17. Bölüm

Tesadüf

Sümeyye Sarı
kralice7

 

Sabah okula gittiğimde ilk olarak Mustafa’ya bakındım. Etrafta gözükmüyordu. Kızlarla her zaman ki gibi sabah çayımızı almak için kantinin yolunu tuttuk.

 

“ Biraz yorgun gözüküyorsun Mine, her şey yolunda mı?” diye sordu Aslı.

 

“ Uyuyamadım pek ya sanırım ondan bilmiyorum ki… Çok mu berbat haldeyim.”

 

“ Yo… Yok ondan demedim yine fevkalade güzel görünüyorsun orası ayrı da sende dün ki seslerden uyuyamadın herhalde…”

 

“öhhö öhhö…”

 

“Mine iyi misin?”

 

“ İyiyim iyiyim..” diyerek ufak bir öksürükle boğazımı temizleyerek aklımı toparlamaya çalıştım. “ Ne sesleri? Hangi sesler?”

 

“Duymamış olamazsın herhalde değil mi? Hele ki senin uykun bu kadar hafifken..”

 

“Yahu biri de bana ne olduğunu söyleyebilir mi?” Diye atıldı Burcu.

 

“ Dün yahu bizim semtin oralarda bir yerlerde polis baskın yaptı.”

 

Burcu hemen heyecanla gözlerini büyüterek, “ Nasıl yani bildiğimiz polisler mi?” diye sordu.

 

“ Bilmediğimiz polislerde mi var Burcu?” diyerek Aslı gülmeye başladı.

 

Burcu hiç umursamadan devam etti. “ Eeee sonra ne oldu?”

 

“Sonra silah sesleri duyulmaya başladı. Bir anda da sesler kesildi. Anlamadık ne olduğunu.”

 

“Oha silah sesleri mi! Çatışma gibi mi yani?”

 

“ Valla çatışmamı yoksa birine mi saldırdılar hiç bilmiyorum.”

 

“Vay bee…” Burcu birden bana dönerek, “ eee anlatsana sende bir şeyler sen görmedin mi?”

 

Gözlerimi Burcu’nun gözlerinden çektim hemen, sanki yalan söyleyeceğimi anlayacakmış gibi, “ Yo bilmiyorum ki birkaç ses bende duyar gibi oldum ama çok önemsemedim. Herhalde Aslıların diğer tarafta oldu ne olduysa bilemiyorum yani.”

 

O sırada kantine varmıştık. Kantine girdiğimde Mustafa’nın kantinden diğer koridora doğru çıktığını gördüm. “ Hay Allah ya birkaç saniyeyle kaçırdık.”

 

“ Kimi?

“ Mustafa’yı” çenemi ovuşturmaya başladım. Hemen şu ana odaklanıp artık bir şeyler yapmalıydım. “Kızlar siz çayları alıp masaya geçin ben hemen geliyorum.” Diyerek hızlıdan kızların yanından ayrıldım. İlk iş üst kata çıkıp kütüphanede karşılaşmayı umuyordum. Merdivenin son basamağını çıkacakken Mustafa’yı kütüphaneden çıkarken gördüm. Aaah hay Allah ya diye hemen arkamı dönüp iniyormuş gibi yaptım.

Mustafa koridordan düz ilerleyince bende hemen geri kütüphaneye girdim. Olur ya şansıma yine gelir bir ihtimal karşılaşırız. Kütüphaneye girdiğimde rafları dolaşıyormuş gibi yaparak sürekli kapıyı gözetliyordum.

Yok yok. Kaç dakika oldu yok. Bunun geleceği yok belli ki.

Kapıya yöneldim, Mustafa’yla karşılaşma hatta çarpışma umuduyla üstümü başımı saçlarımı düzeltip, laks diye kapıyı açıp dışarı atıldım. Bilerek sert çıktım ki çarpışırsak tamamen tesadüf gibi gözükmeliydi. Kapıdan dışarı çıktığımda hiç kimsenin kapıda olmadığını görünce umutlarım yerle bir olmuştu. Ya geri zekalı Mustafa, gel işte geri gelsene gel ne olacak sanki.

Bir an durup acaba geri girip, tekrar kapıyı birden açıp şansımı mı denesem diye düşündüm. Aslında yapılabilirdi. Ama bir yerlerden birileri beni izliyorsa rezilliğin daniskası olacaktım. Çaktırmadan etrafa bakındım. Kimsecikler yoktu, olanlarda uzakta, kiminin de arkası dönüktü. Kafamı biraz yukarı doğru yöneltince kameraları gördüm. Hemen oraya bakmayı bırakarak bir şey düşünüyormuş gibi başımı kaşımaya başladım. Sonra birden hatırlıyormuş gibi “ha” diyerek kendi kendime gülümsedim. Kameradan biri bile görse yüz ifademden harbiden bir şeyi hatırlamışımda ondan geri giriyormuşum gibi düşüneceği bir ifadeye büründüm. Acaba ben tiyatrocu mu olsaydım? Yok ya ne işim var benim orda. Kapıdan geri girdiğimde kapıyı tamamen kapatmadım. Azıcık aralık bırakarak dışarıyı gözetliyordum. Böylesi daha sağlıklı olacaktı. En azından Mustafa tam geldiğinde atılacaktım. Bu sefer başaracaktım buna eminim.

Bir iki dakika kadar sonra koridorun sonunda Mustafa’yı gördüm. Evet işte bu! Elinde kitapla bu yöne doğru geliyor. Kesin buraya geliyor kesin!

Saçımı başımı tekrar toparlarken bir gözümde Mustafa’daydı. Kapıya varmasına yaklaşık 5 adımı kalmıştı. Kapının kulpunu sıkıca tuttum. Geldiği anda kendimden emin bir şekilde açacaktım. Evet yaklaşıyor son 2…

Kapıyı birden açmamla birinin Mustafa’nın arkasından kolunu tutup kendine çevirmesi bir oldu. Aramızda iki adım vardı ama Mustafa’nın sırtıyla yüz yüzeydim. Beni görmedi bile. Hay anasını ya… Şansıma tüküreyim gerçekten… Tam bu sırada zil çalmaya başladı. Mustafa yanında ki elemanla hiç bana doğru dönmeden aynı versiyonla dümdüz yürüyüp gittiler…

Bölüm : 06.01.2025 19:32 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...