22. Bölüm

21. Bölüm

KitapKolik ★
kitapkolik948

 

Kendimi frenlemeye çalışarak koridorda onunla yürümeye başladım. Yan yana, ama içiten içe kıskançlıktan kuduruyordum. Gözüm istemsizce sınıf kapısından çıkan diğerlerine kaydı. Az önceki sarışın kız, arkadaş grubuyla kahkaha atarak kantine doğru ilerliyordu. Safir fark etmedi. Ama ben gördüm. Gördüğüm şey, bana fazlaydı.

 

“Yemekhaneye mi geçelim, kantine mi?” Diye sordu Safir.

 

“Fark etmez,” Dedim ama aslında fark ederdi. Sadece içinde sen olan bir köşe istiyordum. Onların olmadığı bir yer.

 

Kantine oturduğumuzda Safir önümde, karşıma geçmiş, çantasından su çıkarıyordu. Dudakları aralanmıştı, ama ben gözlerimi ayıramıyordum. Başka bir masaya oturan gruba. O kıza. Onun bakışlarını arıyordum Safir’in gözlerinde. Ama yoktu. Hiç bakmıyordu. Sadece bana odaklıydı. Yine de, içimdeki ses susmak bilmiyordu.

 

“Bugün dersin nasıldı?” Diye sordu.

 

“Geçmedi. Sen yoktun çünkü.”

 

Bir an durdu, sonra başını hafif yana eğdi. “Sen de yoksun ki benim dersimde.”

 

“Sende birileri var ama.” Sözler dudaklarımdan döküldüğünde geç kalmış gibiydim.

 

Safir’in kaşları çatıldı. “Ne demek bu?”

 

“Hiç,” dedim hemen. “Sadece, biri senin adını söyleyince biraz garip oldum.”

 

Sustu. Sadece gözlerime baktı. Sonra sessizce konuştu:

 

“Benimle ilgili olan her şey sana ait Mehir.”

 

Sözlerinin altında ezildim. O an, kendimden utandım.

 

Ama ne yalan söyleyeyim, kıskançlık insanın içine sinsi sinsi sızıyor. O kızın sesi, Safir’in ona selam vermesi, gözümde büyüyordu. İçim ona güvenirken, beynim karmaşanın içinde debeleniyordu.

 

Masaya koyduğu elleri avuç içiyle bana dönüktü. Bakışlarından sorunu anladığını görmüş oldum.

 

“Bir gün, birine selam bile versem ve senin canını acıtacaksa o selamı geri alırım.”

 

Gözlerim doldu. Gülümsememekle ağlamamak arasında sıkıştım.

 

“Aptal gibi hissediyorum,” Dedim. Yüzünü yana eğdi ve tatlı bir gülümseme ile yanağımı okşadı.

 

“Öyle değilsin dulce bebe.

 

Kantin kalabalıktı ama biz, yan yanayken bu önemli değildi. Tüm okul bizim için arka plan olmuştu. Ve ben her şeye rağmen içimdeki sesi susturmak istiyordum. O kızı unutmak, sadece Safir’e odaklanmak.

 

Ama sonra o kız yanımızdan geçti. Göz göze geldik.

Ve dudağının kenarındaki kıvrım, hiç hoşuma gitmedi. Kendini bana karşı tehtit olarak görüyorsa çok yanılıyordu çünkü Safir'e güveniyorum. Onun sözlerine ve gözlerine inanıyordum. Onu seviyordum ve o da beni seviyordu. Gerisi bizi ilgilendirmezdi. Bakışlarımı tekrar Safir'e çevirdiğimde gözlerinin bende olduğunu görmek kalbimi sıcacık etti. Uzanıp elimi kavrarken;

 

"Bu akşam çocuklarla bizim evde buluşalım diyorum, sana da farklılık olur güzelim ne dersin? " Dediğinde yanaklarım kızardı. Ev onun eviydi, ama bizim demişti. Bizim evimiz. Bizim. Kafamı iki yana sallayarak ona odaklandım. Yüzüme tatlı bir gülümseme yerleştirdim.

 

"Olur tabii ki evimizde buluşalım. " Safir'in yüzünde oluşan o tebessüm beni o kadar mutlu ettiki anlatamam.

 

"Bunu çok seviyorum. " Kafa karışıklığı ile yüzüne baktığımda o bayıldığım sesiyle kahkaha attı ve ayağa kalkarak beni de kaldırdı. Merakla yüzüne bakmaya devam ettim.

 

"Neyi? " Sırıtarak önüne bakmaya devam ettiğinde elini sıkarak önüne geçtim.

 

"Ama söylemiyorsun ki! " Dedim sitemle. Gözlerinin içi gülerken eğilip yanağımı öptü.

