
Oy:20
Yorum:5
İyi okumalaaar 🪐
Cafenin kapısından içeri girdiğimde etrafa kısa bir göz attım ve bizimkilerin görür görmez yanlarına gitmeye başladım onlar da beni görünce ayağa kalktı ilk önce Sedef sarıldı sonra Akın sonra diğerleri derken kısa bir özlem giderme faslından sonra yerlerimize oturduk hal hatır çay kahve derken Zaman geçti. Uraz can ve akın işleri olduğu için yanımızdan ayrıldı ve Sedef ile baş başa kaldık bir süre sonra da oradan kalkıp biraz dolaşmaya çıktık akşamüstüne doğru da yorulduğumuz için bir cafeye oturduk kahvelerin siparişini verdik ben her zamanki gibi americano aldım ve sedef de Latte siparişleriniz gelince sedef konuşmaya başladı
"Ee anlat bakalım biyolojiklerle aran nasıl anlaşabiliyor musunuz"
"Melek hanımla yakın değiliz ama kötü bir kadın değil Çağatay denen adamı sevmedim diğer biyolojiklerden de Barış samimi biraz bir de"dedim ve duraksadım sonra devam ettim" Arslan Demir var En büyük abi olarak geçiyor sanki bana geçmişi yansıtıyor gibi ama sorun şu geçmişi yansıtması herkeste beni rahatsız ederken onda rahatsız etmiyor bilmiyorum ya"
"Anladım peki abin nasıl biri yani hiç konuştunuz mu"
"Aslında beni bir yere götürdü yani birlikte gittik orada konuştuk biraz beni çok sevdiğinden falan bahsetti ve kızmayacaksan birşey söyleyeceğim"
"Ben ona sarıldım ama Sedef valla o an sadece öyle gelişti yoksa benim bu aileye alışma gibi bir şeyim yok zaten."
"Olamaz Zaten Lidya senin tek ailen biziz benim de tek ailem sizsiniz sen de lütfen dikkat et 3 ay sonra tekrar geri geleceksin zaten ailenin yanına"
"Biliyorum o yüzden fazla birlikte durmamaya çalışıyorum Zaten"dedim ve bir süre ikimiz de sessiz kaldık kahvelerimiz bittiğinde ise ayrılma vaktimiz gelmişti zaten evlerimiz arasında 15 dakikalık bir mesafe vardı ama Demir'e Polat ile döneceğim dediğim için Polat'ı aramıştım Sedef için ise Uraz'lar gelmişti onlarla vedalaştıktan sonra gittiler ve ben de Polat'ı beklemeye başladım yaklaşık 7 8 dakika sonra da Polat geldi ve ben de arabaya bindim
"Hoşgeldin Lidya" dedi Polat
"Hoş buldum"dedim ben de karşılık olarak
"Eve geçiyoruz değil mi" cebimden telefonumu çıkarttım ve saate baktım
"Yok hayır eve geçmeyeceğiz herhangi önemli bir işin var mı"
"Bu günden itibaren sizin şahsi korumanız en önemli işim sizsiniz yanımdaki Polat arabayı sürerken
"Tamam o zaman aklına neresi geliyorsa oraya sür"
"Nasıl yani"
"Saat 7.14 ve tahminimce daha yemek bile yemediler şimdi eve gidersem akşam muhtemelen yine kavga çıkartmak için bir sebep arayacaklar en iyisi eve gitmemem o yüzden yol nereye götürürse diyorum"
"Tabi Lidya nasıl istersen ama ondan önce sormam gereken bir soru var"
"Evet"
"Akşam yemeği yedin mi" düz yolda öylesine gidiyorduk nereye gideceğimizi belirleyene kadar
"Yok yemedim de aç değilim zaten"
"Maalesef aç olup olmadığına değil yiyip yemediğinle ilgileniyorum önce yemek yemeye gidiyoruz"dedi
"Hayır gerçekten aç falan değilim ben"dedim
"Maalesef eğer akşam yemeğini yemediğini bildiğimi ve yemek yemeye götürmediğimi öğrenirse Arslan abim kafamı kırar"dedi
"Of tamam" dedim ve geriye yaslandım nereye götürecekse gidebilirdik o eve girmesem yeterdi
~~~~~
Bölüm sonu
Fazlasıyla kısa bir bölüm olduğunun farkındayım ama oy sınırı bile dolmadan bölüm attım fazla beklediğinizi düşünerek yeni bölümü de atmaya çalışacağım iyi okumalaar💞
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |