
Selamlar selamlar selamlarrrrr
Bugün timurun doğum günü 🥹🥹🥹 yarın loresinin imzasına gidip timurun doğum gününü kutlayacağım bir gün geçmesi bisicik olmaz herhaldeee neyseee aynı gün ve saate 6 yazar koyan kitap fuarına teşekkür ederim uzak yollardan geleceğim sizin için
Kitap fuarına gelecek olan varsa yazsın belki imza veririm NXNXNXNXXNNXJXNXJXNXJDJFJF
İyi okumalarrrrrrr
........
Evdeki telaş bir türlü bitmek bilmiyordu, Azra ve Ozan koltukların arkasını viledalıyorlardı, bende televizyon ünitesinin tozlarını alıyordum. Benim bu akşam istemem vardı!
Abim bozuk bir suratla yanıma geldi, "Asena gel vazgeç güzelim daha yaşın erken." Elimin tersiyle alnımda biriken terleri sildim. "Abi farkındaysan 27 yaşındayım bazıları bu yaşta çocuğunu büyütüyor."
"Of tamam."
Abim ilerlerken hemen yanına koşup yanaklarını sıkmaya başladım. "Ya çen kardeşini mi kıskandın çen? Yerim seni." Yüzünü buruşturarak kaçmaya çalışşada izin vermedim ve elimi çekip yanağına bir öpücük kondurdum.
Elimdeki bezi sallayarak "Hadi tutma beni çok işim var!" Dedim. Zamanı temizlikle harcadıktan sonra hazırlanmaya başladım. Makyajımı yaptıktan sonra saçıma geçtim. Maşa ile dalgalar yapmayı tercih etmiştim, elbisem beyaz belden sonra bollaşan bir elbiseydi. Kapı çaldığında son kez aynaya bakıp kapıyı açtım. Önde Demir'in annesi ve babası vardı, (adlarını unuttum zehra ve giray olsun) içeri girdiklerinde ellerini öpüp salon'a yönlendirdim. En son Demir içeriye girmişti abime , Azra'ya ve Ozan'a selam verdikten sonra elindeki çiçeği bana uzattı. Çiçeği koklayarak küçük bir erime aşaması geçirdim, abimler içeri geçtiğinde Demir bunu fırsat bilerek dudağımdan öptü.
"Asena gelin artık ne yapıyorsunuz orada?" Abimin sesiyle birbirimizden ayrılmak zorunda kaldık. Nefesimi düzene oturtmaya çalışırken Demir bana gülerek bakıyordu, "Gülmesene!"
Omuz silkerek kapıdan içeriye girdi.
..
"Allah'ın emri, peygamberimizin kavliyle kızınızı oğlumuza istiyoruz."
Dudaklarımı birbirine bastırarak abime baktım, o da bana baktıktan sonra derin bir nefes alıp konuşmaya başladı. "Çocuklar birbirlerini sevmiş, bize de hayırlı olsun demek düşer." Gülümsyerek ayağa kalktığım sırada Demir'de ayağa kalkıp karşıma geçti. Azra yanımıza yüzüklerin olduğu tepsiyle geldi, Demir benim için olan yüzüğü alıp sol yüzük parmağıma geçirdi bende aynısını Demir'e tekrarladım. Alnıma değen dudaklarla birlikte göz kapaklaım kendiliğinden kapandı.
...
Bugün evleniyordum!
Düğünüme yorumlarda karşılaştığım sadecebirce ve ankakuss'u da çağırmıştım neşeleri o kadar çok hoşuma gitmişti ki nedimelerim olmuşlardı. Kapı gürültüyle açıldığında Birce, Ceyda ve Azra girdi, Birce'nin elinde bir kalem vardı.
"Ay Asena, çıkar ayakkabını çabuk!" Ayakkabımı sorgulamadan çıkardığımda hemen eline aldı. Birce neşeli bir kızdı, Ceyda da öyleydi, ara ara atışsalar da birbirlerini seviyorlardı. "Ceyda seni de yazdım, Azra'yı da yazdım kendimi de yazdım başka biri var mıydı ki?"
"Siz ne yapıyorsunuz ki?" Diye sorduğumda Birce yüzünde kendinden emin bir gülümsemeyle bana bakıp konuştu, "Güzelim kısmet bulalım diye yapıyorum, ileride buruşuk suratlı evinde 37 tane kedisi olan bir nine olmak istemiyorum." Ceyda da başını sallayarak hak verdi. "Evlilik şart gelmişiz 25 yaşına."
Birce heyecanla yanıma oturdu, "Kız sen beşiktaşın yeni santraforunu da çağırmışsın ya."
"Ben İdil'i çağırdım sadece o da gelmiş."
"Götle don gibiler, don bir yerde sıkar bu İdil hiç mi sıkılmıyor Tugaydan ya?"
Birce'nin sorusuna Azra cevap verdi, "Yok kız sıkılmıyordur âşıklar ya birbirlerine."
"Ay sevgili mi olmuş onlar?"
"Yok be ateş kız'ım daha o mertebeye terfi edemediler hâlâ götteki donlar."
Gelin odası futbol magazin sayfası da olmuştu ya...
