Kitap tutkunu
@kitaptutkunu
TAKİP ETTİĞİ KİTAPLAR
devam ediyor 4g önce güncellendi FIRTINA ZAMANI
@durumavii
Okuma
11.12k
Oy
1.42k
Takip
298
Yorum
269
Bölüm
23
Üniversitedeyken hoşlandığı çocuğu kıskandırmak için gidip sınıfın inek çocuğunun kucağına düşer. 🎀 Adam, yıllar sonra öğretmenlik yaptığı köyde gözükara ve Karadenizli bir Yüzbaşı olarak karşısına çıkar. "Sıcaklığın hala kucağımda öğretmen hanım."
devam ediyor 4s önce güncellendi KIZIL SAÇLI KARA KEDİ
@xelpiss
Okuma
69.07k
Oy
9.8k
Takip
762
Yorum
4.48k
Bölüm
30
Rüya, annesi evi terk ettiğinde hayatının ne yönde değişeceğinden pek emin değildi fakat okulunda düşman olduğu çocuk ile kardeş çıkmayı beklediğini de söyleyemezdi. Bir anda hayatına yeni giren iki abisi ve babası ile onu son yaptığıyla okula rezil eden ezeli düşmanı ailesi olmuştu. Okulunda ve evinde karşılaştığı zorluklarla nasıl baş edeceğini bilemeyen Rüya’yı yepyeni bir yol bekliyordu. Tüm bu yeniliklere alışması gerektiğinden bile emin olamayan Rüya’nın hayatının değiştiği yönün nasıl olduğunu görmek için onunla kızıl saçlı bir kara kedinin sırtında yolculuğa çıkmak ister misiniz? Emin olun ki pek bir keyifli olacak. Kızıl Saçlı Kara Kedi’nin yeni bölümleri her cuma akşamı yayımlanacaktır. Eğlence ve samimiyet dolu bir gerçek ailem hikayesi okumak isterseniz bu kitaba başlamanızı tavsiye ederim. Bol keyifli okumalar kara kedilerim.
devam ediyor 1h önce güncellendi AMADEYİ EMRİNE BERDEL
@aytengul
Okuma
10.11k
Oy
807
Takip
175
Yorum
92
Bölüm
16
"Bir kere ya, bir kere! Bir kere de ben dediğimi yapın lan! Bir kere! Dişimi kıracağım, sizin gibi lavuklar ancak bana rast gelir zaten. Şerefsizler." Asabım bozulmuştu. Neymiş efendim, şirket hisselerinin birçoğu evli ve çocukları olan abilerime verilecekmiş! Bok yerler... Ben sağ olduğum müddetçe, kimse benim olanı alamaz. O kadar! Sandalyeye daha da yayıldım, başımı ellerimin arasına alıp soluklandım. Daha şirketin yolunu bilmeyenler, bana ahbaplık kesilmekten başka bir şey bilmiyorlardı. Oysa ki ben canımı dişime takıp gece gündüz çalışmıştım. Onlar ortalıkta fink atarken, ben ter döküyordum. Onlar gece kulüplerinden çıkmazken, ben kendi çabamla yolumu çiziyordum. Onlar her gece bir kadının koynunda uyurken, ben iyi bir geleceğim olsun diye didiniyordum. Ben koskoca Kenan Azadoğlu’yum. Buraların hiçbirine yapmamıştım, yapmayacaktım da. Babam ağa olmasına rağmen, ben kendi şirketimi kurmuştum. Babamın şirketi iflas etmişken, benim şirketim her geçen gün biraz daha ihtişam kazanıyordu. İlaçlarımı içmeliydim. Doktor, ilaçlarımı ihmal edersem durumumun kötüye gideceğini açıkça söylemişti. Sakin olmalıydım. Daha 26 yaşındayken felç kalmak isteyeceğim son şeydi. Maazallah başıma bir şey gelse, beni ortadan kaldırmak için ellerinden geleni yaparlardı. Hele o Kezban cadısı... Kimseye fırsat vermeden, ilk o beni cehenneme yollar. Şeref yoksunu bir insandan farksızdı. Kimseye bir hayrı dokunmayan, aile dağıtan bir kadındı. Kadın demek bile kadınlara hakaretken, bu kadın, ortada namuslu rolü kesip göz boyamaktan başka bir bok bilmiyordu. Yedi aylık hamile annemi merdivenlerden itmiş, annemin ölümüne sebep olmuştu. Üstelik kardeşim de o olay yüzünden erken doğmuştu. Kezban yüzünden, güzeller güzeli can parçam Canan’ım tekerlekli sandalyeye mahkûm kalmıştı. Telefonum titrediğinde aramaya baktım. Can parçam arıyordu. Derin bir nefes alıp hızla kendime geldim. Onu üzmek, isteyeceğim son şeydi. Telefonu açtığımda Canan bıcır bıcır konuşmaya başlamıştı bile. Canan: Ağabeyim, nasılsın, iyi misin? Ben: Güzelim, can parçam, sen iyi misin? Canan: Abi, benim canım çiğköfte istedi. Geldikten sonra bana ellerinle çiğköfte yapıp yedirir misin? Ben: Can parçam, lafı mı olur? Ağabeyin değil miyim? Yaparım tabii. Sen iste, konağı ateşe bile veririm. Kıkırdadı Canan: Ağabeyim, sen iyi ki varsın yaa... Yine lafları uzatarak konuşuyordu. Biliyordu ki, en sevdiğim şeydi. Ben: Ağabeyin kurban olur kuzuma. Merak etmeyesin. Erken geleceğim. Sen şimdi git, bir iki bir şeyler ye. Aç kalma sakın. Canan: Ağabeyim, beni hiççç merak etmeyesin. Benim karnım yıla basa dolu. Sen gelene kadar da yerim. Ben: Yiyeceksin tabii. Ağabeyin boşuna çalışmıyor yaa. Canan: Canım ağabeyim, sen hiç merak etme. Ben senin kazandığın paraları çatır çutur yiyorum. Bugün de mağazaya gitmeyi düşünüyorum. Ben: Can parçam, hava sıcak. Sağlığın etkilenmesin. Canan: Ağabeyim, ben iyiyim. Hem tek çıkmayacağım. Korumalar da yanımda olacak. Ben: Elbette ki olacaklar. Boşuna para vermiyorum. Şöyle bir karı kız peşine düşmesinler de, yanında adam gibi dursunlar. Canan: Ağabeyim, sen hiç merak etme. Senin korkundan, bir milim bile benden uzak durmuyorlar. Ben: Can parçam, ben kartına para atacağım. Gönlünce harca, gez dolaş. Sağlığına dikkat et. Bu arada başka diyeceğin yoksa kapatmam lazım. Canan: Ağabeylerin bir tanesi, canım ağabeyim... Sen merak etme. Ben: Hadi sağlıcakla. Canan: Bye bye. Telefonu kapatır kapatmaz Cihan’ı aradım. Cihan ve Cahit… Aradığımda her zamanki gibi uzun süre çalmasını bekledim. Beşinci çalışta açılan telefonla bir an duraksadım. Normalde pezevenk onuncu çalıştan önce açmazdı, şaşırdım. Ben: Alo. Cihan: Buyur ağam, hayrola? Ben: Canan elbise falan alacak. Yanında durun. Cihan: Ağam etme eyleme... Canan Hanım mağazaya gitti mi çıkmıyor, bir de akşam olmadan dönmüyor, bilirsin. Ben: Cihan, oraya gelirsem topuklarından asar, yarım saatte bir kafanı suya sokarım. Dediğimi yap. Cihan: Ağam, emrin