OY VE YORUMLARINIZLA DESTEK OLURSANIZ SEVİNİRİM.
INSTAGRAM, TİKTOK VE YOUTUBE'DAN TAKİP ETMEK İSTERSENİZ; @MİSTYVİBE3
DAHA FAZLA KARAKTER TANITIMI VİDEOSU İÇİN INSTAGRAM VE TİKTOK;
Bu kurguda geçen kişi ve olayların herhangi bir gerçek kişi, kurum ya da kuruluşla ilgisi bulunmamaktadır. Hepsi hayal ürünüdür.
İKİ DÜŞMAN MAFYA AİLESİ, BİR EVLİLİK ANLAŞMASI...
GÜÇLÜ KARAKTERLER. TEHLİKELİ SIRLAR. İKİ KALBİN ACIMASIZ SAVAŞI.
Luca De Santis: Mafyanın sert ve soğukkanlı varisi. Her zaman kontrolü elinde tutmayı bilen, zeki bir stratejist.
Isabelle Rose Moretti: Ailesini kurtarmak için hayatını ortaya koyan, güçlü ve zeki bir kadın.
İkisi de bu evliliğin zor olacağının farkında, ama Luca’nın tahmin edemediği bir şey var: Isabelle'in kalbini kazanmak, zorla değil, anlayış ve sabırla yapılacak bir mücadele olacak.
Peki hangisi daha tehlikeli? Aileler arasındaki yıllarca süren çekişme mi, yoksa Luca ve Isabelle'in içlerindeki derin ve karmaşık duygular mı?
“Kimse beni gül ve dikenleri konusunda uyarmadı.”
Luca De Santis
“Isabelle'e baktığımda güzelliğinin ardındaki tehlikeyi görebiliyordum. O her yaprağında keskin bir güç saklı olan güldü. Onunla savaşmak değil, onunla yan yana yürümek, bu oyunun kazananı olmamı sağlayacaktı. Ama asıl soru şuydu: O, benimle aynı yolda yürümeye hazır mıydı?” — Luca De Santis
Isabelle odaya girdiğinde, zihnimdeki tüm düşünceler aniden sustu. Fotoğraflarında gördüğüm güzellik, onunla yüz yüze geldiğimde yetersiz kalmıştı; kızıl saçları yüzüne düşerken gözlerindeki o gizemli derinlik, görünenden çok daha fazlasını saklıyordu. Güçlü ve narin; gücünü saklamayı bilen biri… Rose, her yaprağında bir diken saklı güldü. Bu tanışmanın sıradan olmayacağını o an anladım. Daha önce karşıma çıkan kimseyle kıyaslanamayacak kadar kendine has ve eşsizdi.
Bir an düşünmeden edemedim: Bu eşsiz güzellik, kızıl saçlı gül, hayatıma ne getirecekti?
Bu sorunun cevabını bulmak, belki de benim en büyük sınavım olacaktı.
“Luca, karşısındaki insanı gözleriyle delip geçen bir güce sahipti. Her şeyini kontrol altına alabilen biriyle nasıl başa çıkarsın ki? Ama ben sadece onun karşısında durup savaşmayacaktım. Onun yanında güçlü durmak zorundaydım. Çünkü bu bir satranç oyunuydu. Ve bu oyunda ne ben ne de Luca bir piyonduk; ikimiz de kendi tahtlarımızı korumak için savaşan şahlardık.” — Isabelle Rose Moretti
Luca De Santis’in bakışları beni derin bir tahlilden geçirirken, içimde anlık bir ürperti hissettim. Yüzünde sert bir ifade, gözlerinde neredeyse buz gibi bir sakinlik vardı; sanki ruhumu görür gibi beni derinden inceliyordu. Yüzünde her şeyi kontrol ettiğini belli eden bir ifade vardı; sanki bir bakışıyla, kim olduğuma dair tüm sırları çözebilirmiş gibi. Ama bu denetim altında kalmaya niyetim yoktu. Onun karşısında bir adım bile geri atarsam, kazanan o olacaktı.
Kendi dünyasına hükmeden bu adam, beni kendi kurallarına göre yönlendirmeye çalışacaktı, bu belliydi. Ama bilmediği bir şey vardı: Luca benimle tanışmamıştı, sadece hayal ettiği rakibini arıyordu. Bakışlarımı onunkilerden ayırmadan içimden geçirdim: “Ben sadece yanında yürümekle yetinmeyeceğim. Bu oyunun tüm taşlarını da kendi elimde tutacağım.”
Luca ve Isabelle birbirlerinin gözlerinde ilk karşılaşmanın gerilimini yaşarken, aralarında sessiz bir meydan okuma yükseldi. Bu akşam ve sonrasında, her ikisi de kendilerini yeniden tanımlamak zorunda kalacaklardı.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |