
Okul bittiğinde durağa gidene kadarayaklarım sürüye sürüye gittim. Hiç enerjim yoktu. Kızlar kendi aralarınla bir şeyler konuşuyordu ama hiç katılasım gelmiyordu. Bende yerde ki taşlaşlarla oynaya oynaya yürümeye devam ettim.
"Pişt bakın bakalım buraya."
Başımı çevirip arkaya baktım. Hakanlar arkamda durmuş sırıtıyordu. Mimiksiz bir şekilde tekrar önüme dönüp yürümeye devam ettim. Koşar ayak yanımıza geldiler.
"Yürüyün bakalım sizi durağa kadar biz götüreceğiz."
"Ya bi sktr gt." Diyip gülmeye başladım.
"Oyy sen gülmeyi de mi bilirdinn." Diyerek Oğulcan yanağımı sıktı bende başımı geri doğru ittim. "Temas yok oğulcan temas yok. Bin kere mi söyliyim."
"Ay tamam dakka bir gol bir çemkirme hemen. Yürü kız düş önüme."
Kahkaha atmaya başladım.
"Ahahahahha yaa kessss mal herif ya."
Deli gibi gülüyordum cünkü bunu inadına yapıyorlardı. En gıcık olduğum şekilde konuşup kelimeleriyle beni tahrik etmeye çalışıyordular ki başarıyorlarda ...
" Kes mi? Aaa Kız kısmısı o kadar konuşmaz." Demesiyle bitane ensesine yapıştırmam bir oldu.
" Sen düş lan asıl önüme seni durağa götürcem lolipop seni. Daha ifadenide alacam dur sen..."
Otobüse bindiğimizde çocuklarda bizimle birlikte bindi.
"Hayırdır siz nereye?"
"Size"
"Olum yorgunum hiç birinizle uğraşamam evine gitsin herkes."
"Yok öyle bir dünya."
" yav sizi bundan hayatımdan uzaklaştırıyorum işte ne zorba insanlarsınız be."
" Zorbayız gülüm. Geçin oturun şöyle."
Diyerek bi kaç erkeği koltuktan göz işaretiyle kaldırıp bizi otutturdular.
Asla değişmiyorlar asla. İlk okuldan beri hepberaberiz ve şu kadar söyliyim bir tanesinde dahi bir gram akıllanma yok.
Burcuların durağa geldiğimizde Burcu inmeye yeltendi.
" Nereye Burcu bize gidiyoruz ya"
" Siz geçin ya gerçekten hiç halim yok."
Konuya Oğulcan atladı.
"İyi tamam sen eve git o zaman"
Burcu düğmeye basıp indi.
Sinirle döndüm Oğulcan'a, " Pardonda o deyince tamam da ben deyince neden dedikelerim dinlenilmiyor?"
"Sen tehlikelisin kızım seni yalnız bırakmamız lazım."
"Ay neee alakaaa " diyerek gözlerimi devirip dışarıyı seyrettim.
Durağa geldiğimizde Hakanlar her zaman ki gibi inceğimiz yerde ki erkeklerin önünde durarak geçmemizi beklediler.
İllaha her şeyi abartacaklar ya, sanki yiyor bizi erkekler.
Otobüsten indiğimizde karşımda yine o lavuğu gördüm. Daha önce durakta karşılaştığım ışınlanan lavuğu..
Dik dik baktım ona..
"Kim bu lavuk neden öyle bakıyorsun?"
Diye atıldı Hakan.
"Bende bilmiyorum ikinciye karşılaşıyoruz ve sürekli böyle aptal aptal bakıyor."
Çocuklar lavuğu süzdükten sonra birbirlerine baktılar. Hakan Noyan'a bakıp, "Kanki sen kızları alıp evin oraya geçin, bizde geliyoruz birazdan.."
Diyerek bizi eve doğru yolladılar. Onu eşek sudan gelinceye kadar döveceklerini biliyordum. Umrumda da değildi. Zaten onlar yapmasa ben yapacaktım.
Tam karşı sokağa geçecekken arkama dönüp hakan'a seslendim.
"Adam olun da teke tek dövüşün. İki kişi bi adama saldırmak yakışmaz racona."
İkiside gülmeye başladı.
" Bize racon öğretme yavrum hadi yallah."
Arkamı dönüp, "haydin gidelim." Diyerek hep birlikte evin kapısına kadar sohbet ede ede gittik.
Bir beş dakika sonra gelmişti çocuklar.
"Erken bitti sanırım."
"Yav bir kaç patakladık kaçtı lavuk bir şeyde söylemedi. Bir daha karşına çıkarsa bize söyle hemen."
"Ya he tamam." Diyerek bahçe kapısından girdik içeri.
"Az geride durun." Diyip kapıyı çaldım.
Annem açtı kapıyı, "kızım girsene anahtarın yok mu?"
" var, var da anne şu sülükler yine yapıştı bana müsaitse ev biz bizim terasta bir kahve içelim."
Dediğim anda çocuklar sırıtarak yanıma gelip anneme gözüktüler.
Annem cevap vermedikçe şımarık şımarık gülmeye devam ediyorlardı.
" İyi hadi geçin bakalım." Diyerek kapıyı daha çok açtı.
"Aslan annem bee" diyerek yükseldi Oğulcan.
" Yav nerden senin annen oluyor fırsatçı." Diyerek omuzuna hafifçe yumruk attım.
Hepbirlikte terasa çıktığımızda kahveleri yapıp öyle yanlarına geçtim. 5 dakika sonra annemde bize katıldı.
"Müsade var mı gençler?"
"Gel annem gel." Diyerek Oğulcan başka koltuğa geçip anneme yer verdi.
Annemde kahvesini alıp gelmişti yanımıza. Bizle birlikte bir sigara yaktı.
" Ee anlatın bakalım neler oluyor?"
Hepimiz aynı anda Oğulcana dönüp kaş göz işareti yaptık susması için. Hakan anında kolunu Oğulcan'ın omzuna attı ki anlık patavatsızlığında çaktırmadan cimciklemek için. Tabi ki Oğulcan'a işler mi?
Asla...
" Yav senin bu kızın neden böyle annecim? Hep bir serserilik peşinde.."
Öhhhöö öhhöö diye öksürmeye başladım.
" Bak bir de böyle huyları var işte sanki bilerek yaptığını anlamıyoruz. " diyerek Oğulcan tekrar üsteledi.
Hey Allah'ım asla dur durağı yoktu. Daha barıştığımızın ilk günü pişman olduğum günle aynı oldu...
(Bu akşam ufak bir bölüm daha atmayı düşünüyorum. Siz ne dersinizzz? Ve sizce kitabın akışı nasıl gidiyor? Yorumlarda buluşalımm.)
(Ve arada bir yapacağım astroloji yorumları için lütfen beni takip edin ki size daha kolay ulaşabileyim 🤍)
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |
![Sümeyye Sarı / Ben Mafyanın Kendisiyim [ Yarı Texting] / 'Baş belası'](https://cdn.kitappad.com/image/img_thump/1/kralice7-ben-mafyanin-kendisiyim-yari-texting-759.jpg)
| 49.38k Okunma |
3.4k Oy |
0 Takip |
94 Bölümlü Kitap |