19. Bölüm

ARAYINCA BULUNUYORMUŞ..😎

Sümeyye Sarı
kralice7

Mustafalar yürümeye başladığı an bende diğer merdivenlerden kantine doğru indim. Allahtan bu okula bir koridorun başında bir sonunda merdiven var da işim kolaylaşıyor.

Kantine girdiğim an kızları diğer merdivenin başında yakaladım.

 

“Kızım neredesin sen Allah aşkına ya zil çaldı, çayında soğudu..”

 

“ Of sorma ya” diyerek Burcunun elinden bardağımı alıp çayımdan yudumlarken bir yandan da onlarla merdivenleri çıkmaya başladım.

 

“ Ee sorduk ama anlat.”

 

“ Ya Mustafa’ya bakındım işte de denk gelemedik. Aman boş ver sen bunu sen bana benim istediğim restoranda yemek ısmarlayacak mısın ondan haber ver.”

 

“Kızım ısmarlayacağız dedik ya amma takıldın he. Sen bir ayarla şu çocuğu gerisini hallederiz.”

 

“ Halledersin halletmesine de beni bin gün beklettikten sonra bir anlamı kalmaz gülüm. Biliyorsun oraya rezervasyon yaptırmak çok zor.”

 

“ Ya sen emin misin o kadar kendinden? ” birden ciddileşti.

“ Yahu sen şaka yaptığımı mı sanıyorsun? Ulan be Burcu yazıklar olsun ben beni bu kadar hafife aldığını hiç bilmezdim. Kalbimi gerçekten kırdın bee…”

“ Arkadaşım ben seni hafife almıyorum. Sana güvenimde sonsuz…”

 

“ Ee sorun ne o zaman?”

 

“ Sorun bu çocuk diğerleri gibi değil işte. Çok başkasınız yani of öyle işte….”

 

“ o gün geldiğinde çok utanacaksın çoook..” diyerek Burcunun yanağından makas aldım. Bu sırada sınıfa varmıştık. Hocada hemen peşimizden girdiği gibi derse başladı sağ olsun…

Derse girdiğimizde öğle paydosuna kadar uyuşum. Öğle paydosu zili çaldığında Burcu hemen yanıma damladı.

" tamam yeter artık dersteyiz diye ellemedik artık bize dönme vaktii kalkkk!"

Esneyerek başımı sıradan kaldırdım. Tek gözüm kapalı etrafa bakındım. Çoğu kişi çıkmış nerdeyse.

"Hadi çay içelim" diyerek ayaklandım.

" önce bir şeyler yiyeceksin canım benim yeter artık çay çay aaa miden bomboş."

"Tamam Aslı'cım sakin ol yeriz ne kızıyorsun be"

" Düş bakim önüme, sana artık böyle davranacağız anlaşıldı..."

Aslı'nın koluna girdim, sırıtarak şımarma suratımı yaptım.

Kantine indiğimizde öbek öbek insan yığınını görünce içime bir tiksinme geldi. Ben galiba gerçekten insan sevmiyorum ya acaba okulumu bıraksam? Neyse bunu sonra düşünürüm. Kalabalığı yararak masamıza doğru ilerledim. Bizim masamız her zaman ki boştu. Sandalyeyi çekip masaya sakince oturduğum anda aklıma telefonum geldi.

" Hay Allahım ya telefonumu sınıfta oturdum. Ulan Burcu öyle bi uyandırıyorsun ki aklım kalmadı ben çıkıyorum sınıfa siz alın tostları.."

Diyerek yanlarından kalktım. Merdivene doğru bir bakındım yığınla kalabalık inmeye devam ediyordu. Şu kalabalığı yarıp diğer merdivenlerden çıkmaya karar verdim. Kantinin hemen yanında uzun bir koridor var hoş orasıda kalabalık ama en azından oranın merdiveni daha sakin oluyor.

Kalabalığın arasından sıvışmaya başladım her delikten geçiyordum. İstesem tek hareketimde herkesi yarardım ama Mustafa'nın beni hanımefendi olarak tanıması gerekiyor. Denk gelirim falan aman yok hiç durduk yere iddayı kaybedemem. Koridorun ortasına vardığımda kalabalık çok sıklaştı. Nefesimi birsürü çekip karnımı içime çektim nefesimi tuttum. Yan dönerek iki kişinin arasından geçerken , zıt yönden gelen biri de aynı hareketi tam ortadan yaptığı için birbirimize sürünerek geçtik. İkimiz birbirimizi atlatınca başımı çevirip arkama baktım bir yandan kalabalığı yarmaya devam ediyordum.

Arkamı döndüğümde Mustafa'yla göz göze geldim. Demin dibimden geçen meğer oymuş. Oda başını arkaya doğru çevirmiş kim olduğuma bakıyordu.

Yav kahretsin ya kahretsin off daha erken nasıl farkedemedim. Tam dibimdeyken farketseydim ya offf kendime gerçekten uyuz olmaya başladım. Ben bu kadar dikkatsiz değildim ya.

Kalabalık tam merdivenin başında bitmişti. Merdivenleri çıkarken Mustafa'yla ilk karşılaştığım zamanı düşündüm. Ondanda iki kere çarpışmıştık. Ya şimdide iki hakkımız varsa?

Bunu gerçekten iyi değerlendirmeliydim. Sınıftan telefonumu alıp aynı merdivenlerden indim ve tekrar kalabalığı yara yara ilerlemeye çalışıyordum. Yine tam orta kısma geldim an , tekrar Mustafa'yla bedenlerimiz birbirini buldu. Bu sefer ikimizde ilerlemiyorduk birbirimize yapışmış öylece duruyorduk. Anlayamıyorum inanılmaz bir çekim hissediyorum. Gram kıpırdayacak hareket halim kalmamıştı sanki. Hemen aklımı zihnimi zorlada olsa toparlayarak gözlerine iyice kilitlendim.

Deli dehşet etkilenmişti. Buna yemin edebilirim ama kanıtlayamam. Gözlerinden gözlerime derin bir akış sağlanıyordu. Nutku tutulmuş gibi duruyordu. Kalabalık beni iyice sıkıştırmış gibi yaparak ensesine doğru yaklaştım hafifce.. Sanki nefes nefese kalmışım gibi önce nefesimi verdim. Gözlerini kapattı. Birden kendini kaybetmişti sanki.Nefesini tutmuş, gözlerini kapatmış sadece anlayamaya çalışıyordu hissettiğini. Kolundan tutup biraz daha kendime çektim ve kulağına fısıldadım.

 

" Demek ki arayınca bulunuyormuş değil mi? Bak ne kolay buldun beni.."

 

Diyerek ilerlemeye başladım. Asla arkama bakmamalıyım asla bakmamalıyım...

Meraktan öleceğim. Bakıyor mu bakmıyor muuu offf kızlar simdi yanımda olcaktınız bee!

 

Kalabalık bittikten sonra masaya oturdum. Burcu birden bağırdı.

"Ohaaa o neydi kızımm ne bu şimdi?"

"Ne ne neydi?"

"Demin sen geliyor musun diye sandalyenin üstüne çıkıp kalabalığın tepesinden bakıp seni arıyordum ki sen butarafa doğru gelirken kalabalığın içinden Mustafa kilitlenmiş sana bakıyordu. YUHHH bu gözler bunuda mı görecekti bee!"

" he bakıyordu yani"

 

(Yes be yes!)

 

"Hemde ne bakmakk of of yandı buralar."

" Daha dur bakalım Burcu Hanım daha yeni başlıyoruz."

 

Bölüm : 07.01.2025 15:40 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...