86. Bölüm

🤭

Sümeyye Sarı
kralice7

Aradan beş gün geçmişti. Hafta sonuda dahil olursa yedi gün...

Artık evde sıkıntıdan patlamak üzereydim. Dışarı çıkacağımı söylediğim an babamlar kıyameti koparıyordu. Korkularını gayet makul bulduğum için dediklerini dinliyordum. Her gün günde iki kere karakolu arayıp yakalanıp yakalanmadıklarını soruyordum. Ama her seferinde olumsuz cevaplar alıp, telefonu kapatıyordum. Artık gerçekten sinirlerim bozuluyordu, okula gitmek istiyordum. Sürekli Mustafa'yla konuşuyordum. Allah'tan o vardı...

Okul çıkışları kızlar mutlaka bana uğruyor, evlerine öyle gidiyorlardı.

Bazen geceleri Mustafa odamda ki camın önüne arabasıyla geliyordu ve telefonla araşıp sohbet ediyorduk. Yakınında olamasamda en azından uzaktan bile olsa onu görüp konuşmak bana iyi hissettiriyordu. Mustafa da bıkmadan her gece camın önüne geliyordu... Canım sevgilim...

Anneannemde haftanın başından beri benimle kalıyordu ama iki gün önce dönmüştü. O gidince iyice canım sıkılmaya başladı.

Annemle kahve içip sohbet ediyorduk, çoğu zaman sohbetlerimiz felsefe üzerineydi. Aslında felsefeyi sevdiğim için sohbet beni fazlasıyla sarıyordu ama dışarı çıkıp hava almakta istiyordum.

Bazen terasın bütün camlarını açıp öyle takılıyordum ama içerisi buz gibi olduğu an kapatmak zorunda kalıp yine darlanıyordum. Ben ömrümde hiç bu kadar evde durmamıştım...

Her akşam babama abur cubur aldırıp film,dizi izliyordum. Kalan zamanda kitap okuyor resim çiziyordum. Ondan da kalan zamanda ise anneannemin öğrettiği atkıyı örüyordum. Git gide yaşlı moduna girmiştim artık, biraz daha böyle giderse dışarıdaki hayatı unutacaktım.

Anneme bunu söylediğimde kahkahayı basıyor. Sanki aşırı komik bir şey demişim gibi...

"Abartma Mine altı üstü bir hafta oldu." Diyip kahkasına devam ediyordu.

Aslında ucundan birazcık haklıydı, kendimi çok boş bırakmıyordum, kızlarında sürekli gelip gitmesi sıkıntımı atıyordu ama derdim daha çok Mustafa'yı da rahatça görmekti...

Onunla sahile gitmeyi öyle özledim ki... Bazen bunu çok özlediğimi düşündüğüm an, Mustafa'nın vurulduğu anı hatırlayıp, yüreğim hopluyordu. Her ne kadar Mustafa'ya bir şey olmamış olsa da o anın korkusu yüreğimde fazlasıyla kalmıştı.

Herkese iyi olduğumu söylüyorum ama geceleri kabuslar görerek uyanıyordum. Bu uyanma anlarım genelde kabusumda ki bir silah sesini duymamla oluyordu.

Baştan aşağı yaşadıklarımı şöyle bir gözden geçirince, etrafımdakilere hak veriyordum. Yaşadıklarım gerçekten kolay şeyler değildi. Tamam buna benzer çok işler yapmıştım ama hiç bir zaman kaçırılıp tutsak edilmemiştim.

Elim kolum bağlı ne olacağını bilmeden geçirdiğim zamanlarım yoktu. Zaten en çok da bu korkuttu ya beni... İlk defa kontrolüm dışında gelişmişti her şey ve üstelik babamda yanımda değildi...

 

Bu sabah artık okula gitmek için hazırlanmaya koyuldum. Mustafa'ya da haber verdim ve oda okula geleceğini söyledi. Günlerdir ben gitmediğim için oda gitmiyordu...

Aşağı indiğimde annemlerin fırtınasına kendimi hazırladım ve öyle indim. Merdivenlerden indiğim an annemle karşılaştım.

"Hayırdır Mine hanım?"

"Anne lütfen artık okula gideyim ya öleceğim yoksa sıkıntıdan..."

Odadan babam da çıktı ve söze girdi.

"Mine daha o herif yakalanmadı kızım bu yaptığın ne kadar doğru?"

"Baba belli ki bu herif bayağı bir süre yakalanmayacak. Ne yapacağım ben ömür boyu evde mi kalacağım?"

Annemle babam birbirlerine baktı. Bakışlarında bana hak verdiklerini sezdim, hemen dramıma kaldığım yerden devam ettim.

"Ne olacak yani, okulum ne olacak? Derslerden geri kaldım iki haftadır. İki başıma kötü şeyler geldi diye ne oldu yani hayatım mı bitti benim artık?"

"Hayır kızım bitmedi de..." annemin sözünü kestim, " o zaman artık normal hayatımıza dönelim lütfen."

"Bir şartla" dedi babam, "korumalarla okula gideceksin."

"Ya baba, olayı iyice vahimleştirmeye gerek yok Allah aşkına ya...

Bunca zaman her şeye dikkat ettik, yüzdük kuyruğuna geldik herkes bizden şüphelenecek."

"Kızım bu sefer geçerli sebebimiz var neden şüphelensinler?"

"Ya baba kaç kişi böyle şeyler yaşayınca bir yığın korumayla okula gidiyor?"

"Kaç kişi böyle şeyler yaşıyor kızım?"

 

Haklıydı, sessiz kaldım.

 

"Ayrıca merak etme, ben onuda düşündüm okuldaki kimse şüphelenmeyecek merak etme."

"O ne demek ya?"

"Sen kabul ediyor musun etmiyor musun? Onu söyle."

"Başka şansım var mı?"

"Yok."

"Tamam o zaman mecbur kabul ediyorum.. Hem bakalım neymiş o düşündüğün şey..." diyerek annemle ikisini öpüp kapıya indim. Büyük siyah, camları full filmli bir jeep beni kapıda bekliyordu. İyi ki dikkat çekmeyecektik, utanmasa tankla gönderecekti beni okula...

Öfkeyle arabanın kapı kulbunu sertçe açıp arabaya bindim.

"Günaydın." Dedim şoföre, çantamda telefonumu ararken.

"Günaydın Mine Hanım."

 

Kafamı kaldırıp dikiz aynasından şoföre baktım.

"Mustafa..."

Bölüm : 24.02.2025 16:52 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...