ola. Ben: Ha şöyle, adam ol. Ha bu arada, Cihan, kaşın gözün oynamasın. Cihan: Ağam, benim kaşım gözüm ne zamana oynamış? Tessüf ederim. Ben: Cihan, Cahit’i sana  düz getirip yan sokmadan dediğimi yap de. Cihan: Emrin olur ağam. Telefonu kapatıp işime odaklandım. Bu ayki kazançlar epey yükselmişti. Ancak boşa harcayacak zamanım hiç yoktu. Elimdeki dosyaları alıp teker teker okumaya ve imzalamaya başladım. Hiçbir evrakı gözüm kapalı imzalamazdım. Zamanında yaşadığım tatsız olaylar, bu konuda titiz davranmamın en büyük sebebiydi. Küçüklüğümden beri tek isteğim, biricik kız kardeşimin her isteğini yerine getirmekti. Annemin yokluğunda ona en iyi şekilde bakıp, iyi bir hayat yaşamasına olanak sağlamak için elimden geleni yapıyordum. Elimdeki dosyalara gömülüp projeyi incelemeye başladım. Dosyada, gelecek vadeden bir projeye gözüm takıldığında dudaklarımda hafif bir gülümseme oluştu. Tamamen doğa dostu ve düşük maliyetle hayata geçirilecek bu proje, epey para edecek gibiydi. Hemen önümdeki telefonu aldım ve asistanımı aradım. Sen: Alo, Sezin. Bana müdürü çağır. Sezin: Tamam efendim. Telefonu kapattım, gözümü tekrar dosyaya çevirdim. Kısa süre sonra Cemil Bey kapıyı tıklattı. "Gel," dedim. İçeri çekingen adımlarla girdiğinde, karşı koltuğu işaret ettim. "Fire Oranlarını Azaltma Projesi" başlıklı dosyayı önüne bıraktım. Gözümle “bak” der gibi işaret ettim. Dosyaya göz attığında ona döndüm. "Güzel iş," dedim. Bunu beklemiyor olacak ki, şaşırdı. "Efendim, beğenmenize sevindim," dediğinde, hafifçe güldüm. Yüzüne baktım. "Bir de sen açıkla bakalım projeyi," dedim. Bana bakıp hızla konuşmaya başladı: Cemil: “Bu çalışmanın amacı, üretim hattında meydana gelen firelerin sebeplerini analiz ederek, üretim süreçlerinin iyileştirilmesi ve fire oranlarının düşürülmesine yönelik sistematik öneriler sunmaktır. Bu proje sayesinde: Maliyetler azaltılacak, Kaynak israfı önlenecek, Üretim verimliliği artırılacak ve Kalite standardı iyileştirilecektir.” Yüzüne baktım. "Aferin," dedim. "Efendim, beğenmenize çok sevindim. İnanın, güveninizi sarsmayacağım," dedi. "Bak," dedim, sesimi biraz alçaltıp sertleştirerek, "Bu proje iyi sonuç vermezse, bu belgeleri sana yediririm." Yutkundu. "Tamam efendim," deyip odadan çıktı. Saatler sonra gelen telefon aramasıyla hızla ayağa kalktım. Arayan Canan’dı ve sesi korkmuş gibiydi. Canan: Ağabey, hemen eve gel! Ben: Ne oldu canım? Bir şey mi oldu? Canan: Abi... Yaren Abla, Dağdelenlerin oğluyla kaçmış! O an yerimde donakaldım. "Osalak kızın böyle bir şey yapacağı belliydi," dedim dişlerimi sıkarak. Canan: Ağabey... Berdel kararı aldılar! Bu söz, kafamın içinde dönüp duruyordu. Bir an sustum. Canan’ın sesi beni kendime getirdi. Canan: Ağabey? Ben: Kime berdel