
"Yaa salak mısınız..." dedim hüngür hüngür ağlarken, hepsi aynı anda gülmeye başladı. Kollarımı kocaman açtım ve sığabilen herkesle sarıldık.
"Kızım sensiz okul berbat bir yerdi ya..." dedi Hakan.
"Hiç gülmedik hiç eğlenmedik sensiz..." diye ekledi Oğulcan...
"Sensiz gerçekten okulda güvensiz hissettim." Dedi bir kız kalabalığın arasından. Ağlarken sırayla seslerin geldiği yönlere dönüp göz yaşlarımı siliyordum. Herkes o kadar güzel şeyler söylüyordu ki... O anda anladım, insan bir tek bunun için bile yaşayabilirdi. Hepsini o kadar çok seviyorum ki...
"Bir daha bizi sakın bırakma, bir şey olduğunda kime şikayet edeceğiz biz?"
Gülmeye başladım artık sinirlerim alt üst olmuş gibi bir ağlıyor bir kahkaha atıyordum.
"Sizi çok seviyorum ve çok özledim iyi ki benim arkadaşlarımsınız."
Hepsinin sırayla gözlerine baktım, Burcu'yla Aslı koluma girmiş sıkıca sarılıyordu. Herkesin bana bakarken gözleri parlıyor, ışıl ışıldılar. O an hiç bir şeyin boşuna olmadığını, sevdiklerim için her şeyi yapabileceğimin kalbimin en derin köşelerinde hissettim... Onlara minnettardım..
"Açılın bakalım...Sıra bende..." diye bir ses yükseldi kalabalığın arasından, kapıda ki herkes yavaş yavaş ortayı açıyordu. Hepimiz dönüp kalabalığın içinden gelen sese doğru bakıyorduk.
Mustafa elinde papatya buketiyle bana doğru geliyordu. Herkes pür dikkat bize bakıyordu. Kalbim ağzımda atmaya başladı... Herkesin bilmesine hazır hissediyor muydum kendimi bilmiyorum ama ona deli gibi aşıktım...
En karizmatik haliyle kalabalığın içinden yanıma kadar ulaştı. Kaslı ve geniş omuzlarıyla kocaman buketi tek eliyle tutuyordu. Usulca bana doğru yaklaştı. Kızlar kolumdan çıkıp kenara doğru çekildiler.
"Mustafa napıyorsun?" Dedim fısıltıyla, "herkes bize bakıyor...
Elinde ki buketi bana doğru uzattı, " aramıza hoşgeldin sevgilim..."
Herkes hep bir ağızdan,"oooooooo...." diye çığlık kıyamet bağırmaya başladı...
Utancımdan yerin dibine girmek istiyordum. Rezil olmuş gibi hissediyordum kendimi... Evet göz önünde olmaya alışkındım ama ilk defa aşk meşk olaylarıyla göz önündeydim ve bu çok tuhaftı, yetmiyor birde bu Mustafa'ylaydı... Ay bana bir şeyler oluyor...
Yüzüm kızarmış bir şekilde Mustafa'nın elinden çiçekleri aldım. Mustafa'nın tek elle tuttuğu çiçeği ben iki kolumla tutuyordum. Çiçeği kucaklayıp derin bir nefes aldım papatyalardan... Bayılıyordum bu kokuya... Başımı geri kaldırdığımda saçlarım yüzüme düşmüştü, Mustafa uzanıp hemen saçımı düzeltti. Herkesten hep bir anda, "OOOOO" diye tekrar sesler yükseldi.
"Yaaa tamamm..." dedim salak salak sırıtırken, bu sırada kalabalığın içinden tekrar bir ses duyduk;
"Açılın bakalım ne oluyor orda?"
Bu sefer gelen müdürdü. Hemen çiçeği arkama saklamaya çalıştım ama zor tutuyordum. Zaten o kadar büyüktü ki arkamda olsada alalen gözüküyordu.
Müdür kalabalığı yarıp yanıma geldi.
"Mine kızım, hoşgeldin." Dedi sakince..
Şaşırmıştım. Gerçekten bu dediğinde çok samimiydi, ilk defa bana böyle sevgiyle bakıyor gibiydi...
"Hoşbulduk hocam, teşekkür ediyorum." Dedim başımı hafifçe eğerek... Hoca bir arkamda ki çiçeğe bakıyor, bir Mustafa'ya bakıyordu. Bence gördüklerine hiç bir anlam veremedi, hatta inanamadı bile...
Mustafa ve ben...
Çiçeği ve Mustafa'yı görmezden gelmeye çalışarak sıkıca omuzumu tuttu, "iyi olmana sevindim kızım, çok korkuttun bizi..." gülümsedim...
"İyiyim iyiyim artık her şey yolunda çok şükür ki..." Diyebildim sadece...
"İyi sevindim." Dedi gülümserken ve bir adım geri çekilip kalabalığa döndü, " hadi bakalım, zil çaldı herkes sınıflarına dağılsın. Daha sonra yine hasret giderirsiniz."
Herkes yavaş yavaş dağılmaya başlıyordu...
"Hoşgeldin tekrardan Mine..." diyerek kimisi el sallayarak gidiyordu sınıflarına. Mustafa da hafifçe kulağıma eğilip, "seni seviyorum güzelim." Dedi ve hızla sınıftan çıktı.
Bende duygu sarhoşu olmuş bir şekilde sırama geçtim.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |
![Sümeyye Sarı / Ben Mafyanın Kendisiyim [ Yarı Texting] / 🌸🌸🌸](https://cdn.kitappad.com/image/img_thump/1/kralice7-ben-mafyanin-kendisiyim-yari-texting-759.jpg)
| 49.38k Okunma |
3.4k Oy |
0 Takip |
94 Bölümlü Kitap |