerek Lisa teyze ve Arthur amca ile karşılaştık Lisa teyze yanımıza gelerek " çocuklar biliyorum soracak sorularınız var ama sonra cevaplayalim " dedi beraber yürümeye başladık galiba okanı unutulmuşlardı baya yürüdükten sonra durduk çok yorulmuştuk karşımızda orta boyuta ağaç vardı Steve amca ağaça vurarak " anne ben geldim kapıyı aç " diyerek bağırıyordu galiba Steve amca şaşırmıştı çünkü burada ev olabileceğini sanmıyorum ikimiz umutsuz bir şekilde beklerken

Birdenbire " Allah " " ahh " nereden geldiğini anlamadığım seslerle birlikte " Neler oluyor" diyerek gelen bir kadın karşımıçıktı üzerinde yüzünü kapatan bir pelerin takıyordu Steve amca " anne bizi içeriye alsana " dedi kadın her birimize bakarak " peki geçin bakalım " dedi biz nereye gireceğimizi düşünürken karşımıza kapı berildi İkimiz ağızımız açık kaldı onlar bizi umursamadan içeriye girdi Steve amca " çocuklar haydi gelin bakalım" diyerek bizi şaşkınlıktan kurtardı zar zor kendimizi toplayarak içeriye girdik içerisinin dışarıdan göründüğü gibi olmadığını anladık burası kocaman bir yerdi hepimiz bir yere oturduk kimse konuşmuyordu sadece birbirine bakıyordu sanki sessizce konuşuyorlardı birden kadın bize dönerek "siz kimsiniz" diye sordu Steve amca ilk önce davranıp " anne onlar okanın arkadaşları onları şimdilik boşver " diyerek annesiyle birlikte farklı odaya gitti ben dayanamayıp " artık burada neler döndüğünü söyler misiniz " diye bağırdım.

Arthur amca bağırmamamı bekliyormuş gibi " ikimizde sakin olun " dedi nasıl sakin olalım burası neresi olduğunu bilmek istiyoruz ama kimse birşey demiyordu Lisa teyze iç çekerek " çocuklar her şeyi anlatıcağım ama biraz sabırla bekleyin " dedi biz bu sözlerden sonra mecburen sessizce bekliyorduk kısa süre sonra içerden kadın ve steve amca içeriye girdi Steve amca bir şey söylemeden hızlıca dışarıya çıktı.

Kadın bize dönerek " siz şimdi neler olduğunu merak ediyorsunuzdur " diyerek konuya başladı Lisa teyze" öncelikle size şunu söyleyebilirim ki bulunduğumuz yer artık dünya değil " dedi ne demek istiyordu Mustafa tam soru soracakiken Arthur amca konuya başladı " çocuklar şimdi anlatıcaklarım çok şaçma gelebilir ama tüm bunlar gerçektir " dedi ve ardından Lisa teyze " şöyleki biz sizin yaşadığınız dünyada yaşamıyoruz biz bir sebepten ötürü oraya gitmek zorunda kaldık " dedi.

Mustafa da " bir dakika o zaman siz uzaylı mısınız " diye soru sordu Lisa teyze kaşlarını çatarak " hayır senin

bahsettiğin şey değiliz biz de sizin gibi insanız " dedi ve şimdiye kadar konuşmayan kadın " sizin nereden geldiğinizi bilmiyorum ama Mary denen kadın sizi buraya getirdi " sırada birisi kapıyı gürültülü bir şekilde çalıyordu kadın kapıyı açınca karşımıza kanlar içinde Steve amca ve omzuna yaslanmış Okan vardı kadın bu durma hiç şaşırmadan " şuradaki masanın üzerine yatır bakalım"dedi Steve amca da gösterdiği masaya yatırıldı.