istiyorlar?! Canan: Sana, ağabey... Boğazımdan öfkeyle gelen bir homurtu koptu. Ben: Nasıl olur bu?! Canan: Vallahi ağabey, Dağdelenlerden Burhan Ağa, kızını kolundan tutup evin önüne attı bile. Berdelin olmama gibi bir ihtimal kalmadı, herkes sus pus! Ben: Olmaz. Sertçe ve kararlı bir şekilde söyledim. Canan: Vallahi abim, gelmelisin. Hemen gel! Ortalık çok karıştı, çok! Hemen yerimden kalkıp hızlı adımlarla yürümeye başladım. Odadan çıkıp asansörün önüne geldiğimde, düğmeye bastım. Asansör hızla geldi. Biner binmez dakikalar içinde aşağı indim. "Hemen arabamı getirin!" dedim. Dakikalar sonra araba gelirken hızla kapısını açıp bindim. Emniyet kemerini bile takmadan aracı sürmeye başladım. Ellerim titriyordu. Birinin benim adıma karar vermesi, en nefret ettiğim şeydi. Böyle bir kararın da ancak Kezban cadısının başının altından çıkacağı belliydi. Trafik ışığının kırmızıda yanmasına aldırmadan geçtim. Çıkacak ceza, gram umurumda değildi. Konağın önüne geldiğimde, arabayı hızla kenara çektim ve indim. Koşar adımlarla konağa girdim. Yerde ağlayan bir kız, görüş alanıma girdi. Üstü başı toz toprak içindeydi. Üstelik giysilerinde kan lekeleri vardı...
devam ediyor 1h önce güncellendi ÖRÜMCEĞİN AĞIDI
@zeynepizem
Okuma
127.05k
Oy
13.56k
Takip
2.12k
Yorum
9.32k
Bölüm
21
"Benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun, küçük köstebek." Yutkundum. O, Eymir Valen`di. Aynı otelde, yan yana odalarda kalmıştık ve ben ona yakalanmıştım. Beni bir köstebek olarak görmesinin sebebi buydu çünkü hakkında bilgi toplamaya çalıştığımı sanıyordu. Oysa benim amacımın Eymir`le hiçbir ilgisi yoktu. "Peki ya sen, benim hakkımda ne biliyorsun?" "Bir köstebek olduğunu." Kendi söylediği cümleyi düzeltti. "Güzel bir köstebek." Dudaklarım iki yana kıvrıldı. Belki harekete geçip varlığını ifşa etmem gerekirdi ama ben genelde kuralları çiğnerdim. "Burada olmamalıydın." Dedim, net bir şekilde. Abimler onu fark ederse cesedini çıkartırlardı. "Burada olmasaydım yarattığım şaheseri görme imkanını nasıl bulacaktım?" Bence benden bahsetmiyordu, elbiseden bahsediyordu. "Şaheserini bana göndermek yerine evinde muhafaza da edebilirdin." "Seni evimde muhafaza etme fikrini sevdim." 🕸 Mafya▪︎Düşman Aileler▪︎Anlaşmalı Evlilik Yayım tarihi: 22.08.2025
devam ediyor 3h önce güncellendi SEVDİĞİM ÇOCUĞA YAZDIM (YARI🩷TEXTİNG) -KURGUDUR-
@delirdi.com
Okuma
6.52k
Oy
955
Takip
44
Yorum
327
Bölüm
29
Bir gece ansızın gelen mesaj!? SEVDİĞİM ÇOÇUĞA YAZDIM. ..0927**:ya benim g*tüm bir tek numaranı bulmaya yetti yazmaya değil💪🤗 Not: okuyucuların isteğince yarı Textinge çevrilmiştir. 1- onsekiz bölüm arası tamamıyla Texting olarak ilerler. 💜Eğer texting sevmiyorsanız 19. bölümden de okumaya başlayabilirsiniz.
