19. Bölüm

18. Bölüm

KitapKolik ★
kitapkolik948

 

 

 

Safir'den~

Boş sokaklarda kendi kendime turluyordum. Mehir uyunanınca aramalarını söylemiştim, ancak henüz bir haber yoktu. O sırada de eve gitmek istememiştim. Suçluydum çünkü. Mehir istemiyordu ama ben güçlü olsun istemiştim, korkmasın istemiştim. Bu beni yanlışa sürüklemişti. Kendimi nasıl affettireceğimi bilmiyordum. Çalan telefonum beni düşüncelerimden ayırdığında ekranda gördüğüm isim ile heyecanlandım. Mehir arıyordu.

 

 

 

"Alo, " Dedi uykulu sesi. Müptelasıydım bu kızın.

 

 

 

"Mehir, iyi misin? " Sesimin endişeli çıkmasını engelleyememiştim. Çok seviyordum.

 

 

 

"Safir, " Dedi kısık sesi.

 

 

 

"Dulce bebe? " Dedim istemsizce diğer dile kayarken.

 

 

 

"Neredesin? " Etrafıma bakındım.

 

 

 

"Boşver sen, " İç çekti.

 

 

 

"Yanıma gelmeyecek misin? " O kadar masum çıkıyordu ki sesi, sevmemek elde değildi. Yüzümdeki öfke bir anda dağıldı gitti. Beni yanında istiyordu. Ölsem bile giderdim.

 

 

 

"Hemen geliyorum. " Ardından telefonu kapattı. Sırıta sırıta evin önüne gelmiştim. Önüme çıkan ilk markete girip bir kaç malzeme ve Mehir'in sevdiği abur cuburlardan attım. Bütün poşetleri ellerime aldığımda ellerimdeki damarlar belli oluyordu. Binanın içine girerek evin kapısını çaldım. Buğra, gülümseyerek kapıyı açtığında evin içine girdim ve salona yöneldim. Poşetleri bir kenara bırakıp hızlıca Mehir'e kollarımı doladım. Mis kokusunu içime çekerken, kafamı saçlarına gömdüm.

 

 

 

"Özlemişim." Dedim daha da sıkı sarılırken.

 

 

 

"Bende, " O an kalbim durdu sandım, bu kız varlığıyla bile aklımı durduruyordu. Sarılmayı bırakıp güzel yüzünü izlemeye başladım. Ağladığı için kızarmış gözleri ışıltılıydı. Bana böyle baktığını gördüm ya, artık ölsem de gam yemem.

 

 

 

"Güzelim, " Anlına bir öpücük kondurduğumda gözünden bir damla yaş aktı ve benim kalbime ağır bir yük düştü.

 

 

 

"Ağlama bebeğim. " Kafasını iki yana salladı.

 

 

 

"Babam, " Dedi titreyen sesiyle.

 

 

 

"Anlatmak zorunda değilsin güzelim, ama anlatırsan dinlerim. " Kafasını göğsüme yasladığında ben de onu sarıp sarmaladım.

 

 

 

"Babam ben yedi yaşındayken öldü, " Elleri tişörtümü sıkıyordu.

 

 

 

"Annem çok kötü durumdaydı. Çökmüştü, benimle konuşmuyordu. Sadece çalışıyordu geceleri de ağlama seslerini duyuyordum." Ellerimi saçlarına daldırdığımda kısa süreli olarak gözlerini kapattı.

 

 

 

"Sonra akrabalar da dahil çevremizdeki herkes ona evlenmesi gerektiğini, bana tek bakamayacağını söyledi. Oysa annem bana gayette güzel bakıyordu. " Burnunu çekip bana baktı. Güzel yüzü ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu.

 

 

 

"Sadece yüzünü göremiyordum. Ama bakıyordu bana yemin ederim. Mutsuzduk, babamın yokluğu ikimize de ağır geliyordu. Annem baskıya daha fazla dayanamayıp bir adamla tanışmayı kabul etti. " Bakışlarını kaçırdı. Onu tanıyordum, Mehir utandığında ve kendisine kızgın olduğu bir konudan konuşurken asla göz teması kuramazdı.

 

 

 

"Şu anki kocasıyla tanıştı. İyi bir adam. Annemi mutlu da etti. Ama benim baba hasretimi alamadı. Biliyorum çok çabaladı ama ben ona baba diyemedim. Onun yerini doldurmak istediğini sandım. İlk başlarda çok karşıydım ona, sürekli sorun çıkarıp annemi üzüyordum. "

 

 

 

"Mehir, " Kafasını tişörtüme gömdüğünde kafasını küçük bir açıyla kaldırdım.

 

 

 

"Birtanem, haklısın. Babanı kaybetmişsin ve onun acısını aşamadan başka bir adamı getirmişler sana baba diye. "

 

 

 

"Ama, "

 

 

 

"Hayır Mehir, ne söylersen söyle suçlu değilsin. Bak, farkına varmışsın. Hatanı anlayıp pişman olmuşsun. "

 

 

 

"Öyle mi? Suçlu değil miyim? " Tatlılığı karşısında tebessüm ettim.

 

 

 

"Değilsin Mehir'im. " Mutfaktan gelen kırılma sesiyle yerinde sıçradığında çatık kaşlarla kapıya bakmaya başladım.