 

"Güzelim benim, bebeğim seni çok seviyorum. " Kızaran yanaklarımı gizlemek için kafamı sola çevirdim. Farklı sınıflarda olmamızdan hiç hoşlanmıyordum. Zilin sesi aramıza girdiğinde omuzlarımın düştüğünü belli etmemeye çalışarak gülümsedim ve ellerimizi ayırdım.

 

"Gitsem iyi olacak. " Üzüldüğümü anlayarak yanaklarımı kavradı. Beni hep anlıyordu.

 

"Sadece bir ders güzelim, " Kafamı sallayarak ona arkamı döndüm ve bahçenin yolunu tuttum. Beden dersleri hiç bana göre değildi. Özellikle Safir ya da ikizler yokken. Bahçede basketbol sahasının önünde boş kalan banka çöktüm. Salih ve arkadaşları basketbol oynuyordu. Oturacak başka yer olmasa da ayaklandım ve tam arkamı dönmüştük ki Salih'in o nefret ettiğim sesini duydum.

 

"Oo, Mehir Hanım beni mi izliyordunuz? " Derin bir nefes alacak yürümeye devam edecektim ki bileğinden kavrayarak beni durdurdu. Çetesi etrafımızı sarmışken çaresizce sağa sola bakındım. Tek olacağımı ümit ederek arka bahçeye gelmiştim. Okulun bahçesi çok büyüktü ve biz arka bahçenin en köşe kısmında kalmıştık. Kameralar bile yoktu. Korkuyla sağa sola bakındığımı gören Salih bileğimi sıkarak beni kendine çekti. Korkuyla elimi göğsüne vurdum ve çırpındım ama beni bırakmadı. Çetesi bunları gülerek izliyor, videoya çekiyorlardı.

 

"Bırak beni! " Eli çenemi sıkarak susmamı sağladı.

 

"Fazla asisin, bence uslu olsan iyi edersin. " Çok korkuyordum. Safir'i istiyordum ama yoktu. İlk kez Safir yoktu. İlk kez arıyordum ama bulamıyordum onu. Kolumu sarsarak Salih'in dikkatini dağıttığımda kaçacaktım ki başka bir kaç çocuk kollarımdan sabitleyerek tekrar beni Salih'in önünde durdurdu. Öfkeyle yüzüne bakarken o sırıtıyordu.

 

"Bıraksana beni! Ne istiyorsun benden? " Elini düşünürcesine çenesine yasladı. Alayla yükselen kaşları onu yumruklama isteğimi arttırdı.

 

"Ne istiyorum biliyor musun? " Gözlerini intikam rengi boyamışken yere eğildi.

 

"Benimle sevgili olacaksın. "

 

"Ne?! " Dedim dünyam başıma yıkılırken. Safir varken, benim bütün dünyam Safir iken bana neler söylüyordu. Öfkeyle önce karnına tekme attım ardından yüzüne tükürdüm. Bunun üzerine kollarımı tutan çocuklar daha da sıkılaşırken çırpınmaya devam ettim.

 

"Ne diyorsun lan sen? Kendine gel! Senin kız kardeşin yok mu? Annen yok mu?! " Ayağa kalkarken karnını tuttu ve üstüme yürüyerek bana öyle bir tokat attı ki kollarımı tutan çocuklar olmasına rağmen yere düştüm. Yanağım yanarken beni silkeleyerek ayağa kaldırdılar. Göz yaşlarıma karışmış saçlarım yanağıma yapışmıştı. Canım yanıyordu ama öfkem daha ağır basıyordu.

 

"Ne yaptın lan sen?! " Saçlarımı ellerine dolayıp öyle bir çekti ki saçlarım koptu sandım. Bir kaç telin elinde kalırken gözümden akan yaş bütün acılarımın kaynağıydı. Safir'in okşadığı saçlarımı kopartıyorlardı. Safir yoktu. Ben vardım. Çırpınmayı bıraktığımda keyifle gülümsedi. Önce kameraya baktı ardından kolumdan tutan çocuklar beni ani bir hareketle bıraktı. Dengemi sağlayamazken Salih beni kendine çekti ve kollarını sırtıma yerleştirdi sonra tekrar beni ittiğinde yere kapaklandım. Her şey o kadar ani olmuştu ki tepki verememiştim. Gözlerim yerdeyken bir çift ayak gördüm. Safir.

 

 

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Uzun zaman sonra geri geldikkk umarım beğenmişsinizdir kitaplarımın hepsindeki yazım yanlışlarını düzelticem haberiniz olsuunn🌟🎀

 

İnstagram-tiktok:kitapkolik948

 

 

 

 

Bölüm : 08.06.2025 14:05 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...