30. Bölüm

Buluşma'

Sümeyye Sarı
kralice7

Ertesi gün hazırlanırken yine vicdanımla başbaşa kalmış bir şekilde cebbelleşiyordum.

Bu yaptığım bana yakışıyor muydu? Tamam flörtöz bir insanım bunu kabul ediyorum ama birilerinin duygularıyla oynamak benim hiç bir zaman huyum olmadı. Ben git gide cani kötü bir insan mı oluyorum?

Ufff diye kendimden bıkarak rimelimi sürmeye başladım. Kirpiklerim zaten çok uzundu rimel sürdüğümde iyice kendini belli ediyordu. Dudaklarım ne büyük ne kücüktü tam orta düzeydeydi hatta çoğu arkadaşım kalp dudak derdi dudaklarıma...

Etrafınada emly 208 numaralı kalemimle bir çerçeve çektim. Fazla abartı makyaj yapmak istemiyordum. Zaten başlı başına bir deha olduğum için şuan çok ihtiyaç hissetmiyorum.

Beyaz salaş elbisemi giydim. Altımada beyaz babetlerimi giyerek incili çantamı taktım. Fizik şovuna gerek yoktu. İlk buluşmada fizik şovuna giren her kız, duygusal eksiklikten bunu yapardı. Çünkü kendini verimsiz gördüğü için bedeniyle ön plana çıkmak isterler. O yüzden ben dışımla değil kalbimle parlamayı seçiyorum ve tüm bunları şuan yeterli görerek evden çıkıyorum...

 

Buluşma yerine gittiğimde benden önce gelmiş masada oturuyordu. Tam o sırada telefonuma mesaj geldi.

 

"Nerde kaldın bir sorun yoktur umarım?"

 

Telefonu kilitleyip çantama koydum. Derin bir nefes vererek arkasından yanına doğru yürümeye başladım. Yanına gittiğimde , " Ne sabırsız çıktın yahu geldik işte.." diyerek tebessüm ettim.

 

Gözlerini belertmiş bir şekilde bir bakış attı. Kendi surat ifadesinin ne durumda olduğunu anlamış olacak ki, hemen toparlanıp ayağı kalktı. "Hoş geldin buyur lütfen.." diyerek karşısındaki sandalyeyi işaret etti. Aferrm el uzatıp benimle tokalaşmadı. Gerçekten ahlak katagorisine +1 kazandı benden.

Karşısına oturduğumda gayet kibar ve hep tebessüm halindeydim. Aşırı tatlı gözüktüğümün çok farkındayım ama bu benim zaten işime geliyor.

 

"Ne içersin ne söyliyeyim sana?"

 

"Çay tabi ki zahmet olmazsa.."

 

Ay aman kibarlıktan ölücem birazdan. Ne zahmeti ulan taş attı kolumu çıktı sanki..

 

Başını yan çevirmiş gözleriyle garsona bakınıyordu. Bende ona bakıyordum. Kirpikleri ne kadar güzel, kaşı da öyle.. yani yan profilde çok iyi burnuda güzel... öf aman banane ya diyerek başka tarafa doğru bakındım.

Çayı sipariş ettikten sonra bana döndü. Beden dilini inceledim. Ellerini masaya koymuyordu. Güzel +1 daha.

 

" Nasılsın kolay buldun mu burayı?"

 

"Yani ben genelde hep burada olduğum için pek aramadım doğrusu.."

 

" Aa öyle mi? Bende buraya çok sık geliyorum nasıl olduda hiç karşılaşmadık?"

 

"Bilmem, nasip işte..."

 

Ben anlatırken gözlerini gözlerimden hiç ayırmıyordu. Deli gibi bir enerji akımı vardı aramızda ve bu beni rahatsız etmeye başlamıştı. Konudan hemen başka bir konuya atlayıp sagopa sevip sevmediğini sordum. Önemli bir detay benim için. Çünkü sago dinlemiyorsa bu hayatın sillesini daha yememiştir.

