Kahvaltı

Kahvaltımıza devam ederken Mustafa mesaj attı. Burcuyla aynı anda telefona elimiz gidince gülmeye başladım.

"Hayırdır kızım sana ne oluyor?"

"Merak ediyorum ne yapayım..."

"Merak ediyor olman özel mülküme taciz etmen anlamına gelmiyor... çek kız elini." Diyerek telefonu aldım elime mesajı açtım...

" Akşam müsaitsen bi çay içelim mi?"

"Üzgünüm akşama doğru anneanneme geçeceğiz.. "

"Ne diyor ne diyor ?" Diye atıldı Burcu.

"Çay içmek istiyor ama..."

Dediğimde sözümü kesip, "evet yaz evet de..." diye atıldı.

" Diyemem çünkü anneanneme gideceğim."

"Heee" dedi Burcu sakinlemiş bir şekilde. Ve kahvaltısını yapmaya devam etti.

Söz konusu anneannem olduğunda tüm akan sular dururdu. Bunu hepsi çok iyi biliyordu.

Çünkü anneannemi herkesten önce tutardım. Annem ve babamdan bile...

O benim her şeyimdi. Varım yoğum.. Tüm dünyam...

Mustafadan yeni bir mesaj geldi..

"Nerede oturuyor anneannen çok uzak mı buradan.."

" Yani yeniköy civarlarında otuyor uzak değil ama konu uzaklık yakınlıkla ilgili de değil zaten... Anneannemle vakit geçirme isteğim... "

" E bende orada oturuyorum..."

Ben zaten orada oturduğunu biliyordum Mustafa'nın annem zaten söylemişti. Ama onca yıldır demek ki hiç taşınmadılar oradan...

Hiç şaşırıp yalan dolana girmeyeceğim. Sıkıldım yalandan taktiklersen..

"Biliyorum orda oturduğunu..."

" Nereden biliyorsun?"

"Ben bilirim."

Mustafa'yla yazışırken bir yandanda kızlarla muhabbete dahil oluyordum.

"Yahu söylesene nerden biliyorsun?"

"Bahsederim daha sonra.."

"O zaman akşam bi saat mahallenin başındaki parkta görüşelim o kadarda vakit ayırabilirsin bence bana?"

Offf içim sıkışıyordu. O mahallenin orada 3 tane park vardı. Bir tanesi de daha önce hep Mustafa'yla gittiğim yerdi. İnşallah tamda o parktan bahsetmiyordur.

"Hangi parktan bahsediyoruz? Caminin yanında ki mi? Yoksa sağlık ocağının yanındaki park mı?"

İlla benim canım acıyacak ya kesin sağlık ocağının yanındaki parktır.

"Sağlık ocağının yanındaki park."

"Caminin ordakine gitsek?"

" Yok orada bazen sıkıntılı tipler oluyor diğer yer daha iyi.. ayrıca sen bayağı hakimsin buralara bakıyorumda.."

"Evet benim çocukluğum neredeyse hep orda geçti. Biliyorum her karışını malesef..."

"Anladım.. O zaman akşam 21:00 da buluşuyoruz tamam mıyız?"

"Okey.."

Telefonu kitleyip koydum masaya..

"Akşam buluşcaz gülüm rahatlaa.."

"Ee anneannen?"

"Onların malledeki parkta bulaşağız bir saat."

" Hee oda orda oturuyordu dimiiiiii???"

" eveett..."

"Ay çok heycanlııı iyi de sen neden heyecanlanmıyorsun Mine?"

"Kızım içimde bir şüphe var.."

"Nasıl yani ne şüphesi?"

"Yani bu kadar megolaman birisine seni kandırdım diyorum sonra bana mesajlar atıp duruyor. Yani bir gurur yapması gerekmez mi ? Benden uzaklaşması falan... Yani sizce bu normal mi? "

"Bence de normal değil." Dedi Aslı ve devam etti, " belkide şimdi o seni kandıracak nerden biliyoruz?"

Sözü Burcu devraldı.

"Ay saçmalamayın siz iyice paronayak oldunuz. Neden yapsın böyle bir şeyi?"

"Neden yapmasın?" Diye sordum.

"Çünkü aşık oldu sana o yüzdende yapmayacak."

"Aşk mı ? Bunu nerden çıkarttın şimdi?"

"Yahuu gör bak şuraya yazıyorum o sana deli divane aşık olduuu...."

"Bunu bilemeyiz , o yüzden temkinli ol. Kendini çok kaptırma " Dedi Aslı.

Çayımdan son bir yudum açıp sigaramı yaktım...

(Siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım..)