9. Bölüm

Ayaz Kara Yenilgisi

.
kizil_yazar009

(Ayaz'ın anlatımı)

Aras ile birer tabe içki alıp arka bahçeye çıktık.

"Eee, bilerek mi yenildin ?"

"Sence ?"

Aras hafif kıkırdadı sonra başını evet anlamında salladı.

"Kesinlikle bilerek yenildin . Ama neden ?" İçkimden bir yudum aldım. Daha sonra başımı Aras'a çevirdim.

"Her şey de olduğu gibi bunda da ona yenilmek istedim. Aşkta yenildim ben ona Aras. Oyunda nasıl yenilmeyeyim ?" Aras arkamızda olan koltuğa oturup birasından bir yudum aldı. Rüzgar sarı saçlarını savuruyordu.

Aras'ın yanına geçip oturdum.

"Şimdi ne olacak ?" Yutkundum.

"Nasıl ne olacak ?"

"On tane polis öldürdük Ayaz farkındasın değil mi ?" Kafamı hayır anlamında sallayıp arkama yaslandım ve biramdan bir yudum daha aldım.

"Öldürmedik."

"Ne ?" Ne Aras, ne de Lavin hiçbir polise silah doğrultamamışlardı.

"Biz değil Aras," Kafamı Aras'a çevirdim ve devam ettim.

"Ben öldürdüm." Aras çatık kaşlarla bana bakıyordu.

"Ne sikim saçmalıyorsun sen kardeşim ?" Aras'ın sinirlendiği bardağı sıkmasından ve boynundaki damarın belirginleşmesinden anladım.

"Ne sen, ne de Lavin hiçbir polise dokunmadınız. Hepsini kendi başıma öldürdüm," Gözlerimi yere diktim ve oturduğum yerde dikleştim.

"Gidin kardeşim ." Aras elindeki bardağı sertce bahçeye doğru fırlattı. Ardından hemen ayağa kalkıp karşıma geçti.

"Ne diyorsun Ayaz sen ? Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu lan senin !"

"Aras sen bir doktorsun ve kariyerini yeterince riske attın kardeşim ."

Aras kolumdan tutup beni oturduğum yerden kaldırdı. Gözleri kıpkırmızı ve doluydu

"Aras iyi misin kardeşim ?"

"Gitmek ha ?"

"Aras bak..." Cümlemi tamamlayamadan Aras yüzüme sert bir yumruk indirdi. Yumruğun etkisiyle yere yapıştım.

"Asıl sen iyi misin lan !" Adam bana yumruk atıyor daha sonra iyi misin, diyor valla anlamıyorum bütün deliler beni buluyordu.

"Bilmiyorum güzel kardeşim ordan bakınca nasıl görünüyorum ?"

Aras kalkmam için elini uzattı. Hafifce burnumdan güldüm. Uzattığı elini tutup kalktım. Kalktığımda uzun zamandır yapmadığım bir şey oldu. Aras bana sarılmıştı.

"Oğlum ne demek git !" Yağmur yağmaya başladı bir tutam saçım anlıma düşmüstü.

"Aras kendine gel artık ." Ellerini yavaş yavaş sırtımdan çekti. Yerde duran içki bardağımı alıp kafasına dikledi. Kollarımı birbirime bağlamış onu izliyordum. Bardaktaki tüm içkiyi içmiş bardağa bakıyordu. Islak saçlarını yüzüne düşmüştü. Ben daha ne olduğunu anlamadan Aras bardağı kafama geçirmişti. Aras'ın vuruşuyla kendimi tekrar sırtüstü yerde buldum.

" AH !" Kaşım dehşet derecede acıyordu. Kaşımda aşağı sıcak bir şeyin aktığını hisedebiliyordum. Muhtemelen kandı.

"Söz vermiştin." Düştüğüm yerde yüzüstü dönüp hafif dikleştim. Yağmur hızlanıyordu. Aras gözyaşlarını elinin tersiyle sildi. Eliyle saçını geriye doğru atıp bana yaklaşmaya başladı.

"Söz vermiştin ." Ben ne sözü diye düşünürken Aras'ın yüzünde kırgınlığını anlatan bir gülümseme yerleşti.

"Annem öldüğünde beni ne olursa olsun bırakmayacağına dair söz verdin." İşte o an hatırladım...

(13 yıl önce)

"Hey, kes ağlamayı artık ." Küçük Ayaz, arkadaşının ağladığını gördükçe üzülüyordu.

 

"Nasıl keseyim Ayaz ! Beni yanlız bırakıp gitti !"

 

"Aras, bak söz veriyorum ben seni hiç yanlız bırakmayacağım ama şimdi ağlama üzülüyorum bak."

 

"Tamam tamam üzülme ağlamıyorum ." Minik Aras elleriyle göz yaşlarını sildi ve arkadaşına gülümsedi. Hayatında ona her zaman destek olacak kişiye sım sıkı sarıldı.

