Sigaram bittikten sonra yatağıma uzanmak için odama geçtim. Telefonu elime aldığımda Mustafa'yı hatırladım. Hemen mesajlar bölümüne girip mesajı açtım.
Gülümsedim. Yer etmiş içine belli. Egosu sarsıldı paşamın herhalde...
"Yoo buldun işte yoksa onca kalabalığın içinde benim karşıma nasıl düşeceksin?"
Bilerek bunu diyorum çünkü hayatın bizi tesadüflerle karşılaştırdığına önce kendi inanmalı sonra beni buna ikna etmeli ki onun fikriymiş gibi hissetsin...
Mesajı yollamamın üstünden 1 dakika kadar sonra tekrar mesaj geldi.
Konuşmadan çıkmıyordum. Oda çevrim içiydi. Yazdığım an görüldü oluyordu. Bende bilerek konuşmada kaldım. Zaten sabahtan beri bakmadığım için o değersizliği ve merakı hissetmiştir. Şimdi varlığımı hissettirme zamanı.
"Nasıl yani neden inanasın? İşim bitti koca okulda seni takip ettim buldum yani öyle mi? Hah.."
"Bilemiyorum artık. Genelde herkes öyle beni takip eder, sende de öyle yapınca pek şaşırmadım."
Azıcık kendi egomu kendim büyüteyim. Şimdi içinden sorgulayacak muhtemelen ,
'ne yani çok mu kişi var bu kızın peşinde' diye. Merak iyidir adamı diri tutar. Ayrıca muhtemelen okuldada gözü bende olacak doğruyu söyleyip söylemediğimi anlamak için...
" Ahahaha demek herkes seni takip eder öyle mi? Neden sen kimsin ki?"
"Herkes tarafından fazlaca sevilen ayrıca fazlaca güzel olan birisiyim. Bu yüzdende gözlerin üstümde olması kadar doğal bir şey yok düşünüyorum."
Neyse söylediklerim zaten yalan değil. Okulda iki yürürken millet bana dönüp dönüp bakıyor. Benden korkan erkekler korktuğu için, korkmayan daha tam tanımayansa güzelliğimi süzüyor. Tabi ki o korku kısmını bilmeyecek. Yoksa ardına bakmadan kaçar ve bende iddiayı kaybederim.
"Yok hayır ben fazla dürüstüm."
"İnan bende dürüstüm. Ve seni ben bulmadım."
Konu boka sarmaya başladı ve ben sıkıldım. Anladık yürümeye çalışıyor ama hiç şuan sana enerjimi verecek kafada değilim. Attığı son mesajını beğenip, sayfadan çıkış yaptım.
Neyse hem bir yandan iyi de oldu geri çekilme enerjimle kendi çabalamaya başlarsa biraz daha alanımda demektir. Atmazsada ben yine bana mesaj attıracak bir yolunu bulurum.
Ellerimi karnımın üstünde bağlayıp tavana bakmaya başladım. Hayatla ilgili ne yapmam gerektiğini düşünüyordum.
Yazar olmak istiyorum şuan bir tek hayalim bu... ama bunun için ne yapıyorum? Koca bir hiç.
Sadece oturup bir şeyler yazıyorum... Ne bu alanla ilgili bir şey biliyorum. Ne bir yere gidiyorum.
Telefonu elime alıp, kilit ekranında bildirime baktım.
Mustafa Ali Toprak'tan bir yeni mesaj...
"Tamam şöyle yapalım mı, pazartesi günü okuldayken ikimizde müsait olduğumuzda yer belirleyelip orada buluşalım. Kayıt işinide halletmiş oluruz ne dersin?"
Evet anlaşıldı beni gerçekten merak ediyor artık.
" Okulda bir yer belirleyip seninle buluşunca çok alalen olmuş olur. Ve insanların benimle seni bir arada görmelerini istemiyorum."3
Hay Allah'ım Ah salak Mine! çünkü herkes senin peşinde ve ben onlardan değilim, de de havan puff diye sönsün kızım afferim o nasıl mesajdı ya..
Hemen bir şey düşün, düşün, düşünnn..
" Çünkü... Yani deminde dediğim gibi beni hemen hemen herkes tanır ve seninle bu şekilde görünürsem laf söz ederler yani edemezler orası ayrı ama hakkımızda başka şeyler düşünürler ondan yani.."
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
48.14k Okunma |
3.39k Oy |
0 Takip |
94 Bölümlü Kitap |