17. Bölüm

10. Bölüm

birce
kitapseverbirkisi

Selllllaaaammmmlllllaaarrr yani bölüm ile karşınızdayımmmmm

Biliyor musunuz 11. bölüm'ü yazarken zerre kadar ağlamadım hatta dinlediğim şarkılar antebin hamamları, çekirge'ydi veeee bir sonraki bölüm birrrraaazcık acıklı falan olabilir beni hâlâ sevin olur muuu???

Ve aklımda burada paylaşmak istediğim bir kurgu var hocama vermiştim istediği için çok acele olduğu için sadece 3 bölümü var ve burada paylaşıp paylaşmamakta emin değilim konuyu yazacağım siz karar verin;)

Senay aile sevgisi göremeyen bir kızdır ve hiç arkadaşı yoktur. Bir gün kendi hayatına son vermek ister ve okulun çatısına çıkar. Tam kendisini çatıdan atacakken hayatını değiştirecek bir kız onu o çatıdan kurtarır.

.......

Telefonun karşısından gelen sesle "Allah kahretsin" diyerek telefonu yüzüne kapattım. Şimdi mi gelmişti aklına baba olduğu? Bana hayatım boyunca hiç babalık yapmamıştı şimdi mi babam olmuştu?

Hızlıca arkamı dönüp merdivenlerden çıkmaya başladım, arkamdan Demir'in bana seslendiğini duyuyordum ama akmak için bekleyen gözyaşlarımı durdurmaya uğraştığım için tek bir kelime bile söyleyemiyordum.

Odama geldiğimde kapımı kapatıp kitledim. "Güzelim lüffen aç kapıyı konuşalım, kim aradı seni de böyle oldun?" Demir'in sözlerine karşılık vermeden kulaklığımı telefonuma bağladım ve en sevdiğim diziyi açtım. Belki iyi gelirdi

kız bu demir çok düşünceli üzme çocuğu

Allah aşkına bi susar mısın?

ay tövbe haşa ben hiç susuar mıyım bebeğim? Tabii ki de susmam da neyse diziyi izleyelim ama ben bu alev'e çok sinir oldum eren'in güzelim saçları gitti

Ay dimi yaa gülçin de oradan hâlâ gülüyor bu kızın sevgilisi yaa?

valla şekerim bu kaçıncı izleyişin sen bileceksin ben bilmem

İçsesimle konuşmayı bitirince diziye odaklandım. Dizinin 5. bölümüne geçince saat 10 olmuştu, göz kapaklarım uykuya direnemeyince diziyi kapatamadan uykuya daldım.

(3 ay sonra)

Salonda tek başına oturan sevgilimin yanına zıplayarak oturdum. İlişkimizin 4. ayını dolduruyorduk ve ben bugün çok enerjik ve mutluydum.

İrkilerek bana dönen Demir'in yanağına ufak bir öpücük bıraktım, bu yaptığım şeyle Demir'in dudakları yana kıvrılmıştı. "Sevgilim sana bir şey vermek istiyorum"

Demir'in sözleriyle heyecanlanarak ona daha da yanaştım "Neymiş o" dedim o'yu uzatarak. Cebinden bir kutu çıkardı ve elime bıraktı "Aç bakalım"

Kutuyu açtığımda içinde zarif bir yüzük vardı. Yüzüğün ortasında küçük bir çiçek ve çiçeğin yanından uzanan dalları olan bir yüzüktü.

"Ya bu çok güzel birşey amaa"

"Senin gibi"

yemin ediyorum ben bu çocuğa düşüyorum varya

"4. ayımız kutlu olsun" dedi ve yüzüğü yüzük parmağıma taktı. Gülümseyerek başımı omzuna koydum ve "İleride bir çocuğumuz olursa adını mavi koyalım mı?" Diyen Demir'in sorusunu düşünmeye başladım. Onun gibi yeşil gözleri olan kumral saçlı bir kız çocuğu... hayali bile çok güzeldi.

Gülerek "Olur" dedim. Demir'e "Ben bugün beraber dışarı mı çıksak diyorum?" Dedim, Demir derin bir nefes vererek "Çok isterdim de annemler beni çağırdı yanlarına gitmem gerekiyor" dedi. Üzülsem de annesini çok sevdiğim için "Sen git, ben tek başıma çıkarım. Anneme de selam söyle" dedim.

......