 

"Söz mü ?" dedi Aras titrek bir sesle.

 

"Söz veriyorum kardeşim."

 

(Günümüz)

 

"Aras..." İçimde bir şeyin acıdığını hisettim. Aras yüzeme bir daha yumruk attı ve bir daha ve bir daha. Artık acımıyordu.

 

"Oğlum ben küçücüktüm tutanacak dalım yoktu sana tutundum lan ben !" Kaşlarını çatıp yüzüme baktı.

 

"Şimdi bana diyorsun ki git, nereye gideyim ?" Gözlerimin dolduğunu boğazıma yumru oturduğunu hisettim. Aras üstümden kalkıp yanıma uzandı.

 

İkimizde sırılsıklamdık üşümüştük ama umrumuzda değildi.

 

"Sizin iyiliğiniz için dedim oğlum ben. Yoksa benim için daha zor seni göndermek ."

 

"Gitmeyeceğim Ayaz. Ne şimdi ne sonra. Asla gitmeyeceğim ." Gülümsedim. Kendime iyi bir kardeş seçmiştim.

 

Aras yavaşca ayağa kalktı. Bana kalkmam icin elini uzattı ve gülümsedi. Aras'ın elini tutup ayağa kalktım.

 

"Gel şu kaşını dikelim ." Ufak bir kahkaha attım.

 

"Anasını satayım hem patlatıyorsun hem dikiyorsun bu nasıl kafa ." Aras yüzümü inceleyip güldü .

 

"Keşke patlayan tek şey kaşın olsaydı be Ayaz !" Kaşımın acısından başka bir acı hisetmiyordum .

 

"Nasıl lan ? Daha ne yaptın şeref yoksunu köpek !" Aras bir kahkaha attı.

 

"Üzgünüm ama yüzünü epey bi dağıtmışım kardeşim ." Canım yüzüm benim .

 

"Aras şükür et yorgunum yoksa çok pis döverdim seni ." Aras ensesini kaşıyıp güldü.

 

 

İçeride koltukta oturmuş Aras'ın gelmesini bekliyordum. Şerefsiz, dudağımı patlatmış ve yanağımı morartmıştı. Telefonumu alıp saatr baktım. Saat neredeyse 04.30 olmuştu. Kaç saattir dayak yiyorum lan ben ?

 

Aras elinde malzemelerle içeriye girmişti.

 

"Hazır mısın ?"

 

"Her zaman ."

 

Acı dolu geçen bir saatin ardından sonunda sevgilimin yanına gelmiştim.

 

Sessizce fısıldadım

"Çok masum uyuyorsun minik kuşum ." İçimde kalan son masum şey karşımda bebekler gibi uyuyordu.

 

Elimle yüzüne düşen saçını alıp geriye attım. Beyaz bir ten, her bir tanesi siyah saçlar. Hayatımı adadığım kadın. Hayatta olma nedenim şimdi dibimdeydi.

 

Geceyi izlerken mırıldandığını duydum.

 

"Gitme..." Ne gördüğünü merak ederken minik kuşuma daha çok odaklandım.

 

"Ağabey nolur gitme.." Demek agabeyini görüyordu.

 

"Şşşt geçti güzelim. Güvendesin." Sessiz bir şekilde Gece'yi sakinleştirmeye çalışıyordum. O an bana sarıldı. Uykudaydı ama bana sarılıyordu. Gece bana sarılıyordu. Tüm acılarım uçup gitti. Gerçek aşkım bana sarılıyordu. Gözlerimi yavaş yavaş kapadım. Kollarımı Gece'ye sardım ve kendimi huzur dolu olan uykunun kollarına bıraktım.

 

"Ayaz !" Etrafıma baktım Gece biraz uzağımda bana sesleniyordu.

 

"Ayaz !"

 

"Efendim sevgilim ?" Bir yandan Gece'ye doğru ilerliyor, bir yandan cevap veriyordum.

 

Gece dibimdeydi. Dudaklarıma minik bir öpücük kondurdu. Aniden Gece kafasını aşağıya eğmişti. Baktığı yere baktığım zaman karnı kanamaya başlamıştı. Ağzından kan geliyordu saniyeler içerisinde Gece kollarıma yığılmıştı.

 

Gözlerimi nefes nefese açtım. Gecr bana sarılmış uyuyordu.

 

"Sadece kabusmuş ." Kafamı, Gece'nin başının üstüne sabitledim. Saçlarını okşayıp, kokladım. Terlemişti, üstümüzde sadece battaniye vardı. Ateşini kontrol etmek için elimi anlına koydum.

 

Şok içinde gözlerimi açtım.

 

__________________________________

 

Evet, sizce bölüm nasıldı? Yorumlarınızı muhakkak bekliyorum! Hikayeyi beğenmeyi unutmayın. Mutlulukla kalın, hoşça kalın!

Bölüm : 14.12.2024 19:45 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...