Mustafa " ne oldu size " diye sordu Okan da kanlar içindeydi " Okanı yakalarken oldu " dedi ve karşısına geçerek sandalye oturdu anlamıyordum nasıl bu kadar sakin olabilirdi anlam veremiyorum ardından Lisa teyze " evet çocuklar bu yerde imkânsız denebilecek herşey var konuyu tamamen anlatmak isterdim ama zamanımız çok az " dedi iç çekerek " Okan uyanınca sizi başkente yani estelle gidin " dedi

" Şimdi ikinizde iyice dinleyin öncelikle dünyadan geldiğinizi kimseye söylemeyin ve okanın soyadı saklayın nereden geldiğinizi sorulursa uzak köyden geldik deyin ve ayperi'leri görürseniz aynı şeyleri şöyleyin " dedi biz hala uyanmamış okana bakarken Lisa teyze " merak etmeyin çocuklar kısa zamanda uyanır " dediği sırada Okan da uyanmaya başladı kadına dönerek " sende yap işini " dedi kadında bir şey demeden farklı odaya gitti.

Kadın elinde birkaç malzemelerle içeriye girdi birden "neler oluyor neredeyim? " diyerek uyanan okanın sesini duyduk ikimizde okana dönünce korkudan yerimizde donduk Okan bize bakıp " neden orada duruyorsunuz" diye sordu Mustafa " g g gözlerin " dedi Okan gözlerini göstererek " ne olmuş gözlerime " dedi diğerleri hiç bir şey olmamış gibi sessizce bekliyorlardı.

Mustafa zar zor bir şekilde" gözlerin kırmızı" demeyi başardı aynen gözlerin kırmızı bir şekilde parlıyordu o sırada Steve amca okana ayna verdi Okan aynada kendisini görünce bizim verdiğimiz tepkiyi gösterdi kendisini göstererek " b b b bu nasıl olur " diye konuştu Steve amca " Okan aslında biz insan değiliz " dedi üçümüzde " ne " diyerek bağırdık.

Ne demek oluyordu anlamıyordum biz korkudan titremeye başladık nasıl insan deyildi Okan " baba ne saçmalı-" dediği sırada kusmaya başladı Steve amca okana ne ara getirdiğini anlamadığım bir şey uzatarak" iç bakalım iyi gelir" dedi o sırada Arthur amca de söylenerek dışarıya çıktı Okan'na artık ne getirdi ise ise işe yarıyordu yavaş yavaş gözleri eski rengine döndü bir anda kadın yanımıza gelerek orta boyuta cam küre ve küçük bıçak uzatıp " buna bir Damla kanınızı damlatın " dedi biz birbirimize bakarken Lisa teyze " sıra sizde geldi yere oturun haydi daha çok işimiz var" dedi bize neden böyle bir şey söylendiği anlamayarak birbirimize baktık ardından bizde mecburen yavaşça dediğini yaptık cam küre den ufak boyuta iki kart çıktı yanımıza gelerek

Lisa teyze bağırarak" çocuklar sabırm kalmadı haydi" dedi bizde mecburen yere oturduk Lisa teyze önce Mustafa'nın arkasına geçerek "dikkatin sakın dağılmasın ve bayılma " dedi " ne demek istiyorsun Lisa teyze " diye sordu Mustafa ben merak etmiştim Lisa teyze soruyu cevaplamadan belini tutmaya başladı bir süre sonra Mustafa bağırmaya başladı o sırada kadın elinde bir kaç şeyle buraya geldi.

Kadınla Steve amca bu duruma sessizce izliyorlardı Okan bir kaç kere kalkmaya çalıştı ancak Steve amca izin vermedi ben de kalkıp bu durumdan kurtarmak için ayağa kalkmaya çalıştım kadın bir türlü izin vermedi kısa süre sonra Mustafa bağırması bitmişti nefes nefese kalmıştı Lisa teyze benim arkama geçerek" sıra sana geldi " dedi ben korkarak beklemeye başladım bir anda sırtımdan kalbime doğru bir ağrı hissettim bir yandan ağırını geçmesini beklerken bir yandan kafamdaki sesini çözmeye çalışıyordum.

" Sakin bayılma bayılırsan yoksa ölürsün "

Bir süre sonra bu acı bitmişti ben için asırlar sürmüş gibiydi sonra dayanamayıp bayıldım artık birkaç şeyden emindim ilki dünyaya gitmemiz zor olacağı diğeri ise ne Lisa teyze ne Steve amca ne de Arthur amcayı gerçekte tanımıyordum.