 

 

 

"Ne yaptın oğlum?! "

 

 

 

"Bilerek mi oldu sanki senin kıvırcık saçlarından görünmüyor ki bir şey! " Bir tokat sesi. Mehir yaşlı gözlerine rağmen gülerken onu kaldırdım ve elini tutarak mutfağa yönelttim.

 

 

 

"Neler oluyor? " İkizler sesimle bana döndüklerinde sertçe yutkundular. İkisinde saçlarında yumurta vardı. Kabukları dökülüyordu, ayrıca üstlerine giydikleri önlükleri de undan görünmüyordu.

 

 

 

"Lan! " Gözlerim Mehir ile buluştuğunda derin bir nefes aldım.

 

 

 

"Biz bir eve gidelim abi, temizlenelim. " Yanımdan geçtiklerinde hızlıca koşarak dış kapıya ulaştılar ve kapıyı çarpıp gittiler. Sinirden burun kemiğimi sıkarken kolumda yumuşak bir dokunuş hissettim. O böyle tatlı tatlı bana bakarken ben nasıl kızgın olacaktım ki?

 

 

 

"Sinirlenme lütfen, hemen toplarım. "

 

 

 

"Toplarız." Sonrasında bir saat kadar mutfakla uğraştık. O kadar dağıtmışlardı ki Mehir dip köşe temizlik yapmıştı. Duvarın kenarına yaslanıp kollarımı bir birine dolayarak onu izlediğimde hep burda olmasını diledim. Mutfağımda olması o kadar güzel ve özeldi ki, bana hissettirdiklerini tarif edemezdim. O kadar dalmıştı ki işi bittiğinde beni fark etti. Onu izlediğimi anladığında yanakları kızardı ve bakışlarını kaçırdı.

 

 

 

"Sen beni mi izliyorsun? " Yere bakarken söylediklerine daha fazla dayanamadım ve gidip ona sımsıkı sarıldım.

 

 

 

"Evet, seni izledim, singura și prima iubire a inimii mele." (Kalbimin ilk ve tek aşkı.)

 

 

Yine onun bilmediği bir şey söylediğimde kaşlarını çattı ama o da bana sarıldı.

 

 

 

"Acıktın mı? " Kafasını aşağı yukarı salladı. Ondan ayrılıp sandalyeye oturttum.

 

 

 

"O zaman bugün yemekler Safir Şeften. " Gülerek yerine yerleşti. Temiz bir önlük çıkararak giydim ve malzemeleri çıkardım. Tavuk göğsü, patates ve bazı sosları çıkararak tezgaha dizdim. Tavuk göğsünü çokta küçük olmayac şekilde kestim ve hazırladığım sosa koyarak marina olması için kenara ayırdım. Çıkardığım patatesleri de püre şeklide hazırladıktan sonra ocağa koyduğumda sırada tatlı vardı. Mehir en çok sufle severdi, bu yüzden sufle yapacaktım. Sufleyle uğraşırken belimde hissettiğim kollarda durdum. Mehir sıkıca sarılmış kafasını da sırtıma yaslamıştı.

 

 

 

"Safir, " Malzemeleri bırakıp ona döndüm. Mehir bana sarılmaya devam ederken ben de ona sarıldım.

 

 

 

"Efendim, Mia bella? " Kaşlarını yine çattı.

 

 

 

"Sürekli farklı dillere geçiş yapıyorsun, bari bir tane konuş. " Bu sitemine kahkaha attım.

 

 

 

"Biliyorum güzelim ama farklı diller kullanmayı çok seviyorum." Alnına öpücük kondururken;

 

 

 

"Seni de seviyorum. " dedim. Kıkırdadı.

 

 

 

"Bende seni seviyorum Safir. " Kocaman gözlerle ona bakarken kalbim atmayı bırakmıştı. Nefes alamıyorumdum. Beni sevdiğini söylemişti. Mehir. Benim ilk aşkım Mehir. Gözlerim istemsizce dolarken bunu fark ederek surat astı.

 

 

 

"Ama sen ağla diye demedim ki." Homurtusu bile tatlı gelirken kendi tekrar çektim.

 

 

 

"Biliyorum güzelim. " Çalan kapı ile birbirimizden ayrıldık. Birlikte kapıya gittiğimizde kimseyi görememek kaşlarımın çatılmasına neden oldu. Yerde bir telefon vardı. Eğilip telefonu aldığımda Mehir hala etrafa bakıyordu. Telefonda Emir'in olduğu bir video açıktı. Oynatma tuşuna bastığımda Emir, müdürün odasına giriyor ve megafonu alıyordu. Ardından okuldakilerin Mehir' den uzak durmalarını söyleyip odadan çıkıyordu. Mehir ile birbirimize baktık. Yine neler oluyordu?

 

 

 

 

 

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

 

 

Uzun zaman sonra merhabaa canlarımmm 🩷 Nasılsınızz, özlediniz miii biziii?? Bu bölüm full Safir'in ağzından oldu umarım beğenmişsinizdir. Düşüncelerinizi yazın bakiimmm.

 

 

 

tiktok-instagram;kitapkolik948

Bölüm : 15.03.2025 12:55 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...