Artık düğün başlıyordu. Odaya Demir girince onu inclemeye başladım tam o sırada odayı Birce'nin sesi doldurdu. "Maşşallah maşşallah, bunun kardeşi kuzeni falan var mı ayarlayıverin bana." Umursamayarak Demir'e doğru yürümeye başladım, gülümseyerek koluna girdikten sonra yürümeye başladık. Düğün ilk dansla başlayıp horonla bitmişti gerçekten çok eğlenmiştik, Ceyda ve Birce'den numaralarını alıp daha sonra buluşma hayalleri kurduk.
.....
(1 yıl sonra...)
"Ya Ata, ne yapıyorsun sen ya?" Sinirli çıkan sesimi bastıran şey midemin boğazıma kadar gelmesiydi. Koşarak lavobaya gidip sabah ne yediysem hepsini çıkarttım. Ayağa kalkıp ağzımı suyla arındırdığımda kapının önünde endişeli gözlerle bana bakan Ata'yı gördüm, Demir evde yoktu işe gitmişti adamım.
Aklıma son bir aydır regl olmadığım geldi. Yutkunarak zar zor konuştum. "Ata... bana eczaneden gebelik testi alabilir misin?" Kaşlarını çatarak "Tamam, tamam hemen gelirim."
Yaklaşık 10 dakika sonra geldiğinde hemen testi yapıp beş dakika bekledim. Heyecanla çubuğa bakınca çift çizgi vardı. Ben hamileydim.
Yanağıma bir damla yaş düşünce elimi karnıma koydum, burada bir can mı büyüyecekti şimdi? Anlayamıyordum.
Kapalı olan kapı şiddetle açılınca irkilerek gelene baktım. Demir'di ağladığımı görünce hemen yanıma geldi. "Ne oldu güzelim?" Sorusuna cevap vermeden sadece elimdeki çubuğu gösterdim. Baktığında kaşları havalandı, "Sen...sen hamile misin?" Başımla onayladığımda hemen gülümseyerek bana sarıldı, öptü tekrar sarıldı...
İçeriye geçtiğimizde hemen kız grubumuzu görüntülü aradım. İlk açan tabii ki Birce olmuştu, elinden telefon asla düşmez gece saat dörtte mesaj yazsan cevap verirdi bazen vampir olduğundan şüphe ediyordum. Ceyda ve Azra da katılınca hemen söze girdim, "Kızlar ben hamileyim." Birce yürürken bir an durup "Ne!" Diye bağırdı, sonra etrafına bakıp ekledi; "Off bütün adliye bana baktı rezil oldum." Bilgisayar başındaki Ceyda da aynı tepkiyi verdi. Azra'nın ya interneti çekmiyordu yada gerçek anlamda donmuştu. Birce başsavcı olmuştu, Ceyda yayın evinden gelen teklifle kitabını bastırmıştı ve kitabı şuan en çok okunan kitaplar arasındaydı, Azra ise Türkçe öğretmeni olmuştu ortaokul öğrencilerine ders veriyordu. Kitabını bastırma teklifi Birce'ye de gelmişti ama kabul etmemiş ve başsavcı olmuştu.
Arkadaşlıklarım gittikçe büyürken yanımda sevdiğim adam, sevdiklerim ve bebeğim ile bu hayat benim için cehennem olmaktan çıkmış bir cennete dönüşmüştü.
Ailesi tarafından sevilemeyen bir kızın sevilme hikayesiydi, gerçek âşk'ı ve gerçek dostluğu tattığı bir hikayeydi ve bu hikaye mutlu birer anne ve baba ile sonlanmıştı...
SON...
......
İyisiyle kötüsüyle yanımda olduğunuz için teşekkür ederim. Bazen bölüm atmadığım haftalar aylar oldu belki benden umudu kestiniz bilmem ama bunlara rağmen varlığınızı hissettirdiğiniz için teşekkür ederim. Bazen düşündüm "birce gel sen bu kitabı kaldır hem okuyanlar aylarca bölüm beklemezler" dedim ama ilk gözağrım olduğu için kıyamadım... Ama size gerçekten teşekkür etmekten bıkmayacağım beni bu yolda ayakta tuttuğunuz için teşekkür ederim sizleri çok seviyorum ❤️🩹🥲. Ve fark etmeden de yaralarımı sardığınız için teşekkür ederim ❤️🩹
Bu kadar ciddiyet bana fazla geldi ay jdnxnxnxnxjxmnxc bu bölüm biraz beni okudunuz birce bendim zaten adımdan anlamışsınızdır ve ceyda canım benim 🥹🥹 seni spoilerlere boğdum maviyi öldürdüğüm için beni öldürecektin ama seni seviyorum anka kuş'um... bu yolda en çok desteğini hissettiğim kişi sendin... birşey söyleyeceğim bu kitabın ismini ilk üçlü mucize yapacaktım arkadaşım kötü dedi gel hayati muzice olsun dedi bende olur dedim bu yüzden deniz'ime minik eşşeğime teşekkür ederim bu yazdıklarımı okumayacak ama siz kitabını okuyun hesabı @denizovi kitabı da tam aksi gidin okuyun.

Bi gelin be şu kanala benim buradaki salaklığım kat be kat fazlası var çok fazla yazamıyorum ama gelin timam mii seviyorum sizi 🥹❤️🩹
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |