Uyandığımda, bir odadaydım. Gözlerim tavana odaklanmıştı ama zihnim hâlâ bulanıktı. Derin bir nefes aldım ve etrafıma bakındım. Yatakta yatıyordum ve yanımda bir sandalye vardı. Sandalyede ise başını yatağın kenarına yaslamış uyuyan Berkan duruyordu. Onu bu kadar yorgun görmek canımı acıttı.
Elimi uzatıp saçlarını okşadım. Hafifçe kıpırdandı ve gözlerini araladı. Beni gördüğünde bir anlığına şok oldu, sonra hızla toparlandı ve yanıma yaklaştı.
Sesi kaygılıydı, gözlerindeyse endişe vardı. Hafifçe başımı sallayarak cevap verdim. “Sanırım… Şey, burası neresi?”
“Bizim evdeyiz. Bayıldın, panik atağın tuttu. O kadar korktum ki… Bir daha böyle bir şey yaşamanı istemiyorum.”
Başımı öne eğdim. Ona bu kadar yük olmak istemiyordum. Elimi tutarak sıktı. “Talya, bana bak.”
Gözlerimi ona çevirdiğimde yüzündeki ciddiyet beni daha da derinlere çekti. “Seni korumak, senin yanında olmak istiyorum. Bunu anla artık. Benden kaçma.”
Gözlerim doldu. “Ben senden kaçmıyorum, Berkan. Sadece… Böyle biri olduğum için özür dilerim.”
Kaşlarını çattı. “Ne için özür diliyorsun? Sen olduğun gibi mükemmelsin, Talya. Hem eğer sen böyle biri olmasaydın, ben de sana bu kadar âşık olmazdım.”
İçimden gelen bir dürtüyle ona sarıldım. O an sanki her şey yerli yerine oturdu. O benim yanımdaydı, hep yanımda olacaktı. “Seni seviyorum, Berkan.”
Beni kendine daha çok çekerek kollarını sıkı sıkı sardı. “Bende, güzelim. Hem de her şeyden çok.”
O an, zaman durmuş gibiydi. Berkan’ın kokusu, sıcaklığı, varlığı… Hepsi beni sarıp sarmalıyordu. Hayatımda ilk defa gerçekten güvendeydim ve bu güveni sonsuza kadar kaybetmek istemiyordum.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
263 Okunma |
17 Oy |
0 Takip |
14 Bölümlü Kitap |