10. Bölüm

elisanın ağzından...

gözlerimi açtığımda havanın kararmış olduğunu gördüm yataktan kalkarak lavobaya ilerleyip elimi yüzümü yıkadıp odadan çıkınca saate baktığımda saatin 10.33 olduğunu fark ettim susadığımı fark edince mutfağa gitme kararı aldım bu şekilde aşağı inemem ama sürayide su kalmamıştı zaten yani heralde atlasın arkadaşları gitmiştir dedim ve merdivenleri inmeye başladım merivenleri uyku sersemi bir şekilde inerken bir bedene çartım kafamı kaldırıp baktığımda ise kahverengi gözlü uzun boylu esmer biriydi dengemi sağlıyamadığım için beni belimden tutmuştu tam o sırada bilin bakalım ne oldu tabikide atlas sınırlı bir şekilde bize bakıyordu ne olduğunu anlamadan atlas beni tuttuğu gibi kendine çekti kolumu çok kötü sıkıyordu buda benim canımın acıması için yeterliydi O çocuk konuşmaya başladı.

o çocuk-sanırım bu güzellik uyku sersemiydi merdivenlerden inerken de beni görmedi ve bana çarptı dengesini sağlıyamayınca bende tuttum ha atlas bu kız kim epeyde güzelmiş.

diye yavşak yavşak konuşmaya başladı atlas her bir kelimede kolumu daha çok sıkmaya başladı arkama baktığımda Emre'nin de burda olduğunu gördüm emre benim canımın yandığını anlamış olacakki hemen yanımıza geldi.

emre-atlas elisanın canı yanıyo biz odaya gidelim öyle yap ne yapacaksan yada elisa gitsin sakin ol.

atlas-emre elisayı al ve odaya git.

diyerek emir verdi tam giderken atlas beni kendine

çekti ve kulağıma fısıldadı.

atlas-seninde cezan var miniğim kolay kolay kaçamassın.

sonra beni bıraktı emre ile ikimiz odaya çıktık emre benim çıkmamamı söyleyerek odadan çıktı bir kaçdakika sonra atlas kapıyı sert bir şekilde açarak burnumun dibinde bitti beni duvara iterek konuşmaya başladı.

atlas-SANA BU ŞEKİLDE AŞAĞI İNMEYECEKSİN DEMEDİMMİ LAN HE SEN NE YAPTIN BENİ DİNLEDİNMİ.

sadece onu dinliyordum hiç bir tepki vermiyordum.

atlas-KONUŞSANA LAN

elisa-S-su içmek için İ-i-inmiştim

diye cevap verim ağlıyordum ama sesim çıkmıyordu atlas önce bana bakıp sonrasında hemen yanıma gelip beni kendine çekti onunda ağladığını hissedebiliyordum bende ona sarıldım bir süre o şekilde durduk ilk konuşan atlas oldu.

atlas-özür dilerim.

dedi birbirimizden ayrıld8k ve atlas hiç beklsmeden dudaklarıma yapıştı dudaklarımı öperken bir eli ile göğsümü avcunun içins almış sıkıyordum buda benim canımı acıtıyordu ama ben inledikçd atlas dahada çok sıkıo dahada çok öpüyordu dudaklarımdan ayrılınca nefes saldım tam tekrar öpecekken konuştum.

elisa-Ahhh A-atlass canım A-a-acıyo

ben bunu dedikten sonra sırıttı ve.

atlas-yarın daha çok acıyacak miniğim:)

diyip.beni kucağına alarak yatağa ilerlemeye başladı yüzüne sorgular bir şekilde bakarken cevao verdi.

atlas-yarın nikağımız ve düğünümüz var bebeğim inşallah oğlumuz olur yada bir kız bir oğlan olsun dimi.

ben onu tamamıyla unutmuştum.

elisa-ATLAS.

atlas-tmm yaa kızma.

diyip elini sırtıma götürdü ve okşamaya başladı yavaş yavaş uykuya daldım uyumadan önce duyduğum son şey.

atlas-yarınn çok canın acıyacak meleğim.

dediğini duydum.

elisadan devam...

sabah gözümü açtığımda beni izleyen bir adet atlas gördüm.

atlas- günaydın yavrum:)

elisa-günaydın saat kaç.

Atlas-saat yedi buçuk ve nikaha şuanda bir saat var.

Elisa-atlas bu şimdimi söylenir yaaaaa.

Atlas-oyy yerim seni benn özür dilerim söylemeliydim.

Elisa-aşkım bişey sorucam.

Atlas-sor yavrum.

Elisa-şimdi abim yok dimi nikahta yani olmuyacak.

bu soruyu sorunca atlas bı kasılır gibi oldu.

Atlas- yavrum abin olmuyacak malesef.

Elisa-peki annemler.

Atlas-onlarda....olmuyacak neyse sen bunları düşünme hadi bakalım kalk hazırlanalım emre çoktan hazırlandı garibim aşağıda bizi bekliyo.

atlasın dediğine büyük bir kahka patlattım atlasta benim halime gülerek yataktan kalktı bende oda hazırlanmaya başladı.ben beyaz uzun bir saten elbise giyip saçlarımı maşa ile dalga verdim hafiste bir makyaj yaptım atlas ise siyah bir takım elbise giydi.

atlas beni görünce yanıma yaklaştı beni önce baştan aşağı süzerek içinden bir küfür savursada cebinden bir kutu çıkarttı kutuyu açtığında ise içinde bir yüzük olduğunu gördüm yüzügü parmağıma taktıktan sonra konuşmaya başladı.

atlas-bana şans verip beni kabul ettiğin için sana binlerce kez teşekkür ederim sevgilim seni ne olursa olsun bırakmayacağıma söz veriyorum.

elisa-bende beni sevdiğin için teşekkür ederim sevgilim.

dedim atlas dudaklarıma kısa bir öpücük bıraktı elimi tutarak merdivenlerden inmeye başladı son bir basamak kalınca olduğum yerde kaldım çünki salonda annem Ahmet amca ve abim vardı atlas elimi bırakarark annemlerin yanına geçti yanıma abim gelip komuşmaya başladı.

Melih-güzel kardeşim benim meleğim her ne olursa olsun istediğin zaman beni ara her ne olursa olsun ve özür dilerim sana söylemeden gitmek zorunda kaldım sana söylesem beni göndermezdin özür dilerim.

diyip önce alnımı öptü sonra beni kendine çekerek sımsıkı sarıldı.....