Allah'tan dinliyormuş. İyi bari tipi kadar beynide var biraz diye geçirdim içimden.. yine bir sessizlik.. Gözgöze bakıp başımızı başka yöne ceviremiyorduk. Hafif öksürerek bu sefer hangi kitapları yazarları sevdiğimizi konuştuk. Konu konuyu açtıkça rahat iki saat geçmiş farketmemişiz bile. Çaylar sürekli gelip gidiyor. Muhabbet kendiliğinden akıp başka bir hal alıyordu. Telefonumun internetini kapatmıştım yalanım ortaya çıkmasın diye. Burcu'da anlamış olacak ki sms ten yazdı.

"Nasıl gidiyor?"

Cevap vermedim telefonu kilitledim.

 

"Ohoo saat kaç olmuş ya hiç farkında değiliz.." diyerek zamanın su gibi akıp gittiğinin imasınıda verdikten sonra şaşırarak saate baktı. İma'm yerine ulaşmış olacaktı ki bu durumdan etkilenmişe benziyordu.

"Gerçekten inanılmaz bunca saat nasıl hiç farketmedik.."

 

Her şeyi tadında bıraksam daha güzel olacak..

 

"Madem öyle ben artık müsaadeni istiyorum." Diyerek çantama sigaramı telefonumu koymaya başladım...

 

Hiç egosundan ödün vermedi.

" peki bakalım sen nasıl istersen..."

 

Gülümsedim ve "kendine çok iyi bak tanıştığıma memnun oldum.." dedim.

 

Klüp için imza atma işi aklımdaydı. Ama bilerek hatırlatmıyorum ki birdaha görüşmeye bahanemiz olsun.. azıcık aklı varsa zaten oda hatırlamaz ve bu konuyu hiç açmaz..

 

"Bende çok memnun çok oldum.." dedi gözlerime hayran hayran bakarken,"çok."

 

Gülümsedim ve kafenin kapısına doğru yöneldim. Tam kapıdan çıkacağım an son bir kez arkama dönüp baktım, çünkü şu aşamada göz göze tekrar gelip hatırlanmam için bu hamle doğru olacak, tabi oda bakıyorsa..

Yes bakıyordu! Ufak bir tebessümle hafifçe elimi kaldırıp selamladım.

 

Önüme döndüğüm anda dehşet bir kalabalık birden bana çarparak içeri girdi. Sarsılmıştım fazla sarsıldım. Farkındayım erkek yığınıydı hepsi ve boğuşa boğuşa geliyorlardı. Kendimi toparlayıp dalmayı planlıyordum ki bu şuan hiç doğru olmazdı. Anında gözünde ki bütün asaletim yerle bir olurdu. Kalabalığı ellerimle itmeye çalışırken birden bitanesi belimden kavrayıp kendine doğru çekti. Tam elimle gırtlağına yapışıyordum ki Mustafa'nın olduğunu farkettim.

"Sakin ol, sakin ol, hayvanlar kendi aralarında kavga ediyorlar." Diyip önümde beni sıkıştırana bir tane yumruk attı.

Avel asıl sen sakin ol. Şovcu erkekler ya.

 

Ona yumruk attığını gören arkadaşları hepbiranda durdular.

Mustafa hızla beni kenara itmesiyle Mustafa'ya saldırmaları bir oldu.

Mustafa'nın beni görmeyeceği biçimde arkalarından onları bayıltmak için tam hamle yapacaktım ki birden Mustafa ayaklanıp sırayla hepsine bir güzel şamarı yapıştırdı. Tokatı yumruğu yiyen zaten hızla uzaklaşıyordu. Ağzım açık kalmıştı. Bunca kişinin arasından hele ki yardımım olmadan nasıl sıyrılabildi böyle?

 

Hızla yanıma gelip birden kolları arasına aldı beni. Gögüsüne başımı koydu. "Geçti, geçti.. sakın tedirgin olma.."

 

Role girdim hemen..

 

" Ay kalbim ağzımda attı resmen iyisin dimi sen??"

 

"Ben iyiyim beni bırak şimdi, gel seni taksiye ben bindireceğim.. "

Diyerek kolumu sım sıkı tutup oradan çıkarken , onun elini elimle itip ben sıkıca koluna girdim. İyice korktuğumu ve şuan ona sığınıyormuşum gibi hissetsin ki erkeklik damarları iyice kabarsın...

Zaten ben koluna girdiğim an duruşu bile değişti. Koltukaltları kabarıyordu adeta...

Beni sakince taksiye bindirip kapımı kapattı...

Bölüm : 10.01.2025 18:50 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...