7. Bölüm

BÖLÜM 7

Sümeyra Toydemir
kitap1perisi

Ayperi'in bakış açısı

 

Yavaş yavaş kendime gelirken en son neler olduğunu hatırlamaya çalıştım gözlerimi güneşin ışıkları ile açtım başımdaki bir keskin bir ağrı vardı etrafı bulanık görüyordum yatakta doğruluk bulanık geçmesini beklerken neler olduğunu hatırlamaya çalıştım ve nerede olduğumu düşünüyordum ve bir süre sonra bulanıklık geçmeye başladı etrafı rahatça görmeye başladım yanıma baktığımda nurda burada uyuyordu odada iki kişiden sığabilecek bir yatak gardırop çalışma masası bir boy aynası vardı yataktan kalkıp pencere önüne geçip neler olduğunu düşünmeye başladım dışarı baktığımda güneş yeni doğuyordu karşımda sadece ormanlık alan vardı sonra odanın içinde aramaya başladım içinde de fazla bir şey yoktu sadece babamın verdiği yüzüklü kolye vardı ardından yatağın üstüne oturunca dikkatimi boy aynası çekti aynanın önüne geçerek yansıma mı baktım üstüm başım toz içinde kalmıştı yüzüm solgun görünüyordu başımda sargı vardı galiba başımı sert bir yere vurmuştum biraz daha kendime bakarken gözlerim bir yere takıldı ben yanlış gördüm diyerek gözlerimi ovuşturup tekrar baktım yavaşça ellerimi kulaklarımı çekerek Emin olmaya çalıştım kulaklarımda ki hissettiğim acı ile çığlık atmaya başladım " ahh " yanımda uyuyan nur'da sıçrayarak uyandı " neler oluyor ayperi " diye sordu uykulu bir şekilde ben de nur'a dönerek ona baktım gördüğüm şeyler gözlerimi büyüttüm " nur kulakların" diye bağırdım oda kulaklarına elleyerek kontrol etti o da gözlerini büyüterek ikimiz de aynı anda çığlık atmaya başladık birisi hızla kapıyı açıp yanımıza geldi hemen bizi susturmaya çalıştı ardından bir kaç kişi daha girdi birisi yüksek sesle " susun" diye bağırarak bizi susturdu.

 

Biz susunca herkes yavaşça odadan çıktı kapıya doğru bakınca yanımızda bayağı az vardı Ayaz'ın kulakları da bizim gibiydi üçümüz de yatağa oturup düşünmeye başladık bir süre sonra yanımıza bir bayan geldi üstünde eski zamanlara ait hizmetçi kıyafeti vardı kadın " efendim sizi çağırıyor "diyerek beklemeye başladı biz de birbirimize bakarak yavaşça odadan dışarı çıktık bayanla beraber etrafı sessizce inceleyerek yürüyorduk baya bir süre sonra kaldığımız binadan dışarıya çıktık Ayaz "kim bizi çağırıyor" dedi kadın cevaplamadan yürümeye devam etti ardından " daha ne kadar yürüyeceğiz" diye sordu Nur kadın yürümeye devam ederken " az kaldı " diyerek bizi susturarak yürümeye devam ettik şimdi fark ettim de biz Türkçe konuşmuyorduk gittiğimiz yer bizim kaldığımız yerden baya uzaktaydı vardığımızda

" muhteşem"

" yok artık"

" vay canına" üçümüz de farklı tepkiler vererek önümüzdeki gösterişli saray yavrusuna bakıyorduk kocaman bir saray vardı yanımızdaki bayan bizi umursamadan girişe doğru yürümeye devam etti bizde arkasından gittik içerisi daha da gösterişli etrafta çeşitli eşyalar vardı çoğu da eski çağlardan kullanılan eşyalar vardı biz de etrafı inceleyerek bayanın takip ettik yukarıya çıkınca biraz daha yürüyünce bir kapının önünde durduk o kapıyı tıklatıp hep birlikte içeriye girdik içeride cam kenarına oturmuş dışarıyı izleyen bir bayan vardı bayan eli kocaman olmuş karnında bize bakıyordu bayan " gelin karşıma oturun " dedi bize fazla büyük olmayan masaya geçtik bizi getiren bayan kapının önünde duruyordu bayan baya çoklu şekilde " evet çocuklar isimlerinizi öğrene bilir miyim " dedi bize sıraya " nur teller " " ayperi " " ayaz " nedense soyadlarımızı söylemek istemedim.

 

Bayanda " ben de bu Arşidüklüğün Arşidüşesi Âlice North " dedi biz birbirimize baka kaldık nur'a karşı " Tellerin bu yaşta çocuğu olduğunu bilmiyordum" dedi ve ardından "senin ailen kim "dedi " benim annemin adı Lisa babamın adını bilmiyorum annemi tanıyor musunuz " dedi Arşidüşes bir şey demeden bize dönerek " peki sizlerin "dedi benden önce ayaz konuşarak "bizim babamızın adı Arthur annemizin adını bilmiyoruz " dedik Arşidüşes de kafasını sallayarak elinde ki küçük çan sallamaya başladı

 

Sonra kapı çalmaya başladı Arşidüşesin gel komutuyla birlikte içeri girdiler karşımda az önceki gibi kadın giyinmiş birisi vardı kadını incelediğimde saçlarımın pembe olduğunu gördüm kadın biz umursamadan Arşidüşesin yanına gelip eğilerek " hanımım beni çağırmışınız " Arşidüşes " kimlik için küreyi ve bu üçüne de uygun rahat kıyafetler getirin " dedi kadın yine eğilerek" peki hanımım " diyip gitti biz sessizce odayı incelerken kapı tekrar çalıp iki kişi içeriye girdiler birisi bizi buraya getiren diğeri ise pembe saçlı kadındı ikisinin de ellerinde eşyalar vardı aynı anda eğilerek beklemeye başladılar.