Hazırlanarak evden çıktığımda ıssız bir sokakta aç bir şekilde duran bir kediyi gördüm, onun için marketten mama alıp ıssız sokağa girdim ve önüne mamaları dökmeye başladım. İştahla mamayı yemesini izlerken arkamdan o adamın iğrenç sesi geldi. "Oo benden kaçan o kız da buradaymış"

Alaylı çıkan iğrenç sesini duyunca yüzümü buruşturdum. "Allah belanı versin senin" diyerek sokağın çıkışına yöneldim, kolumu tutarak gitmeme engel oldu. "Nereye gidiyorsun bakalım?"

"Cehennemin dibine gelmek ister misin?" Alayla söylediklerimle kaşlarını çattı, "Aa bak unuttum sen cehennemdeki baş zebaniydin zaten değil mi? Senin gelmene gerek yok"

Dediklerim onu sinirlendirmişti "Sen artık haddini aştın!" Diyerek koca elini yanağıma indirdi. Attığı tokatla başım sağa doğru yattı. Kolumdan tutarak beni yere itti, yere düşünce o günki yaptığı iştence az gelmiş olacak ki ayağıyla karnımi ard arda tekmelemeye başladı.

Karnıma vurmak az gelmiş olacak ki yanaklarımı tek eliyle tutarak kafamı yere vurmaya başladı, kafamın arkasında ıslaklık hissedince kafamın kanadığını fark ettim. Gözüm kararıyor, başım dönüyor ama o beni önemsemeyerek sokaktan bulduğu odun parçasıyla göğüslerime vuruyordu.

Bilincim elimden kayıp gitmesine yakınken bir arabaya bindirildiğimi hissettim. Son duyguğum ses ise arabanın motor sesiydi.

.......

Yüzüme çarpan su ile zar zor gözlerimi açtım. Başım, karnım, göğüslerim her yerim çok acıyordu, karşımda beni izleyen o şerefsizi görünce bana ne yaptığını hatırlamıştım. Etrafıma bakındığımda bir uçurumun kenarında olduğumuzu fark ettim. Uçurum denize bakıyordu ve bu yükseklik beni korkutuyordu. "Oo benim küçük karım uyanmış" deyince dişlerimi sıkarak "Karın senin babandır piç kurursu" dedim.

"Cık-cık-cık bu sana hiç yakışmadı ama"

"Bana ne yakışacağını ben bikirim senin gibi sik beyinliler bilmez!"

Ayağa kalkarak yanıma geldi "Sen hâlâ akıllanmamışsın, sana bir akıl verelim" dedi ve cebinden bir çakı çıkardı. Çakıyı görünce nefesim hızlandı, bana onunla bir şey yapmayacaktı değil mi?

Beni yanıltarak çakıyı kolumda gezdirmeye başladı. "Senin bir sevgilin vardı değil mi?" Dedi "Ah çok üzülecek senin öldüğünü duyunca garibim"

Dediği şeye cevap vermeme müsade etmeden çakıyı koluma sapladı. Kolumdaki acıyla boğazımı yırtarcasına haykırdım. Benim bağırışımdan zevk almıştı sadist piç.

Gülerek elini bogazıma götürdü ve sıkarak nefesimi kesti. O kadar çok sıkıyordu ki yüzüm artık neredeyse moraracaktı. Nefes alamamak bilincimi kaybetmemi sağlıyordu, gözlerim kapanırken diğer eliyle kolumdaki çakıyı çıkardı ve bedenimi uçurumun kenarına surüklemeye başladı.

Artık elini tırnaklamaya mecali kalmamış olan elimi tuttu ve parmağımdaki yüzüğü kenara fırlattı. Gözümden bir damla yaş akarken son kez yüzüğe baktım ve bedenimin boşluğa düştüğünü hissettim boğazımdaki baskı artık yoktu nefes alabiliyordum ama nefes alabilmem çok uzun sürmedi bedenim soğuk suyla buluştuğunda ağzımdan ve burnumdan ciğerlerime su dolmaya başladı.

Beni ölmem için soğuk denize atmıştı. Kollarımı kaldıracak güç bulamıyordum kendimde, kendimi kurtarmak için yüzmeye mecalim bile yoktu. Bedenim yavaş yavaş dibe çöküyordu ve ben ölüyordum...

.........

Anne bu da bittiiiiii

Nasıldı? nasıldı? Buraya düşüncelerinizi yazın timam miiii birazdan da 11. bölüm gelecek sizleri çok öptümmmmmm

Yeni bölüm biraz kısa oldu ama bu bölüm bi 850 kelime falan yazdım

 

 

Bölüm : 10.05.2025 19:15 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...