devam ediyor 3a önce güncellendi Agapetos |𝒎𝒂𝒉𝒂𝒍𝒍𝒆
@awruel
Okuma
30.9k
Oy
2.22k
Takip
184
Yorum
1.14k
Bölüm
26
Kucağımdaki minik, onun uzattığı oyuncaklarla kendince gülüp, mırıldanıyordu. Ben ise sanki yerime çakılmış gibi, otura kalmıştım burada. Tek yaptığım Duru`nun saçlarıyla oynayarak oyalanmaktı. Onu ise ben oturduğumdan beri suratıma baktığını gayet hissede biliyordum. 1 hafta önce duyduklarımın şokuyla ne hiss edeceğimi bilmeyerek, suratına bile bakmıyordum. "Ahu." diye bana seslenmesiyle sadece "hm" dedim suratına bakamazken. Aniden çenemde hissettim parmaklar, kafamı ona doğru döndürdü. Bakışlarını kısaca Duru`ya değdirdikten sonra hayranmışcasına bana baktı. "Bizim de bundanımız olsun mu?" deyip beni hem dumura uğrattı, hem de bedenimdeki bütün kanın yüzüme hücum etmesini sağladı.
devam ediyor 1a önce güncellendi Vişne Mahallesi 2
@gunnur_28
Okuma
40.27k
Oy
3.98k
Takip
1.13k
Yorum
1.46k
Bölüm
9
Asrın " Beni bekleme Deniz " Bu bana ve sevdama yazılmış bir sondu. Sonumuzu yazan ise aşık olduğum, sevdiğim adamdı. Vatanım ve sen diyen Asrın Karlıdağ, beni ardında bırakıp gitmişti. Sadece benden değil, herkesden gitmişti. O gideli tam tamına iki yıl , 3 ay ,on gün oldu. Ne ailesini bir kere aramış . Ne de sevdiği kadını.. Ve ben Deniz Bozbey artık sadece Deniz Bozbey değilim. Ben artık Dr. Deniz Bozbey `im. Kendi ayakları üzerinde duran ve yeğenine anne olan bir kadınım. Ve artık yeni bir şehire , yeni arkadaşlara ve hayata adım atıyorum. Başlıyoruz ♥️
devam ediyor 1a önce güncellendi YABAN MERSİNİ (GERÇEK AİLEM)
@aymed_
Okuma
67.37k
Oy
7.59k
Takip
746
Yorum
1.39k
Bölüm
30
Her şey Sare`nin gerçek ailesinin Adana`ya geldiğini öğrenmesi ile başlar. Gerçek ailesinden kaçarken çıkmaz sokağa giren Sare, abileri ile orada tanışır. Adana`dan Antalya`ya gitmek zorunda kalan Sare o hayata ayak uydurmak istemez. Tek istediği evine Adana`ya geri dönebilmektir.
devam ediyor 12s önce güncellendi Güz Matemi | Mahalle
@marsell
Okuma
85.59k
Oy
6.01k
Takip
474
Yorum
7.86k
Bölüm
70
Güz Matemi isminde ilk kitaptır. *Mahalle kurgusu* Karganın kanat çırpışlarının ardından kulaklara Manolyanın masalı uğuldadı...
tamamlandı 4a önce tamamlandı KİRAZLI TURTA -Yaz Kurgusu- Tamamlandı
@buzdankiwaz
Okuma
22.41k
Oy
2.03k
Takip
126
Yorum
1.86k
Bölüm
48
Yaz aşkı, Cafe, Pasta, Şirket patronu ve Cafe de çalışan kız enerjili bir yaz kitabı ☀️ Kiraz, ailesiyle birlikte Muğla`daki, Pastane&Cafe dükkanında çalışıyordur. Bir gün ablasını ziyarete gelen Fetih, küçük yeğeninin doğum günü pastasını sipariş vermek adına bu pastaneye girer ve kasanın arkasındaki kızla göz göze geldikten sonra kalbinin çarpmak için iyi bir sebep bulduğunu anlar. "Bizimkisi yaz aşkı değil, yazgı aşkıydı..."
Loading...