😈

Çayımın sonuna yaklaştıktan sonra sınıfa gidip telefonumu almak için ayaklandım.

"Hop hop nereye?" Diyerek Burcu kolumdan tuttu.
"Müsaade edersen telefonumu almaya gideceğim.." dedim kaşlarımı birazcık çatarak.

"He iyi tamam git gel hemen çabuk"

"Yok gelmeyeceğim kaçıyorum şuan.. Hey Allah'ım ya."

Kantinden çıktıktan sonra sallana sallana sınıfa doğru gidiyordum ki koridorun sonunda ki saate gözüm takıldı. Tenefüsün bitmesine son 5 dakika olduğunu görünce panikle koşmaya başladım. Daha 4. Kata çıkacaktım ve geri gelip bi çay daha içecektim ve tüm bunlar için sadece 5 dakikam var!
koşma hızımı daha çok arttırtım. Biliyorum yerler bu denli kayganken bu hızla koşmam çok tehlikeyliydi ama hiç bir tehlike çayımdan önemlide değildi...

Koridorun sonuna vardığımda virajı hafif ayağım kayarak almıştım. Hızla merdivenleri çıkarken başım iyice dönmeye başladı dön dön asla bitmiyordu merdivenler. Tam üçüncü kata varıp tekrar virajı alırken sert bir cisme çarptığımı hissettim. Olduğum yerde durup, merdiven korkuluklarını bırakıp başımı tuttum.

Ov felaket bir şekilde dönüyor...Parmaklarımla gözlerimin net görmesini umarak kaşlarımın üstünü ovuşturdum ve arkamı dönüp baktım.
Dizlerinin üstüne kadar gelen bir kaban ceket ve kumaş pantolon giymiş bir öküz gördüm. Arkasından gördüm tabi. Benim geldiğim yöne doğru koşuyordu. Tam hiddetle bağaracaktım ki zamanımın dar olduğunu hatırlayıp deminkinin az sakini olsada yine koşmaya başladım.
Sınıfa vardığımda herkes birden sus pus oldu.
Alışkındım bu hallerine genelde ben öfkeli , hiddetli veya koşturur bir haldeysem böyle sessizleşiyorlardı. Sanırım benden biraz korkuyorlar. Neyse neyse korku iyidir adamı diri tutar diye düşünerek hafif tebessüm edip çantama atıldım.
Benim gülümsememi farketmiş olacaklar ki gürültü kaldığı yerden devam etti. Telefonumu ve cüzdanımı alıp hızla sınıftan çıktım. Ve aşağı doğru koşmaya başladım. Kantine varmama son bir katım kalmışken tekrar çarptım bir şeye.
"Eh yeter ama artık be!" Diyip öfkeyle yanımdan geçmeye çalışan öküzü tutmaya çalıştım ki ellerimden kurtuldu. Arkasından baktığımda tekrar aynı kişi olduğunu gördüm. Gerizekalı simdide yukarı doğru koşuyordu.
"Özür diye bir şey icat edildi!" Diye bağırdım arkasından ama umrunda bile değil, hızla merdivenleri çıkmaya devam ediyordu.

"At koşturuyor sanki ruh hastası. Bir insan olun ya!" Diye söylenerek merdivenlere ayaklarımı sert vura vura inmeye başladım. Bir yandan da o öküze söverken aklıma benimde öyle deli danalar gibi koştuğum geldi...

'Olabilir ben insanlara hayvan gibi çarpmıyorum en azından' diye kendimi aklayarak ve teselli ederek kantine vardım.. Kantine varmamla zilin çalması bir oldu.

"Hadi be! Kıl payı!"

Burcu ve Sıla hızla yanıma geldi. "Kızım nerdesin ya zil çaldı işte"

"At koşturuyordum Burcucum ondan geciktim kusura bakma. Ya kızım kaç kat çıktım indim sanki bilmiyorsun ya."

"Ya tamamda çocuk gelcekte sana gösteremeyeceğim diye ödüm koptu. Diken üstündeyim deminden beri"

" Geldi mi?"

"Yok"

" E daha ne? İşin gücün şov yemin ederim."
"Gelebilirdi ama"
"Ya hu kaçmıyor ya bir yere aynı okuldayız bugün değilse yarın amma ciddiye aldın şu işi ya bir sal beni"

Burcuyla atışırken bir yandanda merdivenleri çıkıyorduk. Valla hiç acele edemeyeceğim deminden beri koşturmaktan anam ağladı hiç bir şey umrumda bile değil.
Sınıfa vardığımızda hoca çoktan gelmişti.

" O bende sınıfın serserisi nerde acaba diye düşünüyordum..." Diyerek hoca gözlerimin içine kilitlenmişti. Bende onun gözlerinin içine kilitlendim. Anladık benden hiç birisi haz etmiyor. Ama bende onlara bayılmıyorum yani. Şurada bilmem kaç senemiz kaldı hepimiz birbirimizi görmezden gelse rahat rahat dönem geçireceğiz. Ama yok illaha benle aşık atacaklar.
"Siz fazla merakta kalmayın diye hemen geldim hocam." Dedim uyuz ve ukala ses tonumu kullanarak.

"Bayağı hemen geldin ya bu kadar acele etmeseydin."

"Çok erken geldiysem çıkabilirim."
" Olur. Hem ben ve tüm sınıf huzurlu bir ders işlemiş oluruz."

Bu sefer gerçekten bende öfkelenmiştim.

"Huzur derken? Sizin olduğunuz derste mi hocam?"

"Defol git sınıfımdan!"

" Öncelikle burası sizin sınıfınız değil ama yinede isterseniz çıkarım fakat yok yazmayacaksanız..."

"Çık! Git!" Diye hiddetle bağırdığı anda sınıftan çıkıp kapıyı kapattım. Deli midir nedir bu kadında ya. Madem öfke kontrolün yok neden benimle bu savaşa giriyorsun. Belli sen delleneceksin ben değil yapma işte şunu.
Sallana sallana indim merdivenlerden kantine vardığımda hemen kendime sıcacık bir çay alıp kantinin sessizliğinde keyifle yudumladım çayımı...