 

Arşidüşes " ilk önce kimlik işini halledelim " dedi ardından pembe saçlı kadın elinde ki cam küreyi masanın üzerine bırakıp yanına küçük hançer koydu tekrar dan Arşidüşes "sıraya bir damla kanınızı küreye damlatın " dedi bizde kimin ilk önce çıkacağını karar veriyorduk bir anda Ayaz hançeri hızla alarak parmağın ucunu deldi kanı hızlıca küreye damlattı ardından kürenin rengi kırmızı ya dönerek ayaz elindeki kanı sararken birden nereden çıktığını anlamadığım şekilde küçük dikdörtgen kâğıt çıktı

 

Sonra nur da aynı işlemi uygulandı onunki açık mora dönerek aynı şekilde dikdörtgen kağıt çıktı ardından bende aynı şekilde yaptığımda benimki koyu mora dönerek aynı kağıt çıktı üzerinde hiçbiri şey yazmıyordu pembe saçlı kadın küre ve hançeri alarak odadan gitti Arşidüşes " birazdan yazılar çıkmaya başlar " dedi ardından bizi getiren kadının elindeki kıyafetleri bize verdi Arşidüşes " siz kıyafetlerinizi giyinip gelin" dedi ardından kadın nurla beni odadaki kapılardan birine girdi burası banyo'du ikimizde kıyafetleri giymeye başladık giyidiği'miz kıyafet hoş ve güzel'di sadece bize büyük geldi odadan çıktıktan sonra ayaz da yanımıza gelerek beklemeye başladık kağıtlar dan birden yazılar çıkmaya başladı üzerinde ne yazdığını öğrenmek için okumaya çalıştık çünkü bu yazılar Türkçe değildi.

 

Arşidüşes okumadığımızı anlayınca Arşidüşes " galiba okuyamıyor susuz " dedi bizde cevap olarak aynı anda başımızı salladık o esnada karınlarımızda guruldamaya başladı " galiba herkes açıkmaya başladı " diyerek odadaki kadınlardan birine " kahvaltı hazırmı? "diye sordu kadın öne çıkararak " şimdi hazırlıklar bitmek üzeredir efendim" dedi " peki aşağıya inelim kimler olacak masada ?" dedi tekrardan kadın " Arşidük, genç efendi, genç hanım ve Arşidük Gray olacak efendim" dedi bizim kağıtları alarak okumaya başladı Arşidüşes " yemekten sonra biri size okuma yazma öğretisin " dedi ardından kalkarak birlikte aşağıya inmeye başladık biz geçtiğimiz yolları incelerken Arşidüşes " siz şimdilik başka yerde yemeklerinizi yiyin sonra tekrar konuşuruz " dedi bizde kabul ederek yanındaki kadını takip etmeye başladık kadın bizi ayrı yemek salonuna götürdü galiba burası çalışanların yemek bölümüydü biz hazırlanan sofraya geçerken

Nur " biz nasıl geldik ve tam olarak burası neresi ? " dedi bizim deminden beri merak ettiklerimizi sordu kadın " burası Edwards imparatorluğu olan arşidükün malikanesindesiniz " dedi nurun sorusuna ve ardından devam etti" genç hanım sizi dün akşam saatlerinde bahçede buldu " dedi.

 

Bende "peki kulaklarımız neden böyle? " diye sordum kadın da " bunu düşesle konuşsanız iyi olur" dedi zaten yemekler hazırlanmıştı çalışanlarla beraber yemeklerimizi yedikten sonra çoğu günlük işlerini yapmaya başladı ayaz yanımızda ki kadına " Düşes bize neden yardım ediyor ? " dedi kadınsa " bu düşeşin bilebileceği şeydir" dedi

 

Kadın bizi seray'a götürdü " düşes birazdan gelecek bir isteğiniz var mı" diye sordu siz Yok diyerek kadını gönderdik fazla zaman geçmeden düşes ve yanında ona benzeyen bir kızla yanımıza geldi kız düşes gibi yüz şekli ve kahverengi saçları benziyordu sadece göz rengileri farklıydı.

 

Düşes " bu kızım Nisa North sizlere okuma yazmayı öğretecek" dedi ve " sizin sorunuza gelince çantalarının bizde ve diğer sorunuzda okuma ve yazmayı öğrenince konuşuruz " dedi kız düşese dönerek " anne sen öğretsen " düşes ifadesini değiştirmeden " hayır şimdi sen öğreteceksin " bize dönerek " benim işlerim var 1 hafta sonra görüşürüz " diyerek bizim yanımızdan ayrıldı.

 

Kıza hitaben" sakıncası yoksa acaba ne işi vardı "dedi nur kız " önemli bir şey olduğunu sanmıyorum " dedi ardından " biz işimize dönelim " diyerek yüzünden uçuşa tüy kalem ve kağıtlar çıkartı ben " bunu nasıl yaptınız" dedim kız yüzüne bakarak " önemli bir şey değil sonra anlatırım" dedi ve ardından okuma yazma öğretmeye başladı.

 

 

 

Bölüm : 23.12.2024 16:10 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Hikayeyi Paylaş
Loading...