4. Bölüm

Adalet

Sümeyye Sarı
kralice7

Müdürün odasına girdiğimde arkası dönük koltuğunda oturuyordu. "Öhhö" dedim geldiğimi tekrar belli etmek için. Sandalyesiyle birlikte bana döndü. 'Ne bu ? bir zamanlar fakir ama gururlu bir genç vardı film repliğimi çekiyoruz?' diye espri yapmamak için kendimi çok zor tuttum.
Bu halinden belli ki o hoca diye gezinen insan kılıklı cani beni yine şikayet etmişti.
Bana döndüğünde ciddiyetimi daha fazla koruyarak yüzümün kaslarını iyice donuk ifadeye bürüdüm. Gözlerinden ateş çıkıyordu. Bayağı bir süre bana baktı. Sıkılmaya başlıyordum ama sanki bir hamle yapsam canımada okuyacak gibi duruyor. En iyisi beklemek diye düşünüp etrafa göz gezdirmeye başladım.
"Gözlerime bak!" diye birden kükredi.
Cevap vermeden gözlerine baktım.
"Nesin sen! Buraların mafyası mı!"

"Yo..."

"Öyleyse ne bu ahkam kesmelerin!"

Anlaşıldı yine sınıftan atılan benken şikayet edilende bendim. Şuan sakin kalmaktan ve azarını dinleyip gitmekten başka çarem yok... Sonuçta ne dersem diyim yine onlara inanacaktı.
Okul denilen şey tamda bu değil mi? Öğrencinin hakkını ye, egonu tatmin etmek içinde bizi azarla dur.
Başımı eğip öfkesini kusmasını bekliyordum. Masanın arkasından öfkeli bir şekilde çıkıp tam karşımda durdu.
"Bana cevap ver! Sen kimsin ki bir insanı o hale getirecek kadar dövebiliyorsun!"

"Ne nasıl yani?"

"Dün ki dövdüğün çocuktan bahsediyorum. Bana geldi ağzı yüzü kan içinde. Sen kimsin ki bir insanı o hale getiriyorsun!"

Öfkelenmeye başladım. Bu lavuk için mi buradayım gerçekten?
Sapık lavuk.

"Haketti." Dedim dişlerimi sıkarak. Cümlemi bitirmemle müdürün yüzüme sert bir tokadı geçirmesi bir oldu.
Vurduğu darbeyle başım yana dönmüştü. Başımı tekrar ona çevirmeden bekledim. Çenemi sıkıyordum, yumruklarımı sıkıyordum. Göğüsüme dolan şu öfkeyi dinginleştirmeye çalışıyordum yoksa elimden bir kaza çıkacaktı.
"Hak edip etmediğine sen mi karar veriyorsun!"

Evet ona bir şey yapmayacağım. Çünkü ne olursa olsun benden büyük ve ben bu insanlara hocam diyorum. Kendileri bunu ne kadar hak etmesede bana yakışan tamda buydu. Ama dilime hakim olma konusunda söz veremiyorum.

"Malesef evet." Dedim başımı onun yüzüne doğru çevirirken. Gözlerimi tam gözlerinin içine diktim. Kıpırmadan bakıyordum. Gözlerimi kırpmadan, kendimden emin bir şekilde.

"Biz neciyiz burda eşek başı mı?"

"Bilmem. Siz kendinize bunu yakıştırıyorsanız ben size karışamam."

"Terbiyesiz ahlaksız!"

" Katılıyorum. Sizden öğrendiğimiz kadarız işte."

"Bana bak burası kavga dövüş yeri değil okul anlıyor musun beni! O-kul!"

"Madem burası okul o zaman bunu bana hatırlatmak yerine gidip o haysiyetsiz sapığa hatırlatın da nerde ne yapması gerektiğini bilsin. Ki eğer bilmezse, bildiririz."

"Bak bak laflara bak... niye kızım sen buraların adalet bakanı mısın? Eğer adalet istiyorsan adliyeye gideceksin, burada işin yok senin."

"Sormadınız bile ne yaptığını." Dudağımın kenarıyla güldüm. Ve bu gülüşüm onu iyice delirtti. Devam ettim.

"Daha okuduğumuz okul bizi koruyamıyor adliye bize ne yapsın? Bizde ne yapalım sizin gösteremediğiniz büyüklüğü gösteriyoruz insanlara ki madur olmasınlar."

"Çık git odamdan terbiyesiz seni!"

Cevap bile vermeden çıktım odasından. Kapıyı kapatırkende sertçe vurdum ki içerde iyice deliye dönsün.

Derin bir nefes alarak koşmaya başladım. Şimdi yaktım olum senin çıranı. Demek beni şikayet edersin ha. Koridorda depar atar gibi gidiyordum. Bir yandan ellerimi hareket ettiriyordum çünkü avuç içlerim fena halde kaşınıyordu. Bir yandanda kafamda onu ne şekilde dövsem diye düşünüyordum.
Hızlıca koridordan köşeyi dönerken biriyle çarpışıp yere devrildim.
Daha doğrusu birinin üstüne devrildim. Başımı sakince kaldırırken önce ceketini gördüm. Bu ceket...

 

...

 

 

 

Bölüm : 23.10.2024 04:35 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...